Bam Teli

gökkuşağının altından geçme romantizmini kaybetmeden geçmek için çabalamalıyız.belki her şey tersine dönerde, birbirimizi tanırız.belki bir büyü gerek. bu nedenle, büyücü yetiştirmeli tüm okullar.

Göçebe bi aklın, modern gölgesidir ihtiyaçlar..platonik ve şizofren duygular gökkuşağının altından geçsede temizlenemez...paspasın altına ne zaman elimizi atarsak işte o zaman ezberimiz bozulur.. bi patika yeter bize çünkü belkilerin rahatsızlığında ısrarın hararetini yükseltmekten başka işe yaramaz dilsizliğimiz..

bilim, insanın doğaya sürgün edilmiş halidir.doğada matematik yoktur.akıldışı ve gerçektir.gerçekliği kavramlaştırıken,dilin ve ussal anatmın dışında bir yol bulmak gerek.düş; evet, düşsel olan uyum sağlayabilir doğaya  ama düşün olmadan.

Ebabil kuşunun attığı taş derinleşir üstad..Zamanlalama hatalarımızdan yarınlarla aramıza tereddüt girer ki şeytanın aklına yarar bunlar.. geç kalmışlığımızdan özür dilesek neye yarar bu saatten sonra.. huzursuzluğumuzla gökkuşağının altından geçsek kime faydası olur.. bi çelşki sarmalında talihsizliğimize mi yanalım yoksa akılsızlığımıza mı ?
Birisiyle savaşmadan onu tanıyamazsın üstadım...çünkü bütün savaşlarımız, yine kendimizle....

nedir bu düşlerle ve hayatla ve hatta zamanla alıp veremediğimiz?..
nedir bu geç kalmışlık duygusu?..oysa hayata geç kalmak-düşüncesi-; insanın izafi varsayımları ve toplumsal şartlanmaları doğrultusunda vehmettiği bir geç kalınmışlık hissidir sadece... hayat her zamanki sadeliği , basitliği ve durağanlığı ile akıştadır... geriye onda varolmak kalır... ama insan illa hayatı kendine zehir edecek ya... he canlar, geç kaldık... koşup yetişelim vehimlere... aman ha düşlere falan da düşmeyelim sakın!..mazallah mutlu oluruz hiç yoktan...

Göçebe bi aklın, modern gölgesidir ihtiyaçlar..platonik ve şizofren duygular gökkuşağının altından geçsede temizlenemez...paspasın altına ne zaman elimizi atarsak işte o zaman ezberimiz bozulur.. bi patika yeter bize çünkü belkilerin rahatsızlığında ısrarın hararetini yükseltmekten başka işe yaramaz dilsizliğimiz..

gökkuşağının altından geçmek istemeyenlerin şizofren olmadıkları ne malum. akıl olmadan akıl dışı olmaz.sağlam insan şovenistleri,ellerinde taşlarla kovalıyor delileri.bir çocuk gözüyle,kim deli, kim akıllı belli değil.yada deliyi mi kutsamak gerek,hasta değil diye.

nedir bu düşlerle ve hayatla ve hatta zamanla alıp veremediğimiz?..
nedir bu geç kalmışlık duygusu?..oysa hayata geç kalmak; insanın izafi varsayımları ve toplumsal şartlamaları doğrultusunda vehmettiği bir geç kalınmışlık hissidir sadece... hayat her zamanki sadeliği , basitliği ve durağanlığı ile akıştadır... geriye onda varolmak kalır... ama insan illa hayatı kendine zehir edecek ya... he canlar, geç kaldık... koşup yetişelim vehimlere... aman ha düşlere falan da düşmeyelim sakın!..mazallah mutlu oluruz hiç yoktan...

koy gitsin, üstad..."öleceksek mutluluktan ölelim" der şair. sanırım coğrafyanın psikoloji üzerine etkilerini gösteriyoruz,her birimiz.toplum bilim dostumla ince ince gerdik biraz ortamı,iyiki geldin..haydi denize gidelim..

