Dünyadaki Para Birimleri Ve Doların Geleceği
Tüm Yazılar | Yazarlar | Açıklama

Dünyadaki Para Birimleri Ve Doların Geleceği


Dünya üzerinde doların yaygın kullanımı ABD'ye avantajlar sağlamaktadır. Gelin önce para basmanın ve paranın kullanımının nelere yol açtığını kısaca inceleyelim.

Önceleri paralar kıymetli madenlerden ya da kıymetli maden karşılığı basılan banknotlardan oluşuyordu. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra uluslararası ticarette güvenilir bir değiştirme aracının olmaması sıkıntılara yol açıyordu. Bu sıkıntı ABD'nin altın karşılığı dolar basmasına dayanan Bretton Woods Antlaşması'na kadar sürdü. Bu antlaşmadan sonra ABD altın karşılığı bastığı dolarları diğer ülkelere verdi ve karşılığında altın aldı. Sonraki yıllarda ABD'nin fazladan dolar bastığı ve dolarların altın karşılığının bulunmadığı başta Fransa olmak üzere diğer ülkeler tarafından ifade edilmeye başlandı. Hatta Fransa'daki öğrenci olaylarının ABD tarafından bilinçli olarak çıkarıldığı çünkü Fransa'nın elindeki dolarlara karşılık altın isteyeceği söyleniyordu. Sonraki yıllarda ABD de bu dolarların karşılığında altın veremeyeceğini açıkladı ve yeni bir antlaşma yapılarak dolar devalüe edildi. Ülkemiz de Menderes zamanında altın vererek dolar almıştı ama bunların karşılığını alamadık.

Yeni durumda artık para karşılıksız olarak basılmaya başlandı. Paranın basımının belli bir maliyeti vardır. Diyelim ki 100 liralık bir banknot için 3 kuruş harcandı. Geriye kalan 99 lira 97 kuruş merkez bankasının kasasına kalacaktır. Elde edilen bu gelire senyoraj geliri denir. Sahte para basıp senyoraj gelirine ortak olmanın bedeli bütün ülkelerde en yüksek verilebilecek cezayı gerektirir. Bire bir paranın aynısını basmanın cezası bu iken paranın bütün özelliklerini yansıtmayan sahte paralar için ceza indirimleri uygulanır.

Ülkemizde merkez bankamızın yaklaşık %95'i devlete aittir ve elde edilen bu senyoraj geliri bütçeye aktarılır. Merkez bankamız karşılıksız bastığı bu parayı bankalara belli bir faiz karşılığında verir bankalar da üzerine kârını ekleyerek ya hazineye ya da kişi ve kuruluşlara kredi verir. hazineye kredi vermenin diğer adı da tahvil ya da bono satın almaktır. Rahmetli başbakanlarımızdan birisi buna müdahale etti. Merkez Bankası direk hazineye borç verdi. Bankalar bu işten para kazanamaz oldular. Tabii bu olayın arkasından hatırlanacağı gibi 28 Şubat geldi. Rahmetli başbakanlarımızdan birisi buna müdahale etti. Merkez Bankası direk hazineye borç verdi. Bankalar bu işten para kazanamaz oldular. Tabii bu olayın arkasından hatırlanacağı gibi 28 Şubat geldi.

Hal böyle olunca hepimizin malumudur ki ABD de şu anda karşılıksız olarak bastığı dolarlardan büyük gelir elde etmektedir. Dünya üzerinde ABD parasının kullanılması sadece dolar kullanmakla gerçekleşmez. ABD hükümeti tarafından satılan bono ya da tahvilleri alanlar da dolara kredi açmış olurlar.
Bizim de merkez bankamızın hesabında bulunan hatırı sayılır sayıda rezervimiz ABD borçlanma kağıtlarına yatırılmıştır.

Dünya üzerine şu soru sürekli olarak sorulmakta ve değişik biçimlerde yorumlanmaktadır: ABD dolar hakimiyetini sürekli devam ettirebilecek midir yoksa ekonomisindeki son gelişmelerden sonra doların ağırlığı hızla azalmaya mı başlayacaktır?

Yukarıdaki sorunun cevabını bulmak için gelin öncelikle Dünya üzerinde uluslararası sisteme ne kadar para gereklidir, bunların ne kadarı dolardan oluşmaktadır ve gelecekte ne kadarı dolardan oluşacaktır sorularının cevabını bulmaya çalışalım.

Basılan dolarlar acaba nerelere yatırılmaktadır, nerelerde değerlendirilmektedir? Geçenlerde ABD'nin borçlanma tavanının aşılacağı yönünde haberleri okumuşsunuzdur. Onlar milli gelirlerinden daha fazla borçlanamayacaklarına dair bir yasa çıkarmışlardır. Yani yaklaşık olarak 12 trilyon dolar ABD tahvillerinde tutulacaktır. Bu basılan dolarların bir kısmının da ABD borsalarında ve ABD şirketlerinin borç kağıtlarında tutulacağını düşünürsek piyasaya hatırı sayılır derecede dolar sürüldüğünü anlamışızdır.

Ben bundan yaklaşık olarak on yıl önce ülkelerin bu dolar ve avro bağımlılığından kurtulmak için karşılıklı olarak kendi paralarını dış ticarette kullanabileceklerini düşünmeye başlamıştım. Ülkeler kendi paraları dış ticarette kullanıldıkça yabancı para bağımlılığından kurtulmaya başlayacaklardı. Tabii bunun önünde de engeller yok değildi. Ülkemizle Rusya arasında TL-Ruble, İran'la Tl-Riyal, Çin arasında TL-Yuan'ın karşılıklı olarak dış ticarette kullanılmasıyla ilgi antlaşmalar yapıldı. tabii bunun önünde de şu engel var:Rusya'ya ihracat yapan bir şirket doğal olarak kasasında ruble yerine dolar ya da avro tutmak isteyecektir.

Peki ülkeler karşılıklı antlaşmalarla dolar bağımlılığından kurtulurlarsa doların kullanımı hemen azalır mı? Ne yazık ki bu sorunun cevabı ''Evet'' değil. Böyle bir gelişme olsa dahi doların kullanımının azalması uzun yıllar alıyor.

Dünya ticaretinde kullanılan para 45 trilyon dolar civarında. Ticarette dolar kullanımının azalmasıyla hemen bu bağımlılıktan kurtulmak mümkün olmuyor. Çünkü bu rakam buzdağının sadece görünen kısmı. Dünya döviz piyasasında dönen para ticarette kullanılan paranın belki de yüzlerce katı. üstelik borsalardaki paralar da buna dahil değil.

Borsalar dışında bir de çok oynak olan, paradan para kazanılan türev piyasa denilen bir piyasa var ki, bu piyasadaki para belki de borsalardaki paradan daha fazla. Türev piyasaları da bir örnekle açıklayalım: Yunanistan'ın tahvil ve bonoları alınıp satılıyor. Bunların yanında bir de bu ülkenin borçlarını ödeme endeksi diyebileceğimiz bir endeksi var. Bu endeks 3,82 olsun. Yunanistan'ın borlanma endeksinde iyileşme olursa bunu alan para kazanıyor, değilse para kaybediyor. Oynaklık daha fazla olduğu için de kâr ya da zarar daha fazla olabiliyor.

Yazıyı değerlendir: 6 3

bekir7133
17 Şubat 2013

Yazara Ait Diğer Yazılar
Beğenilen Son Yazılar
Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK