Satranç Köşesi (plan-egzersiz-kulüp) Dökümanları

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 15 Eyl 2007 21:35:14
Kadınları anlamak satrançtan daha zor 
 
 
Gerek Türkiye, gerekse dünya tarihinde, bugüne kadar düzenlenen en zorlu satranç turnuvası haziran ayı başında İstanbul Kumburgaz Marine Princess Hotel'de başladı. 15 Haziranda sona erecek Avrupa Satranç Şampiyonası'na katılanlar arasında, geçen yılın dünya satranç şampiyonasında final oynayarak ikinci olan Vasyl Ivanchuk da yer alıyor.

Kasparov'a karşı oynayan ve dünya sıralamasında ilk 10'da yer alan Ivanchuk, güçlü bir oyuncu olmasının yanı sıra bir Türk dostu. Türkiye'yi ve Türk satrancını yakından takip ediyor. Bu ilgi, Ivanchuk'un Türkçeyi 3 ay gibi bir kısa sürede öğrenmesini sağlamış. Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Ali Nihat Yazıcı'nın böyle büyük bir organizasyona imza atarak Türk satrancına sıçrama kaydettireceğine inanan Vasyl Ivanchuk, Türkiye'nin en çok okunan haftalık akküel dergilerinden Tempo'nun son sayısına özel bir röportaj verdi.

Altı yaşında satrançla tanışan Vasly Ivanchuk, 28 yıldır satranç oynuyor. Ivanchuk, Türkiye'de satrancın yaygınlaşamamasının nedenini ‘‘psikolojik’’ buluyor. Ivanchuk, ‘‘Oyuncularınızın kafasında biz Büyük Ustaları yenemeyiz gibi bir düşünce hákim. Bu psikolojik problemleri yenmeleri lazım. Benim inancım, bu şampiyona Türk satrancı için sıçrama noktası olacak’’ dedi.

Ivanchuk, satrançta tahtanın durumuna göre 25-30 hamle sonrasını planlamanın mümkün olduğunu, ama aşk hayatında başarmanın imkansızlığını dile getirdi:

‘‘Kadınlar satrançtan çok daha zor. Kadın davranışını anlayamıyorum. Bu, benim için çok ayrı bir konu. Sanırım bu, tüm erkekler için de böyle...’’ 
KAYNAK
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

  Biraz  gecikmeli  bir  yazı  ama  ilgi  duyan  Eğitimhanelilerin   beğenisine  sunuyorum...

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 15 Eyl 2007 21:39:54
Yıllar önce daha da gelistirilen bir Deep Blue modeli, satrancta Kasparov\'u yenmis. Bunu büyük bir basari olarak duyuruyorlar. Satranc oynamak cok zor bir seymiş gibi reklam yapiyorlar.

Bu dünyada yapilacak en zor karsilasma \"bir kadini anlamak\"tir. Bunu bilmiyorlar. Biri bunun üzerine kafa patlatmış  bu sorunu cok düsünmüş ve bir \"kadinlari anlama simülatörü\" yapmış.

Bu simülatörün üzerinde calistigi bilgisayar 16 cpu destekli, 2 GB memoryli ve saniyede trilyonlarca hesaplamayi yapabiliyor.

Bu kadar ugrastiktan sonra bile ilk denemede bilgisayar yenilmekten kurtulamadi.

Sokaktan cevrilen bir bayan ile yapilan karsilasma loglari asagidadir :

Birinci müsabaka :

Kadin: - Bilgisayar söyle bakalim saclarimin yeni modelini nasil buldun?

Bilgisayar: - Böyle cok güzel olmussunuz efendim.

Kadin: - Onceden güzel degildim yani?

Bilgisayar: - Hayir önceden de güzeldiniz ama böyle cok güzel olmussunuz efendim.

Kadin: - Onceden bu kadar güzel degildim yani?

Bilgisayar: - Hayir efendim önceden de cok güzeldiniz.

Kadin: - Simdi pek o kadar güzel olmamisim ama?

(bilgisayar terk eder)


Ikinci müsabaka :

Kadin: - Bilgisayar, erkek arkadasimdan ayrilmak istiyorum ben.

Bilgisayar: - Pek mutlu degilsiniz zaten efendim, ayrilin bence.

Kadin: - Ama onu seviyorum.

Bilgisayar: - O zaman konusarak sorunlarinizi cözmeyi denemelisiniz.

Kadin: - Yüzünü görmek, sesini duymak bile istemiyorum o hayvanin.

Bilgisayar: - O zaman mail atin, görüsmeyeceginizi söyleyin?

Kadin: - Hayir ondan ayrilamam.

Bilgisayar - Kendinize biraz zaman taniyin, duygulariniz düsünceleriniz netlessin.

Kadin: - Ne istedigimi biliyorum ben. Onunla asla olmaz.

(bilgisayar terkeder)


Ucüncü müsabaka:

Kadin: - Bilgisayar, sen beni sevmiyorsun.

(bilgisayar terk eder).

  Yukarıdaki  alıntı  yazısı  sevgili  dostum  Dr. Tuncay  Şen'in  sitesinde  yayınladığı  yazıdan  kaydedilmiştir..
   
     Sevgi  ve  saygılarımla...

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 15 Şub 2008 18:43:46
EFSANE ŞAMPİYON BOBY FİSCHER

“Her zaman yapmak istediğim şey, satranç oynamaktır."

“Hiçbir şey ağrıyı bir insanın dokunuşundan daha fazla hafifletmiyor”…

Boby Fischer

Efsane şampiyon Boby Fischer 18 Ocak ta öldü. Çalkantılarla süregelen yaşamına rağmen dünya satrancına çok önemli katkılarda bulundu. Biz ve bizden önce ki kuşak için bir hit olan Boby Fischer’i anlamak ve tanımak gerekiyor. Satranç Fischer’in yaşamında hep belirleyici oldu. Satranç tahtasın 64 kareden oluştuğunu düşünürsek, her kareye bir yıl yaşadığını görüyoruz. Ne ilginç bir tesadüf…

Fischer ile ilgili çok makaleler yazıldı. Bunlardan derleme yapmak yerine benim çok hoşuma giden bir makaleyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Okuduğumda çok duygulanmıştım.

“Macar asıllı Yahudi bir fizikçi olan Paul Nemenyi ile Polonya asıllı bir Yahudi olan Regina Wender arasında 1942’de bir aşk-ı memnu yaşanır ve bunun meyvesi olarak 9 Mart 1943’te, Illionis’te Robert James Fischer dünyaya gelir. Doğum sertifikasında babası olarak annesinin yasal kocası olan Hans-Gerhardt Fischer’in adı geçer; Regina ile Moskova’da 1933’te evlenmişlerdir… Bu kadar karmaşa yetmiyormuş gibi, Robert James Fischer daha 2 yaşında iken, annesiyle babası boşanır!

1949 Mayısı’nda, 6 yaşında iken, kız kardeşinin Brooklyn’deki dâirelerinin altındaki bir şekerciden alıp da getirdiği satranç setine takılarak kendi kendine oynamaya başlar. Bir ay sonra da ilk satranç kitabıyla karşılaşır. Gene bir sene kadar kendi kendine satranç oynamaya devam eder. Yedisine geldiğinde Brooklyn Satranç Kulübü’ne girer ve ilk derslerini hocası Carmine Nigro’dan alır.

Robert James Fischer 12 yaşından itibâren turnuvalara katılmaya başlar. 1957’de, yâni henüz 14 yaşındayken ABD Büyükler Şampiyonu olur. 1958’de ise, Gelmiş Geçmiş En Genç Büyük Üstad unvanını kazanır. 1957 ilâ 1966 arasında sekiz kere ABD Satranç Şampiyonu olarak rekor kırar.

1959’da Bled, Zagreb, Belgrad Aday maçlarıyla dünya şampiyonu unvanını kovalamaya başlayan Fischer’e bu dönemde, ismi Robert’in kısaltması olan Bobby lâkabı takılır ve döneminin satranççıları için bir kâbus hâline gelir (yaşla ilgili rekorları sonradan kırılır ama bu noktada şimdiki bilgisayar ve database’lerle çalışma imkânının ortaya çıkmasını göz ardı etmemek icap eder)…

Bobby, bu zamandan satranç kariyerinin sonuna kadar pratik olarak yalnız çalışır; günlerini, haftalarını ufacık bir odada hayâlî olarak kendi kendine satranç egzersizleri yaparak geçirir. Yakın arkadaşı da, dostu da yoktur. 50’li yılların sonları ve 60’lı yılların başlarında, dünya satrancının patronu o zamanki adıyla SSCB’dir. Bobby 1970 yılına kadar dünya şampiyonu unvanını kovalamasına rağmen, Sovyet ekolünün teknik üstünlüğü ve derin çalışma laboratuarları karşısında tek başına etkili olamaz. O tarihte Palma de Mallorca İnterzonali’ne katılabilen Bobby, 23 turluk maratonu 18.5 puanla en yakın rakiplerinin tam 3.5 puan önünde kazanır. Devamında 1971’de, dünyanın en güçlü büyük üstadlarından Taymanov’u ve Larsen’i 6–0’lık şoke edici sonuçlarla yener.

Aynı senede, Sovyetler’in iki numaralı ismi Petrosyan’ı 6.5–2.5 gibi farklı bir skorla devirip, yine Sovyet Büyük Üstad Boris Spassky ile unvan maçı yapmaya hak kazanır. 1972’deki bu meşhur maçı bütün dünya nefesini tutarak takip eder. Mes’ele sâdece dünya çapında bir satranç müsabakası olmaktan çıkmış, dönemin iki büyük süper gücü arasındaki hesaplaşmanın, yâni Soğuk Savaş’ın satranç tahtasına yansıması olmuştur. Bugün Türkiye’de 1965’ten önce doğan ve evinde radyo olan hemen herkes, o zamanki mücadeleyi hatırlayacaktır; akşamları yayınlanan ve “ajans” denilen haber saatlerinde o gün oynanan partinin sonucu verilir, kısa bir yorumu yapılır ve mücadelenin kaç kaç devam ettiği belirtilirdi. Hepimiz satranççı kesilmiştik ve tabii ki dostumuz müttefikimiz ABD’nin adamını tutardık. Hâlbuki o, onların adamı olmamıştır ve olmayacaktır… Bobby 21 partilik tarihî maçı 12.5–8.5’luk skorla kazanır ve yeni dünya şampiyonu olur.

Bundan sonra 1992’ye kadar hiç bir ciddi turnuva veya maç oynamaz.1975’te de unvanını Karpov’a karşı korumaz, korumayınca da kaybeder.

Bobby’le birlikte bütün dünyada satranca olan ilgi olağanüstü derecede artar, mâlzeme ve kitap satışları patlar. Bobby’nin 1972 sonundaki 2785 elo rekoru da (satranca özgü bir rating sistemi) ancak Kasparov tarafından 1989-1990’da 2800’le kırılabilir.

Uzun yıllar boyunca ortadan kaybolur, ta ki 1992’ye kadar! O tarihte iç harp sebebiyle Sırbistan ve Karadağ’a müeyyideler uygulayan ABD’yi ve Birleşmiş Milletler’i tanımayıp, Sırbistan’daki Sveti Stefan adasında Spaski’yle gayri resmî rövanş maçı yapan Bobby’nin arası ülkesiyle daha da açılır. Üstelik maçı da 17.5–12.5 kazanır. Satranç adına pek de önemli olmayan bu maçta, Bobby’nin oyun sonu tekniği ve pratiğinin paslandığı ve oynasa da satrancın zirvesi için tehdit oluşturamayacağı ortaya çıkar.

Bobby bir daha asla ABD’ye geri dönmez. Yugoslavya, Macaristan, Japonya ve ABD’ye rağmen, kendisine oturma izni veren tek ülke olan İzlanda’da kalır, tâ vefatına kadar.

Antisemitik, anti-Amerikan politik fikirleri ve sonradan oluşan ABD muhalifliği hep kendi hayat tecrübelerinden ortaya çıkmıştır. Kendisini diğer bütün Büyük Üstadlar’dan ayıran bir özelliği vardır: Asla tüccar-şampiyon olmaz ve çok kazandığı paraya pula tamah etmez. Nasıl olsa edecekler çıkacaktır…

Ömrünün son senelerinde böbrek yetmezliğine yakalanır. Reykjavík Landspítali Hastânesi’nde yedi hafta yatırılır ama durumu kötüye gider. Batı Tıbbı’nı reddeder. En yakın, hâttâ tek arkadaşı Garðar Sverrisson ve onun karısı Krisín ölünceye kadar kendisine bakarlar; bilhassa Garðar’ın iki çocuğundan erkek olanı ile çok samimi olur. Diyalize, ağrı kesicilere ve sun’î olarak hayatı uzatmaya muhaliftir. Tam da karısı Miyoko Watai Noel’i kutlamak için Japonya’dan gelmiş ve 10 Ocak 2008’de dönmüştür ki, ecel gelir… Yâni, karısı da yanında değildir terk-i âlem eylerken; 64 yaşında 17 Ocak 2008’de Reykjavík’teki evinde son sözlerini fısıldar başucundaki Magnús Skúlason’a: “Hiçbir şey ağrıyı bir insanın dokunuşundan daha fazla hafifletmiyor”…

Hülâsası, bütün zamanların en büyük satranç oyuncularından Robert James (Bobby) Fischer 17 Ocak 2008’de hayat oyununda mat olur. Cenazesi Reykjavik’e 60 kilometre mesafedeki mütevâzı Laugardælir Katolik Kilisesi’nin mezarlığında 21 Ocak öğle saatlerinde defnedilir. Vasiyeti icabı, Garðar’ın âilesi ve karısı Miyoko Watai hâricinde hiç kimse bulunmaz.

28 Ocak 2008’deki haber “portallarına” dul karısıyla kuzenleri arasında 1 milyon Sterlinlik mirasının paylaşımı için kavga çıktığı düşer!

C’est la vie… Herhâlde güneşin battığı yerden acı acı gülümsemektedir.

***

İlk olarak 1961’de Yahudi ve Amerikan düşmanlığıyla dolu beyanlarda bulunmaya başlayan, Siyonizm’den nefret eden ve hayatı boyunca da bu yolda devam eden bu adamın gitmediği yer, gezmediği yöre yoktur desek yalan sayılmaz: Filipinler, Japonya, Avrupa’da epey ülke… Aramaktadır kendisini, hakikati ve anlamı!

Pek çok teşhis konur kendisine gıyabında: Şizoid, paranoid psikotik, şizofren, Asperger sendromlu vs…

Çocukluğu, travmaları, dehası, bir türlü bulamadığı âidiyeti ve sevmediği beşeriyeti ile bir fenomen adam daha göçüp gider bu âlemden; birçok iz ve eser bırakarak: Satranç, tamahkârlıktan nefret ve arayışların adamı olmak.

Bermutat, eski rakipleri ve muhalifleri arkasından methiyeler yağdırmaktalar şimdilerde…

Bobby, Allah’ın rahmeti üzerine olsun. Seni seviyorum ve Ontogenetik Psişe’de herkes kardeş, biliyorum. Bol şah matlar sana. Belki pederle de tanışıp tavla atarsınız, seveceksin.”

Prof. Dr. Mehmet Kerem Doksat – İstinye – 03 Şubat 2008 Pazar

Kaynak: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]


  Bu  yazı  mahalle  ve  okul  arkadaşım  sevgili  dostum  Dr. Tuncay  Şen'e  aittir.
        Ayrıca  kadın  ve  satranç  konulu  yazıda  yine  sevgili  dostum  Dr.  Tuncay  Şen'e  aittir.
 
  Bu  yazıları  satranç  sever  dostlarla  paylaşabileceğim  kendisi  tarafından  şahsıma  ifade  edilmiştir....

  Ben de  sevgili  eğitimhane  dostları  ile  paylaşmak  istedim...
 
    Saygı  ve  sevgilerimle...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 15 Şub 2008 19:09:32
şafakgergin kadın - bilgisayar müsabakası çok güzeldi.

Satranç konusuna ilgi göstermeyip, bu yazıyı okuması gereken arkadaşlar için başka bir konudan link vereceğim.

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 17 Şub 2008 18:15:05
Sevgili  dostum  Dr.Tuncay  Şen  sitemize  üye olsun..
Kendileri  TÜRKİYE  DE  DERECE  YAPAN  SATRANÇ  SEVER  DOSTLARIMIZDANDIR...

Çevrimdışı drtuncaysen

  • Yeni Üye
  • 2
  • 0
  • 2
  • 0
# 17 Şub 2008 18:22:33
sevgili dostum Şafak cığım satranç üzerine foruma katkıların için çok sağolasın
satranç aşkının devam etmesi ne güzel...

dr tuncay şen

Çevrimdışı drtuncaysen

  • Yeni Üye
  • 2
  • 0
  • 2
  • 0
# 17 Şub 2008 18:24:45
svgili dostum şafak gergin i kıramazdım.iyi kide üye olmuşum.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] da satranç üzerine köşe yazarlığı ypmaktayım..

sevgili şafak bu hoş siteyi bana bildirdiğin için sağolasın.

