Masal Türündeki Yazılarımız

  Tatlı diliyle bülbülleri imrendirenlerin,gül yüzüyle gülenlerin kandilleri mübarek olsun.

Yazılarınızın tamamını zevkle okudum hocam. Yüreğinize sağlık. Devamının gelmesi dileğiyle.

  Bülbüller şakırken hep Allah'ın ismiyle şakırlar.Lakin bülbülün biri bir sorusunu güle sormaya karar verdi.Her ne kadar dilinin söylediği çok hoş olsa da mana ikliminden bir eksiği kalmıştı.Anlayamadığı inceliği güle çekinmeden sordu:
  -Ey gül biliriz ki çok seçkin insanlar vardır,hatasız olan.Kimi zaman küçük de olsa kendilerinden beklenmeyen hataları olur.Bunun hikmeti nedir?
  -Ey bülbül,bilirsin ki derecesi yüksek olanların nefisleri de ruhlarına tabi olmuştur.Nefisleri de yaptıkları ibadetten zevk alır,yaptıkları hatalara üzülürler.Onların nefisleri mutmain* olmuştur,yani yatışmıştır.Hatta nefisleri daha üst derecelerde olanlar da vardır.
  -Peki o halde onlardaki beklenmeyen bu küçük hataların sebebi nedir?
  -Böyle hataların sebebi,kaynağı vücuttandır.Her ne kadar nefis kontrol altında olsa da zaman zaman vücuttan gelen istekler de vardır.Ancak nefs-i emmarenin istekleri hiç bitmez.Kalp merkezini de o ele geçirdiği için Allah korusun sahibini ebedi ölüme götürür,kendisinin de katili olur.
  Bülbül nefsin mertebelerini düşündü ve alnına utanma duygusunu,kalbine sevgiyi yerleştiren Yüce rabbine hamdetti.Bunları ne kadar yüreğinde hissederse o kadar mutluydu.
  *http://www.islamvetasavvuf.org/taxonomy/term/99/all                                  http:// [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

  Bülbüller ve güller ülkesine bakanlar oradaki hayranlık uyandıran düzeni görmüşlerdir.İnsanların aksine çok az gül diğer güle gölgesiyle engel olur.Pek az bülbül de diğerininin sözünü kesip karmaşa içinde ses çıkarır.Bu ülkede hak ve adalet vardır.Güller kardeşçe,bülbüller kardeşçe geçinip giderler.Gül rüzgar estiğinde dikenleriyle diğer gülü kanatmaz.Ya insanoğlu...Nefsi rüzgar almaya görsün,dünyayı yakar.Siz hiç su bulamam diye gülün su biriktirdiğini gördünüz mü?Bütün güller kendine yetecek kadarını alır,gerisini kardeşlerine bırakır.İnsanoğlu ise yanılmayagörsün hak sahibinin elinden alıp biriktirmeye kalkar.Siz hiç bir bülbülün sesiyle rahatsızlık verdiğini gördünüz mü?Nefesi yettiğince öter bülbül,sonra dinler.Haksız olduğu zaman bağırarak karşısındakini susturmaya çalışmak insanoğlunun yaptığı bir eylemdir.
  Bitkiler ve hayvanlar arasında hakça devam eden bir düzen vardır.Bülbül,Allah'ın değişik isimleriyle şakır her defasında ve her defasında bu düzeni sağlayan Rabbimizin başka bir güzelliğini anlatır,bize olan merhametini anlatır.Alet bile O'nun ismini zikreder:Kimi motor ''Allah,Allah'' diye çalışır,kimi ise ''İllallah,İllallah;İllallah''diye.
  Bülbüllerin hepsi öter az ya da çok.Birbirlerini zorla susturmazlar.İnsanoğlu ise doğru da olsa latif de olsa hoşuna gitmeyeni hep susturmaya kalkar.

  Bülbüller her ötüşünde aşkı anlatır,bu yüzden onlar aşk hikayelerini dinlemeye bayılırlar.'Ayda düğün olsa oraya merdiven dayarlar' sözü sanki bülbüller için söylenmiştir.
  Bülbül gülün hikayesini merak etti ve anlatmasını istedi.Gül meraklı bülbüle hikayesini anlatmaya başladı:
  -Gençtim,bir bülbüle vurulmuştum.Ancak O'nun bundan haberi yoktu.'Aşk ağlatır,dert söyletir'demişler.Ben de her namazımın ardından kavuşmak için dua ederdim.Bir gün yatsı namazının ardından hayırlı mı değil mi diye istihare namazı kıldım ve rüyamda kime kavuşacağımı gördüm.Önceleri bu rüyaya bir anlam verememiştim ama yıllar çabuk geçti.Şimdi dalımda gördüğün,rüyamda gördüğüm O Bülbül'dür.

  -Demek bir başkasını seviyorken kavuşacağın kimseyi gördün.Siz güller pek çok güzelliği en güzel şekilde anlatırsınız.Sizin de kıskandığınız bir güzellik var mı?
  -Evet,öyle bir kırmızı var ki vatan ve millet aşkını en güzel kırmızı gülden,goncadan bile daha güzel anlatır.Öyle güzel bir ay ve yıldız var ki insan ve insanlık sevgisini en güzel beyaz gülden bile daha güzel anlatır.

   Güller ülkesinde yine acı haberler vardı.Güller canlarından aziz bildikleri toprakları için toprağa düştüler.Toprağı gül kokusu,her yanı fatiha sesleri kapladı.*

  *Şehitlerimiz için fatihaları esirgemeyelim.

   Onlar masal olmadılar inanın.Şehidin bedenini toprak bile çürütmezmiş.Onlar canlarını verdiler.Ne yazsak boş.Vatan aşkını toprağa yazarak anlatanlara selam olsun.
   Öyle biri gelir ki toprağa,toprağın topraklığı deryada bir damla bile olamaz.
   Kahrolur utancından yer bitirir kendini.

   Gül,kimi zaman ayakta durur gibiydi.Bazen de rüzgârın etkisiyle boynu bükülüyor,bazen de yere yapışırcasına eğiliyordu.Bülbül bunların anlamını sordu güle.
  -Meleklerin bir kısmı sürekli ibadet halindedir.Semanın her katında namazın ayrı bir rüknünü ifa ederler.Ben de onlar gibi rabbime ibadet etmekteyim.

  Bülbül ılık ılık esen rüzgârın dinmesini bekledikten sonra sözlerine devam etti:
  -Allah,kulluk emanetini ki buna namaz ve birçok emir ve yasak dahildir,dağlara teklif etmiş de dağlar bile emaneti yüklenmekten korkmuşlar.
  Bu sözleri duyan güller ve bülbüller emaneti ağırlığı karşısında şaşırıp üzüldüler.Bunu sezen yaşlanmış gül onlara dönerek:
  -Siz dağlar büyüklüğünce olan emanetten ya da günahlaradan korkarsınız değil mi?Elbette hepimiz çekiniriz.Ancak bunlardan daha günah olanı Allah'ın rahmetinden ümidi kesmektir.
  Allah mahlukatı yarattığında merhametini yüz parçaya ayırır,bunun bir parçasını tüm mahlukata,verdiğinini yarısını da anne ve babalara verir.Yani Rabbimizin bize olan merhameti tüm anne ve babaların yavrularına olan merhametinden kat kat fazladır.

  Bülbüller ve güller hoş bir sohbetin içindeyken bir bülbülün acı içinde ötüşü duyuldu:
  -Ben ki minik bülbüllere ötmesini,uçmasını öğretmek için uğraşmaktayım ama benim uğraşlarımı bozmak isteyenler var.Beni rahat bırakmıyorlar.Benim tek aşkım sevdam o minicik gönüllere uçmasını,güzel güzel ötmesini öğretmek.Fakat bana öyle ters davranılıyor,öyle üzücü sözler söyleniyor ki şevkim kırılıyor,işimi düzgün,sakin bir kafayla yapamıyorum.
  Bülbül az bile söylemişti;bülbüller ötmeye o kadar büyük bir aşkla bağlıdır ki bülbülün başı bıçağın altında olsa ve neşeli bir hikaye anlatmış olsa hikayeyi hiç bozmadan neşeli sesiyle anlatmaya devam ederler.Bülbüller acıklı bir öyküyü öterek anlatırken çok sevinçli bir haber alsalar seslerinde neşeye ait en ufak bir titreme olmadan anlatmaya devam ederler.

  Bülbülün bu ötüşüne diğer bülbüller ve güller kayıtsız kalmadılar.Ona moral verdiler.Bu bülbüle göre yaşı daha büyük olan bir bülbül işine devam etmesini,büyük bir aşkla bağlı olduğu işini asla bırakmaması gerektiğini söyledi.

  Bülbülü dinleyenler bilirler ki bülbül kısa bir süre sussa da ağzını açtığı zaman her tarafı onun o içten nağmeleri kaplayacak,minicik gönüllere huzur verecektir.
  Ötmeyi bırakmayı düşünen bülbül,güllerin ve bülbüllerin kendisini teselli eden sözlerini dinledikten sonra ötmeye,minicik yüreklere aşılanmış sevgiyi işlemeye devam etmeye karar verdi.

 

  Minicik yüreklere insanlığı işleyen tüm bülbüllere ve güllere selam olsun!
  Tarih kaydeder ki kimi bülbül anne olarak kimi de eğitici,öğretici olarak insanlık dediğimiz yüreklerdeki ulvi kitapçığı en güzel şekilde işlemişlerdir.Bu kitapçıkta sevgi vardır,merhamet vardır,saygı vardır,vicdan vardır.O kitapçıkta insanlığın en güzel huyları,en iyi yönleri vardır.İşlenmeyen kitapçık bulanık görünen yazıya benzer.İşlendikçe o kadar güzel görünür ki bakanın yüreği kesilse o acıyı hissetmez de görüntünün güzelliğini seyre devam eder.

Yüreğinize,ellerinize sağlık öğretmenim.

  Destekleriniz gözlerimi yaşarttı arkadaşlar.Burada bir aile gibiyiz. Masalımda hep iyilikleri,güzellikleri işlemeye çalışıyorum.Bu ağabeyiniz bir hataya düşerse uyarın olmaz mı?
  Selam,saygı ve sevgilerimle.