nedir bu düşlerle ve hayatla ve hatta zamanla alıp veremediğimiz?..
nedir bu geç kalmışlık duygusu?..oysa hayata geç kalmak; insanın izafi varsayımları ve toplumsal şartlamaları doğrultusunda vehmettiği bir geç kalınmışlık hissidir sadece... hayat her zamanki sadeliği , basitliği ve durağanlığı ile akıştadır... geriye onda varolmak kalır... ama insan illa hayatı kendine zehir edecek ya... he canlar, geç kaldık... koşup yetişelim vehimlere... aman ha düşlere falan da düşmeyelim sakın!..mazallah mutlu oluruz hiç yoktan...

hocam oturalım şu izafiyet teorisini yeniden yazalım..Einstein eksik yazmış galiba..ayağınız pabuca sığmıyorsa,pabucu ayağa sığdırmanın mantığı nedir..aynaya dik açıyla bakmak gibi bişey sizinki.. neden geniş açıyla bakmayı denemiyorsunuz...

hocam oturalım şu izafiyet teorisini yeniden yazalım..Einstein eksik yazmış galiba..ayağınız pabuca sığmıyorsa,pabucu ayağa sığdırmanın mantığı nedir..aynaya dik açıyla bakmak gibi bişey sizinki.. neden geniş açıyla bakmayı denemiyorsunuz...

eksik yazmış olabilir.pabuçlar ayağa girmiyorsa ele sığdırmalıyız belki.belki de ayaklarımıza değişim şansı tanımalıydık.

koy gitsin, üstad..."öleceksek mutluluktan ölelim" der şair. sanırım coğrafyanın psikoloji üzerine etkilerini gösteriyoruz,her birimiz.toplum bilim dostumla ince ince gerdik biraz ortamı,iyiki geldin..haydi denize gidelim..

Buda bizim coğrafyanın kaderi üstadım;sosyalleşmek adına  ucuz numaralar,popüler olmak için timsah gözyaşları ve sevilmek için çeşitli parende atmalar...hadi çay içmeye gidelim artık yeter bukadar...
 

koy gitsin, üstad..."öleceksek mutluluktan ölelim" der şair. sanırım coğrafyanın psikoloji üzerine etkilerini gösteriyoruz,her birimiz.toplum bilim dostumla ince ince gerdik biraz ortamı,iyiki geldin..haydi denize gidelim..

hocam oturalım şu izafiyet teorisini yeniden yazalım..Einstein eksik yazmış galiba..ayağınız pabuca sığmıyorsa,pabucu ayağa sığdırmanın mantığı nedir..aynaya dik açıyla bakmak gibi bişey sizinki.. neden geniş açıyla bakmayı denemiyorsunuz...

büyük bir keyifle okuyorum diyaloglarınızı...ortamın gerildiği falan yok bence...dostluğunuz buradan bile belli oluyor, daim olsun inşallah...
denize gidelim gitmesine de ben gökkuşağından kayarak gitmek istiyorum...malum, yerde fincancı katırlarını ürkütme riski var...
ayaklarım da çıplak olacak... ki pabuç giymeyi çoktan bıraktım...
yalnız toplum-bilim üstad söz versin ebabil kuşlarını toplayıp üzerimize salarak taşlattırmayacağına...

Kimsenin senin yanında görünmesine güvenme;
Karşına geçmesi için bir adım, düşman olması için bir lafın yeter...

Sadi Şirazi

Hadi gel sadece bir gün iğneyi başkasına
çuvaldızı kendimize batıralım
ne olur sadece bir gün.. hani empati.. empati  diyoruz ya bol keseden...

Hiç değilse, içer misin? diye sormadan çay suyu koysaydın ocağa. Sen suyun kaynamasını beklerdin, ben seni beklerdim ve aradaki boşluğa bir aşk ihtimali sıkıştırırdık...

"Ali Lidar"

Keşkeleri çıkardım hayatımdan
eyvallahlar bana göre değil artık
bana göre değil pişmanlıklar
keşkeleri çıkardım hayatımdan.
ben seni unuturum sevdiğim
ela gözlerini bir bardak demli çaya gömerim
anıları içime
yıllar önce bir temmuz gecesinde
zamansız bir yağmur altında başlayan
o zamansız aşkımızı unuturum
ben seni unuturum sevdiğim
zaten hayat bir yalan.

...

☕☕

"Her an iyilik tohumu ekedur; ekmedikçe hiçbir şey biçemezsin."

Hz. Mevlânâ
***