Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.556
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.556
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Tem 2011 15:50:32
KİRLİ SORU



Benim oralarda hiçbir işim yoktu
Şeytana uydum,
Aç ahtapotlar kaynaşırken dipte
Kaypak kalabalıkta sürükleniyordum.

İnce yüzünüzde üzgünce bir bakış
Birden sizi gördüm,
Açtı arı doruklarda bir safran
Durdum.

İlk sevgili güldü yitik anılardan
Mutsuz, yalnız
Sessiz kınamanızı, utançlarda küçülmüş
Aldım, geri döndüm.

Gelsem,
Siz yine orada mısınız?

Behçet NECATİGİL

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 23 Tem 2011 18:42:15
                                   İnsanlık Adına

İnsanlık adına gördüğüm her olumsuzluğa
Puslanır gözlerim kan dolar yüreğim
Adam sende deyip geçip gidemem
Hiçbir şey gelmezse eğer elimden
Kalkar afakanım sızlar burun direğim
Puslanır gözlerim kan dolar yüreğim

Dost görünüp dost haliyle hallenmeyene
Dost görünüp dost diliyle dillenmeyene
Dost görünüp dost ateşiyle küllenmeyene
Bağışlayın yakıştıramam dostlar dostluğu
Kalkar afakanım sızlar burun direğim
Puslanır gözlerim kan dolar yüreğim

Kabul buyurursanız ben böyleyim dostlar
Kanayan yaramı siz dağlayın dostlar
Görürseniz kusurumu hep söyleyin dostlar
Beklenirde gidemezsem eğer dostlara
Kalkar afakanım sızlar burun direğim
Puslanır gözlerim kan dolar yüreğim

Şerefim yarışır olduk hep gafta
Ben bilirimcilik dersen yakada yafta
Her ne söyler isek kalıyor lafta
Veripte tutamadığım her sözüm için
Kalkar afakanım sızlar burun direğim
Puslanır gözlerim kan dolar yüreğim

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 23 Tem 2011 18:43:30
                              BİR ADIN KALMALI...
bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet

sen say ki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri, koynuma almadım ihaneti
ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi
hele nihavent
hele buselik hiç geçmedi fikrimden
ve hiç gitmedi
bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden
evet yangın
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
evet kaybetmenin o zehirli buğusu
evet nisyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
bu sevda biraz nadan
biraz da hıçkırık tadı
pencere önü menekşelerinde her akşam

dağlar sonra oynadı yerinden
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç

Çevrimdışı berrin67

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 220
  • 810
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 220
  • 810
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 23 Tem 2011 22:50:18
"Sirtinda yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardir;
Evet, sirtimizda yumurta küfesi var hepimizin
Kendi imalatimiz küfeler.

Ama egreti de yasanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazim.

Can Yücel

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.556
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.556
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Tem 2011 23:32:37
TOPRAĞA DÜŞEN 

Ona "Haydi 
Savaşa dediler 
Başkaca birşey 
Söylemediler 

Aldılar köyünden 
Davulla zurnayla 
Geride üç çocuk 
Bir eş ve bir ana 

Eline bir silah 
Tutuşturdular 
Ve karşılaştı 
Düşman ordular 

Vurulup düştü 
İlk çatışmada 
Göğsünde bir oyuk 
Üç delik alnında 

"Ey bu topraklar için 
Toprağa düşen" 
Bir karış toprağın   
Var mıydı yaşarken? 
 

Ataol BEHRAMOĞLU

Çevrimdışı suatin

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.659
  • 57.196
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.659
  • 57.196
  • Müdür Yardımcısı
# 24 Tem 2011 00:32:41
İsmini bile bilmediğim bir şehrin gecesindesin
Yıldızlar dahi ışıtmıyor gökyüzünü
Dönme ihtimalin yok, bir deli seferdesin
Ben sensiz zifiri karanlığa düşmüşüm
Ayırt edemiyorum gecemi, gündüzümü

[ Emre Dinçel ] Dönüşsüz Sefer...

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
# 24 Tem 2011 13:03:24
   " Ah"lar ağacı  
 Bir ilaç içsem bari diye düşündüm,
Biraz kolonya sürünsem,
Ferahlasam pencereyi açsam.
Şöyle bir şey yazdım sonra:
Yağmur ,çamurlu bir elbise dikiyor şehre
Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu elbisenin içinde
Berbattı
Bir şiire böyle başlanmazdı

İç ses diye düşündüm,
Ardından Yıldırım Gürses...
Aptal aptal güldüm bir de buna.
Ayşecik vazoyu kırıyor
Ve tamir et diyordu babasına.
Yapıştırsam da parçalarını hayatımın
su sızıyordu çatlaklarından.
Karnabahar kızartmıyordu asla
Başroldeki kadınlar.
 
          Genç kuşak şairlerimizden Didem Madak’ ı kaybettik..Allah rahmet etsin..

Çevrimdışı seherbrk

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 108
  • 94
  • 108
  • 94
# 24 Tem 2011 13:35:25
Gözlerin tutardı gözlerimi
Maviyi çalardın gökyüzümden...
Bakışların düşünce
Yüreğimin eylül kokan iklimlerine,
Aşkı öperdi alnından günler.
Dökülürdü takvimlerimden güzler
Mevsim yaz olurdu...
......

Çevrimdışı sayin19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.555
  • 6.715
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.555
  • 6.715
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Tem 2011 17:59:00
DÖNEN DÖNSÜN

Koyun beni hak aşkına yanayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Yolumdan dönüp de mahrum mu kalayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Kadılar müftüler fetva yazarsa
İşte kement işte boynum asarsa
İşte hançer işte başım keserse
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Bir gün mahşer olur divan kurulur
Suçlu suçsuz varsa orda bulunur
Piri olmayanlar anda bilinir
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

PİR SULTAN'ım arşa çıkar ünümüz
O da bizim ulumuzdur pirimiz
Hakka teslim olsun garip canımız
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Pir Sultan Abdal

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 24 Tem 2011 19:38:29
AÇSAM RÜZGARA

Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş
Mavilerde sefer etmek!
Bir sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler gibi başıboş.
Açsam rüzgara yelkenimi;
Dolaşsam ben de deniz deniz
Ve bir sabah vakti, kimsesiz
Bir limanda bulsam kendimi.
Bir limanda, büyük ve beyaz...
Mercan adalarda bir liman..
Beyaz bulutların ardından
Gelse altın ışıklı bir yaz.
Doldursa içimi orada
Baygın kokusu iğdelerin.
Bilmese tadını kederin
Bu her alemden uzak ada.
Konsa rüya dolu köşkümün
Çiçekli dalına serçeler.
Renklerle çözülse geceler,
Nar bahçelerinde geçse gün.
Her gün aheste mavnaların
Görsem açıktan geçişini
Ve her akşam dizilişini
Ufukta mermer adaların.
Ne hoş. ey Tanrım, ne hoş,
İller, göller, kıtalar aşmak.
Ne hoş deniz deniz dolaşmak
Düşünceler gibi başıboş.
Versem kendimi bütün bütün
Bir yelkenli olup engine;
Kansam bir an güzelliğine
Kuşlar gibi serseri ömrün.

Orhan Veli Kanık

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.139
  • 24.248
  • 5.139
  • 24.248
# 24 Tem 2011 19:46:33
BENİ DE ÇAĞIR
   
Çileyi koklayıp gül niyetine,
Zindana girersen beni de çağır.
Sabrı, kanaatı bal niyetine
Ekmeğe dürersen beni de çağır.

Bazen iki dünya sığar içime,
Bazen iki güneş doğar içime.
Bazen gam yağmuru yağar içime
Sen beni ararsan, beni de çağır.

Dostların var ise divanelerden,
Göz yaşın aktıysa minarelerden.
Binlerce senelik viranelerden
Birşeyler sorarsan, beni de çağır

Ezelin ezelden öncesi vardı,
Yine sonsuzluktur sonsuzun ardı.
Zaman yumağına bizi kim sardı?
Aklını yorarsan beni de çağır.

Dışarda göz yanar, içerde yürek,
Taahhüt ehline tahammül gerek.
Mazlum yarasına merhem diyerek
Göz yaşı sürersen beni de çağır.

ABDURRAHİM KARAKOÇ

Çevrimdışı ozlemo26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 396
  • 959
  • 396
  • 959
# 24 Tem 2011 20:46:18
BAŞKALAŞAN AŞK


Adını anmak güzeldi,
dost ağızlarda sana dair cümlelerin
ıslatılması...
Adını anmak...
Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel
avuntularına sırt çevirip senden söz açmak...
Biraz gülünç, biraz sitemkar...
güzeldi...
Adının Türkçedeki yankısı özeldi...

