Arkadaşlar bunları zevkle okudum ,sizinle paylaşmak istedim.
Beyin Sağlığı İçin Öğütler
Büyük Resim
Yaşantınızın kontrol ve yönetim merkezidir. Yaptığınız her şey onun kontrolündedir. Nasıl hissettiğinizi, davranışlarınızı, düşüncelerinizi, ne tip bir insan olduğunuzu hep o belirler. Beyniniz. Düşünebileceğiniz beceri ve büyüklükten daha üstün özellikleri vardır. Son yıllarda yapılan PET, SRECT, fMRI ve QEEG ile ilgili bilimsel çalışmalar, beyin yapısı ve çalışması hakkında daha doğru bilgilere sahip olmamızı sağlamıştır. Alkol, madde bağımlılığı, sigara, fazla kahve tüketimi ve gereksiz ilaç kullanımı, beyin kan akımını olumsuz yönde etkilediği bildirilmiştir.
Örnegin sigarada bulunan nikotin, beynin dikkat, sabır, yargılama gibi özelliklere sahip frontal (alın) bölgesini uyarmakta ve nikotin kanda olduğu süre içinde dikkati ve sabrı artırmaktadır. Ancak bu arada frontal alana olan kan akımı azalmaktadır. Bu bölgenin ihtiyacı olan oksijen ve şekerin ulaşması önlenmektedir. Sigara içimi bittiğinde uyarı ortadan kalkmakta , sabır, dikkat gibi özellikler zayıflamakta ve asıl önemlisi o bölgenin beslenememesi sonucu yapısı ve çalışma düzeni bozulmaktadır. UCLA’da yapılan bir çalışma, kokain kullananların kullanmayanlara göre beyin kanlanmasında %23 oranında azalma olduğu, sigara kullananlarda ise bu oranın %45 olduğu bildirilmiştir. Esrar kullananlarda bu oran temporal (şakak) bölgesi için %85’dir. Kahvede bulunan kafein ise beyin damarlarının kasılması ve sonuçta büzülmesine yol açarak kan akımını azaltır. Bir fincan kahvenin tabiki bu denli zararı yoktur ama aşırı kahve, çay, kola ve hatta soda tüketimide bu sonuca yolaçabilir. Azı yarar, ortası karar, çoğu zarar sözü bu gıdalar için çok geçerlidir.
Beyin’e toksik olan bu maddelerden sonra faydalı olan besinlere bakalım. Proteinler, kompleks karbonhidratlar, omega 3 balık yağı, badem, ceviz, zeytinyağı. Kahvaltıda protein alınmalıdır. Yumurta, salam gibi.. Hafif karbonhidratlardan uzak durulmalıdır, şekerli yiyecekler, patates, simit vb.. Gün içinde bir kez multivitamin ve mineral tabletleri alınmalıdır. Yeşillik her sofrada olmalıdır. Balık, özellikle soğuk suda yaşayan büyük balıklar tercih edilmelidir, somon ve ton balığı (çiçek yağı içinde konserve olanlar yerine sade yada zeytinyağlı olanları tercih edin). Bu balıkların hem omega 3 içeriği fazla hemde toksik içeriği en azdır. (Her deniz ürününde toksik içerik az da olsa vardır. Denizlerimizde olan balıkların toksik içeriği soğuk deniz balıklarına göre daha fazladır)
Öğle yemeği menünüzden hafif karbonhidratlı gıdaları ( ekmek, makarna, pirinç, şekerli besinler, patates) çıkartırsanız öğleden sonra zihninizin daha açık, enerjik ve zinde olacağını farkedersiniz. Karbonhidrat ağırlıklı beslenen insanlar daha çok duygularıyla hareket ederler, daha tembel, karar verme yeteneği daha az olurlar.
Düşünce biçiminiz beyninizin çalışmasına, karar verme yeteneğinize, dikkatinize yön verir. Olumsuz, sizi sinirlendiren bir olayı bir an önce unutmaya çalışın. Çünkü, depresyon ve anksiyete zemininin en iyi yaratıcılarıdır. Bir de sorun olan konuyu unutmayıp sürekli beyninizde tekrar ederseniz hastalıklara davetiye çıkarmış olabilirsiniz.
Hiç kimse bir başkasının düşüncelerini okuyamaz. Bu nedenle anlamlı bakışlardan rahatsız olup beyninizi yormayın.
Gelecekle ilgili olumsuz düşünce, olumlu olacakların engelidir. Falcılığı bırakın.
