Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 06 Mar 2014 19:37:47


       h.n.a.


YAŞAYAN TÜRKÇÜLERE AĞIT

 Bir mahşere binlerce kader tutsağı gelmiş,
Titrek ve metin cümle adımlar ona doğru…
Gitmekte bütün kafile, meçhule yönelmiş,
Nerden gelerek hangi karanlık sona doğru?

Her şey kopuyor istemeden kendi yerinden;
 Herkes geliyor, sonra da herkes gidecektir,
 Milyonlar asır geçse de arzın üzerinden
 Bir kere giden bir daha ses vermeyecektir.

Meçhul kaderin çizdiği yoldan gideceksin;
 Bilmem ki bu meçhulleri hep Tanrı mı yazmış?
Öyleyse bırak, ruh bütün işkenceyi çeksin,
 Bin bir kere ölmeksizin insan yaşamazmış…

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.139
  • 24.248
  • 5.139
  • 24.248
# 10 Mar 2014 10:56:13
RESİM..

Nerde tasa duymadan yaşadığım o günler
Bereketin nerde Rabbim, rahmetin nerde
Çavdar ekmeği yenen kerpiç evlerde
Sorulan ben olurum.
Kimse duymaz çilesini tütmeyen ocakların
Tanrım ne olursun yüzümüze bak.
Dolaşır sokaklarda dilenciler aç çıplak
Yorulan ben olurum.
Düşmez bir damla yağmur, kavrulur toprak
Ve çıplak ayaklar basamaz yere.
Dudakları susuzluktan şerha şerha bin kere
Yarılan ben olurum.
Ve bütün yetimlerin yüreği bende sızlar
Ağlar içimde her akşam isimsiz anasızlar
Oyuncaksız, salıncaksız, kucaksız çocuklara
Sarılan ben olurum.
Kalkmaz karanlıklar üzerimizden
Ölüm kol gezer her yerde.
Ve kurşunlar sıkılır uzak köylerde
Vurulan ben olurum.
Ezanlar yükselir sonra minarelerden
Bütün camilerde sabır, el-pençe divan durur.
Secdeye varır alınlar, Kur’an okunur
Durulan ben olurum

Yavuz Bülent Bakiler

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.139
  • 24.248
  • 5.139
  • 24.248
# 10 Mar 2014 10:58:07
ORDA BİR ÇOCUK... BURDA BEN. 

Bir ana gülümserken yorgun ve güzel
Yüreği müjdelerle tüy gibi hafiflerken,
Orda, bir çocuk doğar sımsıcak dünyamıza
Burda ben...

Dal nasıl, yaprak nasıl, ekin nasıl büyürse
Toprak nasıl uyanırsa bir incecik yağmurdan
Orda bir çocuk büyür yumak yumak bir nurdan,
Burda ben...

Koştuğu, atladığı, durduğu, uzandığı,
Düşüp kaldığı yerlerde gözbebeğim var.
Orda, toz-toprak içinde bir çocuk ağlar,
Burda ben...

Ne oyun oynamak ister, ne uyku ne su,
Ne elişi resimleri gönlünü alır.
Orda, bir uzak evde bir çocuk yetim kalır,
Burda ben...

Dokunsam, martı gibi uçup gidecek sanki,
Solgun yüzlü bir avuç kar.
Orda, bir gece yarısı, bir hasta çocuk sayıklar,
Burda ben...

Birden bire uyanır bir ana uykusundan,
Sapsarı bir korkuyla bakakalır nefessiz.
Orda, sabaha karşı bir çocuk ölür sessiz,
Burda ben...