Seninle yoğurt yemek, kendi Kanlıcanlı,
Sülalesi Kandilli yoğurtçunun mekanında...
Denize amors durup, yüzüne
cepheden bakmak güneşli bir mavilikte....
güzeldi..

İpe sapa konuşlanmaz bahanelerle elini tutmak,
yüzünde
Yüzyıllık bir hasreti gidermek güzeldi...

Güzeldi'li geçmiş zamanları düşünüyorum
şimdi...
Cümlelerimiz öznesiz...Umursayan yok,
Kanlıca'daki yoğurdu...

ve eşikteki öpücük, tarih bilinci olmayan bir
aşkın mührüdür artık...

YILMAZ ERDOĞAN

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 24 Tem 2011 22:46:13
SANAT

Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,
Bizim diyarımızda bin bir baharı saklar!
Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek
İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar

Sen kubbesinde ince bir mozaik ararda
Gezersin kırk asırlık mabedin içini
Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda,
Bize heyecan verir bir parça yeşil çini

Sen raksına dalarken için titrer derinden
Çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin
Bizimde kalbimizi kımıldatır derinden
Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin

Fırtınayı andıran orkestra sesleri
Bir ürperiş getirir senin sinirlerine,
Istırap çekenlerin acıklı nefesleri
Bizde geçer en yanık bir musiki yerine

Sen anlayan bir gözle süzersin uzun uzun
Yabancı bir şehirde bir kadın heykelini,
Biz duyarız en büyük zevkini ruhumuzun
Görünce bir köylünün kıvrılmayan belini...

Başka sanat bilmeyiz karşımızda dururken
Yazılmamış bir destan gibi Anadolumuz
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken
Sana uğurlar olsun... ayrılıyor yolumuz

FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL

Çevrimdışı burcum7

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.726
  • 43.786
  • 5.726
  • 43.786
# 24 Tem 2011 23:42:22
DUA

Ulu Tanrım,

Her zaman, her yerde ve her konuda benim de konuşmam gerektiği
düşüncesinden beni arındır.

Çevremdeki insanların hayatlarını yönlendirme ve hatalarını düzeltme
arzusundan beni kurtar.

Konuşurken gereksiz detayları anlatmamam için beynimi serbest bırak
ve bir an önce konuşmanın sonuna varmamı sağla.

Başkalarının ağrı ve acılarını dinleyebilme nezaket ve sabrını ver
ve bu arada kendi ağrı ve sızılarımı onlara anlatmamam için dudaklarımı
mühürle. (Çünkü yıllar geçip yaşlandığımda, ağrı ve sızılar artıyor ve
bunlardan herkese bahsetmek bana ayrı bir zevk veriyor).

Lütfen Tanrım bana bazen yanılabileceğim gerçeğini öğret; beni
olabildiğince iyi insan yap. Beni melek yap da demiyorum, zira bu tip
insanlarla yaşamak zordur.

Tanrım, ummadığımız yerlerde güzel şeyler, beklemediğimiz insanların
güzel işler yapabildiklerini görebilmemi sağla ve bana bunu onlara
söyleyebilme inceliğini ver.

Beni mantıklı bir insan yap, kötümser yapma, benim insanlara
yardımcı olabilmeme yardımcı ol, fakat onlara hiç bir zaman patronluk
yapma hevesi verme bana.


Her ne kadar benim çok derin bir akil stokum olduğuna ve bu stoktan
başkalarının da faydalanmamasının çok büyük kayıp olduğuna inanıyorsam
da Ulu Tanrım, bırakın bunu göstermeyeyim. Böylece hayatımın son
döneminde etrafımda birkaç arkadaşım olsun istiyorum. 
Ataol Behramoğlu

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.556
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.556
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 24 Tem 2011 23:52:17
Dua

Ulu Tanrım şu karanlık yolları
Bizi sana ulaştıran yollar et!
İhtirasla kilitlenmiş kolları
Birbirini kucaklayan kollar et!


Muhabbetin gönlümüzde hız olsun;
Güttüğümüz Hakka varan iz olsun
Önümüzde uçurumlar düz olsun
Yolumuzda dikenleri güller et!

Dalâlette bırakıp da insanı
Yapma arzın en korkulu hayvanı
Unutturma doğruluğu vicdanı
Bizi sana lâyık olan kullar et!

Orhan Seyfi Orhon


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK