Dost Dost Diye Nicesine Sarıldım

Çevrimdışı alicam46

  • Uzman Üye
  • *****
  • 460
  • 2.966
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 460
  • 2.966
  • 1. Sınıf Öğretmeni
01 Haz 2012 20:14:52
Üniversitede okuduğum yıllarda bir ara ağır şekilde hastalanmıştım. Bana, şimdi rahmetli olan bir arkadaşım bakıyordu.

Paramız yoktu ve açtık. Sobanın başında uyuyakaldığım bir akşam arkadaşım beni uyandırdı. Elinde komşunun gönderdiği bir tabak yemek vardı. Ayaklarının biri kırık küçük masayı yanıma çekti, yemeği önüme koydu. “Hadi bakalım” dedi, “yemek vakti”

Masada sadece bir kaşık vardı. “Sen yemeyecek misin?” dedim. Gülümsedi. “Sen uyurken ben bir tabak yedim” dedi. İnanmadım. “Sen yemezsen yemem” dedim. Mutfağa gitti. Yemek bulaşığı olan bir tabak getirdi. “İnanmazsan bak” dedi.

Tabağı görünce inandım. Yemeğin hepsini büyük bir iştahla yedim.

Yıllar sonra arkadaşımı bir trafik kazasını kaybettim. Yaz tatilinde ikinci defa ailesini ziyarete gittiğimde annesi anlattı:

“O akşam, seni inandırmak için komşudan gelen yemeği başka bir tabağa koymuş ve sana diğer tabağı göstermiş. Senin yemek yediğine inanmayacağını biliyormuş. Hasta olduğun için yemeğin hepsini senin yemeni istemiş.”

“Aç mı kalmış” dedim.

”Yok” dedi, “Sen yedikçe o da doymuş.”

Hayatımda çok acı birkaç hatıradan biri bu. Hiç unutmadım ama kimseye de anlatmadım. Ne zaman aklıma gelse uzak kuytu bir yere gidip ağladım sadece.

…

Yine üniversitede babası çok küçükken ölmüş Alanyalı bir arkadaşım bir gün yanıma geldi ve fotoğraf makinesini satmak istediğini söyledi.

O ara hem okuyor hem de çalışıyorum ve elimde bir öğrenci için epey denecek miktarda bir para var. İstediği fiyat makinenin fiyatından çok düşük bir fiyattı. Parayı hemen ödedim ve makineyi aldım.

Aradan birkaç ay geçti. Makineyi aldığım arkadaşla yurtta aynı koğuşta kalan bir arkadaşımız yanıma geldi ve “Fotoğraf makinesinin arkadaşıma babasından hatıra kaldığını ve Almanya’da bulunan dayısından aylardır para gelmediği için satmak zorunda kaldığını” anlattı. “Her gün ağlıyor” dedi.

Koşar adım arkadaşımın yanına gittim. “Bu makineyi” dedim. “Kullanamıyorum bir türlü. Fotoğraflar çok kötü çıkıyor. Makineyi ben sana geri versem, sen de paran olduğunda paramı versen olur mu?”

“Olur” dedi. “Olur tabii… Hatta hemen vereyim paranı…”

Paramı verdi, makineyi aldı. Arkadaşımın çok iyi görmeyen lens takılı gözleri ilk defa bu kadar güzel gülüyordu.

…

Adamın biri, bir gün eşiyle birlikte çarşıda geziyordu. Vitrindeki kadın elbiselerinden birine baktı ve “Hanım” dedi. “Bu elbise Şükran’a çok yakışır değil mi?”

Bir hamile elbisesiydi bu ve çok sevdikleri arkadaşlarının hanımı Şükran’da 6 aylık hamileydi.

Beraber içeri girdiler ve beğendikleri elbiseyi aldılar.

Adam, arkadaşının karısına “hamile elbisesi” alan bir dost olarak iz bıraktı kendi eşinin zihninde.

