İnternet Bağımlılığını Ciddiye Alın

Çevrimdışı zelihagok

  • Uzman Üye
  • *****
  • 394
  • 13
  • 394
  • 13
10 Ağu 2007 12:01:09
Bilgisayar oyunu ve internet bağımlılığı, ciddi tıbbi bağımlılıklar arasına girdi. Babası ölen bir çocuğun söylediği 'Sadece bir canı varmış' cümlesi, durumun vahametini gözler önüne sermeye yetiyor

Hacettepe Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ferhunde Öktem, bilgisayar oyunu ve internet bağımlılığının giderek büyüyen bir tehlike olduğuna dikkati çekerek, "İnternet ve bilgisayar bağımlılığı, tıbbi bağımlılıklar arasına alındı. Artık hastaneye çok ağır, hastane koşullarında tedavi edilmesi gereken çocuklar gelmeye başladı" diyor. Prof. Dr. Öktem, ekran karşısında çok fazla vakit geçiren çocukların gerçek dünyayı öğrenemediklerini, sanal dünyanın, çocukların yalancı kişilikler geliştirmesinde de etkili olduğunu belirtiyor. Bu etki, zamanla çocukların aileleri ve arkadaşlarıyla arasındaki paylaşımlara da yansıyor.
Öktem, ailelerin kendilerine en çok çocuklarını ekran karşısından kaldıramadıkları şikâyetiyle başvurduklarını söylüyor. Küçük yaşlardan itibaren çok fazla bilgisayar oyunu oynayan çocuklar yaşama duyarsızlaşıyor, yapaylık içinde büyürken gerçek dünyadaki dostluk, arkadaşlık duygularından da yoksun kalıyor.


'Güvenlik endişesiyle göz yumuluyor'
Babasını kaybetmiş küçük bir çocuğun hayretler içinde kendisine, "Babamın sadece bir canı varmış" dediğini anlatan Öktem, "Çocuklar, bilgisayar oyunlarındaki gibi, bir tuşla tekrar yaşatılan kahramanların hayatlarıyla gerçek hayat arasındaki farkları algılamakta zorlanabiliyor" diyor. Öktem, "Çocuklarımıza en çok onlarla paylaşımda bulunduğumuzda bir şeyler öğretebiliriz. Bu çocuklarsa odaya kapanıp bilgisayarla vakit geçiriyorlar. Böylelikle ailenin deneyimi, ortak yaşantıları, olanakları onlara sunulamamış oluyor" diye konuşuyor.
Güvenlik endişesiyle çocuğun evde bilgisayar oynamasını mazur gören anneler bulunduğunu hatırlatan Öktem, bunun çocuk için ileride çok ciddi sorun yaratabileceğini söylüyor.
Çocukların bilgisayar karşısında sadece parmaklarını ve gözlerini kullandıklarını kaydeden Öktem, bedensel hiçbir güç kullanılmadığı için çocukların vücutlarının gelişimlerinin de aksadığını belirtiyor: "Kaslar, göğüs kafesi gelişmiyor. Kemik yapılarında bozulma, eğrilik, çarpıklıklar görülebiliyor." Öktem, bilgisayar oyunları nedeniyle çocukların kilo almaya başladıklarını ya da yemek yemeyi unuttuğu için ciddi kilo kaybı yaşadıklarını anlatıyor.


'O iyice ölmedi, bir daha ez!'
Öktem'e göre, bilgisayar oyunlarının içerdiği en büyük tehlikelerden biri de şiddet. Zaman zaman internet kafelerdeki konuşmaları dinlediğini anlatan Öktem, çocukların birbirlerine "Sen kaç kişiyi öldürdün?", "O iyice ölmedi, bir daha ez" dediklerine şahit olmuş.
Bilgisayar oyunlarının çocuklara, gerçek yaşamın yaşatma, düzeltme, iyileştirme gibi değerlerinin tam tersi değerleri öğrettiğini ifade eden Öktem, oyunlardaki şiddetin çocuğun gerçek şiddete duyarsızlaşmasına yol açtığını vurguluyor. Öktem'e göre, herkes ciddi biçimde 'oyun' denilen şeyin amacı ve olumsuzluklarının farkında olmalı ve bu konuda toplumda bilinç yaratılmalı. Televizyonlarda yayımlanacak spotlar ya da oyunların üstüne yazılacak uyarıların yanı sıra anne-babanın da çocuğu denetlemesiyse çok büyük önem taşıyor

Çevrimdışı birfuzuli

  • Üye
  • *
  • 32
  • 5
  • 32
  • 5
# 10 Ağu 2007 12:15:51
önceden ne kadar iyi bilgisayar kullandığımı düşünürdüm şimdi ise
BİLGİSAYARIN BENİ KULLANDIĞINI ANLADIM...

Teknoloji insanı kölesi yapıyor....

Dikkatli olmak gerek.....

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 10 Ağu 2007 12:16:41
"İnternet Bağımlılığı"nın nasıl bir rahatsızlık olduğunun net bir şekilde anlaşılması açısından bu rahatsızlığın belirtilerinin açıklanması gerekmektedir. Eğer bir birey 12 ay boyunca aşağıdaki belirtilerin 4 veya daha fazlasını gösteriyor ise bu kişide İnternet Bağımlılığı olduğu düşünülmektedir.

    * İnternete bağlı değilken bile internet hakkında olan düşünceler
    * Tatmine ulaşılması için giderek artan bir şekilde İnternet kullanımı
    * İnternet kullanımını kontrol edememe
    * İnternet kullanımını kesmeye veya harcadığı zamanı düşürmeye çalıştığında kişinin huzursuz hissetmesi ve daha çabuk sinirlenmesi
    * İnternet kullanımını gerçek hayat problemlerinden bir kaçış gibi görmesi
    * İnternette daha fazla zaman geçirmek için ailesine ve arkadaşlarına yalan söylemesi
    * İnternet kullanımı yüzünden eğitim, iş veya kariyer fırsatını riske atması
    * İnternet erişimi için harcanan olağandışı ücretlere rağmen kullanıma devam edilmesi
    * İnternete bağlı olmadığı zamanlarda kişinin sosyal yaşamdan geri çekilmesi veya içine kapanması
    * İnterneti ilk kullanmaya başladığı zaman ile karşılaştırıldığında şu anki kullanım süresinin uzaması

Eğer birey yukarıda açıklanmış olan belirtileri 12 aydan kısa bir süre için gösteriyorsa bu kişi internete bağımlı değil diye adlandırılmaktadır. Ayrıca yukarıdaki belirtileri gösteren bireylerin eğitim, meslek, sosyal ve finansal alanlarda güçlük çektiği açıkça görülmektedir.

Çevrimdışı zelihagok

  • Uzman Üye
  • *****
  • 394
  • 13
  • 394
  • 13
# 10 Ağu 2007 12:22:38
komşumun çocuğu böyle aynen valla
ne desek kar etmiyor
kadın ne yapacağını şaşırdı artık
24 yaşında ve 1 yıldır
bütün zamanını internet başında geçiriyor
psikoloğada gitmiyor
ama zorla götürmek lazım yoksa sonu ii değil

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 10 Ağu 2007 12:38:52
Eğer bu bir bağımlılık halini aldıysa ve bu bağımlılık bir “davranış bağımlılığı” olduğundan bazı davranışsal düzenlemeler ve müdahaleler yapmak gerekir. Kişinin günlük İnternet kullanım saatlerini değiştirmek, örneğin bir mutfak saati yardımıyla bilgisayarı kapatmasını hatırlatmak, haftalık İnternet kullanımı hedefi çizelgeleri yapıp bunları kaydetmek, İnternet orucuna girmek, küçük hafıza kartlarına İnternet'in faydaları ve zararlarını yazmak, destek grupları gibi yöntemler önerilmektedir.

Çevrimdışı ali2037

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.759
  • 1.326
  • 2.759
  • 1.326
# 21 Tem 2008 11:20:32
Yazık çocuklarımız internet kurbanı oldu!

İnternet bağımlısı gençler yemiyor, içmiyor, uyumuyor,yıkanmıyor ve kimseyle konuşmuyorlar

Balıklı Rum Hastanesi Anatolia Kliniği, yaklaşık iki yıldır internet bağımlılarını da tedavi ediyor. Hastaların önemli bir kısmı ise gençler. Yemiyor,içmiyor, yıkanmıyor ve kimseyle konuşmuylar. Getirilme nedenleri ise 'internet bağımlısı' olmaları. Bu gençlerin büyük bir kısmı ailelerinin zoruyla merkeze getiriliyor. Sayıları ise, için her geçen gün daha da artıyor.

Balıklı Rum Hastanesi İnternet Bağımlılığı Servisi'nin sorumlusu Doç.Dr.Özkan Pektaş’ın Habercocuk.com'a yaptığı çarpıcı açıklamaları şöyle:

Bu kliniğe başvuranların bir profili var mı?
Her yaş grubundan başvuran var. Türkiye'de interneti en çok ergenler kullandığı için 12-18 yaş grubundan daha çok hasta geliyor.

'Oyunu bırakmamak için okulu kırıyorlar'

Ne tür şikayetleri oluyor?
Daha çok ergen gruptakiler, online oyununu bırakmamak için okula gitmek istemiyor. Gece de uyanık oldukları için ders başarıları düşüyor.Aile bize, 'çocuğumuzu bilgisayar başından alamıyoruz" şikayetiyle geliyorlar. Saatlerce hareketsiz kaldıkları için obezite olanların sayısı da çok fazla.

'Sanal oyunlara dikkat'

Oyun bağımlısı çocuklarda şiddet eğilimi artıyor mu?
Özellikle stratejik oyunlara dikkat. Küçük çocuklar oynamasın.Bu oyunları küçük yaşta oynayan çocuklarda ‘şiddet’ işlemi eğilimi artabilir.

'Oyun bağımlısı genci ambulansla getirdiler'

Uç örnekli hastalarınız oldu mu?
Hastalarımdan biri 13 yaşında erkek çocuğuydu.Günün 14 saatini internette geçiren bir çocuktu. Evden dışarı çıkmıyordu, ailesi bilgisayarı kapatmak istediğinde onlara saldırıyordu.

Bir başka genç. Annesi, bizi ağlayarak aradı. Çocuğu gece gündüz internetteymiş. Bilgisayarın karşısından kaldırmadıkları için sonunda yardım istediler. Çocuk ambulansla servisimize getirildi ve birimimizde tedavi oldu.

'Çocuğunuzu spora yönlendirin'

Hastalığın tedavisinden bahseder misiniz?
İnterneti sınırlamak, bu tür oyunları yasaklamak etkili çözüm değil. Anne ve babalar da hatalı. Çocukla iletişim kurmuyorlarr. Çocuğun internette vakit geçirmesini ‘kurtuluş’ olarak görenler bile var. Çocuğun lan enerjisini atabileceği sosyal kanallara örneğin spora yönlendirmeli.

İNTERNET BAĞIMLISI HASTALARIN VİZİTE NOTLARI KORKUTUYOR

EVİNDEKİ EŞYALARI SATTI
'14 yaşındaki O.C.; 'Counter Strike' adlı oyunun bağımlısı.Saatlerce bilgisayar karşısında vakit geçirdiği için oyunu oynamaya başladığından beri kilo almış, okula gitmiyor, günlerce yıkanmıyor.İnternet kafeye para yetiştiremediği için evden eşyalar çalıp, eskicilere satmaya başlamış. Sonunda ailesinin zoruyla hastaneye yatırılan gence müdahale edildi.

İNTİHAR ETMEK İSTEDİ
17 yaşında olan, lise ikinci sınıfta öğrenimine devam eden bir kız çocuğu. Son iki yıldır, günlük ortalama 5-6 saatini bilgisayar başında kalıyor. Son dönemde, kişinin okuldaki derslerinde düşüş ve okula devamsızlık ettiği gözlemlendi. Kişinin ailesiyle yaşadığı tartışmalar sonucu, birkaç kez ilaç kullanarak intihar girişiminde bulunduğu belirtilmiş.

BİR GÜN BİLE OKULA GİTMEMİŞ
O.Ç. 18 yaşında. Üniversiteyi kazanmış, kaydı yapılmış ancak son iki yıldır internet bağımlılığı nedeniyle bir gün bile okula gitmemiş. Hastaneye ailesinin imzasıyla, onun istemi dışında yatırıldı. Bilgisayardan uzaklaşmamak için fast food dışında yemek yemiyor. Arkadaşlarıyla özellikle son bir buçuk yıldır hiç diyaloğu yok. Telefonunu bir yıldır hiçbir şekilde kullanmıyor.

UYUŞTURUCUDAN KURTULDU İNTERNET BAĞIMLISI OLDU
17 yaşında erkek çocuğu. Hiperaktivite tanısıyla uzun süre tedavi gördü. Uyuşturcu bağımlılığı tedavisi görmüş ve düzelmiş. Şimdi bir başka bağımlığı var. İnternet. Geceleri de uyumuyor.Yaşam kalitesi düştü. Kilo aldı. Arkadaşlarıyla asla görüşmüyor.Tedavi oluyor.

habercocuk.com

Çevrimdışı ayl52

  • Uzman Üye
  • *****
  • 347
  • 249
  • 347
  • 249
# 04 Ağu 2008 00:59:47
Bugün gazetede okuduğum bir okur mektubundan konuyu çok güzel ele almış
 
      Peki ne bu bağımlılığın  sebebi?
 iş yoğunluğumuz arttı, maddi sıkıntılarımız bizi boğmaya başladı, nereye para yetiştireceğimizi bilemiyoruz, büyük şehirde yaşıyorsak yaşamımızı zor kılan o kadar çok ağır şartlar var ki tüm bunlar maalesef aile içi iletişimlerimizi koparmaya, candan olan dostluk ve paylaşımlarımızın yerini çıkar ilişkileriyle sentezleşen bencil dostluklara sürükledi sanırım. Böylece yaşadığımız çevredeki iş ve insanlara tahammülümüz kalmadı, kendi yaşamımızın tadını alamıyoruz. Çevremizdeki bir grup insanın sahip olduklarına özenmeye başladık. Yani kendi örf âdet ve geleneklerimizi, Türk aile yapımızı unutup, kendi kimliğimiz içinde zıtlaşıp(burası çok önemli), insan olarak kendimize saygımızı mı yitirdik, tam da gelişmiş toplumlar son yıllarda Türk aile yapısını temel alırken acaba?
Çözüm, bilgisayarlara gömülüp dış dünya ve çevremizdeki insanlarla iletişimi kesip hiç tanımadığımız, gerçek adını dahi bilmediğimiz bize anlık heyecan, coşku veren ama sonrası kendi gibi sanal olan hayatlara sarılmak mıydı, içimizdeki boşlukları bu denli doldurmak daha mı kolaydı acaba? Kendi hayatlarımızın rehberi olmaktan bu kadar mı yorulmuştuk?
Bu belirtiler baş gösterdiğinde işin uzmanı doktorlardan yardım almak daha kalıcı ve doğru çözüm olmayacak mıydı? İş ve aile yaşantımızın parçalanmasına, maddi ve manevi zararlar almaya bu tarz sanal yalanlarla izin vermeyelim lütfen. Hiçbirimizin hayatı tek tuşla yitirilecek kadar basit ve ucuz olmamalı. Yaşanmış bu kadar acı örnek varken hep ağır faturalar ödemeyi tercih etmeyelim bu kez.
Çünkü filtrelemek ya da yasak koymak yeterli değil... Özgür Gün

Çevrimdışı ağcan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.678
  • 3.334
  • 1.678
  • 3.334
# 04 Ağu 2008 14:22:40
İnternet  bağımlılığının manevi değerlerimizi yitirmede  büyük etken olduğunu düşünüyorum.
Ne kadar şifre filtre olursa  olsun  evimizin içerisine dahil oldu.
Hele  o internet kafelerde  küçücük çocukları  görünce,iştince içim cız ediyor.İzledikleri olumsuz görüntüler  küçücük ruhlarında  ruhsal rahatsızlık oluşturacak.
Bir nesil nasılda çöküntüye uğruyor farkında değiliz.
Sanal  aldatmalar  artık bir boşanma gerkçesi.
Sanal  alem, sanal  arkadaşlık, sanal kitap, sanal aşk  ,sanallar  çoğalıp  gidiyor.
Sanal   alemin  içerisinde   kaybolmamak dileğiyle........

Çevrimdışı öğretmen_m

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 124
  • 42
  • 124
  • 42
# 05 Ağu 2008 00:33:07
Sadece çocuklarımız mı internet kurbanı olanlar?
Hepimiz zaman zaman kendimizi kaybetmiyor muyuz internette?
Hatta bu bağımlılık yüzünden yıkılan yuvalar olduğunu bile duydum.
Allah sonumuzu hayır etsin.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK