Anket: İlk Okuma Yazma Öğretiminde Yöntem Araştırması - Sınıf Öğretmeni Anketi

Arkadaşlar, bakanlık bizden anket yolu ile görüşürümüzü soruyor. Biz de burada tartışalım. Seçtiğinizi gerekçelendirebilir misiniz?

Bakanlık ciddi anlamda bir değişikliğe gidecek ki bize bunu soruyor . Lütfen kişisel düşüncelerden çok bilimsel gerçeklere, gözlemlere ve çıkardığımız sonuçlara göre anketi doldurunuz. Bu konuda çok fazla çalışma var. Ama sahadakilerin görüşleri daha etkili olacaktır.

Benim görüşüm şu ki, öncelikle Türkçenin yapısına uygun olan ses esaslı yöntem çabuk okumayı sağlıyor.
Buna karşılık çözümleme yönteminde okuma uzun süreye yayılıyor.

Ses esaslı da olay öncelikle sadece okuma ve yazma iken çözümlemede işin içine anlam da giriyor.

Yabancıların entegrasyonunda cümle yöntemi etkili. Yabancı dil öğrenirken hepimiz kalıp cümlelerle başlıyoruz. Çocukların dünyasına uygun cümlelerle bunu çözümleyerek harfe kadar iniyoruz. Fakat özellikle uzun tatillerde unutma daha çok gerçekleşiyor.
Buna karşılık ses esasına dayalı öğretim de unutma genellikle olmuyor, reflekse dönüşüyor okuma.

Ses esaslı da ezbere okuma , çözümlemeye göre daha az. Unutma ile alakalı bu.

Ses esaslı da çocuk nasıl öğreneceğini kendisi bulabiliyor ve dersler arası aktarımı daha çok oluyor. Çözümlemede bu kazanımı gözlemlemek zor.

Birçok çalışma var bununla ilgili.

Hepsini okuduğumda ses esaslıdan devam etmemizin çocuklar için daha uygun olacağını düşünerek ses esaslıyı tercih ettim ben.

Lütfen birilerine kızıp şeçenekleri işaretlemeyelim. Tercihlerimiz hepimizi etkileyecek...

Bugüne kadar çok şey sordular ama bildiklerini yaptılar. Bu yüzden anket sonuçlarını ciddiye alacaklarını sanmıyorum.

Aslında ikisinin de avantajlı olduğu yönler farklı azıcık ondan azıcık ondan diyorum

Cümleden sese geç ama akıcı okuma.
Sesden cümleye erken ama yavaş-anlama güçlüğünün söz konusu olduğu okuma.
 
Birini tercih etmem istenirse ses temelli derim yine de.. Erken çözülsün, zamanla hızlanır.

Ses Temelli Cümle Yöntemini daha avantajlı buluyorum. Şöyle ki;
1. Ses-Harf, Harf-Ses ilişkisi açısından;  duyulan ve çıkarılan sesin bir karşılığının olduğunun bilinmesi (Okulöncesinde verilmesi gereken "Erken Okuryazarlık Beceri " eğitimi) ve en nihayetinde bunun harf ile sembolize edilmesi kolaylık sağlayacaktır.

2. Türkçe ses temelli bir yapıda olduğundan öğrenilen anadili destekler niteliktedir.

3. Tümevarımın her süreçte ( harf-hece-kelime-cümle-metin) olması ilk okuma ve yazma sürecinin öğrenci tarafından kavranmasını kolaylaştırabilir.

4. Daha ilk grupta metinlerin verilmesi, çocukta " Ben okuyabiliyorum."  düşüncesinin oluşması başarı için ölçüt olabilir.

* Çok kısa sürede okuma ve yazma öğretimi de yapılıyor iken, teknolojik bütün imkanlar "Ses Temelli Cümle yöntemine entegre olmuş iken; fakülteler bu yöntemi adaylara öğretmişken neden temelli bir değişikliğe gidilsin?
Ayrıca yöntem mi, sonradan yönteme dahil edilen yöntemin öğretilerinde yer almayan öğretici hataları mı ?

Bilinen bir gerçek: Bu yöntemle birinci dönem bitmeden çok rahat okuma ve yazmaya geçilmektedir. Hatta son gruba kalmadan sesleri ve sonrasında heceleri birleştiren meseleyi anlayan, kavrayan öğrenci sayısı da oldukça fazladır.

Elbette;
Ses Temelli Cümle Yöntemi.

Ben ses temelli yöntemle okuma yazma ogrettim diğerini hiç deneyimlemedim bu yuzden karşılaştırma yapmam ne kadar sağlıklı  olur. Son 20 yıldır göreve başlayanlarda benim durumunlmda.  Cumle temelliyi biliyoruz ama sahada kullanmadığımız için diğer sisteme göre artı ve eksilerini tercube etmedik.
Belki 2000 öncesi hocalar değerlendirebilir.
Onlarda görüş olarak 2'ye ayrilmislar.
Bi gurup ses temelli iyi ocak gelmeden veya harfler bitmeden okumaya geçiyor çocuklar diyo... Diğer gurup güzel okuyorlar erken okuyorlar ama anlama çok zayıf bu ses tembelli de eski sistemde okuduğunu anlama  daha başarılı...

Ben pilot uygulama olmadanisyatistik yapılmadan  hicbir yeniliğin yapılmasını istemem eğitimimize yazık olur.

Yarın süre doluyor:

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Her iki yöntemle de çalıştım. Ses temelli cümle yönteminde okumaya erken geçiliyor fakat okuma hızı çok düşük kalıyor. Cümle çözümleme yönteminde okuma geç oluyor fakat okuma hızı katlamalı olarak artıyor. Konuyu bütünlüklü olarak anlama daha iyi oluyor. Cümle yönteminde son aşamada sesler verilirken seviyesi en düşük öğrenciler öğreniyor ve her zaman yavaş okuyorlar ve anlama çok az oluyor. Ses temelli cümle yönteminde yazılı anlatım da yetersiz kalıyor. Cümleler ve sözcükler yanlış yazılıyor. Ses temelli yöntemde özel olarak hızlı okuma kitapları ile okuma hızlandırma çalışması yaptığım halde okumalar az arttı. Cümle yönteminde okuma hızı zamanla, sadece okuma yaparak artabiliyor. Yeni sınav sistemi için cümle yöntemi daha uygun olur bence. Erken okuyunca zamanla gelişir deniyor ancak ülkemizde kitap okuma oranının az olması, evde öğrenci ile ilgilenip çalıştıracak yapıya sahip veli olmaması sorun oluyor. Cümle yönteminde okuma hızlı olduğu için sınıf içinde çalışma ile okuma hızlandırılabiliyor. Anlama iyi olursa problem çözme, yazılı anlatım  vb. daha iyi gelişebilir. Ayrıca cümle yönteminde okuma yazma için ek kaynağa gerek kalmaz. Öğretmenin kendi eliyle yazabileceği fiş cümleleri bile yeterli olacaktır. Cümle yönteminde sınıf daha sessiz oluyor. Geride kalan öğrenci ile ilgilenmek daha kolay oluyor.

Cümle yöntemi ile çalışırken 3. sınıf öğrencileri dakikada 150 kelimeden fazla okuyordu. Ses temelli yöntemde 100 kelimeyi geçen öğrenci sayısı çok az oluyor. Yeni sınav sisteminde okuduğunu anlama ve bildiğini yazılı olarak ifade etme önem kazanıyor. Cümle yöntemi bunu destekleyecektir.

İlk okuma yazma öğretiminde kesinlikle ses temelli yöntem ,diğeri öğrencileri ve öğretmenleri gereksiz uğraştıran bir yöntem.

Birinci sınıf zaten okuma yazma sınıfıdır.Biz alışmışız en önce benim sınıf okumaya geçti Kasım Aralık'ta okumaya geçtim demeye.Öğrenci okuyor ama okuduğunu anlamıyor.Ses temelli yöntemin en büyük zaafı bu.
Cümle yöntemi ise sindire sindire yavaş ama anlamlı okuma yazma öğreten bir sistem.Uzun sürüyor ama sonuçta okuma yazma iyi düzeyde oluyor.
O zamanki öğrenciler sorulara güzel cümleler kurarak cevap verirken şimdiki yöntem ile okuyan öğrenciler basit kısa cümleler kuruyor ve bir metni iki üç kez okuduktan sonra anlayabiliyor.
32 yıllık bir öğretmen olarak her iki yöntemi denedim ve böyle düşünüyorum.

Cümle Çözümleme Esaslı İlk Okuma Yazma Öğretimi:

    Avantajlar:
        Öğrencilere dilbilgisi kurallarını anlama ve uygulama konusunda güçlü bir temel sağlar.
        Anlama ve yorumlama becerilerini geliştirir, bu da öğrencilerin metin içindeki bağlantıları kurmalarına yardımcı olur.
        Yazma sürecinde düşünceyi organize etmeyi ve ifade etmeyi teşvik eder.
       Belki eksi net ile üniversite kazanılmaz artık.
Ali ata bak. Emel eve gel. mutlaka geri gelmeli. 2004 den beri söylüyoruz.

öncelikle şuna dikkat edelim. son yıllarda Türkiye'nin IQ ortalaması hızla düşüyor. artık şempanze ve gorillerden daha geriye düşmüş durumda.(Türkiye->86 şempanze->70-95 arası, goril->70-90 arası) bunu hakaret için söylemiyorum. çok kısa google araması ile karşıma çıkan sonuç bu. (Bilmiyorsanız söyliyeyim, iq oranını düşüren en büyük etken kuzen evlilikleri)

cümle çözümleme yöntemi, hem zeki hem de ana dili Türkçe olan çocuklara hitap ediyor.

üstüne üstelik artık sınıfların %30'u savaştan kaçmış insanların çocuklarından oluşuyor. bu oran da hızla artıyor. üstelik bu savaştan kaçmış kardeşlerimiz çocuklarına asla düzgün bir Türkçe öğretmiyorlar. Türkiye'de doğmuş çocuk, okula doğru dürüst Türkçe bilmeden geliyor. siz bu çocuklara cümle çözümleme yöntemi ile okuma yazma öğretmeye kalksanız başarılı olmazsınız zaten.

diyelim ki yarın cümle çözümleme yöntemine geçildi. olacakları söyleyeyim;
* takvime göre okuma yazma öğretmeye çalışan öğretmen geç kalacağı için başarısız görünür çünkü diğer okuldaki süpercanlar çoktan okumaya geçmiştir.

* cümle yöntemiyle başlayan öğretmen bir süre sonra sınıfındaki öğrencilerin cümleleri hafızalarında tutamadıklarını fark eder.(cümle yöntemi için en az 20 cümleyi çocuk bakmadan ezbere yazabilmelidir.) cümleleri ezbere yazamayan öğrencilerle yapılabilecek 2 şey vardır.

1) tekrar baştan cümle ezberletmek
2) cümlenin canı cehenneme deyip harf vermek

1. yöntemi seçen öğretmen o sene okuma çalışmalarını bitirememeyi garantiler, o nedenle tek yapılabilecek 2. yöntemdir burada.

* herkesten önce okumaya geçirmek isteyen öğretmen (şu anda bile bu arkadaşlardan bol bol var. bir bakıyorsunuz siz 8. harfteyken onlar 29. harfe gelmiş. haftada 5 harf verenleri gördü bu gözler...) bir yandan fiş verirken bir yandan da ses verip hece ezberletecek ve 2 ayda okumaya geçirecek...

*bir başka öğretmenimiz, hadi bu ben olayım, cümle yönteminin inceliklerini bilmediği için bocalayacak, okuma takvimine yetişemeyecek, başarılı olamayacak, 1. sınıfın verdiği panik havasıyla hemen eski yönteme dönüp çocukları okutacak.

*sınıfında dezavantajlı çocukların çoğunlukta bulunduğu öğretmenimiz bu yöntemi uygulamaya çalıştığında, öğrencilerin yazdıkları cümlelerin anlamını bilmediğini fark edecek. nasıl bilsinler ki, daha Türkçe bilmiyorlar. uzuuun süre cümle yöntemi ile debelendikten sonra (bir de 1. sınıfa kim gelirse tek ilgilendikleri şey okumaya geçen geçmeyen sayısı, dolayısıyla başarısız görünecek) bakacak ki bu yöntem uygun değil. ses sistemine geçecek.

daha bu örnekleri çoğaltabiliriz. anlaşılacağı üzere cümle çözümleme yöntemi seçenek olmaktan çıkmıştır. fakat belli olmaz. bir bakarsınız cümle çözümleme yöntemi gelmiş, üstüne el yazısı da tekrar gelmiş. ohhh tadından yenmez.


yukarıda cümle yöntemini savunan arkadaşlar ısrarla ses temelli sistemde yetişen öğrencilerin okuduklarını anlamadıklarından ve yavaş okuduklarından bahsetmiş.

çok üzgünüm ama tüm suçu ses temelli okuma sistemi üzerine atmazsınız. çoğu insanımız okul bittikten sonra tek satır kitap okumuyor. cümle çözümleme yöntemi ile yetişmiş velilerimiz yazdığımız uzun mesajları okuyup anlayamıyor. en çok sevdiğim ise halk arasındaki şu söylenti : "bu konuları çok düşünme-araştırma kafayı yersin." böylece insanlarımız beyinlerini okuldan sonra rafa kaldırıyor. bir de zorla okumaktan uzaklaştırılanlar var : "o kitabı okuma onu okuyan kafir oluyor." diye.

siz okumayı kötü bir şey olarak gören insanlara isterseniz kuantum tekilden çoğula ilkesiyle okuma yazma öğretin, sonucun değişeceğini zannetmiyorum.

Cümle çözümleme esaslı ilk okuma yazma öğretimi  Cumhuritetin ilk yıllarından 2004 e kadar kullanıldı ve yetişen insanlar ortada 2004 den sonra ses temelli oldu yetişen insanlar ve eksi netle üniversite kazanılır duruma geldi. bilimsel durum ortada ve gerçek bu gerçekleri görmek zor değil.
Ses temelliyi savunmak için hayal dünyasından ve hayali senaryolarınızdan  çıkın.
Cümle yönteminde öğretmençok çalışır ve planlı gitmelidir. ses temellide bir kaynaktan sıra ile giderseniz yeter. Bazı öğretmen arkaadaşlarımız konfor alanını bozmamak için bu gereksiz ses temelli yöntemi savunmamalıdır.
Cümle yönteminde çalışan öğretmen olmalı sonuçta kazanan ise öğrenci olmalıdır. Cümle yönteminin meyvelerini ilk sınavlarda net artışları ile rahatlıkla takipte edersiniz. belki eksi netlerle üniversite kazanmaz gençlerimiz.

ses temelli okuma yapan sistemin sonuçları:
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

FİZİK

Uludağ Üniversitesi: 0
Selçuk Üniversitesi: -0,75
Abant İzzet Baysal Üniversitesi: -0,25
Harran Üniversitesi: 0

KİMYA

Namık Kemal Üniversitesi: -0,75
Sütçü İmam Üniversitesi: -1,75
Binali Yıldırım Üniversitesi: 0
Harran Üniversitesi: 0

COĞRAFYA

M. Akif Ersoy Üniversitesi: -0,25
Kastamonu Üniversitesi: -0,25
Karatekin Üniversitesi: -0,25

TARİH-1

Dumlupınar Üniversitesi: -1,75
Celal Bayar Üniversitesi: -1
İnönü Üniversitesi: -0,5
Karabük Üniversitesi: -1,25

TARİH-2

Ömer Halisdemir Üniversitesi: -0,5
Kırıkkale Üniversitesi: -0,25
Trakya Üniversitesi: 0
Yeditepe Üniversitesi: -0,75