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 17 Mar 2008 17:00:00
Satranç dünyasında önemli işbirliği



Satranç Federasyonu ve Türkiye İş Bankası, dünyanın en büyük internet satranç platformu Playchess ile yeni bir proje gerçekleştirecek. 
17 Mart 2008 16:33
Yazı boyutunu büyütmek için               
 Mevcut 220 bin kayıtlı kullanıcısı bulunan satranç oynama platformu Playchess ve Türkiye İş Bankası arasındaki işbirliğiyle, yıllık abonelik ücreti karşılığında hizmet veren Playchess, Türkiye'den bağlanan lisanslı satranç oyuncuları için ücretsiz hale gelecek.

Aynı anda sürücüye bağlanan üyelerin birbiriyle sohbet etmek, canlı yayınları izlemek, yorumları dinlemek gibi olanaklardan yararlandığı Playchess portalını Türk oyuncular için ücretsiz hale getiren uygulamadan yararlanmak için, herhangi bir Türkiye İş Bankası şubesinden satranç lisansı çıkartmak yeterli olacak. Playshess ile imzalanan anlaşma uyarınca internet sitesinin içeriği Türkçeleştirilirken, ''satrancoyla.com.tr'' adresinden de siteye ulaşım sağlandı.

Türk satranç sporcularına ücretsiz sunulacak ortam, Satranç Federasyonu tarafından yönetilecek ve denetlenecek.

Bu arada, söz konusu proje, İş Kuleleri'nde 19 Mart Çarşamba günü, aynı zamanda Kalmukya Devlet Başkanı olan FIDE Başkanı Kirsan Ilymzhinov, Satranç Federasyonu Başkanı Ali Nihat Yazıcı ve Türkiye İş Bankası Halkla İlişkiler Müdürü Suat Sözen'in katılacağı bir toplantıyla kamuoyuna tanıtılacak.

 

Çevrimdışı erseven_tr

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 395
  • 311
  • 395
  • 311
# 17 Mar 2008 17:07:35
şafakgergin öğretmenim çok teşekkür ederim bilgilendirdiğiniz için.
ben playchess 'de  sınırlı üyeliğim var. yıllık üyelik yapıp yapmamakta kararsızdım , birde siteye her girdiğimde işbankası nın reklamını görüyordum.
şimdi daha net oldu herşey.
tekrar teşekkür ederim.

Çevrimdışı fguclu

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.386
  • 1.408
  • 1.386
  • 1.408
# 17 Mar 2008 17:22:37
satrancı ben de yeni öğreniyorum.kesinlikle zamanı iyi kullanma ve  strateji gerktiren bir oyun ve zevkli

Çevrimdışı erseven_tr

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 395
  • 311
  • 395
  • 311
# 17 Mar 2008 17:26:38
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
satrancı ben de yeni öğreniyorum.kesinlikle zamanı iyi kullanma ve  strateji gerktiren bir oyun ve zevkli
bunların yanında , satranç oynayan insan 64 kareye kişiliğinide yansıtır düşüncesindeyim.
satranç kralların oyunudur.

Çevrimdışı fguclu

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.386
  • 1.408
  • 1.386
  • 1.408
# 17 Mar 2008 17:29:27
ben de kraliçe olurum o zaman ;)

Çevrimdışı erseven_tr

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 395
  • 311
  • 395
  • 311
# 17 Mar 2008 17:37:37
van da kahvehanelerde  en çok oynan oyun satranç mış.

Çevrimdışı erseven_tr

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 395
  • 311
  • 395
  • 311
# 17 Mar 2008 17:41:03
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ben de kraliçe olurum o zaman ;)

kraliçelerimiz baş taçımızdır , saygımız sonsuzdur.
hatta onlarla oynarken rok atmayız.

Çevrimdışı tckay1

  • B Grubu
  • 163
  • 92
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 163
  • 92
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 13 Eyl 2008 23:20:24
Ders Dışı Egzersiz  Satranç  Çalışma Programı Ekte Sunulmuştur.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK