Lütfen Okumayın Daha Bitmedi Çünkü

unutmak değil dikkatten kaçmış ya da şöyle desek daha mı doğru olur. siz küçükken bayramlarda hiç mendil arasında harçlık almamışsınız öğretmenim

unutmak değil dikkatten kaçmış ya da şöyle desek daha mı doğru olur. siz küçükken bayramlarda hiç mendil arasında harçlık almamışsınız öğretmenim

Öğretmenim niye yarama tuz basıyorsunuz ki  
Evet öğretmenim dedem haricinde kimse bana mendille harçlık vermemişti...

Öğretmenim niye yarama tuz basıyorsunuz ki  
Evet öğretmenim dedem haricinde kimse bana mendille harçlık vermemişti...

babam her bayram önceden hazırlardı mendillerimizi. şimdi de diyoum hani mendilim diye eşşek kadar oldun ne mendili diyor

Öğretmenim siz beni güldürdünüz Allah'da sizi güldürsün Ne diyeceğimi bilemedim Teşekkürler...(24 saat engeli

amin öğretmenim cümlemizi güldürsün

29.08.2011
Meleğim'e...
Yazamadığım
Tek gerçeklik
İtiraf edemediğim
Kendime dahi
Yaşayamadığım duygusun
Verdiğim sözü tutmanın
Bendeki
En hakiki mutluluğusun
Ne olursa olsun
Bilirim sen sesimi duyuyorsun...

Çok güzel kaleminize sağlık ...

30.08.2011
Her Gün Bayram…
Bayramlar
Kısa süreli ziyaretlere
Geçmişin anılarını sığdırma
Geride kalanları anma
Özlemleri paylaşma
Bayramlar
Özel olduğunu hissetme
Hissettirme günü
Tebessüm eden gözlerle
Bende buradayım deme günü
Bayramlar
Kucaklaşmak dostlarla
Kucaklaşmak anılarla
Buluşmadır bayramlar
Tamamen başlı başına
Bayramlar
Telaş günü tatlı yorgunluk
Kapı önünde ayakkabılar
İçeride sohbette
Hep bir özlem doyumsuzluk
Ve andıkça bütün bunları
Deli olmak geçer içimden
Deliye her gün bayramdır dendiğinden
Öyle ki birkaç güne sığdırmadan
Buradayım diyebilmek
Geçmişin anılarını saklı tutabilmek
Ayaküstü sohbetlerde dahi
Hayat yaşanılası diyebilmek
Özel olan dostlara
Özel olduğunu hissettirebilmek
Birkaç güne sığdırmadan
Bir ömre yayabilmek…

İyi Bayramlar…
Her günü bayram tadında geçirmeniz, acıları dahi paylaşarak azaltabilmeniz dileğiyle…

31.08.2011
Heybemde Biriktirdiklerim…
Bir heybe tutuşturdular
Henüz yürümeyi bilmeyen benliğime
Toplayayım istediler
Yaşamın bana sunduklarını
Toplayayım istediler
Karşılaştıklarımdan çıkardığım
Çıkarımda bulunduklarımı
Bir heybe tutuşturdular
Mahallemde okulda evde
Her an her yerde benimle
Asılı duran boynuma
Asılı kalan benliğime
Ne verdilerse aldım
Ne sunulduysa
Heybemde topladım
Acının rengini hüznün kokusunu
Sevincin tadını umudun coşkusunu
Topladım karşılaştıkça
Topladım birer birer heybemde
Heybemde topladıklarım
Zamanla yer ettiler
Benliğimde yüreğimde
Ve bir gün geldi
Ezildim heybemin altında
Sıkışıp kaldım
Yaşanmışlıklarımla
İndirdim heybemi döktüm masaya
Şaşırdım topladıklarımı gördükçe
Şaşırdım çocuksu masumlukla
Meğerse dedim
Ben aslında gerçek ben’miyim
Yoksa heybemde topladıklarım
Yaşantılarımdan ibaret’miyim
Bir bir ayırdım heybemdekileri
Sevinçleri koydum bir köşeye
Çocuksu masum olan neşeyi
Kaybetmekten korktuklarımı
Kaybettiklerimin acılarını
Hüznü koydum bir köşeye
Akıtamadığım yaşlarla ıslandı masam
Ve sonra başladım birbir düşünmeye
Geçmişi özlemle andığımı
Geleceğin kaygısını yaşadığımı
Bugünü atlamamaya çalışmalarımı
 Her geçen gün artan
Bireysel yalnızlıkları
Bireyselleşen yanımı
Sorguladıkça sorular soran
Düşündükçe yeni düşüncelere dalan
Hayatı anlamaya çalıştıkça
Bir adım daha uzaklaşan
Bir “ben” buldum aslında
Kendini arayan…

31.08.2011
Heybemde Biriktirdiklerim…2
Ve düşündüm birbir heybemdekileri
Düşündüm kendimi arayan benliğimi
Yıllar bir saniye kadar aklımda
Dakikalar bir ömür gibi
Başladım yolculuğa
Resmi yalanlarla dolu olan
Gri duvarları
Sokaklarında memur koşuşturmaları
Üniversiteli olmanın bir başka anlamlı
Siyasetin yalanlarının resmiyet bulduğu
Ankara’nın bir semtinde
Gece konanlar arasında
Şimdilerde fotoğraflara bakıp
Geceleri binaların gölgesinde görünmeyen
Bir gecekondu da
Bahçesinde ağaçlar olan
Bahçe duvarı zamanla yapılan
Toprakla buluştuğum oyun alanım
Saklambaçlarda dallar arasına saklanmalarım
Düştüğüm kayısı ağacı
Başlangıcı yüksekliğe dair korkularım
Her yıl yeni bir çalışma
Daha yaşanılır kılmak adına
Bahçesinde uzayan salkım üzüm
Altında tahtadan yapılmış oturaklar
Çok dostları ağırladılar
Çok fazla yalnızlığımı paylaştılar
Gecenin karanlığında
Sokaktan geçenlere inat
Beni bir başıma
Yalnızlığımı bana yaşattı
Salkım üzüm altında
Çevrili tahtalardan kurulu
Şimdilerde adı kamelya olan
Bahçemdeki sığınağım aslında
Ve şimdi bunların her biri
Birer anı saklı kaldı
Taşıdığım heybemde
Bütün gerçekliğiyle yaşanmışlıkları…

01.09.2011
Heybemde Biriktirdiklerim…3
Ve düşündüm birbir heybemdekileri
Düşündüm kendimi arayan benliğimi
İlkokul yıllarımda buldum kendimi
Şairin dediği gibi
Silgi kokan tebeşir lekeli yıllarda
Ev ile okul arasında adımlanan yollarda
Son durak denilen mevkide
Dev gibi gelen otobüsleri
Otobüslerden korkan benliğimin
Kenardan daha kenarda yürümesini
İlk öğretmenimin ismini
Hece tablolarını
İlkokul yıllarımın kahramanı
Cin Ali’yi diğerlerini
Şimdilerde yeni yapılan ek bina ile
Daha da küçülen okul bahçemizi
Okul bahçesinde koşturmalarımızı
Yakalamaca oynarken yoruluşumu
Top peşinde koştururken
Birkez dokunduğumda dahi
Gol kralı oluşumu
Sonra kızıp öğretmenime
Kaçarken okuldan son dersten önce
Kapıda bekleyen müdürümüzle
Karşı karşıya gelmem
Neyin var dediğinde
Karnımdaki ağrıyı dile getirmem
Karnım ağrımıştı doğruydu
Karşımda müdürümüz olunca
Korkudan karnıma sancı dolmuştu
Sonra birde beşinci sınıftan kalma
Şimdilerde bana dar gelen kravatla
Öğretmenimizle çekilmiş bir fotoğraf
23 Nisan çoskusunda korodan sonra
Nedense silik kaldı ilkokula dair anılarım
Ya çocuk olmanın dalgınlığı
Ya yılların okul yorgunluğu
Bilmiyorum sebep neydi
Ama hatırladığım kesin olan
Öğretmenlerimin isimleri
Birde mavi önlüğümle
Çektirdiğim fotoğrafım
Kısa olan saçlarımı ıslandırma telaşına
Islak önlüğümle bakan
Şaşkın duruşum…

02.09.2011
Can Kırığı…
Hayatın akışına kapılmışken
Koşuşturmalar arasında
Ömür denilen defterin yaprakları
Birbiri ardına tükenirken
Biran olur
Bir sessizlik kaplar etrafı
Duymazsın aslında
Gürültüleri patırtıları
Duymazsız kahkahaları çığlıkları
Biran olur
Kulaklarında sadece bir ezgi
Kemanın yakarışıdır duyulan
Tellere dokundukça
İçten içe haykıran
Sonra flüt eşlik eder kendisine
İçten gelen bir üflemeyle
İşte o an duymazsın
Çevrendeki sesleri
Duyduğun kemanın hüzünlü sesi
Flütün haykıran çığlığı
Karışır birbirine kederle
İşte o an kalırsın olduğun yerde
Aldırmazsın hayatın akışına
Sıyrılırsın koşuşturmalardan
Bir kenarda usulca
Dinlersin ezgiyi seslenişini
Ve ezginin adı gibi
Can kırıklıkların batar yüreğine
Alıştığın acıların sızlar
Hafızan seninle
Amansız bir oyun oynar
Can kırığıdır bilirsin
Gülen yüzün arkasında
Hüzünlü bakan bir çift gözün
Asıl nedeni asıl kederi
Can kırığıdır bilirsin
Atılan kahkahadan sonra
Ansızın susan
Uzaklara dalan bakışlardaki
Seyredalmak sonra
Sessizce bir başına
Koşuşturan insanları
Yüzlerindeki öfkeyi sevinci
Bir telaş içerisinde
Bir yandan bir yana
Caddelerdeki heyecanı
Sokaklardaki dinginliği
Seyredalmak sonra
Bakabilirsen ne mutlu
Uzaklardan kendine benliğine
Bakmak dışarıdan biri gibi
Kendi gözlerinin içine
Hissetmek aslında kendini
Bir başkasını başkalarını değil
Bencilce hiç değil
Sadece sorgulamak anlamlandırmak
Kendi gözlerine bakıp kendini tanımak
Can kırıklıklarını tek tek sıyırıp
Söküp atabilmek için
Ama ne yaparsan yap bilirsin
Can kırıldıktan sonra
Bir daha eskisi gibi olmayacaktır
Bilirsin can kırıklıkların
Seni en beklenmedik anda
İçten içe kanatacaktır
Ve sen benliğim
Bu beklenmedik zamanda
Yine sadece susacaksın
Seyredalacaksın suretleri
Gökyüzünün rengini
Sokakları caddeleri
Ve en önemlisi
Bir başkasının gözüyle
Kendini benliğini…

elinize, yüreğinize sağlık öğretmenim, teşekkürler. çok güzel, içten..

(bu arada şu 24 saat karma eylemini bir türlü anlayamadım. teşekkür edemedim yaa)

elinize, yüreğinize sağlık öğretmenim, teşekkürler. çok güzel, içten..

(bu arada şu 24 saat karma eylemini bir türlü anlayamadım. teşekkür edemedim yaa)

Sayın "simeranya" öğretmenim, 24 saat karma eylemi güzel yorumunuzdan ötürü size butondan teşekkür edemediğim anlamını taşımakta
Teşekkür ederim öğretmenim, saygılarımla...

03.09.2011
Şaşkınlık…
Şaşırmamak elde mi
Dünü hatırlayıp
Yarını düşünürken
Bugün yaşadıklarına bakarken

Şaşırmamak elde mi
Dün hızla geçip giderken
Yarın hızla yaklaşırken
Bugün zaman hızla akıp giderken

Şaşırmamak elde mi
Koşuşturmalar arasında
Zihinsel oyunlar arasında
Bir yudum mola vermişken

Şaşırmamak elde mi
Bunca yaraya rağmen
Bunca duyguya rağmen
Yarınlar umut olsun demişken

Şaşırmamak elde mi
Bir başkası hakkında konuşurken
Bir başkasını dillendirirken
Kendini unutmuşken

Şaşırmamak elde mi
Sonunu bile bile yaşarken
Yok saymaya çalışırken
Ansızın yok oluşlar yaşarken

Şaşırmamak elde mi
Kara bulutlar toplanmışken
Fırtına çıktı çıkacak derken
Gökkuşağını seyre dalarken

Şaşırmamak elde mi
Susuyor sanılırken dinliyor denirken
Oysa içten içe konuşurken
Susmak içsel konuşmalarken…