Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Hayatımızdaki insanların,
Kimi şiirdir alır götürür ezgilere doğru.
Kimi romandır sonu gelsin istemediğin.
Kimi Masaldır en güzel rüyaları birlikte gördüğün.
Kimi Matematiktir; Problemini hayat boyu çözmeye çalıştığın.
Kimi deneydir analiz etmekten korkmadığın.
Kimi rüyadır,uyandığında gerçeği göreceğin ,
Kimi tarihtir tekerrür etse de hep iyimser olduğun
Kimi yoldur Hakka götüren
Ve kimi soldur sevmeyi öğreten...

tebrikler +1

Gölge etmesin güne ,
Dünün karanlıkları.
Gider sanki düğüne,
Hakkın yolcuları
Nimete emanet diyenler,
Alınteri ekmeği yiyenler,
Çalacak hepimize sirenler
Hoş karşılayacak ölümleri.

Gölge etmesin güne ,
Dünün karanlıkları.
Gider sanki düğüne,
Hakkın yolcuları
Nimete emanet diyenler,
Alınteri ekmeği yiyenler,
Çalacak hepimize sirenler
Hoş karşılayacak ölümleri.

+1

Hayat

Hayat en iyi öğretmendir;
Unutma! O; sana sen olmayı öğretir
Kendi başına ayakta durmayı
Tüm zorluklara göğüs germeyi
Hepsinden öte adam olmayı öğretir
Hayat en iyi öğretmendir;
Hayatta kalmayı öğretir,
Büyük bir fırtınadan sonra
Dimdik ayakta durmayı
Dahası; çamur ve çakıl içerisinde elmas bulmayı öğretir.
Hayat en iyi öğretmendir;
Aldatmayı, aldanmayı öğretir.
Sırtından hançer yiyip sonra sineye çekmeyi,
Dost elinden zehiri şerbet diye içmeyi,
En önemlisi de; yediğin darbenin üstüne hala gülümseyebilmeyi öğretir.
Hayat en iyi öğretmendir;
Ölmeyi öğretir.
Doğrunun dokuz köyden kovulduğunu,
Onuncu köyde pusuya yatıldığını,
Doğru olduğun için, adi bir kurşunla hayata elveda diyebilmeyi öğretir.

Keşke şiir yazabilseydim
Böyle içimdekini döküverseydim
Kafiyeli aruzlu
Süslü püslü kız çocukları gibi
Nazlansaydım dizelerimde
Aglasaydım
Sokak ortasında
Pabuclarım yırtılsaydı
Yakan topta
Eve geldiğimde sızlansaydım
Beni üzdüler anne diye

Saklar mı zaman yalnızlığı,
Uçsuz bucaksız hülyalara.
Eli yüreğinde vefasızlığı,
Değişir fani dünyalara.

Şiir demlenir,çay yazılınca,
Yürek burulur seven darılınca.
Hey koca dünya günlerce,ayınca,
Masalı göğsünde taşıyan mısın,
Düşünmeden ölesiye yaşayan mısın?

+1 şiir demlenir, çay yazılınca ne güzel bir mısradır bu, yüreğinize sağlık öğretmenim

Hickiriklar caglayanlar birikmis icimde
Sel olmaya hazir yalnizliklarim
Gecmiste yasananan ama gecmis olamamis sevdalarim
Gozumde yas olamamis yitiklerim var benim
Cozume ulasamamis sorularim
Anlamini bulamamis cumlelerim var
Terkedilmis hissettigim anlarim
Tukenmis zamanlarim var
Daha 18ken kurdugum hayallerim
Yasama kavusamamis ruyalarim var
Bu hayattan hissetmedigim erdemlerim
Icimi kemirip duran yasanamamisliklarim var
Sorar misin hala neden yorgunsun
Enkazdan cikamayan kalbim
Soz dinlemeyen duygularim var
Simdi kac miyim
30 a 1 uzagim
Tattim sandigim ama tadamamis hissettiklerim var
Bugunlerde renklerim calinmis yuregimden
Gulusum calinmis gul yuzumden
Toparlamam gereken bir kendim var
Ben onu aramaktayim

Ne varsa vermede var,
Almak ticaret işi,
Ey yüreğimde konaklayan yar,
Sevgiden ölmez, dirilir kişi.

İnsanlar yüzyıllar yılı evler yaptılar.
İrili ufaklı, birbirinden farklı,
Ahşap evler, kâgir evler yaptılar.
Doğup ölenleri oldu, gelip gidenleri oldu,
Evlerin içi devir devir değişti
Evlerin dışı pencere, duvar.

....
b.necatigil

Eskiden
Söğüt ağaçlarının gölgesinde
Çayır Çimen oyunu oynardık.
Canımız sadece diken isabetiyle acırdı,
Mahalle savaşlarında..
Arkadaşın küstüm deyince
Başımıza yıkılırdı dünya..
Terli terli su içip hastalanmışlığımız
Olmuştur çokça..
Her bahar başı deliler gibi koşturduğumuz çayırlar ; Dev binalarca istila edilmeden önce,
Ne kadar da mutluymuşuz aslında..
Insanın yaşıyla beraber
Büyüttüğü şeylerin olduğunu,
Keder ve endişe gibi mesela
Çayırımızdaki binalarla beraber
Onların da büyüdüğünü,
Yağmurda şemsiye kullanıldığını,
Çiçeklerin saksıda da yetiştiğini,
Ekmeğin tandırdan başka yerde de piştiğini,
Musluktan kana kana su içilemeyeceğini,
Annenin ördüğünden başka etek de giyildiğini; Farkettiğimizde,
Idrak etti zihnimiz gerçeği..
Mazinin mühürlü kutusuna girdi güzellikler,
Veda ettik gizlice...
Ve yalvardık belki de,
Birkaç yaprak avuçlarımızda kalsın diye...

Eskiden
Söğüt ağaçlarının gölgesinde
Çayır Çimen oyunu oynardık.
Canımız sadece diken isabetiyle acırdı,
Mahalle savaşlarında..
Arkadaşın küstüm deyince
Başımıza yıkılırdı dünya..
Terli terli su içip hastalanmışlığımız
Olmuştur çokça..
Her bahar başı deliler gibi koşturduğumuz çayırlar ; Dev binalarca istila edilmeden önce,
Ne kadar da mutluymuşuz aslında..
Insanın yaşıyla beraber
Büyüttüğü şeylerin olduğunu,
Keder ve endişe gibi mesela
Çayırımızdaki binalarla beraber
Onların da büyüdüğünü,
Yağmurda şemsiye kullanıldığını,
Çiçeklerin saksıda da yetiştiğini,
Ekmeğin tandırdan başka yerde de piştiğini,
Musluktan kana kana su içilemeyeceğini,
Annenin ördüğünden başka etek de giyildiğini; Farkettiğimizde,
Idrak etti zihnimiz gerçeği..
Mazinin mühürlü kutusuna girdi güzellikler,
Veda ettik gizlice...
Ve yalvardık belki de,
Birkaç yaprak avuçlarımızda kalsın diye...

Yüreğine,kalemine sağlık,ne güzel anlatmışsın kardeşim..
yazmaya devam inşallah.

Yüreğine,kalemine sağlık,ne güzel anlatmışsın kardeşim..
yazmaya devam inşallah.

Allah razı olsun ablacım, acemi satırlar işte ... Okuyup değerlendirdiğiniz için çok teşekkür ederim..

Bilmediğin bağın meyvesi haramdır,
Görmediğin diyarlar uzak mı uzak.
Dünün yarına darmadağındır.
Nefis ruhuna tuzak mı tuzak..
Gecenin rengini yüreğin boyar,
İhlasla ancak ruhun doyar,
Kuşa rızkını Rabbi koyar;
 Hevesler  ayağında kızak mı kızak..
Ya yoldur  azığı sabır kervana
Ya soldur bağlar davana.
Ya koldur sarar  yuvana.
Üşüyen dertlere kazak mı kazak..

merhaba arkadaşlar severek takip ettiğim bir bölüm olduu,geçte olsa farkettim neyse ki..
1 lerimle şiir dinletisi yapmak istiyorum.şiirlerim hemen hemen hazır ancak bir otistik öğrencim var kaynaştırma annesi kulağına sölicek o da mikrofana  söyleyerek bir şekilde okuyacak.onun şiiri hazır ama annesinin okuyacağı şiire karar veremedim.bu programda şiir okumak isteyen anne baba hala,teyze abla kardeş te öğrenci il beraber okuyacak ama ben o anneme şiir bulamadım. yardımcı olursanız çok sevinirim