Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Toprağın altındaki pınarlar,
Vatan uğruna akan kanlardır.
Üzerinde yeşeren çınarlar,
Şehadete ulaşan canlardır.
     Osman Ali Aydın

   TEFEKKÜR
Hikmet ara baktığın her yerde,
Teşekkürden önce tefekkür vardır.
Kudret ara dua zamanı göklerde.
Teşekkürden önce tefekkür vardır.

Tarladayken iyi bak sıralı başağa,
Zeytin ezilince dönüşüyor yağa,
Çevir başını hem sola hem sağa,
Teşekkürden önce tefekkür vardır.

Tefekkür eden her şeyi çözdü.
Nardaki o taneleri nasıl dizdi,
Pazara gidip ibretle kim gezdi?
Teşekkürden önce tefekkür vardır.

Yazı takip edip gelen kışlar,
Havada kanat çırpan kuşlar,
Yukarıya çevrilebilseydi başlar,
Teşekkürden önce tefekkür vardır.

Her şey çift olmuş, niye?
Tek olan sadece kendisi diye.
Düşün ne olur birkaç saniye.
Teşekkürden önce tefekkür vardır.
    Osman Ali Aydın

Yüzünü bensiz şiirler bürümüş bu sabah al pembe mor menevişli
Yüreğindeki kuşu azat etmişsin sevmekten yorgun düşerek
Kaç bahar hapsederek kışları gözlerinin rengine
Hüznünden tutup tutup  yürekevine
Unutabilmenin mühürünü sürgülemişsin ellerinle

yüreğin kalmasın bende
Git başka acıya mezar kalmadı içimde
Yada başka bir ömür bulamam kendimde
Yüreğinden ömrüme   sürgündeyim

Sesini duyunca;
Diriliyorum
Yüreğim çarpıyor
Bi o kadar da bağlanıyorum hayata
Yedi kat sükutum,  sesini duyduğumda
Hükmü yok gecelerin
Sanki sesin yürek tamircisi.....

Biz hiç olmadık ki!
Sen gökyüzünde bulutların arasında gezerken
Ben hep sana baktım en derinden.

Biz hiç olmadık ki!
Sen bensiz dünyayı gezerken
Ben seni bekledim hep penceremden...

Biz hiç olmadık ki!
Sen hayatı dolu dolu yaşamayı seçerken
Ben kabuğuna çekilmiş biriyim aslen....

Biz hiç olmadık ki!
Olmamız da imkansız zaten...

Bendeki bi sevda ki deli ve kaçık
Hiçliğe ramak kalmış
Gönül aşırı bi sevda işte
Dert belli
Gerisini mevlam bilir

Her yan ateş dolu;
Gece ne saklar,
Deniz ne yutar.
Ahhh  aç gözlü insanoğlu
Bir paraya
Vatan satar
Kan satar..

Dudaklarım kurumuş soğuktan, ellerim ise çatlak.
Ama ben hala çamurda oynamaya devam ediyorum,
Üzerimde kırmızı ceketim, ayağımda lastik çizmelerim.
Mutluluğu bulduğum yere çocukluğuma geri dönüyorum.

Öpülmeyi bekleyen yaralarıma şefkatin değdi
Yüreğim susuyorsa
Ruhum hazırdır senden gelecek yaraya
Göğe çıkarken kuşun kanadında
Sen kat yağmuruma

 

Et kalbimden bu sürgünü bertaraf,
Önüm arkam sağım solum Araf ki Araf....

Et kalbimden bu sürgünü bertaraf,
Önüm arkam sağım solum Araf ki Araf....

++++++

Gün olur
Fikir değirmeninde
Öğütürsün hayatı
Gün olur
Selvi gibi saçakların yerdedir
Gün olur
Esen yel kadar ılık
Savuran kasırga kadar
Dehşetli olur düşünceler
Gün ağaranda küller yeniden savrulur
İçinden bir kor
Bir tutam ateş
Canlanır yavaş yavaş.
Tutuşacak bir dal bekler
Bir an
Bir kıvılcım.
Memleket çakar gözlerinde
Şimşek şimşek.
Dağ dağ,
Ova ,bayır..
Neresi değersizdir
Neresi yarasız
Yarensiz...?

Nasıl duymayayım ...
Kilometrelerce öteden sesini,
Kalbinin atışını duymuşluğum var,

Nasıl gelmesin ...
Kilometrelerce öteden burnuma kokun,
Unuttum mu sanırsın sevgili,
Üzerime-tenime- sinmişliğin var.