Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 15 Eki 2017 09:51:23
uçan yağmur dili

yağmur nereye düşerse
orası konuşur bilirim
ben sana seslenmeyi
uçan yağmurdan öğrendim

susmanın en kuytu yerinde
kanat izleri keşfederim
sevmek gökyüzünün muadili
sevmek demişken
gülüşünde yer ayırmak isterim

hayaller uçmaya benzer
kanatları umutlarla örülü
uçmak demişken
kuşlar kuşatsın ömrünü

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.941
  • 47.519
  • 2.941
  • 47.519
# 15 Eki 2017 12:22:14
Çiçeğin açması da bir tür şiir belki. Bilmiyorum...
Çünkü ben hayatta sadece zambakların,
güllerin, manolyalar ve yaseminlerin niye
açtıklarını, beni ne biçim sevdiklerini ve bende
ne bulduklarını biliyorum.

Çiçeğin açması da bir tür şiir belki.
Bilmiyorum...

Seyhan Erözçelik'

Çevrimdışı marquez

  • Aktif Üye
  • **
  • 5
  • 472
  • 5
  • 472
# 15 Eki 2017 12:39:57
her nasılsa yalnızsın
bir giz gibi deliyor yüreğini can sıkıntılarının burgusu
ve hep bir şeyler eksik gibi
bir şeyler bekler gibisin...
taşıyamaz yüreğinin batık sandalı bu yalnızlığı,
bu can sıkıntılarını
yaşam gelincikler gibi beklerken seni
gecenin kapısını çalma
ey kalbim...

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 15 Eki 2017 17:17:30
Ağustos Böceği Bir Meşaledir

Böcek ki akıtıyor damla damla ağzından
Üzüm ballarında süzülmüş ağustosu
Titreyen şıngırdayan bir çocuk oyuncağı
Ağustos bu seste
Bu durmayı unutmuş seste

Çam diyor ağustos böceği
Çamlara kasideler söylüyor
Tanrı’ya yakarıyor nesli tükenmesin diye
Bu hanedanın
Ağaçlar içinde şah ağaç olan bu hanedanın

Ey masalcı adam iftira ettin sen
Bu harikalar harikası böceğe
Onu suçladın tembellikle
En çalışkan onu görüyorum ben
Hiç bir karşılık beklemeden
Yazı ağustosu çamı çınarı
Tanıtıyor bize yazı ağustosu çamı ve çınarı

Ağacın dalında güneşe doğru yaklaşarak
Suyun, bir damla suyun değerini altın ediyor
Çiğ damlası bir zümrüttür diyor
Susadıkça eşsiz sesiyle şarkılar söylüyor
İlahiler okuyor güneşe gönderiyor
Sen bunları levha levha kızart diyor
Bir daha yanmayacak şekilde kızart diyor
Kıyamete kadar kalsın insanlığa uzat diyor

Güneşi yakıcı güneş bilen gölgeyi reddeden
Gölgede saklanma kurnazlığını reddeden
Aç kalma pahasına olsa da öten
Susamanın armonilerini en iyi bilen
Matemden alevden bir gömlek giyen
Yapraktan bir saray ören
Sesini bir şehir gibi boşaltan nehre
Dağlara kırlara ve ormanlara zerre zerre

Sonra kış gelince karıncalar saklanır toprak altına
Herkes bir önlem almıştır o hariç
O hep iyiyi güzelliği yaşamış
Özgürlüğe dalıp çıkmış yalnız özgürlüğe
Öbürleri hep gerçeklik taslamış
Ama o hep gerçeği aramış
Gerçeği aramağa çağırmış
Ve gerçeği yaşamış

Sizin acımanıza gülüp geçiyor
Sizi gidi faydacılar çıkarcılar sizi
Üzülmeyin evi yok yuvası yok diye
Kışlık erzak biriktirmemiş diye
Sizin acımanıza yok onun ihtiyacı
– Sahtedir zaten acımanız
Siz ancak alay edersiniz acımasız–
Özgürlüğün sesidir o ürkmez korkmaz
Titremeden geçer gündüzden geceye

Bir başka ağustosta yeniden doğacaktır
Ağaçların tepelerinde güneşe en yakın yerde
Tanrı’nın sırrıyla bir mucizeyle
–Oysa nesli kesilmeliydi size göre–
Ama hiç bir zaman hiç bir yerde
Sönmez tanrının yaktığı meşale
İstersen bir böcekte olsun o meşale

Temmuzda ağustosta ağaçlar cayır cayır yanarken
Yalnız o, odur teselli eden dayanın diyen
Yaşamanın en büyük ilkesi sabrı öğütleyen
Yavru kuşlara masallar anlatarak geceye serine götüren
Adeta güneşle onların arasına bir perde geren
Şırıl şırıl sesiyle onları serinleten
Gözlerine ışıltılı vahalar gösteren
Çeşmelerden su sesleri alıp getiren
Sesiyle – o ufacık gövdesinden tüten–
Dağ gibi sessiz korumasız bahçeyi örten
Herkese her yere mutluluk saçan sevinç serpen
Dünya cehennemine cenneti karşı diken
Işık kıyametine mızraklar havale eden
Harbeler gönderen oklar atan sesinden
Ağustos böceği deyip hor gördüğümüz
Minik göğsünde bir koskoca orkestra taşıyan

Hiç yere hiç bir şey yaratmamış olanın
Bize gönderdiği bir muştucu o yaratık
Uyarıcı ve muştucu bir yaratık
– Tanrı boş yere bir şey yaratmamıştır
Anlayan için muştucu duyan için uyarıcı –

Ateşle dans eder o güneşle dans eder
Çırçıplak çıkar güneşin karşısına
Belki yaşayamaz güneşi eksik kışta
Fakat ardında unutulmaz bir yaz bırakır

Sezai Karakoç

Çevrimdışı PINARCIK

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.796
  • 30.402
  • 5.796
  • 30.402
# 15 Eki 2017 17:34:26
Söyle bana Ekim;
Üç beş damla ile,
Soğutabilir misin ağustos yüreğimi ?
Ben Kasım 'a söz verdim.
O yağacak,
Ben ağlayacağım çisil çisil...

Ahmet Tolu

Çevrimdışı divan1

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.417
  • 4.052
  • Sosyal Bilgiler
  • 1.417
  • 4.052
  • Sosyal Bilgiler
# 15 Eki 2017 18:01:03
H e p
Gözüm dağlara takılır hep
Gönlüm sulara
Ne dağlar bitmek bilir
Ne sular çoşmak
Günün gözleri kapalı
Yarının elleri bağlıyken

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 15 Eki 2017 19:44:03
Yazdığım kadarını da
yazamadım aslında
Seni göremediğim
kadarını sevdim
Işığından aydınlık karanlığım
Sen değil ben sevdalıyım
Merhaba Canım
Hüzün benim Adım

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 15 Eki 2017 20:09:02
Umudumu Avucumda Sakladım

Aklımın tamamı tutuklu sende
Senden öte yol mu var bundan sonra?
Bir daha sevecek takat yok bende
Dilim lâl, gözlerim kör bundan sonra

Bilsen, ne belalar sardım başıma
Kaç balyoz indirdim sabır taşıma
Kırdım inancımı, küstüm düşüme
Gülüşüne varmak zor bundan sonra

Hasretini öptü, sevdi bu yürek
Aşkın hatırına, acı çekerek
Yoksan ekmek, yoksan su neme gerek
Uykularım deli kor bundan sonra

Dün gece anladım bir kere daha
Gözümde perdeydi çöldeki vaha
Ateşler içinde koştum sabaha
Aldığım nefes kan, ter bundan sonra

İnan, tek bir anın yoktu kıymeti
Gözlerimle gördüm ben kıyameti
Aldın ya yüzümden yeşil cenneti
Gecemle gündüzüm bir bundan sonra

Aslında dönersin diye bekledim
Umudumu avucumda sakladım
Herkesten sır gibi hep yasakladım
Ellerim kış, umut kar bundan sonra

Varsın, kimse beni sormasın artık
Kanayan yaramı sarmasın artık
Kuşlar bile gelip girmesin artık
Şehrimin dört yanı sur bundan sonra
Aklına estikçe vur bundan sonra

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.169
  • 53.356
  • 4.169
  • 53.356
# 15 Eki 2017 20:12:17
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
Ve zehir - zıkkım cıgaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık...

AHMED ARİF

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 15 Eki 2017 22:24:19
Ayrı kara parçalarında
Ortak gökyüzüne bakmanın
Avuntusu var şimdi
Ne denir ki bu aşka...
Yokluğumun kültablasında
Kırmızı rujlu sönmüş sigara izmariti
Üzerine yatamadığımız bir yatak gibi kaldı aşkımız
Ne denir ki bu aşka...
Çarşafı bozulmayan bir sevdamız var şimdi

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.941
  • 47.519
  • 2.941
  • 47.519
# 16 Eki 2017 22:03:26
Birden hatırlarsın,
O da seni - birden bazan:
Nerde, ne yapar şimdi
Parlar bir özlem anılar arasından.



Bu akşam ne garip sözcük
Sanki ilk duydum, yadırgıyorum:
Akşam. Bilmem bulur muyum
Yollara baksam?



Söner yangın birazdan
Yatışır özlem.
Bir gün karşılaşırız
Bir gün, bir yarım akşam.


Behçet Necatigil'

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.169
  • 53.356
  • 4.169
  • 53.356
# 16 Eki 2017 23:54:49
Kalbim önünde Dize geldi
Aklımdan yola çıktı,
Dilime bir dize geldi
Aşk yok diyenlere söylüyorum
Bakın AŞK Dile geldi...

Çevrimdışı PINARCIK

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.796
  • 30.402
  • 5.796
  • 30.402
# 17 Eki 2017 01:07:40
Bir kelimeye
Bin anlam yüklediğim zaman
Sana sesleneceğim...

Özdemir Asaf

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.169
  • 53.356
  • 4.169
  • 53.356
# 17 Eki 2017 14:24:37
saklanmak istiyor ya insan
saklanacak bir yeri olmalı
aşka
çocukluğa
anneye
şiire

Haydar Ergülen

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 17 Eki 2017 23:57:47
“Seninle aynalarda,
Tanıştım, ilk defa.
Rüyalarıma girdin.
Çoğu zaman aynalarda,
Bana, güneşin kızıllığıyla göründün.

Kaçtın çoğu zaman benden,
Kaç vakit seninle söyleşip,
Sana serzenişte bulundum.
Sen benim bitmeyen umudum,
Sevdam, içimde büyüttüğüm çilem,
Ekmeğim ve kavgamdın.”

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK