Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Sırtımda yüküm
Ayağımda pranga
Bedenim kendime ağır
Örselenmiş yüreğim
Eski zaman türküleri ile direniyor
Yağmur anılarla yağarken
Bi söze kandıysak
Bi gülün gülüşüne yandıysak
Mutlu günlerin ..
Kalbimizin hatrınaydı hepsi....

Söz ola merhem
Söz ola zehir zemberek
Acılara dirhem dirhem
Panzehirli laf gerek.
Can yakana söz çok
Kıymet bilene paha yok.
Açılır cümle eller
Hayra dönsün diller...
Gelmedik zevkü sefaya
Dayandık onca cefaya
Yudumlarken çile şebetini
Düşledik Kevser nehrini..
Bin kez ölüyoruz
Bir kez dirilmeye
Biraktık umutları
Kabirde  görmeye...

hep böyle yokluğun defterine mi yazılacak adın
durmadan sana çağıldarken  şiirler sevdalı..
nöbetleşe duruyor öylece
yokluğun hasretlere oyalı
bir şiirden arda kalan sözler yarım
sana söyleyemediğim her sözün kölesiyim

Kaç kelimeye sığar
Hayatini anlamlandıran
Duygu sesleri

Değerli hacile öğretmenim, böylesine derin bir anlamı bu kadarcık kelimeye nasıl sığdırdın? Tebrikler.

Kelimelerin katılaştığı
Merhametin soğuduğu
Bi zaman sonrasında
Dal kırılıp
Yaprak düşmüştü

Laf değil!
Sensizlik kocaman bir yumru yüreğimde.
Soluğunu kesen.
Lokmalari boğazıma dizen.

Laf değil!
Sensiz ben yaşayan bir oluyum.

aramızda erişilmez sözler şiirler sere serpe
ben ki o şiirleri özleye özleye konuk ettim
yürekevimde..sen ki içime oturdun
sen benim sözü yitik dizelerim
hüznüme oyalanmış aşk ellerin

ettiği dualar dönmeyen şair...
kendine duası geçmeyen şair...
sen bir noktaydın; kim etti şair...
aşka şair, sevdaya şair, sana şair...

Yorgun sokakların
Çok sesli gecelerinde
Mevsimsiz baharların içinden geçtim
Gözlerim deniz kadar ıslak
Kirpiğimden yağıyor yağmurlar
İhtimalin ucundan uçuruma düşerken
Gecenin en koyusunda
Gökten yıldızlar bir bir kayarken
Ne uzanan bi el
Nede hatırlanan bi adım  var

İster bağır!
İster çağır!
İster sus!
Kendime kıyarım
Ama ben sana kıyamam ki!

Varsın olmasın karşımda suretin
Nefesinin sıcaklığı saklı dururken solyanım da
Gülüşünü asardım her dem umuda
ve Bırak diyorsun ya
solu versin sol yanımda vuslatın
Yarına kalmadan
Ellerime sinmeden ,
senden kalma kokular
Bey hude bağ-ı irem olsada
ömrüne ateşler giydiren yar,
Ardında bıraktığın Züheyla yangını sevdalara
Gece düşer
gün kırgınlığın efsununu geçer,
ab-ı hayat olsada gelişin
Hüzzam olur kanarsın ,
söz olur yanarsın
Dolandıkça tenine hasretin cemreleri,
Dudaklarımın kıyısın dan engin dehlizlere
Süzülür sabır kuşlarım.
Bir bilinmezden bir bilinmeze
Kundaklar iken ,yokluğunu
Cennetin olmasın avuçlarında yosun tutarken
Bildik bir sevda

Senin için;
Derin denizler gibi
Beni dibe çeker

Dönüp baksan maziye
Eli koynunda bir çocuk ağlar.
Güz rüzgarıyla zemheriye
Üşümüş ,üşenmiş bağlar...

Sevmek nedir diye sordular
Yanit veremedim.
Aslında çok basitti cevabı
Onu görünce kalbin deli gibi atması
Gözlerin ışıl ışıl parlamasıydı...

Gökyüzünü şiire nasıl sığdırırım ki
Şiirden kanat alıp bulutlardan
Senin enginliğine sığınırım
Her sabah mavilik alır beni..
Sabaha şairler
Dokunsun kar aydınlığında
Uzasın kış
Sen gülünce bulup buluşturur
Yitiğini yeryüzünün kuşlar
Sesinde..