Bir istediğiniz gerçekleşmesse ondan sonrakilerde gerçekleşmeyecek anlamına gelmez. Asla, kesinlikle, herzaman, herkes gibi kesin yargı ve genellemelerden uzak durun.
Suçluluk duygusundan hemen kurtulun. Çünkü yapacağınız iyi şeyleri engeller.
Kötü yönlerinizi bir kağıda yazın ve onları ezberleyin. Sizi etkileyecek düşüncenizden ve davranışınızdan önce hatırlayın ve yapmamaya çalışın.
Okuyun, öğrenin, bilgi açlığını hep hissedin çünkü her öğrenilen yeni bilgi beyindeki multimilyarlarca bağlantıya yeni binler ekleyip çoğalacak ve beyninizin, alternatif yol bulma olasılığı artacağından, bozulmalara karşı direncini güçlendirecektir. Öğrenme beyin kan akımını da artırır. Öğrenen değil öğrenmeyen beyin unutur.
Bir gazetede yurt dışında bir hekim ile ortak yazılar yazan meslektaşımın makalesini okudum. ‘Gereksiz bilgileri beyninizden atın’ diyordu. Bilginin gereksizi olmaz. Önemli olan uygun yerde kullanabilmektir. Bunun içinde sağlıklı beyin gerekir. Beyniniz doğru çalışmıyorsa gerekli bilgi bile size fazla gelebilir.
Beyin vucudunuzu kontrol eder. Kolunuzu kaldırır, yürütür sizi yada ağlatır. Damarlarınızı genişletip kasarak kan basıncınızı (tansiyon) kontrol eder. Sizi karşı cinse yakınlaştırır çünkü sevişmeye ihtiyacı vardır. Düzenli seks kadınlarda düzenli regl olmasına yardımcı olur. Menapozu geciktirir. Östrojen düzeyini artırır, yaşlanmayı geciktirir. Östrojen düzeyi düşüklüğü beyin aktivitesini azaltır, hafızayı zayıflatır (UCLA yayını). Sonuçta düzenli sex beyin için iyidir. Tüm bunlar duygusallık içinde yaşanan cinsellik için geçerlidir. Erkekler için tatmin olmanın limbik sistem (duygularımızı kontrol eden en eski ve temel beyin bölümü) üzerinde faydası olduğu bilinmektedir. Bu bulgular neden kadınlarda depresyon ve anksiyete bozukluklarının daha sık görüldüğünü açıklar mı?
Rahat beden, açık zihin. Amacımız bu muhteşem ikiliyi elde etmek ve tutmak olmalıdır. Bunun için öncelikle diyaframatik solunumu öğrenmemiz ve sürekli uygulamamız gerekiyor. Dakikada 6 nefes alacağız. 5 saniyede aynı ve yavaş hızda nefes alın ve 5 saniyede aynı ve yavaş hızda verin. Eğitim için yere uzanın, göbeğinizin üzerine kitap koyun ve nefesinizi anlatılan biçimde alıp verin. Kitabın hareketini takip edin. Bu egzesizi günlük hayatınızda her fırsatta uygulayın.Bu şekilde nefes alıp verebilen insanın gergin olması pek mümkün değildir.
Müzik, temporal lobun düzenli çalışmasına yardımcı olur. 12 genç, 3 değişik müzik tipi eşliğinde hafıza oyunu oynarken rap ve rock dinleyenler en zayıf puan, klasik müzik dinleyenler müzik dinlemeyenlere göre daha iyi puan almışlar. Kaliforniya Üniversitesinde yapılan bir başka çalışmada Mozartın 2 piano için sonatını dinleyen kişilerin görsel zeka puanlarının diğer türleri dinleyenlere göre %10 daha fazla arttığı gösterilmiş.
Televizyon izlemek beyni tembelleştirir. Zaten çok TV izlemek tembellerin işidir. (Kısır döngü)
Beyin için spor, bedeni yorgunluk ile birlikte, aynı anda beyni çalıştıran özelliği de olmalıdır. Bu nedenle beyin için ideal spor masa tenisidir. Sürekli dikkatin verilmesi gerektiği ender spor dallarından biridir.
Menapoz ile östrojen-kadınlık hormonu- düzeyi kanda azalır ve buna bağlı yakınmalar ortaya çıkar. Beyniniz ne kadar dirençli ise yakınmalar da okadar az olacaktır. Menapoz tedavisinde ? amaç beden direncini arttırmak olmalıdır. (menapoz doğal bir olay, o nedenle tedavisi de anlamsız) Halen tedavi amaçlı kalsiyum ve D vitaminli ilaçlar yerine yürüyüş ve güneş banyosu yeterlidir. Çünkü almamız gereken kalsiyum miktarı günlük 600 mg düzeyindedir ve günlük besinlerden zaten bu miktar alınıyor. Besinlerle alınan kalsiyumun güneşten sağlanan d vitamini ile etkin hale gelmesi yeterlidir. İlaçlarla alınan ve doğal olmayan kalsiyum damar, göz, kalp, böbrek gibi organlarda birikir ve dokunun çalışmasını bozar. Östrojeni doğal olarak keten tohumundan alabilirsiniz. Taze tohumu öğütün, günde 3 kez 1 tatlı kaşığı yutun. Bir kaç günlük alımı bir işe yaramaz, be nedenle sabırla uzun süre kullanın.
Doğadan ve doğal olandan uzaklaştıkça hastalıklar da artıyor. Basit örneği hayvanlardır. Vücudun çalışma özellikleri açısından insan ve omurgalı hayvanlar arasında bir fark yoktur. Doğal yaşamlarında hayvanlar insanlarda görülen hastalıklara yakalanmazlar. Ancak insanlar tarafından geliştirilen deney ortamına alınıp doğal olandan ayrılırlarsa, insanlar gibi hasta oldukları görülür. Bu nedenle besinleriniz olabildiğince doğal olsun. Örnegin, patates doğada kabuğu ile birlikte çiğ halde bulunur. Kabuğunda sindirimine yarayacak vitaminler ve eser elementler bulunur. Kabuğunu soyup yağda pişirirsek doğal özellikleri kaybolur. Bu nedenle patates olabildiğince az işlenerek yenmelidir. Mümkün ise kabuğunu soymadan, yağ yerine suda pişirerek yiyin. Doğal yenmeyen besin maddeleri "sadece besleyici özelliği kayboluyor" diye düşünmeyin. Vücudun giriş kapısı sindirim sistemi ve akciğerdir. Buralardan vücuda giren her şey önemlidir. Yağlı ve kabuksuz yenen patates sindirimi için gerekli olan maddeleri kaybettiğinden, bunları vücudun diğer bölümlerinden çalar. Bu durum patatesle birlikte diğer doğal olmayan besinlerle süreklilik gösterirse, hastalıklara iyi bir zemin ya da hastalıkların ortaya çıkışı ile sonlanır.
Hipertansiyon-tansiyon yüksekliği nedeni allostazdır. Doğal tedavisi için günde 2 adet muz yiyin. Muz yiyemiyorsanız potasyumlu diğer gıdalara ağırlık verin ( portakal suyu, patates, avakado, kayısı ve şalgam).
Damar yapısını koruyan en önemli madde C vitaminidir. Damar sertliği, kalp krizi, beyin krizi (felç) ve diğer damar hastalıklarından korunmanın doğal yoludur. Ancak vücuda alındıktan sonraki etki süresi çok kısadır. Bu nedenle olabildiğince sık alınması gerekir. Günde 5-6 kez 1 çay bardaği taze sıkılmış limon suyu içmek damar tıkanmalarını önler, enfeksiyonlara direnci arttırır. Beyin ve kalp damar hastalarına şiddetle öneririm. 1 kivide 6 adet portakalın c vitamini vardır.
Öğün aralarında, açıkınca badem, ceviz ve meyve yiyin. Bisküvi vb.. doğal olmayan rafine gıdalardan uzak durun.
Gıdalardan alınan kalsiyum, sanılanın aksine, olduğundan daha fazladır. Önemli olan alınan kalsiyumun vücut tarafından dengeli biçimde kullanılmasını sağlamaktır. Vücudun çalışma dengesi bozulduğunda (allostaz) kalsiyum kullanımı da bozulur. bu nedenle fazla alınan kalsiyum vücutta birikir. Kalsiyumu en iyi dengeleyen madde magnezyumdur. Besinlerle alınan kalsiyum-magnezyum oranının eşit olması, fazla kalsiyum birikimini önleyecektir. Pet şişe sularının sertliğini azaltmak amacıyla içeriğindeki magnezyum oranı azaltılır. Bu hatadır. İçtiğiniz pet suların üzerini kontrol ediniz. Kalsiyum magnezyum değerleri eşit olan (ya da en yakın) suları tercih ediniz.
Kara üzüm çekirdeğinin beyin ön bölge duyarlılığını azaltmada önemli etkisi vardır. Taze olarak günlük öğüttüğünüz çekirdekleri bir miktar su ile günde 3 kez 1 tatlı kaşığı yutun.
Dr Güçlü ILDIZ