Yavuz Bülent Bakiler

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.291
  • 230.853
  • 29.291
  • 230.853
# 10 Mar 2014 12:56:05
ARKADAŞ ETTİM

Şu yalan dünyanın cevrü cefası
Çileyi ömrüme arkadaş ettim
Gülmeyen gönlümün olmaz sefası
Çileyi ömrüme arkadaş ettim

Mutluluk rüzgarı ben de esmiyor
Yüreğim kahırla hergün eriyor
Dertlerin üstüne dert ekleniyor
Çileyi ömrüme arkadaş ettim

Yürü ya ey kulum demedi Allah
Canımdan bezmişim inanın billah
Bu ömrü tükettik hadi eyvallah
Çileyi ömrüme arkadaş ettim

Çekerim çekerim kahırlar bitmez
Ne yapsam neylesem gönlüm dinlenmez
Cefalar çileler benden eksilmez
Çileyi ömrüme arkadaş ettim

Ruhi mutlu güne hasret gidecek
Uzaktır rahatı hiç bilmeyecek
Hüzünlü şarkılar hep söylenecek
İçim de çileyi arkadaş ettim


T.ÖZYILDIZ

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.291
  • 230.853
  • 29.291
  • 230.853
# 11 Mar 2014 06:44:51
Hazan mevsiminde solgun bir gülün,
Bakışını gördüm dallar üstünde...
Zaman ırmağında yüzen ömrümün,
Akışını gördüm yıllar üstünde...

Nice sultanların, nice erlerin,
Dünya ikimize dar diyenlerin,
Devirlere hükmeyleyen devlerin,
Çöküşünü gördüm yollar üstünde...

Ne yiğitler verdik kara toprağa,
Kimisi paşaydı, kimisi ağa,
Sessiz gemi ile son yolculuğa,
Çıkışını gördüm, eller üstünde...

A. YILDIRIM

Çevrimdışı tubilig01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.021
  • 4.423
  • 2.021
  • 4.423
# 11 Mar 2014 09:28:22
...........
 Sorarsın ya bazen kapatıp gözlerini usulca dünyaya,
 Bu asiliğin bahanesini.
 Nereye kadar gidersin?
 Kuşların kaderle uçtuğu,
 Her yağmur tanesini bir meleğin indirdiği,
 Yeni doğmuş bebeğe yutkunmayı öğreten,
 Çimene yeşili,
 Buluta maviyi,
 Toprağa doğurganlığı veren…
 Ey karıncanın kalbine bile merhameti indiren,
 Görünmezi gören,
 Bilinmezi bilen,
 Göğe, çarkı feleğe süreyya’ya yıldızlara kainata sığmayıp,
 Bir garibin kalbine giren…
 Duy sesimi !
 İşte bu benim…
 İşte ben!
 Her şeyden sonra ve her şeyin başında,
 Kapı aralığında mahçubum, utanıyorum aslında.
 Vermeyi istemeseydin, istemeyi vermezdin.
 Geldim…
 Bırakma beni…

                                                 İbrahim Sadri

Çevrimdışı tubilig01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.021
  • 4.423
  • 2.021
  • 4.423
# 11 Mar 2014 16:42:50

Asude

Ey hüznümün kızı Asude
Ayrılık eski bir hikaye
Bir varmışım bir sen olmuşum
Böyle de dalgınlık mı olur
Kendimi sende unutmuşum

Güz rengi bulutlar geçti gözlerimden
Nedense yağmurlarım sel taşkını olmadı hiç
İkimizin dünyası şiir gibi yaşandı ki bizimdi
Ama hiçbir sonbahar daha ağır değildi sensizlikten

Sen üzgünlüğümün kızısın Asude
Sen sürgünlüğümün kızı

Bütün kırık şarkılar seni bana söyledi
Ve ağzımdaki bütün yarım şiirler senin içindi
İstemem artık
Ne pişmanlıklar değsin kederime
Ne de damla yalan olsun dilimde

Çünkü bir kez sevince insan
Hem zehircesine sevince
Gün gecede bilenirmiş
Hasret sevdada
Sıra dağlar bile düze gelirmiş
Sabırla / inatla yürüdükçe
Yeter ki umut olsun
Ve yeniden dermanlar doğursun sevdiğim
Olmaz değildir hiçbir şey
Olmaz olmamalı sevenler istedikçe

Şimdilerde ben
Ülkeler kadar uzak olsam da senden
Bir gün ama ille de bir gün
Soluğum soluğunu bulacak diye
Sesimdeki son çağrı sana olacak

Çünkü
Mum ışığında maviye yazdım adını
Sana söz
Gülüşün hep saklımda kalacak

 

Ahmet Can Akyol
 

Çevrimdışı dvrmbtl

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.649
  • 179.416
  • Türk Dili ve Ed.
  • 7.649
  • 179.416
  • Türk Dili ve Ed.
# 11 Mar 2014 18:22:39
Duyduk duymadık demeyin
Bir çocuk kayboldu
Elinde defne dalı
Parmakları tan yeli
Saçları darmadağınık
Dalgalanır yağmur içinde
Bulup getirene
Görüp haber verene
Aydınlık yepyeni bir dünya verilecektir.
Ey ahali bulan var mı, gören var mı
İyiye doğruya güzele selam durulacaktır…
YAŞAR KEMAL

Çevrimdışı özisa

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 11 Mar 2014 20:04:58
Koşuyor altı yaşında bir oğlan,
uçurtması geçiyor ağaçlardan,
siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.
Çocuklara kıymayın efendiler.
               Nazım Hikmet

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.291
  • 230.853
  • 29.291
  • 230.853
# 11 Mar 2014 22:35:10
BEKLERİM
En çok senin duanı beklerim musallada.
Sen kıldır namazımı, ağlasan da...
O, dönulmez ayrığın başlangıcında,
Ellerini, sıdk ile açıp Mevla'ya,
Sen kıldır namazımı, ağlasan da...
En cok sevenler uğurlar yolcusunu,
Maziyi temaşa ede ede...
Gönul gözlerini açip maveraya,
Sen kıldır namazımı, ağlasan da...
dua, dua, dua...
İçten mi içten..
Günahlarımı affettirinceye kadar,
Mevla'ya...
Ahmet Günbay Yıldız

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 12 Mar 2014 16:04:17

seni sevdim
seni birden bire değil
usul usul sevdim.
"uyandım bir sabah" gibi değil
nasıl yürür özsu dal uçlarına
ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara...
seni sevdim.
artık tek mümkünüm sensin."
           GÜLTEN AKIN

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.291
  • 230.853
  • 29.291
  • 230.853
# 12 Mar 2014 17:25:58
Bülbül
Bütün dünyaya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım;
Nihâyet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.
Şehirden kaçmak isterken sular zâten kararmıştı;
Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdiyi sarmıştı.
Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hilkat kesilmiş lâl...
Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl.
Muhitin hâli 'insâniyyet'in timsâlidir, sandım;
Dönüp mâziye tırmandım, ne hicranlar, neler andım!
Taşarken haşrolup beynimden artık bin müselsel yâd,
Zalâmın sinesinden fışkıran memdûd bir feryâd,
O müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu:
Ki vâdiden bütün, yer yer, eninler çağlayıp durdu.
Ne muhrik nâğmeler, yâ Rab, ne mevcâmevc demlerdi:
Ağaçlar, taşlar ürpermişti, güyâ Sur-ı Mahşerdi!


-Eşin var, âşiyânın var, baharın var, ki beklerdin;
Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
O zümrüd tahta kondun, bir semâvi saltanat kurdun;
Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun.
Bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
Gezersin, hânumânın şen, için şen, kâinâtın şen.
Hazansız bir zemin isterse, şâyed ruh-ı ser-bâzın,
Ufuklar, bu'd-i mutlaklar bütün mahkum-ı pervâzın,
Değil bir kayda, sığmazsın -kanatlandın mı- eb'ada;
Hayâtın en muhayyel gâyedir ahrâra dünyâdâ.
Neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perişandır?
Niçin bir damlacık göğsünde bir umman huruşandır?
Hayır, mâtem senin hakkın değil...Mâtem benim hakkım:
Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım!
Teselliden nasibim yok, hazân ağlar bahârımda:
Bugün bir hânumansız serseriyim öz diyârımda!
Ne hüsrandır ki: Şark'ın ben vefâsız, kansız evlâdı,
Serâpâ Garb'a çiğnettim de çıktım hak-i ecdâdı!
Hayâlimden geçerken şimdi; fikrim hercümerc oldu,
Selâhaddin-i Eyyubi'lerin, Fâtih'lerin yurdu.
Ne zillettir ki: Nâkuus inlesin beyninde Osmân'ın;
Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevlâ'nın!
Ne hicrandır ki: En şevketli bir mâzi serâb olsun;
O kudretler, o satvetler harâb olsun, turâb olsun!
Çökük bir kubbe kalsın ma'bedinden Yıldırım Hân'ın;
Şenâ'atlerle çiğnensin muazzam kabri Orhan'ın;
Ne haybettir ki: Vahdet-gâhı dinin devrilip, taş taş,
Sürünsün şimdi milyonlarca me'vâsız kalan dindaş!
Yıkılmış hânumanlar yerde işkenceyle kıvransın;
Serilmiş gövdeler, binlerce, yüzbinlerce doğransın!
Dolaşsın, sonra, İslâm'ın harem-gâhında nâ-mahrem...
Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!
 

Mehmet Akif Ersoy

Çevrimdışı ncelebi

  • Aktif Üye
  • **
  • 46
  • 39
  • 46
  • 39
# 12 Mar 2014 18:55:11
beni koyup koyup gitme ne olursun
durduğun yerde dur
kendini martılaRLA BİR TUTMA
DÜŞERSİN YORULURSUN
BENİ KOYUP KOYUP GİTME NE OLURSUN

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.139
  • 24.248
  • 5.139
  • 24.248
# 12 Mar 2014 22:11:13
İSİMSİZ ŞİİR 

Üstüme, lapa lapa kar yağıyor yeniden
Yeniden yüreğim beyaz bir lâle
Berrak sular, ışıklar, çiçekler, renkler...
Yeniden karşımda birer şelâle.

Artık benim için ne ekmek, ne su...
Sağımda, solumda vehim ordusu
Ve hep O'nu, bulamamak korkusu
Soyundum yeniden büyük melâle...

Bana, alev gibi bir şeyler yazdı
Sanki baştanbaşa şiirdi, nazdı...
Kırk yıl bile düşünseydim olmazdı
Gelmezdi bu sevda akla-hayale.

Bitmiş tükenmiştim; efkârım çoktu
Salkım söğütlerden bir farkım yoktu
Yâr beni yeni bir yarışa soktu
Şu hâlime bakın: deli-divane...

Gönlüm nakış-nakış renkli bir kilim
Bir kınalı-sürmeli türküdür dilim
Yeminle anlatsam kim inanır; kim
İçinde düştüğüm bu çılgın hâle?

Karışıp gitsem mi ebâbillere...
Adını versem mi karanfillere
Seslenip dursam mı şu sahillere

Yavuz Bülent Bakiler

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.139
  • 24.248
  • 5.139
  • 24.248
# 12 Mar 2014 22:21:28
KÖŞEYİ DÖNENLERİN ŞARKISI

yürekleriniz sızlar mı
güneş körse ve gök sağır
içinizi ısıtanlar
alacalı yıldızlar mı

kimliği belirsizler mi
kurşun sıkan üstünüze
bazen canınız ister mi
hüzünlenmek ağır ağır

bir tutam tuz kattınız mı
tek bir yoksulun aşına
hiç sevgi yarattınız mı
dinsin diye bunca kahır

bir gün el uzattınız mı
bir insana karşılıksız
hiç güzellik tattınız mı
kadeh kadeh satır satır

dönün dönün köşeleri
aydınlıktan karanlığa
bu yıl uğursuzun ama
gün doğmadan neler doğar 

Yağmur Atsız

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK