Kırılan ne varsa içimizde;
Ona şiir dediler dizeye dökülünce
Kırıklarını okşar; dizinde devrik bir gülümseme
Yaralara sargı bezi, merhem...
Kırılan yerlerine, et konur bu memlekette
Yara bandı resmini ezber ederim de
Ya bu senin ellerin ne kadar kalabilir göğsümde
Uyuşan ne varsa dışımızda
Ona sinir dediler dizlere dokununca
Uyuşukluğumu yoklar; elinde çekiç bir gülümseme
Sorulara yargı sezi, müphem...
Soran zihinlere, dert konur bu memlekette
Soru bankı hallerini cebir bilirim de
Ya bu senin dillerin ne kadar susabilir beynimde