Ben de ilk bu sistemde okuttuğumda çok paniklemiştim.Acaba dedim eksik eğitim mi aldım da ondan mı yetersizim diye düşünürdüm hep.Tek yaptığım şey sürekli tekrardı.Dikte nedir bilmezdik bile.Bir ileri iki geri yaparak yavaş yavaş korkak adımlarla o seneyi bitirdik.O zamanlar köyde eğitimhane ne yapsın .Eğitimhaneyi bırakın internet hatta doğru dürüst elektrik bile yok.Bugün en azından zengin fikir ve kaynaklarla dolu Eğitimhane var.O yıl sınıfı hergün kafaya takmaktan başım ağrırdı.O halimle hemde doğru dürüst Türkçe bilmeyen öğrencileri okumaya geçirdim ya tamam dedım ben artık bu işi bılıyorum dedim

.. O yüzden sıkmayın canınızı herşeyin bir vakti var.Sizin öğrenemiyor dediğiniz öğrencilerin birçoğu vakti geldıgınde okumaya gecerek sizi şaşırtacaklardır.Yavaş yavaş emin adımlarla gidin.Birazda sabırla olun.Şu okul önde bu okul arkada ,ben geç kaldım havasına kapılmayın.Herkesin sınıf seviyesi farklı.Benim dört yıl önce okuttuğum sınıf ile şimdiki sınıfım arasında dağlar kadar fark var.Ben şimdiye 10 harf vermiştim .Şimdi daha 6. harfteyim.Bu arada dikte için çocuğu fazla zorlamayın.İlk başlarda dikte çocuk için bir işkence bence. Olayı biraz daha kavrasınlar zaten hepsi dikteyi rahatlıkla yapacaklardır..Sınıfa bol bol öğrettiğiniz kelime ve cümlelerle ilgili görsel metaryaller asarsanız çok faydasını görürsünüz..Teneffüste bile çocuk dısarı cıkmadıgı zaman onlarla oyalanıyor sınıfta.Hem de zevk alıyor. Bunlarda benim naçizane fikirlerim.