Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.942
  • 47.513
  • 2.942
  • 47.513
# 04 Ağu 2017 11:57:55
bu mektup sana değil/
konuşma yaşına gelen eşyalara/ demiri dövenin elinden canıma geçen ağrı büyüyor/ sabahları beni dışarı çıkaran acı ağacı/ geceleri beni eve gönderen zaman/ yapmaman gereken şeyler/ kalbimde sürtünüp büyüyen delik/ zaman hızlı ama vakit geçmiyor/ öyle ki bazen yukarıdan attığım öfkeyi aşağıdan toplayabilecek kadar hızlı çarpan bir kalbim var/ okudum/ öfke yavaş yavaş düşüyormuş aşağıya..
                                     

bu mektup sana değil/
bakma yaşına gelen eşyalara/ utandığım bir yüzü oluyor bazı eşyaların/ durmadan bir yerimi kurcalıyor yoksulluk/ kalbi kırık bir ok nereyi vurabilirse orası oluyorum bazen/ gövdemi doldurduğum alkolle/ gözlerimi kırmızı kırmızı edip bakıyorum yüksek binalara/ hepimiz dünya soğuktur diyen o nineden olmadık mı/ inin aşağı/ izledim/ öfke yavaş yavaş çıkıyormuş yukarıya..

                   
bu mektup sana değil/
duyma yaşına gelen eşyalara/ günün öğünlerinden yapılmış bir mutsuzluğa çağırıyorsunuz birbirinizi/ günde kaç kere yanımdan geçiyorum/ aklımdan hem ekmek hem gül geçiyor/ siz yoksunuz/ ayın ortası her pazartesi/
..

Seyyidhan Kömürcü'

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.009
  • 23.144
  • 5.009
  • 23.144
# 05 Ağu 2017 14:52:56
"Beni sormuşsun dün eski bir ahbaba,
Ne yapıyor, nasıldır, ne haldedir acaba?
Çok merak etmişsen söyleyeyim ben sana
Eski bir türküye müptelayım bu sıra.
Bir hüzün çöküyor ansızın dünyama
Bir anda susuyorum, bakınıyorum etrafa
Düşünüyorum bomboş bakışlarımla
Bir çaya, bir sigaraya müptelayım bu sıra

Yalnız takılıyorum, çekemiyorum kimseyi
Herkes bana batıyor, dinlemiyorum hiçbirşeyi
Divane mezzup gibi bir ileri bir geri
Terk edilmiş mekanlara müptelayım bu sıra
Sebep arıyorum, sebepsiz kavgalara
Geziniyorum yağmur ilk düştüğünde sokaklarda
Bir ben oluyorum, birde kahrolası karanlık
Azrailin geçtiği yollara müptelayım bu sıra
Geçmişim yardan, tanımam kimseyi
Selam verseler bile duymam hiç kimseyi
Lal oluverir dilim görünce seni
Bir tek sana, bir tek sana müptelayım bu sıra."

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.149
  • 53.170
  • 4.149
  • 53.170
# 06 Ağu 2017 00:27:45
iki sigaram kaldı bu gece için maviş anne
iki muhabbet kuşum.
iki kendim varmış maviş anne
biri benmişim, biri mutsuz
ben ölürsem maviş anne, mutsuza kim bakacak?
dünyaya bile bir dünya anne lazım.
biri sen ol maviş anne, biri ben.
dünyanın bütün sabahlarına iki bilet al da
birlikte gidelim maviş anne
bana da kendi serüvenimden bir yer ayırt,
şefkate söyle o da gelsin.
özledim onu, o da gelsin saçlarıma dokunsun
bilir misin, büyüler bile ninniyle büyür
temiz kokan pazen gecelikler, şehriye çorbası...
hepsi, hepsi ninniyle büyür.
bilir misin maviş anne?
ben çekildiğim her fotoğrafta
defolu bir kelebek gibi çıkarım.

mavi kareli gömleğiyle hatırladıkça babamı
kırpıp kırpıp fotoğrafları, döküyorum başımdan aşağı
sanırım ben assolist oldum maviş anne
şimdi mutluyum
geçmişini mi yok ettin kızım diye soran
bir babadan kurtuluşumu kutluyorum
babama söyle, o gelmesin maviş anne
birileri mutsuzsa, mutsuzlara nergis yolla,
bir kırmızı battaniye,
onlara bir mutluluk çadırı yolla
sonra belki, ben de gelirim

kuşlarımı da bırakayım gitsinler
dışarıda ölürler mi sence
postacı mektup bile getirmezse onlardan
ben bir anne gibi ağlarım sonra
bırakmayayım, gitmesinler bari maviş anne
ölürler yazık dışarıda!
onlar birer yıldız olursa
biri mavi, biri yeşil
ben onlara bakarım maviş anne.

kalbimi de büyüttüm sonunda
artık bazen gözlerime tırmanıp bakıyor sokağa
kirpiklerime tutunuyor, o ince parmaklıklara
öyle çok büyüdü yani, görsen şaşarsın.
kalbim sanırım büyüyünce
sokaklarda ağlayan biri olacak
rezillik yani maviş anne!
kalbim komik kaçacak
kaçmaması için sen en iyisi kalbime de
benim serüvenimden bir yer ayırt
aman, mutsuz bir yer olmasın!

iki sigaram kaldı bu gece için
yüzyıl yetecek çocukluğum,
iki muhabbet kuşum,
biraz da ateşim var.
dua ediyorum ateşe
vazgeçsin diye beni yakmaktan bu gece
dünyanın bütün sabahları için iki bilet al maviş anne
aman umutsuz bir yer olmasın!

Amaiki kendim varmış maviş anne
biri benmişim biri mutsuz
ben ölürsem maviş anne, mutsuz için
dünyanın bütün sabahlarına bir bilet al.

ben ölürsem mutsuza iyi bak!

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 06 Ağu 2017 01:02:19
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.322
  • 223.666
  • 28.322
  • 223.666
# 06 Ağu 2017 09:07:24
TÜM ANNELERE


Nasıl Öderim
Bugün yalan dünya, yarın ahiret
Sen imdat etmezsen kime giderim.
Bu borcun altından kalkmak marifet,
Ben senin hakkını nasıl öderim?

Sayende karıldı bu aşkın harcı
Sabrınla örüldü kalesi burcu,
Gözümde büyüyor bir şükran borcu,
Ben senin hakkını nasıl öderim?

Ne hata, ne özür, ne kusur gördün,
Ne günah işlesem sen mazur gördün,
Yıllardır ne rahat ne huzur gördün
Ben senin hakkını nasıl öderim?

Nasıl yaramazdım, nasıl haşarı,
Bir gün evci idim, beş gün dışarı,
Ödülsüz kalır mı bunca başarı,
Ben senin hakkını nasıl öderim?

Bana bahar verdin, kendin kışladın,
Ben azar bekledim sen alkışladın,
Ben ceza bekledim sen bağışladın,
Ben senin hakkını nasıl öderim?

Ne yalan söylesem sen gülüp geçtin,
Ne günah işlesem sen silip geçtin,
Ne kadar yenilsem sen galip seçtin,
Ben senin hakkını nasıl öderim?

C.SAFİ

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.942
  • 47.513
  • 2.942
  • 47.513
# 06 Ağu 2017 22:50:11
Bu gece dağ başları kadar yalnızım

Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
Dudaklarımda eski bir mektep türküsü
Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
Gözlerim gözlerini arıyor durmadan
Nerdesin.?
Atilla İlhan'

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.149
  • 53.170
  • 4.149
  • 53.170
# 07 Ağu 2017 11:34:55
Göğsümde sedeften bir çiçek taşırım
bir büyü bu, hayata karşı yaptırdım
konuşmam artık, kalbini kırdımsa senin
bil ki yanına düştüm ...

 Birhan Keskin

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.942
  • 47.513
  • 2.942
  • 47.513
# 07 Ağu 2017 21:47:21
Hasbahçesinde ömrün yakın olmaz bana gül
Bîzârım ümidime kurulan her tuzaktan
Tutuştu o lâcivert hayâle düşen kâkûl
Bakanlar baktı sana; ben uzaktan uzaktan
Yandı birden korkuyla gözlerine uçan kuş
Bulutlar aynalara seni sordu ıraktan
Deniz sanki isyankâr bir rüyada boğulmuş
Nehirlar aktı sana; ben uzaktan uzaktan
Peşimde her âşığın gölgesini taşırım
Alırım esrârını her devin bir dudaktan
Dağda haramilerle, kurtlarla ağlaşırım
Gökler sıcaktı sana; ben uzaktan uzaktan
Nerede bu çileyi çekenlerin tarihi
Kalbimin enkazına kan akıyor duvaktan
Çölde kalan ruhların bile döndü talihi
Türküler yaktı sana; ben uzaktan uzaktan
En kâvi diken dahi murâd alır bağında
Bırakıp derde beni, kurtulursun firâktan
Gece- gündüz esridin bir kaktüs yaprağında
Gelmem yasaktı sana; ben uzaktan uzaktan
Simsiyah bir kıyamet tohumu filizlenir
Mezarıma isminle atacağın topraktan
Acılar sanki neden bu sevdada gizlenir
İçim tutsaktı sana; ben uzaktan uzaktan

Nurullah Genç'

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 08 Ağu 2017 00:51:25
Beni bağışla Aşkım,
aşkımı hoşgör artık
Beni hoşgör, beni bağışla,
Seni seviyorum.

Yolsuz yordamsız bir kuş gibi öksendeyim
Yüreğim tir tir, örtüsünden kurtulmuş
Şimdi yoksul, şimdi çırılçıplak, şimdi soyunuk
Acını esirgeme benden,
ko sarınsın yüreğim
Ko giyinsin, ko kuşansın,
ko örtünsün.
Sonra
beni bağışla Aşkım,
beni hoş gör,
Seni Seviyorum.

Eğer bir lokmacık bile sevemezsen beni,
Hiç mi hiç sevemezsen eğer
Acımı bağışla, beni hoşgör,
Seni seviyorum.

Bana öyle eğri bakma, ırak durma ellerden
De, kuytuma çekilirim,
de karanlığa kavuşurum
Sımsıkı tutarım ellerimle utancımı
Sarıp sarmalarım, dürüp bükerim
O an yüzün eğ benden Aşkım,
kaçır benden
Beni hoşgör, beni bağışla,
Seni seviyorum

Gün gelir, hayalin erişir karanlık yiter
Meyil verirsin bana, gün gelir
Şimdi çaresizim, yalnızım,
kolum kanadım kırık
Beni bağışla Aşkım,
beni hoş gör,
Seni seviyorum

Seni seviyorum,
yüreğim mutluluk selinde
Kapıp koyveriyor kendini gurbetlere varıyor
Gülme bu korkulu gidişime,
Gülme bağışla Aşkım
Beni bağışla, beni hoşgör,
Seni seviyorum.

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 08 Ağu 2017 01:23:25
Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın....

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 08 Ağu 2017 10:33:27
Ne an yakınlaştımsa 
İttiniz
Ve ne zaman
Geldimse
Gittiniz

Siz hep büyük
Ve önce 
İdiniz
Gerçekten öyle oldu
Önce 
Siz bittiniz.

Benden Sonra Mutluluk, Özdemir Asaf

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.322
  • 223.666
  • 28.322
  • 223.666
# 09 Ağu 2017 08:45:40
Şu sıralar çiğnenmiş bir vasiyet gibi üzgünüm.
Anladım ki, adına dünya denilen şey, bana göre değil.
Bütün ışıkları yanıyor üzüntümün
Gitmek istemezken gittiğim o yer
Güneşin yok saydığı çelimsiz günler,
Bir anlık öfkeye verdiler beni;
Dünya zemin kat, yüksek kader.

İbrahim Tenekeci

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.009
  • 23.144
  • 5.009
  • 23.144
# 09 Ağu 2017 12:59:31
ne ağla, ne kız güllü,
hep gül gibi gülümse,
bahar güllü, yaz güllü.
yanakların gül kokar,

eda güllü naz güllü.
ben nice güller gördüm,
senin gibi az güllü.
parmakların güldendir
gül suyu mürekkebin
gül dalından kalem al
güle güle yaz güllü.

Dilaver Cebeci

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.009
  • 23.144
  • 5.009
  • 23.144
# 09 Ağu 2017 13:00:20
Şu dumanlı doruklarda
Boz şahinler uçmaz gayrı
Gözelerden ağı çıkar
Alperenler içmez gayrı

Obam yurdum talan oldu
Destanlarım yalan oldu
Yollar birer yılan oldu
Kervanlarım geçmez gayrı

Hani mavi denizlerim
Üç kıtada nal izlerim
Kör mü oldu bu gözlerim
Çaşıtları seçmez gayrı

Dilaver Cebeci

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 09 Ağu 2017 16:51:52
Biz başka severdik,
o sebepten başka sevemedik
o yüzden hep puslu kaldı bakışlarımız
ve sakız fallarından ötesiydi


aşka umudumuz mürekkebi akmıştı tüm şiirlerimizin...
öyle kolay değildi,
yâre yazıp yollamak sigaranın son çöpüyle birlikte ıslak şiirler

Öyle ulu orta değildi sevdalarımız
sevdiğimizin adına helal gelmesin diye
adının bile anca baş harfini yazabildik şiir defterimizde,
adımızın yanına en yakın dostlarla bile konuşurken bahsetmedik ondan, hürmet ettiler anladıkları kadar bildiler sevdamızı

önce uzaktan baktık hayli zaman sonra dostların verdiği gazla
ve de yaşımızın verdiği delilikle sevda türküleri eşliğinde
bir kaç mısra bir şey karaladık utana sıkıla altına iliştirdik yaşamaya yüreğimizin yetip de söylemeye cesaretimizin yetmediği o iki kelimeyi
''Seni seviyorum ''
ve mahallenin en iyi sır tutan çocuğuna bir çikolata, bir gazoz parası...

Gel dediğimizde, istediğimiz yere gelecek değil
gel dediğinde, ölüme gideceğimiz yari sevdik
mahallesinden geçerken kaldıramadık kafamızı
gören yanlış anlar da adına laf gelir diye
günlerce geçmediğimiz oldu sokağından
her gece düşümüzden geçen sevgilinin
bir kaç mektup belki bir iki mısra şiir
gözlerinin renginden bahsettiğimiz
en fazla ellerini tutabilmeyi hayal ettiğimiz
öylesine masum, öylesine temiz...

Kavuştuğumuzda kadrini kıymetini bildik
önce yâr diye sonra çocuklarımıza ana diye sevdik
kavuşamamak oldu çoğu vakit kaderimiz
yaktık çoğu vakit tütün kokusuna
sindi efkarımız duvarlarımızın rutubetine karıştı gözyaşımız

Yârimi ellere gelin etmişler'de doldu gizlice gözlerimiz
arada bir sigaramızın dumanına değdi saçları,
yandık gözlerimize,
gece mührü gözlerinin gölgesi düştü bazen bir yerlerde adı geçince, gözümüze aşk kaçtı içimizde bir yer sızladı inceden,
sustuk

Kaybetmişliğe sitem ettiğimiz oldu
bazen gözümüzde kaldı muradımız,
yâr en çok düşlediğimiz haliyle,
ellere giderken daha bir acıdı canımız,
babalardan dinlerken duvarlarda yumruklarımızın izi kaldı avuçlarımızda okşanmamış saçlarımız
ama kendimizeydi ahımız ya da eyvahımız
yine de o mutlu olsun istedik
hep en kızdığımızda bile dilden gönle inmedi
bedduamız sevdamız kadar büyük yandı oysa canımız

Biz başka severdik, o sebepten 'başka' sevemedik 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK