Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

An gelecek
Bir çocuğun düşlerinde buluşacağız seninle
Yaşamak hiç o kadar anlam kazanamayacak
Sen pusların  ardindan
Bense bilinmezliklerden bakarken dünyaya
Gözlerimiz hiç o kadar aydınlanamayacak
Bir deniz ortası hissim
Bir çöl dervişi yüreğin
O an gelecek
Bir çocuk gülüşü olacak evimiz
Gamzesinde yaşayacağız
Tüm masallar son bulana değin...

Morunda kendime dönerim
İç sesimle dertleşir
Kimine sorsan deli olurum
Mavinde çıkarım yolculuklarıma
Kimi zaman kendime
Kimi zaman bilinmeze
Yeşilinde saklarım huzurumu
Dengemi bulunca alırım katarım yoluma
Sarında hastalanırım
Yataklara düşerim
Çünkü dibe vurmaktır
Üstlere çıkabilmenin sırrı
Kırmızında kadın olurum
İsyanlarıni savuran dünyaya
Gökkuşağınım yağmur sonrası
Gökkuşağımsın güz ortası
Renklerimi sunarım en saf haliyle
Gökyüzünde bir geçitte.

Gerçeklere ömür biçmiş hayallerim vardı..
 Kalbime değmiş sözlerin
 Gözlerimi ıslattı
 Sol göğsümde dualı bi muskan vardı
 Biri vardı
 Yüreği burda
 Kendisi uzaklarda....
 Biri vardi....

Güle nazar değer
Bülbüller lal olur.
Düser dilinden gam dolu
Efkar dolu nameler.
Dışı susar,
İçi avaz avaz,
Alabildiğine derin
Verebildiğine engin.
Baştan başa
Niyetler zengin.

Gamzene düşerdi ,
güneşin yüreğinden
Koparıp attığı karanlık
Sevdan
ağlayan bir çocuktu kimi zaman
gözlerine koca kentlerin teslim olduğu

gün gelir yalnızlığın diğer adı olurdu,
yüzünü denizin mavisinden koparan tuz
türküsü olurdu
Anadolu da  dilden dile dolaşan
,Ey sevda hangi, hüzün hikayesinin
Kahramınısın şimdilerde
Dumansız ateşler yakıp,
Akasyaların kokusunu çekip içine
Ilık bir tebessümle şiire düşüp
Islanırmısın gökyüzünün altında

Pamuk ipliğine teslim ettim kaderimi
Her şeye acı kattım hayat
Haberin olsun.
Başı belli
Bedeli bellli
İki yıldız arası uzaklık
Ezberlenmiş kitabın kelimelerini tüketirken
İstisnalar kaideyi bozmuş...
Minnetimizi sunarken
Boynumuz kıldan inceydi hep...

yenik düştüm bu savaşta,
galibiyetin mübarek olsun sana
sorma beni ne haldedir acaba.
kalıntıları toplarım
seni hatırlatsın diye bana...
samimiyetle söylerim
kinaye yok asla aklımda
gülen yüzün solmasın bir daha.
mutlu ol kazandığın zafer tacında....
...........

Masum bakışlarındaydı keder
Beni alıp uzaklara götüren
Ellerimi boşlukta
Kalbimi karanlıkta bırakan
Tamir edilmeyen yaralarıma
Merhem olsun her mısra
Dökülen yaşları sorma
"Elvada" derken bana
Zamanın getirdiklerinden çok
Aldıklarını hatırla
Belki dokunamam bir daha sana
Olsun
Beni hep o gülen yüzümle hatırla.

   

Bir şiirde yaraladı bu gönül
Bir şiirden yar anladı gönül
Bir  şiirden yar araladı gönül
Gönül..
Ne şiirden aralandı
Ne de yardan..
Ne yaralanmadan.."

Bir şiirde yaraladı bu gönül
Bir şiirden yar anladı gönül
Bir  şiirden yar araladı gönül
Gönül..
Ne şiirden aralandı
Ne de yardan..
Ne yaralanmadan.."

Kelimeler güzel oturmuş,tebrikler ...

Kelimeler güzel oturmuş,tebrikler ...

Teşekkürler..kelimelerin kalbimize oturması değil midir şiir!?

Yemyeşil bahardan vazgeçtim
Şöyle...
Sapsarı gúz çekti canım
İki hazan bi hüzün arası

Gönül şimdi kırık bir dalda kuş

uçsa..kırk hüznü kucaklar

konsa..kırk yıllık hüznü uzar

kaçsa..kırgın  hikayesi buhurunda solar

kalsa..hikayesinin kanadını kırar

Gönül artık kırık dalda bir kuş  "

en ağırı acıları saklamakmış
haykıramamakmış en yüksek tepelere
canının yandığını kimselere söyleyememekmiş
susmakmış payıma düşen
her gün biraz daha eksilerek yaşamaya çalışmakmış
zamanın eskitemediği anıları her gece oynatmakmış
hayal sahnemde
ve sonsuza kadar kaybettiklerini özleyerek
her gün biraz daha ölmekmiş yaşamak...

Kayıtsız kalan herşey gibi
Anımda geçmişe akıyordu sanki bugün
Göğü kaplayan puslar
Görünenin ışığını da çalıyordu
Olur öyle arasıra
Ama çok değil
Günlerden bir gündür
Tüm ışıklar kararsın dilersin
Tüm sesler sussun
Sükunet sarsın dünyayı...