ben de idareciyim,müdürümle beraber kahvaltı yaparız (eğer ben fırsat bulursam işlerden,yok bulamazsam müdürüm dersi olmayan öğretmen arkadaşlarla yapar
müdürüm ve diğer müdür yardımcısı arkadaşım iyiler...yalnız öğretmen arkadaşların derse zamanında girme gibi problemleri fazla hem de oldukça fazla,ben yeni olduğum için uyarmak istemedim,arkamdan demesinler;gelir gelmez artistlik yapıyor diye ama bu durum devam ederse söylemek zorunda kalıcam çünkü çocukların boş kalması(ders başlamasına rağmen) demek benim de asıl işimi yapamamam demek oluyor yani ben olumsuz etkileniyorum,kimse için olmasa da kendi iyiliğim işimin aksamaması için söylemek durumundayım...müdürüme ilettikten sonra gereken yapılır...
ama düne kadar sadece öğretmen bugün de idareci olduğum için objektif olarak söylersem;idareciyle çok sıkı fıkı olmamak en güzeli,idareci için de de aynı şey geçerli...hiç knouşulmasın muhabbet edilmesin vb yapılmasın demiyorum ama fazla samimi olmak iki taraf için de uygun değil gibime geliyor...yine de karar sizin keyif sizin vesselam..
Sevgili Öğretmenim, eğitim-öğretimin tüm kademelerini görmüş tanımış bir ağabeyin olarak, önce yeni görevinde başarılar diliyorum. Sonra da diyorum ki ; hiç kimseye olduğundan fazla değer verme. Hani derler ya "çok yaş olma eğilirsin, çok da kuru olma kırılırsın" aynen öyledir bu işler.
En son ,okulumda bir sendikanın işyeri temsilcisiyim. Çalışan bir hizmetli arkadaşa üye formu verdim. Hocam dedi:
-- "Ben şimdi sendikaya üye olunca, paspası süpürgeyi bırakacam,değil mi?"
--Sen şu formu bana geri ver, işine devam et ..... dedim.
Kıssadan hisse: İyiniyetli olmak suistimali gerektirmemeli...
Kolay gele...