Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Burada yazılan şiirlerden Bir şiir kitabı basılabilir. Böyle bir çalışma var mı bilmiyorum da. Eğitimhanenin kalitesi herkes tarafından görülsün. 

Burada yazılan şiirlerden Bir şiir kitabı basılabilir. Böyle bir çalışma var mı bilmiyorum da. Eğitimhanenin kalitesi herkes tarafından görülsün. 

Çok güzel bir düşünce öğretmenim .
En çok beğenilen şiirlerden oluşan bir kitap..Düşünmesi bile hoş.
Bazı değerli öğretmenlerimizden çıkaran oldu.Hatta hazırlık aşamasında olanlar var.
Biraz istek ve azim,biraz  destek neden olmasın..

Günün..
Saatin..
Mevsimin hükmü nedir ki
Sensiz kalmış bahar içimde...
Oturmuş çöreklenmiş...
Beklemedeyim...

         Bir şiir kadar sakladım Seni
         Kuş kanadı kelimelerim şimdi 
         Taa derinlerden  dinle beni "

Olmadık zamanda
Bir tufan kopar hayatında
Nefesin zor
Ciğerin dar kalır.
Yüreğinin arkasında
Sakladığın  duygular
Dert örer ilmik ilmik
Bilemezsin ..
Akar gözyaşların
Pervasızca
Silemezsin.
Gönlünün uçtuğu diyara
Gidemezsin.
Susmakla konuşmak
Gelmekle gitmek arasında
Mekik dokur umudun
Göremezsin.
Her yürek bir  devlet
Giremezsin.
Kendine en hayırlısını düşünürken
Uçsuz bucaksız yollarda
Ölemezsin..

Yüreğine sağlık canım arkadaşım.Her mısrasında farklı bir duyguyu anlatmışsın.

Elleri temiz sözlerle etrafını sarmaz hayat
Yollarının hepsi, yıktıkça açılacak; kirli karanlık inlerin girizgâhlarını
Kimsenin bilmediği bir türkü mırıldanıyor şimdi kazandığımız zaferler
Geride sağ kimse kalmadı savaştan,
Herkes; biraz öldü, biraz gömüldü karanlık dehlizlere
Köstekli saat, kurulduğu zamana doğru kanıyor göğsümdeki derin ağrıdan
Zamanı geldiğinde çatlağın ağzında ellerinde kalibresi yüksek kelimelerle gün görmemiş öfke nöbetleri belirecek

 
Uzun bir zamanın yorgun yolcuları değiliz
Hızla koşuyoruz dehlizi
Ucundaki ışık, bir şey söylememize gerek bırakmadan;
Ulayacak geçmişi geleceğe
Küçük ayrıntılardan sızan ucuz kokular için
Kesmekten korkmayacak yelkovan akrebin yolunu
Sırf varmasın diye o kaçınılmaz ana


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Sözler bitmiş gönülde
Gitmek en iyi çare
Giden mi suçlu
Kalan mi belli değil
Tek gerçek
Kırgın iki yürek...

Sen;
Aşkı çocuk parkındaki atlı karınca sanıp,gülüp oynarken
Ben ;
Yüreğime yazıp ,gözyaşlarımla silip
Ateşe atıyordum acılarımı

Sevginin ağırlığı kalplerde
Sözlerin ağırlığı gözlerde saklanır
Ne konuşacak nefesim
Nede söyleyecek sözüm kaldı

Rüzgar, dalı
Aşk,kalbi
Sen,beni kırmıştın!

Bu hikayede ben yokum
Bendeki derin yarası var

Aşk;
Ne sende
Nede bende
Sabır parkında oyun oynamakta.....
 

Bırakalım Dünya denen yalanı,
Hiç görmedim buralarda kalanı,
Görmedin mi? Mallardaki talanı,
Dünya gayrı bu aldattığın yeter.
Bir gün aldığımız nefeste biter.
Terkedelim servet denen masalı,
Herkes tuzağına düşmüş tasalı,
Duymadın mı? Karundaki misali,
Dünya gayrı bu aldattığın yeter.
Bir gün aldığımız nefeste biter.
Bırakmadın Süleyman'a tahtını,
Karaladın güzellerin bahtını,
Her dem aldın mazlumların ahını,
Dünya gayrı bu aldattığın yeter.
Bir gün aldığımız nefeste biter.
Osman Ali AYDIN

Mevsimi yüreğinde duydum ilk
Baharda seninle çiçeklendim
İçimdeki tüm geveze  kuşları
Umut ile soluduğun kente yolladım"

            Hem şiirin tüm renklerini sende buldum
            Rengarenk bezenmiş bahar dalı gibi "

Gökyüzüm  dağınık benim
                          güneşim eksilmekte
Açılır bulutlar sesinde
           sevdiğim şiirler gülümserse.. "

Düne perde çeksen
Hakikat yine çıkar ortaya.
Zaman ve mekanın
Suçlu aradığı beyinlere
Bir şimşek,belki bir yıldız
Ya da ayın hilalidir
Ruhu kaplayan.
Yarına kol kanat gerip
Çağ atlayan.
Bir  avuç  dua
Bir yürek dolusu amin
Misalsiz,nüktesiz
Geleceğe kuruyor ZEMİN

(Arkana dönüp bakmadan bırakıp gidişlerin vardı
Benimse kelimesiz şiirlerim her gidişinde yüreğine fısıldadığım...)
İçimdeki bu karanlığı
Yüreğimin sönmeyen titrek ışığıyla
Aydınlatmaya çalışırken
Hüzünlü bir yağmura yakalanıyorum.
                              (Eksik Kalmış Şiir)

                                       

tahta atında
katar katar inilti taşırken gözlerimdeki karanlık çocuk
suratlar, şehirler gibi geçiyor önümden
tek bir temasım dahi yok herhangi bir gülüşe
melankolik isyanlar değil kında bilenen
yanacak ormanlar, koyaklardaki bir avuç suya doğru


 
çoktan terk edilmiş,
aklımdaki çatlağa uzanan ipek yolu
radyasyon ve dopamin artar bize zamandan,
iskele denize,
usanmış kelimeler, sesine sarkar;
her, zaman; tanıdık gelir
akrep yolunu kaybettiğinde yelkovanda,
üstünü bıraktığımız masada
heceleyerek okuyor ölüm;
yarım bıraktığımız "kurtuluş savaşını" 

kayıp ilanı verildi dünyanın
"gereği düşünüldü";
gereksiz insanlardan kalan boşluğu dolduracak fırtınanın.
suratında ağrılı bir gülümsemeyle gelir dost adlı sıfatlar
neresinden başlarsan başla anlamayacaksın kitabı
bazı sözler var; kimse söylemeyecek sana hakkını vererek
yel değirmenleri kadar ejderha,
tahta atları süren şen çocuklar kadar mutlu öleceksin






-ne yazık ki herkes bir defa ölecek-

Alfabemizde 29 harf var. Fakat bu harfler insanın gönlündeki, zihnindeki gibi şekilleniyor. Malzeme aynı. Ortaya çıkan eserler bambaşka. Kiminin yazdığı o gün unutulur. Kiminin yazdığı asırlar geçtiği halde taptaze. Elimiz yazar. Elimize de hükmeden var. Kalp akıl bütünlüğü elimize yazdırıyor. Bazen kalem elimizde bekleriz. İlham gelsin diye. Bazen bakarsın elimiz yorulur kalemin yazma isteğine yetişemez. Yazdıklarımız ruh halimizi ortaya koyar. Aslında yazmak hiç de kolay değildir. Yazanların ellerine yüreklerine sağlık.

Alfabe de yetmez bazen
İçindekine,gözündekine.
Anlayamadıktan sonra nazı,sohbeti
Neye yarar gitmenin hikmeti
Gelmenin serveti..
Daha gözüne bakmamışken
Baharın,ömrün
Daha kendine bile
İtiraf edememişken sevdanı
Sevgi neye yarar..?
İlgi neye yarar..?
Ne olduğunu
Olacağını,göreceğini
Bilmeden tükenmek.
Harfler bile yetmiyor
Net olmayınca duygular
Doğmayınca bahar diline.
Varsın ya,
Ne mutlu var edene
Önünde diz çöktürüp
Dua dua
Kendini gördürüne.
Ne mutlu
Her mevsim içini taze tutana
Isıtana
Ancak onda huzur
Onda sonsuz,sınırsız mutluluk.
Fani olan ne bilir bekanın sınırını
Gerçek sevdayı
Bir niyetini bile ödüllendiren
Sabrını ,acını nasıl bilmez..?
Aç yüreğini ellerine koy
Dilini zikre
Karşında koca Kevser
İç ve doy....

gönlümü gönlüne düşürdüm sevgilim,
kelimelerim üzerine sıçradı...
yakanda bir "seviyorum" kalmış
"seni" ile tamamla...

beni benden aldın sevgilim...
sende benden çok ben kalmış...
şafak sökerken ki mavi bir morla,
seni bana tamamla...