Sık sık telefon açtı “canın bir şey istiyor mu?” diye. “Bacım, hamilesin, belki eşinin aklına gelmez, canın bir şey isterse abini ara…”

Hatırlayıp hatırlayıp güldüler. Hamile elbisesini giyen mutlu muydu bilinmiyordu ama, alanlar hep “mutlu” oldu. Akşamları oturup çaylarını yudumlarken sık sık latife konusu yaptılar bu olayı.

Sonra zihinler bulandı. Bulanık zihinde daha önce yapılanlara ait izler görünmez oldu. Geçmişe ait izler görünmeyince Şükran bir gün eline süpürgeyi aldı ve o izlerin üstünü tamamen kapattı.

Zihinleri bulandıranlar Allah’a havale edildi ve herkes yoluna devam etti.

…

Bu sabah, günlerdir hasta olan eşimi işe bırakıp eve dönerken telefonum çaldı. Üniversiteyi benimle beraber okuyan ama öğretmenlik yerine ticareti tercih eden bir arkadaşımdı. Uzun zamandır görüşmüyorduk.

“Seni rüyamda gördüm bu gece” dedi.

“Hayırdır” dedim.

“Eşimle boşanma aşamasındayız biz. Rüyamda mahkemeye gidiyoruz. Sen de benim şahidimsin. Güya eşimi suçlaman, geçinemediğimizi söylemen lazım.”

“Eeeee”

Hakim bizi dinledikten sonra sana söz veriyor. Ayağa kalkıyorsun ve diyorsun ki:

“Hakim bey!.. Ben bu adamla bu kadının birbirlerini ne kadar çok sevdiklerine şahitlik yapmak istiyorum. Arkadaşım üniversite okumuş ama maalesef yontulmamış. Kaba bir adam. Hep beraber bu odunu yontalım, sorun kalmayacak”

“Eeee,” dedim tekrar. “Yonttuk mu peki seni?”

“Oğlum, yonttunuz mu yontmadınız mı bilmiyorum ama, sabahın köründe kalktım hanıma kahvaltı hazırladım yıllardır ilk defa. Bu odun işinin hesabını da soracağım sana, unutma”

En son telefonu kapatırken şöyle dedi:

“Beni rüyamda bile uyaracak kadar iyi bir dost olduğun için teşekkür ederim”

…

Yazıyı çok uzattım, biliyorum. Lütfen sıkılanlar bıraksın, zira yazmaya devam edeceğim.

Dostluklar binalar gibi inşası uzun, yıkılması kısa sürüyor. 40 yıllık dostluklar 40 saniyede tuzla buz olabiliyor.

Var mıdır örnekleri?

Çok hem de…

Olmalı mıdır?

Önce bir anekdot:

“Geçenlerde bir mekanda, çok sevdiğim bir dostumla ilgili uygunsuz ifadeler sarf edildi.”

“Lütfen” dedim. “O benim dostum, kardeşim. Ona söylediğiniz her söz benim yüreğimi acıtıyor.”

“Ama” dedi, “O senin hakkında”

“Doğru söylüyor” dedim sözünü keserek. “Benim arkadaşım mükemmeldir ama ben mükemmel değilim. Onun benim hakkımda söyledikleri doğrudur. Anlatmışsa iyi etmiş.”

Sustu…

Doğru arkadaşımın yanına gittim, gözlerine baktım. Bakışlarından yüreğime ılık ılık sevgi aktığını hissettim.

Hissetmek önemli…

Ben dostluklarımda karşımdakinin sözlerine değil, gözlerine bakarım. Gözlerinde sevgiyi görüyorsam, sözlerini boş veririm…

Ne demiştik?

40 yıllık dostluklar 40 saniyede tuzla buz olmalı mıdır?

……… Neyse…

…

Bayram değil, seyran değil bu dostluk yazısı nerden çıktı diyenleriniz olabilir.

“Dostlukların bayram yerine çevirdiği yüreklerimizde bazen yangınlar çıkabiliyor. Çevredekiler o yangına su dökmek yerine benzin dökerse yangın büyüyor ve her şeyi kül ediyor.”

Önemli olan, insanların çevresinin yangın çıktığında, yangına su dökecek dostlarla çevrili olmasıdır…

Dostluklarınızın daim olması dileğiyle…

Yazının orjinal linki: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı efe_muallim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.023
  • 2.055
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.023
  • 2.055
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2012 20:48:21
Değerli "alicam46" öğretmenim...
Yazınızı son noktasına kadar hissederek ve hüzünlenerek okudum... Arkadaşınız için üzüldüm, Allah rahmet eylesin...
Dostluk konusuna gelince, aynı fikirdeyiz... Kendimi bildim bileli bebeklikten beri beraber olduğumuz dostlarım var... Her enkazdan sonra elleriyle çekip çıkardılar,sağolsunlar...
Dostlukların şüpheye mahal vermemesi ümidiyle...
Kaleminize sağlık... Saygılarımla...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 02 Haz 2012 18:45:49
Hayırlı günler dilerim.

"Dost Dost Diye Nicesine Sarıldım" isimli kitabınızı yayınladığınızda tkuzan@gmail.com adresime bilgi verirseniz memnun olurum.

İnşallah, kitapta nereden çıktı demezsiniz.
Bu yazı, sizi ihtiyaç duyduğumuz bir konuda kitap yazmakla yükümlü hale getirdi.

Çevrimdışı alicam46

  • Uzman Üye
  • *****
  • 460
  • 2.966
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 460
  • 2.966
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 02 Haz 2012 23:13:40
Alıntı
Değerli "alicam46" öğretmenim...
Yazınızı son noktasına kadar hissederek ve hüzünlenerek okudum... Arkadaşınız için üzüldüm, Allah rahmet eylesin...
Dostluk konusuna gelince, aynı fikirdeyiz... Kendimi bildim bileli bebeklikten beri beraber olduğumuz dostlarım var... Her enkazdan sonra elleriyle çekip çıkardılar,sağolsunlar...
Dostlukların şüpheye mahal vermemesi ümidiyle...
Kaleminize sağlık... Saygılarımla...

Çok teşekkür ediyorum değerli yorumlarınız için. Sağolun, varolun...

Çevrimdışı S.OZKAN

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.699
  • 7.304
  • 2.699
  • 7.304
# 02 Haz 2012 23:51:40
Sayın alicam46 öğretmenim, yazınız için çok teşekkür ederim. Severek okudum.
Yazınızdakilere benzer, hatta daha zor koşulları yaşayan çok insan var. Yazınız bizlerin daha iyi bir insan olmamız için bir hatırlatma olmalı, diyorum. Sayın öğretmenim, bence gerçek dostluklar 40 saniyede yok olmaz. Daha doğrusu gerçek dostluk hiçbir zaman yok olmaz. O yıkılan dostluk olmayan, dostluk sandığımız ilişkilerimizdir. Gerçek dost bulmak hemen hemen imkansız gibi birşeydir. Ben nacizane böyle düşünüyorum.

Çevrimdışı mesirmacun

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.406
  • 4.083
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.406
  • 4.083
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 02 Haz 2012 23:59:47
Bir dostluk yazısı da benden olsun o zaman.

     90 yılıydı.yeni bir okula tayin olmuş alışmaya çalışıyordum.Benden daha sonra gelen bir arkadaş, biraz yeni olmanın verdiği tedirginliği yaşıyordu.Yanına yaklaştım, tanıştık.Yemeğe beraber gittik.Dersten sonra aynı yöne doğru yürürken birbirimize yakın evlerde oturduğumuzu fark ettik.İlerleyen günlerde dostluğumuz da pekişti.Gurbette olmak bizi birbirimize kardeş gibi yakınlaştırmıştı.
    94'ayrı yerlere tayin olduk.Gündelik telaşlar içinde birbirimizi çok fazla arayamadık ama gönlümüzden, sözümüzden hiç eksik olmadılar.
    Yıllar sonra yollarımız aynı şehirde buluştu.Eski güzel günleri anarak çocuklarımızı da büyütmüştük.Bize bir ev almak nasip oldu.Evi bulduk ama memur maaşı ile paranın hepsini toparlayamadık..
    Biz ne yapacağımızı düşünürken, bu dostlarımız bizi ziyarete geldi.Ev konusu açılınca daha paradan bahsetmeden onlar "Paranız yetmezse bizim bankada paramız var,size verelim" teklifinde bulundular.Yüklü miktarda para idi.Kolay kolay kimse kimseye bu kadar parayı senetsiz, bir sözle vermezdi.Ertesi gün para elimizdeydi.
      Evi aldık.Borcumuzu ise iki senede ancak ödeyebildik.Arkadaşıma olan minnet borcum ise ödenemeyecek kadar büyük.
      Sonuçta, şu anda aynı şehirdeyiz.Çok uzak bir yerlere de gitsek birbirimizin gönlünde olduğumuzu bilmek güzel.Biliyorum ki ben bir seslensem o bana hemen cevap verecek.Bu insana müthiş huzur veren bir duygu.
      
      Sevgili arkadaşım, iyi ki seni tanımışım, iyi ki yollarımız bir yerlerde kesişmiş.
    
     İhtiyaç duyduğumuz her an "geliyorum" diyebilecek  dostları bulmak ve onları kaybetmemek dileğiyle...

Çevrimdışı alicam46

  • Uzman Üye
  • *****
  • 460
  • 2.966
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 460
  • 2.966
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 Haz 2012 17:31:52
Alıntı
Sayın alicam46 öğretmenim, yazınız için çok teşekkür ederim. Severek okudum.
Yazınızdakilere benzer, hatta daha zor koşulları yaşayan çok insan var. Yazınız bizlerin daha iyi bir insan olmamız için bir hatırlatma olmalı, diyorum. Sayın öğretmenim, bence gerçek dostluklar 40 saniyede yok olmaz. Daha doğrusu gerçek dostluk hiçbir zaman yok olmaz. O yıkılan dostluk olmayan, dostluk sandığımız ilişkilerimizdir. Gerçek dost bulmak hemen hemen imkansız gibi birşeydir. Ben nacizane böyle düşünüyorum.

Dostluklar elbette 40 saniyede yok olmaz öğretmenim, eğer gerçekse... Nazik yorumunuz için teşekkür ediyorum..

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.870
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.870
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Haz 2012 17:52:26
  Sayın aliçam öğretmenim,yazılarınızla eğitime,insanlığa sunuduğunuz katkı için teşekkür ederim.İnşallah kitaplaştırır ve daha çok kişinin okumasına vesile olursunuz.
  Eleştiri olarak yazayım:Sıkıcı değil aksine sürükleyici...İnsan meraktan hızla sonuna gelmek istiyor.
  
  Gönüle girmez bıçak kemiğe dayanır.
  Kemik toprak olur belki,bıçak paslanır.
  Toplumca dışlanmış kapısı çalınmayan,selama layık görülmeyen insanlara bizim bakışımız bıçak gibi gelir.Onlar toprak gibi sessiz olurlar belki ama biz yüzlerine bakmaz,el uzatmazsak pas tutarız.
  
  Bir de toplumda herkesin gönlünü fethetmiş toprağın bile onlardan utandığı,vücudunu çürütmediği insanlar vardır.
  Öyle bir gelir ki toprağa,toprağın topraklığı deryada bir damla bile olamaz.
  Kahrolur utancından yer bitirir kendini!
  
  Değerli arkadaşlar,biraz süslü oldu söylediklerim ama toplumda psikolojik rahatsızlıkların artması da gösteriyor ki gönül erlerine ihtiyaç var.İnşallah bu gönül erlerini yetiştirir topluma sunarız.
  
 

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 03 Haz 2012 18:56:35
aliçam öğretmenim size yazdıklarınızdan ötürü bir teşekkür de ben edeyim...
Ben hala çiçeklerden daha güzel olan öğrencinizde kalmıştım...
Hiç sıkılmadan okuyorum yazdıklarınızı. ve bunu da okurken çalışma arkadaşlarınızın ne kadar şanslı olduklarını düşündüm...

Çevrimdışı tepecik09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.502
  • 5.930
  • Teknoloji ve Tasarım
  • 2.502
  • 5.930
  • Teknoloji ve Tasarım
# 03 Haz 2012 19:31:08
Size sonsuz teşekkürlerimi sunarım öğretmenim bu güzel yazıları bizimle paylaştığınız için.Gerçek dost bulmanın bu kadar zorlaştığı bu dönemlerde bu değerimizi bize hatırlattığınız için.Hep şunu deriz gerçek dost bulmak zor bu devirde ama bu gerçek dosta layıkmıyız bunu da bir de kendimize sormak gerek.Kimse yanlış anlamasın.Bunu ben kendime de soruyorum.Gerçek dosta karşılık verebilir miyim?

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.506
  • 11.605
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.506
  • 11.605
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 Haz 2012 21:19:35
Ben dostluklarımda karşımdakinin sözlerine değil, gözlerine bakarım. Gözlerinde sevgiyi görüyorsam, sözlerini boş veririm…

Çok güzel bir yazı.Bu bölümü de özellikle beğendim.

Çevrimdışı alicam46

  • Uzman Üye
  • *****
  • 460
  • 2.966
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 460
  • 2.966
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 Haz 2012 22:03:27
Alıntı
Sayın aliçam öğretmenim,yazılarınızla eğitime,insanlığa sunuduğunuz katkı için teşekkür ederim.İnşallah kitaplaştırır ve daha çok kişinin okumasına vesile olursunuz.
  Eleştiri olarak yazayım:Sıkıcı değil aksine sürükleyici...İnsan meraktan hızla sonuna gelmek istiyor.
 
  Gönüle girmez bıçak kemiğe dayanır.
  Kemik toprak olur belki,bıçak paslanır.
  Toplumca dışlanmış kapısı çalınmayan,selama layık görülmeyen insanlara bizim bakışımız bıçak gibi gelir.Onlar toprak gibi sessiz olurlar belki ama biz yüzlerine bakmaz,el uzatmazsak pas tutarız.
 
  Bir de toplumda herkesin gönlünü fethetmiş toprağın bile onlardan utandığı,vücudunu çürütmediği insanlar vardır.
  Öyle bir gelir ki toprağa,toprağın topraklığı deryada bir damla bile olamaz.
  Kahrolur utancından yer bitirir kendini!
 
  Değerli arkadaşlar,biraz süslü oldu söylediklerim ama toplumda psikolojik rahatsızlıkların artması da gösteriyor ki gönül erlerine ihtiyaç var.İnşallah bu gönül erlerini yetiştirir topluma sunarız.

Sevgili dost...
Yorumunuzun yazımızdan daha sürükleyici olduğunu ifade etmek istiyorum. İlginiz için teşekkür ederim. Sevgilerimle....

Çevrimdışı alicam46

  • Uzman Üye
  • *****
  • 460
  • 2.966
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 460
  • 2.966
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 Haz 2012 23:11:34
Alıntı
aliçam öğretmenim size yazdıklarınızdan ötürü bir teşekkür de ben edeyim...
Ben hala çiçeklerden daha güzel olan öğrencinizde kalmıştım...
Hiç sıkılmadan okuyorum yazdıklarınızı. ve bunu da okurken çalışma arkadaşlarınızın ne kadar şanslı olduklarını düşündüm...

Sevgili öğretmenim... Yorumunuzdan anlıyorum ki, yüreğiniz kesinlikle dünyanın tüm çiçeklerinden daha güzel. Teşekkürler sevgili dost...

Çevrimdışı alicam46

  • Uzman Üye
  • *****
  • 460
  • 2.966
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 460
  • 2.966
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 04 Haz 2012 09:29:24
Alıntı
Ben dostluklarımda karşımdakinin sözlerine değil, gözlerine bakarım. Gözlerinde sevgiyi görüyorsam, sözlerini boş veririm…

Çok güzel bir yazı.Bu bölümü de özellikle beğendim.

Çok nazik yorumunuz için teşekkür ediyorum. Melekler yüreğinizden öpsün sevgili öğretmenim...

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 04 Haz 2012 09:45:02
Dost; Dostum derken karşısındakinden çıkar beklemeyendir.Dost iyi günlerin değil tüm yaşamda yanında olandır.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK