Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.535
  • 232.597
  • 29.535
  • 232.597
# 06 Eyl 2012 08:25:24

İlk kundağın
Ben oldum, yavrum;
İlk oyuncağın
Ben oldum.

Acı nedir
Tatlı nedir... bilmezdin
Dilin damağın
Ben oldum.
Elinin ermediği
Dilinin dönmediği
Çağlarda, yavrum
Kolun kanadın
Ben oldum
Dilin dudağın
Ben oldum.

Belki kıskanırlar diye
Gördüklerini
Sakladım gözlerden
Gülücüklerini...
Tülün duvağın
Ben oldum!

Artık isterlerse adımı
Söylemesinler bana
'Onun Annesi' diyorlar...
Bu yeter sevgilim bu yeter bana!

Bir dediğini iki
Etmiyeyim diye öyle çırpındım ki
Ve seni öyle sevdim sana
O kadar ısındım ki
Usanmadım, yorulmadım, çekinmedim
Gün oldu kırdın...
İncinmedim;
İlk oyuncağın
Ben oldum.. Yavrum
Son oyuncağın
Ben oldum...

Layık değildim
Layık gördüler
Annen oldum yavrum
Annen oldum!

Arif Nihat Asya

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 06 Eyl 2012 11:13:08
MENDİLİMDE KAN SESLERİ

Her yere yetişilir 
Hiçbir şeye geç kalınmaz ama 
Çocuğum beni bağışla 
Ahmet Abi sen de bağışla 
Boynu bükük duruyorsam eğer 
İçimden öyle geldiği için değil 
Ama hiç değil 
Ah güzel Ahmet abim benim 
İnsan yaşadığı yere benzer 
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer 
Suyunda yüzen balığa 
Toprağını iten çiçeğe 
Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine 
Konyanın beyaz 
Antebin kırmızı düzlüğüne benzer 
Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir 
Denize benzer ki dalgalıdır bakışları 
Evlerine, sokaklarına, köşebaşlarına 
Öylesine benzer ki 
Ve avlularına 
(Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi) 
Ve sözlerine   
(Yani bir cep aynası alım-satımına belki) 
Ve bir gün birinin adres sormasına benzer 
Sorarken sorarken üzünçlü bir görüntüsüne 
Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına 
Öyle bir cıgara yakımına, birinin gazoz açmasına 
Minibüslerine, gecekondularına 
Hasretine, yalanına benzer
Anısı işsizliktir
Acısı bilincidir
Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan
Gülemiyorsun ya, gülmek
Bir halk gülüyorsa gülmektir
Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet Abi.
Bir güzel kadeh tutuşun vardı eskiden
Dirseğin iskemleye dayalı
-- Bir vakitler gökyüzüne dayalı, derdim ben --
Cıgara paketinde yazılar resimler
Resimler: cezaevleri
Resimler: özlem
Resimler: eskidenberi
Ve bir kaşın yukarı kalkık
Sevmen acele
Dostluğun çabuk
Bakıyorum da simdi
O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde.
Ve zaman dediğimiz nedir ki Ahmet Abi
Biz eskiden seninle
İstasyonları dolaşırdık bir bir
O zamanlar Malatya kokardı istasyonlar
Nazilli kokardı
Ve yağmurdan ıslandıkça Edirne postası
Kıl gibi ince İstanbul yağmurunun altında
Esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen
Kadının ütülü patiskalardan bir teni
Upuzun boynu
Kirpikleri
Ve sana Ahmet Abi
uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki
Sofranı kurardı
Elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardı
Cezaevlerine düşsen cıgaranı getirirdi
Çocuklar doğururdu
Ve o çocukların dünyayı düzeltecek ellerini işlerdi bir dantel gibi
O çocuklar büyüyecek
O çocuklar büyüyecek
O çocuklar...
Bilmezlikten gelme Ahmet Abi
Umudu dürt
Umutsuzluğu yatıştır
Diyeceğim şu ki
Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler
Oysa o kadar kullanışlı ki şimdi
Hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse
Çocuklar, kadınlar, erkekler
Trenler tıklım tıklım
Trenler cepheye giden trenler gibi
İşçiler
Almanya yolcusu işçiler
Kadınlar
Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi
Ellerinde bavullar, fileler
Kolonyalar, su şişeleri, paketler
Onlar ki, hepsi
Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler
Ah güzel Ahmet Abim benim
Gördün mü bak
Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
Ve dağılmış pazar yerlerine memleket

Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
Gelse de
Öyle sürekli değil
Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
O kadar çabuk
O kadar kısa
İşte o kadar.
Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar
Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
Mendilimde kan sesleri.
                 
 

 

                    Edip CANSEVER
 

 

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 06 Eyl 2012 22:03:08
TAFLAN

ne zaman dinecek, ne zaman
bu taflan, bu taflan?

ey uçurum gözlü sevgilim!
ne zaman baksam
bir 'hiçlik tadı'
            ve ağzından
yıldızlar uçuran
ergin, yeşil ve yabanıl
bir yaz gecesi gibisin
yüzünde yolların gülüşü
ve yaz göğüne ilişkin
bir esenlik üretiyorsun
geçip giden fırtınalardan

ey uçurum gözlü sevgilim!
ne zaman baksam
aşkların büyük yarlarıyla
kuşatılmış görüyorum kendimi
             safran
ve ezilmiş yazlardan
bakışlarının kıyısız
               açıklarına
gurbet ve cevahir taşıyan
bir gülüş söylencesi
geçer bir yazdan ötekine
               derin anlatılardan

ey uçurum gözlü sevgilim!
ne zaman baksam
bir dağın yırtmacından
ince bir dere yatağı
             gibi kayan
yeşil tenini görüyorum
              akşam
nasıl da yakışıyor yüzüne
ve sanki bir kayalığın içine
durmadan kendi kendini oyan
bir ferhâd gibiyim ben
ya da pusuda, karanlık
                  bir gül gibi
hem solan hem solmayan

ne zaman dinecek, ne zaman
bu taflan, bu taflan?

ey uçurum gözlü sevgilim..

hilmi yavuz..

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 06 Eyl 2012 23:36:21
Yollar

Varsın biraz da yollar çeksin benim cefamı
Artık verin çocuklar, artık verin asamı!.
Bir başka kâinata, bir başka yurda yol var;
Siz örtünün garipler siz örtünün abamı!
Yorgun düşüp uzandım altında asumanın;
Gölgende buldum ey dal bir anne ihtimamı.
Şahane manzaraydı dünya sınırlarında
Bir kubbenin rüku’u, bir zirvenin kıyamı.

Yükseklerinde ömrün dağlar, sular kovuklar:
Yükseklerin diliyle tekrar edin nidamı!
Dağlar lisana geldi, gökler lisana geldi;
Şerh oldu Mesnevi’den yıldız
Şerh oldu Mesnevi’den yıldızların kelamı.
Şeffaf mavinizden abdest alıp el açtım
Artık yakındayım, ey gökler, duyun duamı!
 
Arif Nihat Asya..

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Eyl 2012 01:53:48
ABBAS

Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.

CAHİT SITKI TARANCI

Çevrimdışı gertosun

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 259
  • 762
  • 259
  • 762
# 08 Eyl 2012 22:22:37
İNCİTME

Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin.

Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmail’ce
Bıçak senden incinmesin.

Burdayım de ararlarsa
Doğru söyle sorarlarsa
Tabutuna sararlarsa
Bayrak senden incinmesin.

İl göçsün göçtüğün vakit
Yol yansın geçtiğin vakit
Suyundan içtiğin vakit
Irmak senden incinmesin.

Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer halkın sana
Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin.

Yazar : ABDURRAHİM KARAKOÇ

Çevrimdışı gertosun

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 259
  • 762
  • 259
  • 762
# 08 Eyl 2012 22:23:06

İNCİTME

Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin.

Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmail’ce
Bıçak senden incinmesin.

Burdayım de ararlarsa
Doğru söyle sorarlarsa
Tabutuna sararlarsa
Bayrak senden incinmesin.

İl göçsün göçtüğün vakit
Yol yansın geçtiğin vakit
Suyundan içtiğin vakit
Irmak senden incinmesin.

Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer halkın sana
Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin.

Yazar : ABDURRAHİM KARAKOÇ

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Eyl 2012 23:00:49
                      SESSİZ GEMİ
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden

                     YAHYA KEMAL BEYATLI

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.862
  • 1.093
  • 11.862
# 08 Eyl 2012 23:32:45

     h.n.a.


ESKİ BİR SONBAHAR

Sonbahardı... Seninle geçiyorduk o yoldan;
Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu.
Bize yaklaşıyordu.
Gönlümüzde yepyeni bir duygu yaşıyordu.
Rüzgarların değildi bu musiki, bu hüzün;
Hatırladın değil mi? Kuşlar ağlaşıyordu...
Havada bir serinlik...
Tatlı bir hayal gibi...
Toprak nasıl meçhuldü tıpkı istikbal gibi?
O gün tabiat başka bir türlü yaşıyordu.
Kalbin acı, gözlerin yaşla dolmuştu senin;
Yapraklar gibi yere dökülüyordu senin;
O nağme mesafeyi, zaman aşıyordu.
O bir beste değildi:Kuşlar ağlaşıyordu.
En hazin şey muhakkak öksüz kalan ocaktır.
Bu ocak hüzünlerle dolup boşalacaktır.
Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak
Belki veda etmektir sana birkaç satırla...
Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen
Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla!..

Çevrimdışı hepzaman

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.727
  • 24.633
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.727
  • 24.633
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Eyl 2012 01:31:37
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
İNCİTME

Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin.

Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmail’ce
Bıçak senden incinmesin.

Burdayım de ararlarsa
Doğru söyle sorarlarsa
Tabutuna sararlarsa
Bayrak senden incinmesin.

İl göçsün göçtüğün vakit
Yol yansın geçtiğin vakit
Suyundan içtiğin vakit
Irmak senden incinmesin.

Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer halkın sana
Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin.

Yazar : ABDURRAHİM KARAKOÇ

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.322
  • 4.164
  • 47.322
# 09 Eyl 2012 15:01:36
Ben ne zaman,
Öyle durup dururken.
Öyle damdan düşer gibi
Açıp seni okumaya başlasam.
Anlıyorum ki,
...Bahar gelmiş
Anlıyorum ki,
Kaçmak sürüklenmek vakti
Dolaşmak galatada hisarda.
Bırakmak işi gücü
Unutmak ekmeği tuzu
Çıkarıp potinleri
Denize daldırmak vakti
Yalın ayakları.
Ben ne zaman
Öyle durup dururken,
Öyle damdan düşer gibi
Açıp seni okumaya başlasam.
Anlıyorum ki,
Mahvolmuşum…

| Orhan Veli Kanık |

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 09 Eyl 2012 23:59:42
ACININ DUVARI ASILINCA

Kendisi çatlamadan
Toprağı çatlatamaz tohum
Asmışım sinirini mutsuzluğun
Ayrımsayamıyorum bile öyle mutsuzum
Acısını artık duyamıyorum
Ki kendim öyle bir acı olmuşum
Nasıl görmezse göz kendini
Kendimi arıyor bulamıyorum.

Aziz NESİN

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 10 Eyl 2012 00:20:55
Affet
Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten,
Affet senden habersiz aldığım her nefesten...

Ağzımı Dikseler
Tel tel ve iplik iplik dikseler de ağzımı;
Tek ses duysalar; Allah... Yoklayanlar nabzımı.

Akıl
Akıl akıl olsaydı adı gönül olurdu
Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu..

Allah ve İnsan
Seni aramam için beni uzağa attın!
Alemi benim, beni kendin için yarattın!

Allah Diyen
Ellerime uzanan dudakları tepeyim
Allah diyen gel seni ayağından öpeyim.

Aşk Korkusu
Aşk korkuya perdedir, korku da aşka perde;
Allah'tan nasıl korkmaz insan O'nu sever de

Ayrılık
Ne görsem ötesinde hasret çektiğim diyar.
Kavuşmak nasıl olmaz mademki ayrılık var.

Çöl
Gözüm,aklım,fikrim var deme hepsini öldür,
Sana çöl gibi gelen,o göl diyorsa göldür...

Düzen
Doğan güneşler her gün ayni da her gün yeni;
Ezelden ebede dek, iste İslam düzeni!..

Eser
Gecekondu yapısı, bir üfürüklük eser...
Elbet beklenen rüzgar bir gün Kıbleden eser!..

Güzel Şey
Ölüm güzel şey budur perde arkasından haber
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber

Haberi Yok
Şu geceni durdursam, çekip de eteğinden;
Soruversem: Haberin var mi öleceğinden?

Hey
Neye baksam aynı şey,neyi görsem aynı şey,
Olan sensin hey gidi hakikat sultanı hey.

Hüner
O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner,
Azrail'e 'hoş geldin! ' diyebilmekte hüner...

Kader
Kader, beyaz kağıda sütle yazılmış yazı;
Elindeyse beyazdan, gel de sıyır beyazı!..

Kalmadı
Yıkılan sarayımdan tek bir nakış kalmadı;
Dışa mıhlandı gözler, içe bakış kalmadı.

Kapı
Kapı kapı,bu yolun son kapısı ölümse!
Her kapıda ağlayıp,o kapıda gülümse.

Kolay
Kolay mı Kaf dağını çevirmek dolay dolay?
Var ol ey ulvî zorluk, yere bat sefil kolay!

Koşu
Hakikat değişiyor daha bitmeden cümle;
Koşuyorum yetişmek için bütün gücümle...

Mantık
Dağı tanıyan nasıl tanımaz uçurumu?
Madem ki yükseliş var iniş olmaz olur mu?

Müjdeler Olsun
Öleceğiz müjdeler olsun müjdeler olsun
Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun

Namaz
Namaz, sancıma ilaç, yanık yerime merhem ;
Onsuz, ebedi hayat benim olsa istemem !

Ölçü
Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim;
Sana uymayan olcu, hayat olsa teperim!

Rahmet
Yaradan, rahmetini kahrından üstün saydı;
Ne olurdu halimiz, gözyaşı olmasaydı?

Sanat
Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış;
Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış...

Tebessüm
Bu dünyada renk, nakış, lezzet, ne varsa küsüm
Gözlerimde son marifet, Azrail'e tebessüm ...

Tek Kelime
Ne var ki, pazarlığa girişecek ecelle;
Sermayem tek kelime, Allah aziz ve celle...

Yakınlık
İnsan, yaklaştığınca yaklaştığından ayrı;
Belli ki; yakınımız yoktur Allah'tan gayrı...



~~ Necip Fazıl Kısakürek ~~

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.535
  • 232.597
  • 29.535
  • 232.597
# 10 Eyl 2012 07:53:38
Her yanın merhamet, her yanın şefkat.
İçinde o sevgin bilirim kat kat
Her zaman sen gerdin yavruna kanat
Bağrı yanık anam, hakkın helal et!

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.449
  • 177.543
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.449
  • 177.543
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 10 Eyl 2012 21:27:47
İnsan..her gece bir hayal kurar
bir sükut kaplar içini gözleri bir rüyaya dalar....
Kıpır kıpır ederken yüreği kendini bir boşluğa salar..
Mutluluğu buldum zannederken tutunacak bir dal arar...
Sonra dal..''kırılır..'' ve uyanır rüyadan!
''Tutulan aslında dili ve yüreğidir......''

Ve bir sükut kaplar içini gözlerini tekrar kapar........
İnsan her gece bir hayal kurar.............

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK