Masal Türündeki Yazılarımız

  -İşte her şey söz değil.Eğer birinde haya eksikse ondaki sevda da temizlik de boştur.Allah'a hamdedelim ki yüzümüze,alnımıza utanmayı konmuş.On tane haslet kıyamete yakın insanlardan eksiltilecektir.Cebrail(A.S.) bunları kaldırmaya gelecektir.Bunlardan biri berekettir.Artık hiçbir şeyin bereketi kalmadı.Bir diğeri muhabbettir.Artık insanlar birbirlerini sevmeyecek,saymayacak;birbirlerine güvenmeyecekleridr.

  Cebrail(A.S)'ın yeryüzünden kaldıracak olduklarını yeri,zamanı geldikçe sana anlatırım.Bir de aşkın Türkçesi vardır:İnsan ve insanlık kokan bembeyaz gül ile vatan ve millet aşkı kokan kıpkırmızı bir güldür,o bayrak.O bayrağı da yüzünde hayası olan,utandığında yanakları pespembe olan Türk evlatları taşır.
  -Ne güzel anlattın ağzına sağlık.Ancak anlattıklarından bazıları beni korkuttu.Demek muhabbet,bereket kaldırılacak öyle mi?
  -Bunlar için tasa etme.Allah için birbirini seven kullar arasında bunlar olmayacaktır.O yüzden sen de her kimi seversen sev,Allah için sev.Sevdiğinin bir yanlışı olursa önce halinle anlat ona.Anlamazsa,anlayamazsa senin halinden yumuşak bir dille hatasını söyle.Bilhassa kul hakkı yerse zaman geçirmeden söyle.Bilmeden Allah'a ortak koşacak olursa hemen uyar.Kibre düşecek olursa onu küçük düşürmekten çekinme ta ki kendini bir şey zannedip iyice batağa saplanmasın.Herkesin yanında kendini çok dindar göstermeye kalkarsa,gösteriş yaparsa onu uyar ki yaptıkları boşa gidip yüzüne çarpılmasın.

  -Ben bir şey soracaktım,kimi zaman mutlu,huzurlu olamıyorum.Kendimi daha huzurlu hissetmem için bana ne önerirsiniz?
  -Dua eder misin?
  -Elbette mutlu olmak için,huzurlu olmak,sağlıklı olmak için her zaman dua ederim.
  -Biz önce kendmizde daha zorda olanlara dua edelim.Bütün insanlar için,inananlar için dua edelim.İnsanların nefislerini şerrine,şeytanın şerrine,diğer insanların aldatmalarının şerrine düşmemeleri için dua edelim.Müminin mümin kardeşi için yaptığı dua günahsız ağızla yapılan duadır,buyruluyor Hadis-i Şerif'te.Dualarımızda kardeşlerimizi,darda olanları, sabra ihtiyacı olanları,unutmayalım.
  Bülbül sakin sakin dinlerken birdenbire teşekkür edip ayrıldı,uçtu gitti oradan.O Gül'ü merak ediyordu.Acaba kendisini özlemiş miydi,O'na tatlı bir sürpriz hazırlamış mıydı?

  Bülbüllerin en merak ettiği konulardır,beni düşünüyor mu,beni seviyor mu,bana nasıl iltifat edecek?... Bülbül de bunları düşünerek hoşlandığı güle doğru sabırsızca,hızla uçmaya başladı.İçinde tatlı bir heyecan vardı.Kimbilir O'na ne güzel sözler söyleyecekti.İyice yaklaşmışken iki bülbülün şakımalarını duydu,kulak kabarttı:
  -Gördün mü bu gül yine ağına birini düşürmüş bugün onunla gönül eğlendiriyordu.
  -Görmez miyim?Bunun tatlı diline,güler yüzüne nasıl aldanıyorlar.Keşke yüzü,sözü kadar özü de güzel olsaydı.
  Biraz daha dinledi ve yaklaşınca bahsettikleri gülün kendisine inciler düzen gül olduğunu anladı,Büyük bir hayal kırıklığına uğradı.Kendi kendine düşünmeye başladı:Acaba kendime dikkat etmediğim için mi benimle ilgilenmiyor?Başkaları mı O'nun ilgisini çekmeyi başarıyor?
  Bu düşüncelerini sormak için kendinden daha yaşlı bir bülbül gördü ve derdini O'na açtı:
  Her ne yaptıysam O'nun ilgisini çekemedim.Ne yapmalıyım,nasıl davranmalıyım?O'nun gönlünü nasıl kazanmalıyım?

  -O’nun gönlünü kazanmak mı istersin? Dinle o halde: Aşk tam teslimiyet ister.
  Genç bülbül sözünü keserek:
  -Ben nasıl tam teslimiyet içinde olur,O’nun her yaptığını sorgulamadan,itirazsız beklerim.Daha ben O’nun bana tam sadık olup olmadığından bile emin değilim.
  Yaşlı olan bülbül gülümsedi:
  -Sadık olmadığını anlayınca ‘’Gül değil mi zaten hiçbiri sadık değil’’ diyerek kendini mi avutacaksın? Bu şekilde kendine avutacağına güvenmediğin güle bağlanma ;hele hele dalına hiç konma.Bir yuva kuracaksan eğer atacağın adımlar sağlam ve ortaklaşa attığın adımlar olsun.Bülbüllerin çoğu şüphesi doğrudur.Eğer senden başkasını düşlüyorsa bile bu senin vazgeçmen için yeter de artar bile.
  Genç bülbülün iyice kafası karışmıştı. Acaba çevresi onun mutluluğunu istemeyenlerle mi doluydu,yoksa kendisini kıskanıyorlar mıydı?Yoksa bir dost tavsiyesi miydi bunlar? Kendisi aşkından dolayı mı göremiyordu gerçekleri?
 

  Oruç ayıydı.Bülbüller gülllere olan nağmelerini gelecek aya saklamıştı.

  Merhaba, değerli dostlar!
  Bugün de masalıma ara verip sizinle sohbet etmek istedim. Özellikle sitemizin bayanlarıyla. Ülkemizde o kadar çok parçalanmış aile o kadar çok dul kalmış kadın var ki.Bunlar da ziyaret edilsin,halleri hatırları sorulsun istiyorum.Bizim aileye nasip olmadı.Böyle büyük sevaplar büyük insanlara yakışıyor demek ki.Benim sesimi duyup onları bu mübarek günlerde ziyaret    edebilir misiniz?İnanın çok zor olmayacak onları bulması,onların kapısının çalınması ya da bir iftar sofrasına davet etmek.

  Bülbül çok düşündü, sonunda her zaman yaptığı gibi tecrübeli bir güle danışmaya karar verdi.Gül, kendisini gülerek karşıladı:
 -Sana bir masal anlatıp içinde sana söyleyeceklerimi  da anlatsam olur mu?
 -Çok sevinirim, senin masalların da çok güzel.
 -Dinle öyleyse… Masal bu ya insanoğullarından bir yazar kitabını yazmış ve kitabını basacak yayınevine gitmiş. Yayınevinin sahibi ünlü yazarı ayakta karşılamış:
 -Efendiiim,hoş geldiniz,şerefler verdiniz.Nasılsınız?
 -Hoş bulduk efendim,teşekkür ederim.Siz nasılsınız?
 -Sağ olun,gelişinizden çok memnun oldum.Umarım tahmin ettiğim gibi yeni kitabınızın basımı için geldiniz.
 -Evet,bazı konularda yazılarımı tamamladım.Size bir sürpriz yapayım dedim.Efendim,tasarruf,çevre bilinci,çocuk hakları,kadın hakları gibi konularda yazmıştım, umarım beğenilir.
 -Siz yazarsınız da beğenilmez mi? Bizim size güzel bir sürprizimiz var. Biz iki tip baskı düşünüyoruz.Birincisi klasik olarak kağıda basılacak.İkincisi ise elektronik kağıda basılacak.Bu elektronik kağıtta sadece sözler değil,sizdeki öz de bulunacak.Bunu da kopyalayacağız.Şu andaki geliştirdiğimiz teknoloji ile sizdeki özü alıp gösterebiliyor ve kopyalayabiliyoruz.Bu teknoloji sadece bizde var.
-Aman efendim ne lüzumu var, özü gösterip bizi mahcup etmeyin. Gerek yok böyle şeylere.
-Okuyucu için yapıyoruz efendim, sizden daha çok yararlansınlar diye. Bu arada sormayı unuttum ne içersiniz?
-Ben bir şey almasam, dökümanlarımla birlikte müsaade istesem.
-Hayatta bırakmam sizi.
-Alo kızım,iki orta kahve söyleyiver bize.
-Eeveeeet,şimdi de getirdiğiniz cd’yi takalım ve ilk konumuza bakalım.Çocuk hakları mı evet,çocuklar da görünüyor.Ne güzel anlatmışsınız,ne güzel sözler bunlar.Ben asıl bu sözleri yazdıran özü merak ediyorum,birazdan bu da görünecek.

  Çocukların haklarını, çocuk sevgisini ne güzel anlatmışsınız böyle.Şimdi ekranda yazdığınız sözlerin özlerini,yani içinizden geçenleri görebileceğiz.Eveeet,görüntü de geliyor.Evvet gel di işte.Çocuk işçiler var,perişan halde yemek sırasındalar.O da ne patronları siz misiniz?Umarım bunu da mütevaziliğinizden böyle göstermişsinizdir.Çocuklara sanki işkence yapılmış gibi sayın yazar.Hayal gücünüz geniş de bu işkence görüntülerinden pek bir şey anlamadım.
 -Efendim yeni bir konuya hazırlık yapıyordum da sanırım o görüntülerle karışmış olmalı. Neyse ben çalışmalarımız alıp izninizi istesem.
 -Yo yo kesinlikle olmaz.Ben bu güzel konularla ilgili içinizden geçenleri görmeden sizi bırakmam.Şimdi de tasarrufla ilgili sözler ve bunların özü geliyor:Düğündesiniz ve paraları saçıyorsunuz,bayağı da neşelisiniz.Düğün yemeğinde de tabağınızdakileri de  bitirmemişsiniz.Görüntüler tasarrufa pek uymuyor.

  -Siz bu aracın sözlerin özünü,insanın içinden geçenleri gösterdiğinine emin misiniz?
  -Tabii ki araç defalarca denendi ve hep doğru sonucu verdi.Şimdi de kadın hakları ile ilgili görüntüler,sizin içinizden geçenler geliyor:Benim anlayamadığım kadınlar hep aynı boyda,hep aynı kiloda,üstelik de çok alımlı bayanlar.Üstelik de görüntülerde siz bunları bir hareme koymuşsunuz.Ne kadar çok kadın var,sarışını,esmeri,kumralı... Hepsini mi istiyorsunuz siz?

  -Neyse efendim sözü uzatmayalım insanın düşüncelerinin okunması ile bizim yazarın foyası meydana çıkmış.
  -İyi ama ben gülün düşüncesini nasıl okuyabilirim? Siz de bilirsiniz ki biz bülbüllerin kıskançlıkları hele hele de zaman zaman ortaya çıkan gereksiz kıskançlıkları meşhurdur. Ben böyle gereksiz bir kıskançlığa düşersem yanlışla doğruyu nasıl ayırt edeceğim?
  -Yanlışla doğruyu dedin değil mi? Bak ağzından önce yanlış kelimesi çıkıyor. Önce kendine güven de,doğruyla yanlışı ... de.

Çoktandır bu bölümde görünmüyordunuz. Elinize sağlık Bekir hocam. 

Çoktandır bu bölümde görünmüyordunuz. Elinize sağlık Bekir hocam. 

  Sağ olun hoş geldiniz,nasılsınız?

 Sağ olun hoş geldiniz,nasılsınız?

Teşekkür ederim hocam, hoş bulduk. Bu bölümü de ihmal etmeyin lütfen.

  -İyi ama siz bana gülleri nasıl tanıyacağımı anlatacaktınız.
  - O zaman söyleyeceklerimi iyi dinle:

  Bir gülü tanımak istersen önce onun vicdanlı olup olmadığına bak. Vicdanı eksik olanın namusu da eksiktir unutma. Vicdanını sorgulamak istersen eğer sadece sana olan davranışlarına değil başkalarına da nasıl davrandığına iyi bak. başkalarına haksızlık yapan gün gelir sana da haksızlık yapar. Hakk'a aşık olanını bul. Hakk'a aşık olan görünüşte sana aşıktır ama senin bir hatan olduğunda seni ikaz eder, hatanı düzeltmen için uğraşır. Nefsine aşık olan ise sen doğru da yapsan yanlış da yapsan seni tasdik eder. Onun amacı sana şirin görünmektir. Böyle aşıktan Allah korusun hepimizi. İşte nefsine aşık olana sevdalanan da zamanla onun gibi nefsine aşık olur, nefsi ne derse onu yapar.Ne demişler, körle yatan şaşı kalkar.

  Şunu unutma ki görünüşte her kime aşık olursan ol ya nefsine aşıksındır, ya da Hakk'a.Kays görünüşte Leyla'ya aşıktır ama yıllar sonra anlar içindeki aşkın Allah aşkı olduğunu. Eğer bu sözlerim seni tatmin etmediyse anlatmaya devam edeyim.