Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 14 Oca 2012 00:58:23
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 14 Oca 2012 22:25:03
Yitirilmiş Ne Varsa

çirkin çiçeklerle dolu katil bahçelerinde dolaştım
dalgındım
bıçak sırtı yaşamalarım
penceresizliğim
ve öksüz düşlerim vardı ceplerimde
uğultusuzluğumu özlemiştim
hala bir ceylan ağlıyordu içimde
hiç yoktan vurulan

senin şehirlerin uyurken
benim gözlerimi bıçakladılar
kör bir balıkçıyım şimdi
görmediğim vapurlara el sallıyorum
rüyalarım da yaşlanmıyor

kaybolan eylül gemilerimi
sonbahar sesimle çağırsam gelir mi
ah vurulası yüreğim
süpüremedin kapından yalnızlığı
örselenmiş paslı yüreğim

ellerim yumuk
orman karanlıkları omuzlarımda
ve ardından ağlayan
ezgisiz Türkülerdi gözlerim
senin gözlerinin pusuna saklanıp
senden kalan bu yıkıntılar arasında
Kaynak: ForumPaylas.net [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
bizi büyüten ellerini aradım
öpülesi ellerini

susuşlara prangalı dil
kanlı düşler kuyusunda
ölüm çığlıkları atabilir

gözyaşı göllerinde durulanmalar vaktinden geliyorum
sonunu hep unuttuğum
dilsiz şarkılarım vardı
ağlatan inleten
şimdi
o şarkılar beni unuttu

yıkık kentler konuşmaz bilirim
cam kırıkları ve kırık dallar var
incinen yüreğimin yaralarında
ve bilir misin
güller hiç uyanmaz bu vadide
gözlerin düşer aklıma
an gelir şavkın vurur yüzüme
o zaman vakit ölüm olur dudağımda
kaçsam yakama yapışır gözlerin

yılları ve yolları ödünç aldım
yastığımdaki çukura dolan korkulu geceden
düş düşkünü çocukluğumu çalmış namlı sevdalılar
üstüne üstlük sensizim
yani gölgesiz dolaşıyorum
artık intiharlar da öldürmez beni
yüreğimde konaklayan hüzünler
senden gelir

al
dün gece seninle yoğurdum bu şiiri
ekmek buğusu mübarekliğinde
sıcacık
nasıl olsa sana çıkmayan yol yok
kaybolabilirim kuytularda
dalıp dalıp giderim başka diyarlara
bir gün dönmeyiveririm

ama sen
yine de biriktir göz yalarını
belki bir gün
tutuşturur seni bensizlik
belki bir gün
sen de beni ağlarsın

hoyratım benim
şafaklar düşmüş alnına
kırlangıçlar uçmuş koynuna
bak hala aynı şarkıda irkiliyoruz

bu aşkın adresi dursun sende
kelepçeli kuşlar
yuva kurmadan gözlerimize
belki geri döneriz
ve geri veririz birbirimize

yitirilmiş ne varsa



Kahraman TAZEOĞLU

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 14 Oca 2012 22:45:30
Ayrılık Enkazı

Kapıcı kardeş,
Sana zahmet bütün gazeteleri bul bana.
Yok siyaset filan umurumda değil,
Gidişata zaten karnım tok..
Oysa her gece bıçaklıyor beni bu anılar,
Hiçbir gazetede tek satır bahseden yoK..


Ressam kardeş,
Ölümün rengini boyadın mı hiç?
Kara topraktan kara mıdır?
Ak kefenden ak mı?
Kapıyı çalacakmış kadar yakın;
Piyangodan çıkacakmış kadar uzak mı?

Şair kardeş,
Fazla bir imgen var mı ödünç verecek?
Duyunca dil kurusun, dudak çatlasın!
Bu benim hicranımı, bine katlasın!
Öyle bir etki yaratsın ki o zalimde;
Havai fişekler gibi, tepesinde patlasın!..

Kemancı kardeş,
Sen dur kardeş.
Hasretin makamında gezin biraz..
Muhayyer ile kürdilinin kıyısında,
Hicazın orda bir yerdedir..
Çıldırıncaya kadar çal,
Teller kopuncaya kadar çal,
Hiç susma!
Cancağızım çok derin kederdedir..

Barmen kardeş,
Her şeyi unutturacak bir zıkkımın varmı?
Şöyle manda deviren cinsinden..
Daha da beterinden, köpek öldüreninden!
Sevdiğim herkes binip gitti meçhul gemiye;
Bense hep korktum son anda atladım gemiden..

Tetikçi kardeş,
Kalbi tam ortasından vuracağına emin misin?
Kim için çırpındığına bakmadan,
İçindeki cevahiri hiç ipine takmadan..
Gez göz arpacığın ince hesabıyla;
Abanarak tetiğe kirpiğini bile oynatmadan!

Mezarcı kardeş,
Bir çukur da bana kaz elin değmişken..
Hiçine harcadım güzelim yılları hiçine,
Hiçine harcadım ben bu sevdaları hiçine;
Belki bu akşam gelip uzanabilirim içine..

Yusuf Hayaloğlu

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 15 Oca 2012 19:54:14
BÜYÜK USTA NAZIM'A ÖLÜMYILDÖNÜMÜNDE SAYGILARIMLA

Delikanlım!
iyi bak yıldızlara,
Onları belki bir daha göremezsin.
Delikanlım!
Senin kafanın içi
Yıldızlı karanlıklar kadar
Güzel,korkunç,kudretli ve iyidir
Yıldızlar ve senin kafan
Kainatın en mükemmel şeyidir.

Delikanlım!
Sen ki ya bir köşe başında
Kan sızarak kaşından
Gebereceksin
Ya da bir devrimci gibi darağacında can vereceksin

iyi bak yıldızlara
Onları göremezsin belki bir daha...
Sevmek mükemmel iş delikanlım
Sev bakalım
Madem kafanda ışıklı bir gece var
Benden izin sana
Sev...
Sevebildiğin kadar ...

Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 15 Oca 2012 21:29:06
OTOBİYOGRAFİ

1902'de doğdum
doğduğum şehre dönmedim bir daha
geriye dönmeyi sevmem
üç yaşımda Halep'te paşa torunluğu ettim
on dokuzumda Moskova'da komünist Üniversite öğrenciliği
kırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu
ve on dördümden beri şairlik ederim

kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
ben ayrılıkların
kimi insan ezbere sayar yıldızların adını
ben hasretlerin

hapislerde de yattım büyük otellerde de
açlık çektim açlık gırevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir

otuzumda asılmamı istediler
kırk sekizimde Barış Madalyasının bana verilmesini
verdiler de
otuz altımda yarım yılda geçtim dört metre kare betonu
elli dokuzumda on sekiz saatta uçtum Pırag'dan Havana'ya

Lenin'i görmedim nöbet tuttum tabutunun başında 924'de
961'de ziyaret ettiğim anıtkabri kitaplarıdır

partimden koparmağa yeltendiler beni
sökmedi
yıkılan putların altında da ezilmedim
951'de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün
52'de çatlak bir yürekle dört ay sırtüstü bekledim ölümü

sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım
şu kadarcık haset etmedim Şarlo'ya bile
aldattım kadınlarımı
konuşmadım arkasından dostlarımın

içtim ama akşamcı olmadım
hep alnımın teriyle çıkardım ekmek paramı ne mutlu bana
başkasının hesabına utandım yalan söyledim
yalan söyledim başkasını üzmemek için
ama durup dururken de yalan söyledim

bindim tirene uçağa otomobile
çoğunluk binemiyor
operaya gittim
çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanın
çoğunluğun gittiği kimi yerlere de ben gitmedim 21'den beri
camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye
ama kahve falıma baktırdığım oldu

yazılarım otuz kırk dilde basılır
Türkiye'mde Türkçemle yasak

kansere yakalanmadım daha
yakalanmam da şart değil
başbakan filan olacağım yok
meraklısı da değilim bu işin
bir de harbe girmedim
sığınaklara da inmedim gece yarıları
yollara da düşmedim pike yapan uçakların altında
ama sevdalandım altmışıma yakın
sözün kısası yoldaşlar
bugün Berlin'de kederden gebermekte olsam da
insanca yaşadım diyebilirim
ve daha ne kadar yaşarım
başımdan neler geçer daha
kim bilir

Nazım Hikmet - 1961

Çevrimdışı zeynepgulsu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 23.300
  • 42.329
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 23.300
  • 42.329
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 15 Oca 2012 22:19:08
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiçbir seyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

Ataol Behramoğlu

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.507
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.507
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 15 Oca 2012 23:29:50
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacık...larını
... ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.

NAZIM HİKMET

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.507
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.507
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 15 Oca 2012 23:31:03
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacık...larını
... ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.

NAZIM HİKMET

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 16 Oca 2012 17:46:53

   h.n.a.

SELAM

İçim yine sevinçle dolup yanıyor;
Sanki deniz olmuş, dalgalanıyor.

Uzak uzak ülkelerden döndüm seferden;
Yaralarım ağır, fakat mestim zaferden;

Zafer,ümit kaynağının bir çeşmesidir.
Zafer bir çok gönüllülerin birleşmesidir.

Gönülleri birleşenler ölse de bir gün
Gök kubbede kalacaktır seslerinden ün.

Gönülleri birleşenler! Selam sizlere!
Uzaklarda dertleşenler! Selam sizlere!

Selam sana hücrelerde benzi solan genç!
Selam sana ey yılları heba olan genç!

İstikbalim gitti diye yaslanma sakın!
İstikbalin değil, ruhun Tanrı`ya yakın!

O yalancı istikbale bir perde indir!
“Gerçek yarın” unutma ki bir gün senindir!

Selam sana yavrusundan ayrılan kadın!
Kimbilir sen gizli gizli nasıl ağladın!

Ne bir damla gözyaşı dök, ne yasla dövün;
Sen yaşarken öksüz kalan yavrunla övün!

Gür sütünle aşladığın erlik cevheri
Yapacaktır onu yaman bir çeri...

Tek bir kadın değilsin sen...Sen bir ocaksın!
Madem ki bir adın Atsız, katlanacaksın!

Kafkasya’da can veren bir şehidin kızı
Bir çeliktir... Yüreğinde erir her sızı...

Varsın,bağrın firkatiyle yavrunun yansın...
Yansın,dayan! Çünkü sen de bir kahramansın!

Ey ekmeği alınanlar! Selam sizlere!
Ey rütbesi çalınanlar! Selam sizlere!

Kardeş yahut arkadaştır diye evleri,
Ocakları dağıtılan ülkü devleri!

Selam size! Üstünüzde bütün bakışlar,
Bir gün olur, tarih sizi elbet alkışlar!

Ey ciğeri parçalanan kahpe veremden
Ne beklersin dünyadaki sahte keremden?

Ciğerlerin sönüyorken Tanrı`yı andın;
Tasa etme,gerçekleşir mukaddes andın.

Hepinize sevgilerle coşkun selamlar!
Şehitlerimiz bile sizi belki selamlar

İçtiğiniz ıstıraplar size kımızdır.
Bu acılar mazimize selamımızdır.

En tatlı bir hayalimdir bu selam benim
Kırk derece sıcaklıkta erirken tenim...

Çekiyoruz bunalarak fakat ne çıkar?
Ulu Tanrı bir gün elbet bizi yargılar.

Bütün dünya sağırlaşsa o bizi dinler
O`nun rahmet denizinde ruhlar serinler.

Ey hırçın genç,ey güzel kız!Bırakın yası...
Yeter temiz gönüllerin bizi anması...

Toprak ana uyuturken koynunda bizi
Yarinkiler biçecektir ektiğimizi,

Yeşermesi ektiğimiz tohumun haktır,
İşte o gün ruhlarımız şad olacaktır!

Selam şanlı mazimize!Selam yarına!
Selam zafer ordusunun silahlarına!

Ey geçmişin yiğitleri!Selam sizlere
Ey yarının şehitleri!Selam sizlere!

Siz tarihe yazıyorken şanlı bir satır
Aranızda bulunacak güleçtir.

Atsız oğlu Yağmur denen bu yağız çeri
Atılarak hepinizden daha ileri,

Güldürecek babasının yanık ruhunu;
Ruh ve yürek sağırları anlamaz bunu.

Karışınca gövdem yurdun topraklarına,
Ruhum uçar ırkımızın bayraklarına.

Varlığın sevgisi onlara taşır;
Kendisi de ay-yıldıza belki karışır.

Bir gün gelip ırkımızın gürbüz erleri,
Adım adım dolaşırken kutlu yerleri,

Vaktiyle bir Atsız varmış derlerse ne hoş;
Anılmakla hangi bir ruh olmaz ki sarhoş?

Haydi artık dinsin bütün ıztırapların;
Ufuklardan şanlı bir gün doğacak yarın .

Güzellikle sıcaklıkla ve ihtişamla...
Kumandasız hazır olup onu selamla!

Gönlündeki yaraların kanını dindir...
Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir...

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 16 Oca 2012 20:58:29

  Her  şey  öpücükte  gizli,
 
  Kleopatra  öpücüğünde..

 Hani  Can  baba  demişti:

'Dudaklarım  öpüşmekten  mosmor  kesildi' diye,

Benimse  dudaklarım  kurudu..

 Her  şey  öpücükte  gizli,
 
  Kleopatra  öpücüğünde..

Anlamadığım  dilden  yazılmış  şarkıları  dinliyorum,

  Ezgilerinde  öpücük  kokuyor,

 Dudaklarımı  ıslatmıyor,

  Deniz  kokusunu  veriyor..

 Anlamadığım  dilden  yazılmış  şarkıları  dinliyorum,

  Ezgilerinde  öpücük  kokuyor,

 Her  şey  öpücükte  gizli,
 
  Kleopatra  öpücüğünde..

  Aşkımı saklayabildiğim  tek  yerdi  yaralı  kalbim,

  Bir  öpücük  yaralı kalbimi  tamire  yeterdi,
 
  Ama  öpmek  yine  bana  kaldı,

  Öpüyorum  hepinizi,

  Kleopatra'yı  öptüğüm gibi..

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
# 17 Oca 2012 00:40:23
Bir kalbiniz vardır, onu tanıyınız...

Bir şehir kadar kalabalıktır bazıları,
Bir dehliz kadar karanlıktır bazıları..
Konuşurlar, isterler, susarlar...
Dinlememişseniz nice yıl kalbinizi,
Ev, meslek, iş, geçim, para diyerek;
Düşünün şimdi bir de
Şehirlerde, kasaba ve köylerde,
Başını eğmiş,
Kalbiyle söyleşen bir kişi olduğunuzu...

               Cahit ZARİFOĞLU / YAŞAMAK

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 17 Oca 2012 00:45:28
Konuşsam Sessizlik Gitsem Ayrılık

Resmin rehindir gurbetimde.
Gurbetimde sesleri aşındırmış kimliksiz bir kasaba
ve senin kederini ıslatan o yağmurlar rehin.

Alnı özlemle dağınık bir akşam getirdim sana.
Sar, büyüt ellerinle, konuk et sıcaklığına;
konuk et kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana...
Ve akşam, bir kez daha;
saçlarını topla ve dağıt sesini rüzgârlara!
“Bir of çeksen karşıki dağlar yıkılır”:
Çekmiyorsun!

Akarsuları imrendiren yüzün de,
sabahçı kahveler de biliyor:
Görüşmeyeli yorgunum
yıkık kentler kanadı sevinçlerimle.
Görüşmeyeli ya sen nasılsın,
adım, adresim durur mu defterinde?

Şimdi Siirt'te koyun kokulu bir gecedeyim.
Beynimde iklimsiz papatyalar
ve kuşatılmış bir akşam duruyor penceremde.
Sokakların gün batınca neden boşaldığını
ve yüreğimin neden kabardığını bilmiyorum.
Konuşsam sessizlik/ gitsem ayrılık…

Sonra kıpırtısız yasladım göğsümü boğulmuş güne.
Al bu çağrıları sulara göm, o uzak sulara,
gurbetini rehnetme özlemimde…
 
Yılmaz Odabaşı

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 17 Oca 2012 01:04:14
Kendi gırtlağıma düğümlenen
Kısık bir sestim dün gece...
Seni yazıp şiirlerime,
Umut üretiyordum kendimce...
Ve ben seni ağlayıp,
... Seni haykırıyordum gecelerce...

Vardı yalnızlığının öncesi,
Yalnızlık kaderimin altın iple örülen işlemesi...
Ben seni ağlayıp,
Seni haykırıyordum umut tanesi...
Fırtınalar kopartıp bir bardak suda,
Umuda yolculuğa çıktım hüzün rüzgarlarında!..

Çevrimdışı rabia3360

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.436
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.436
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Oca 2012 01:56:34
Düşlerin parlayıp söndüğü yerde
Buluşmak seninle bir akşam üstü
Umarsız şarkılar dudağımda bir yarım ezgi
Sığınmak, gözlerine sığınmak bir akşam üstü

Gözlerin bir çığlık bir yaralı haykırış
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi

Bir orman bir gece kar altındayken
Çocuksu, uçarı koşmak seninle
Elini avcumda bulup yitirmek, yitirmek
Sığınmak, ellerine sığınmak bir gece vakti

Ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek
Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken

Bir kenti böylece bırakıp gitmek
içinde bin kaygı, binbir soruyla
Bitmemiş bir şarkı dudağında bir yarım ezgi
Sığınmak, şarkılara sığınmak bir ömür boyu

Gözlerin bir çığlık bir yaralı haykırış
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi
Ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek
Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Oca 2012 21:45:48
Selam Olsun

Bu dünyadan gider olduk
Kalanlara selam olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara selam olsun

Sala verin kastımıza
Gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze
Duranlara selam olsun

Ecel büke belimizi
Söyletmiye dilimizi
Hasta iken halimizi
Soranlara selam olsun

Eceli gelenler gider
Hepsi gelmez yola gider
Bizim halimizden haber
Soranlara selam olsun

Tenim ortaya açıla
Yakasız gömlek biçile
Bizi bir asan vechile
Duyanlara selam olsun

Derviş Yunus söyler sözün
Yaş doludur iki gözün
Bilmeyen ne bilsin bizi
Bilenlere selam olsun

                      Yunus EMRE

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK