Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 02 Haz 2011 17:39:18

 h.n.a.

SELAM

İçim yine sevinçle dolup yanıyor;
Sanki deniz olmuş, dalgalanıyor.

Uzak uzak ülkelerden döndüm seferden;
Yaralarım ağır, fakat mestim zaferden;

Zafer,ümit kaynağının bir çeşmesidir.
Zafer bir çok gönüllülerin birleşmesidir.

Gönülleri birleşenler ölse de bir gün
Gök kubbede kalacaktır seslerinden ün.

Gönülleri birleşenler! Selam sizlere!
Uzaklarda dertleşenler! Selam sizlere!

Selam sana hücrelerde benzi solan genç!
Selam sana ey yılları heba olan genç!

İstikbalim gitti diye yaslanma sakın!
İstikbalin değil, ruhun Tanrı`ya yakın!

O yalancı istikbale bir perde indir!
“Gerçek yarın” unutma ki bir gün senindir!

Selam sana yavrusundan ayrılan kadın!
Kimbilir sen gizli gizli nasıl ağladın!

Ne bir damla gözyaşı dök, ne yasla dövün;
Sen yaşarken öksüz kalan yavrunla övün!

Gür sütünle aşladığın erlik cevheri
Yapacaktır onu yaman bir çeri...

Tek bir kadın değilsin sen...Sen bir ocaksın!
Madem ki bir adın Atsız, katlanacaksın!

Kafkasya’da can veren bir şehidin kızı
Bir çeliktir... Yüreğinde erir her sızı...

Varsın,bağrın firkatiyle yavrunun yansın...
Yansın,dayan! Çünkü sen de bir kahramansın!

Ey ekmeği alınanlar! Selam sizlere!
Ey rütbesi çalınanlar! Selam sizlere!

Kardeş yahut arkadaştır diye evleri,
Ocakları dağıtılan ülkü devleri!

Selam size! Üstünüzde bütün bakışlar,
Bir gün olur, tarih sizi elbet alkışlar!

Ey ciğeri parçalanan kahpe veremden
Ne beklersin dünyadaki sahte keremden?

Ciğerlerin sönüyorken Tanrı`yı andın;
Tasa etme,gerçekleşir mukaddes andın.

Hepinize sevgilerle coşkun selamlar!
Şehitlerimiz bile sizi belki selamlar

İçtiğiniz ıstıraplar size kımızdır.
Bu acılar mazimize selamımızdır.

En tatlı bir hayalimdir bu selam benim
Kırk derece sıcaklıkta erirken tenim...

Çekiyoruz bunalarak fakat ne çıkar?
Ulu Tanrı bir gün elbet bizi yargılar.

Bütün dünya sağırlaşsa o bizi dinler
O`nun rahmet denizinde ruhlar serinler.

Ey hırçın genç,ey güzel kız!Bırakın yası...
Yeter temiz gönüllerin bizi anması...

Toprak ana uyuturken koynunda bizi
Yarinkiler biçecektir ektiğimizi,

Yeşermesi ektiğimiz tohumun haktır,
İşte o gün ruhlarımız şad olacaktır!

Selam şanlı mazimize!Selam yarına!
Selam zafer ordusunun silahlarına!

Ey geçmişin yiğitleri!Selam sizlere
Ey yarının şehitleri!Selam sizlere!

Siz tarihe yazıyorken şanlı bir satır
Aranızda bulunacak güleçtir.

Atsız oğlu Yağmur denen bu yağız çeri
Atılarak hepinizden daha ileri,

Güldürecek babasının yanık ruhunu;
Ruh ve yürek sağırları anlamaz bunu.

Karışınca gövdem yurdun topraklarına,
Ruhum uçar ırkımızın bayraklarına.

Varlığın sevgisi onlara taşır;
Kendisi de ay-yıldıza belki karışır.

Bir gün gelip ırkımızın gürbüz erleri,
Adım adım dolaşırken kutlu yerleri,

Vaktiyle bir Atsız varmış derlerse ne hoş;
Anılmakla hangi bir ruh olmaz ki sarhoş?

Haydi artık dinsin bütün ıztırapların;
Ufuklardan şanlı bir gün doğacak yarın .

Güzellikle sıcaklıkla ve ihtişamla...
Kumandasız hazır olup onu selamla!

Gönlündeki yaraların kanını dindir...
Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir...

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 02 Haz 2011 17:50:23
KARA

 Çarpmış,
 Paramparça etmiş,
 Kara sütü, kara sevdayla seni...
 Ve kara memelerinde dişlerin asi,
 Karadır, upuzun yattığın gece,
 Felek, ah ettirir, boynun kıl - ince...
 Cihanlar, çocuklar, kuşlar içinde
 Sızlar bir yerlerin
 Adsız ve kayıp
 Sızlar, usul-usul, dargın,
 Ve kan tadında bir konca,
 Damıtır kendini mısralarınca...

 De be aslan karam,
 De yiğit karam,
 Hangi kalemin yazısı,
 Zorlu yazısı,
 Belanda?

 Anadan doğma nişan mı,
 Sütlü barut damgası mı,
 Bir gece parçası mı kaburgandaki?
 Kız kakülü, ne hal eylermiş teni,
 Ellerin, deli hoyrat,
 Ellerin, susuz, yangın.
 Ellerin ooooy alarga...

 De be aslan karam,
 De yiğit karam,
 Hangi güzelin diş yeri,
 Mavi diş yeri,
 Sevdanda?

 Vurmuş,
 Demirlerin çapraz gölgesi,
 Alnın galip ve serin.
 Künyen çizileli kaç yıldız uçtu,
 Kaç ayva sarardı, kaç kız sevişti,
 Gelmemiş, kimselerin...

 De be aslan karam,
 De yiğit karam,
 Hangi zehirin meltemi,
 Saran meltemi,
 Hülyanda?

 Hakikatli dostun muydu,
 Can koyduğun ustan mıydı,
 Bir uyumaz hasmın mıydı,
 "Ooooof" de bunlar olsun muydu?

 De be aslan karam,
 De yiğit karam,
 Hangi kahpenin hançeri,
 Saklı hançeri,
 Yaranda?

 Ahmed ARİF


-2 Haziran 1991'da kaybetmiştik.Anısına saygıyla...

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.386
  • 4.415
  • 27.386
# 02 Haz 2011 20:36:17
Cânını sen terk etmedin cânânı arzularsın,
Zünnârını kesmedin imânı arzularsın.

Şol uşacıklar gibi binersin ağaç ata,
Çevkânı ile topun yok meydânı arzularsın.

Karıncalar gibi sen ufak ufak yürürsün,
Meleklerden ileri seyrânı arzularsın.

Topuğuna çıkmayan suyu deniz sanırsın
Sen katreyi geçmedin ummanı arzularsın

Var sen Niyâzi yürü atma okun ileri,
Derdiyle kul olmadan sultânı arzularsın.


Niyâzî-i Mısrî k.s.

Çevrimdışı thefalcon

  • Uzman Üye
  • *****
  • 260
  • 1.109
  • 260
  • 1.109
# 02 Haz 2011 21:11:05
YOLCU YOLUNDA GEREK

Sevmek eskidenmiş güzelim
Sanki yıllar öncesinde kalan aşkımız bir masalmış bir tanem
Düş yerine gerçekmiş yaşanan
Yarınlar bizim için geç artık
Çok geç artık sana dönmek
Hani giderken bana demiştin ya sen
Yolcu yolunda gerek
 
Sevgi bizim için yok artık
Yok artık bir daha sevmek
Hani giderken bana demiştin ya sen
Yolcu yolunda gerek

Bitti denen yerden başlamak ve gözlerini açmak yeniden
Belki de sevinçle kucaklaşıp
Başlarız kaldığımız yerden
Yarınlar bizim için geç artık
Çok geç artık sana dönmek
Hani giderken bana demiştin ya sen
Yolcu yolunda gerek

Sevgi bizim için yok artık
Yok artık bir daha sevmek
Hani giderken bana demiştin ya sen
Yolcu yolunda gerek...
YOLCU YOLUNDA GEREK..

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 02 Haz 2011 21:43:44

Mucizelere  inanmıyorum  derdim  seni  tanımadan  önce

İlkin gözlerim  kapalıydı Bilmiyordum

Sonra 

Mucizelere açtım gözlerimi

O  kadar  çoktu ki Her şey  mucizeydi


Sanki

Bu  mucizelerin  içinde Bir  ben 

Değildim Mucize

Sonra Akşam  oldu

Uyku  zamanı

Mucizeler Bir  bir  kayboldu

Sanki  hepsi  öldü

Bir  ben  vardım Gecede  ölmeyen

Sonra  mı?

Uyku  bastırdı  beni  Ölesiye  uyu  dercesine

Ruhumu  sahibine  emanet  ederek

Kanaatkar  bedenimi  bıraktım  olduğu  yere 

Ve  kapattım  gözlerimi  mucizelere

 İnanarak 

  Sığınarak
 
 Güvenerek

   Sana!

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.556
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.556
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Haz 2011 21:56:24
Yaratan Bizleri İnsan Yarattı

Yaratan bizleri insan yarattı
Muhabbet insana, cana muhabbet
Cümle mahlûkatın üstünde tuttu,
Muhabbet insana, cana muhabbet.

Ne mutlu ki bize insan olmuşuz,
İnsan sevgisini gerçek bilmişiz,
İnsanın dalında açıp gülmüşüz,
Muhabbet insana, insan olana.

İnsan olan insan gelsin beriye
Kimi kara, kimi çalar sarıya,
Aslolan hayattır bakma deriye,
Muhabbet insana, cana muhabbet.

Ruhi Su

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.087
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.087
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Haz 2011 22:57:15
UTANSIN!

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!
Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
Eski çınar şimdi Noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!
Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!
Ölümden ileride varış dediğin,
Geride ne varsa, bırak utansın!
Ey binbir tanede solmayan tek renk,
Bayraklaşmıyorsan bayrak utansın!

Necip Fazıl Kısakürek

Çevrimdışı thefalcon

  • Uzman Üye
  • *****
  • 260
  • 1.109
  • 260
  • 1.109
# 02 Haz 2011 23:50:26
BAHARIN İLK SABAHLARI

Tüyden hafif olurum böyle sabahlar
Karşı damda bir güneş p...arçası,
İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;
Bağıra çağıra düşerim yollara;
Döner döner durur başım havalarda.

Sanırım ki günler hep güzel gidecek;
Her sabah böyle bahar;
Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.
Derim ki: 'Sıkıntılar duradursun!'
Şairliğimle yetinir,
Avunurum.

ORHAN VELİ KANIK

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Haz 2011 23:54:04
Bülbül

Bir gamlı hazânın seherinde,
Isrâra ne hâcet yine bülbül?
Bil, kalbimizin bahçelerinde,
Cân verdi senin söylediğin gül.

Savrulmada gül şimdi havada,
Gün doğmada bir başka ziyâda.
Ahmet Haşim

 

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Haz 2011 23:55:10
Bu ne biçim Postacı
Üç defa çalıyor kapıyı
Bu ne biçim kel
Hem merhemi var
Hem sürmüyor başına
Bu ne biçim biçimler
İstediğiniz kadar çoğaltılabilir
Memleket çok müsait buna
Örneğin yeni bir komşu taşındı karşıya
Bir baktım Fahriye Abla!
Kırk yıllık bir rötar yapmış
Erzincan Treni
Ben gelmişim şu yaşıma
O ise şiirdeki yaşından gün almamış daha
Benimki ne biçim hayat
Uymuyor ne gördüklerime
ne duyduklarıma
ne okuduklarıma
Ben ne biçim benim
Ne kendime benziyorum
Ne başkalarına

Murathan Mungan


Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Haz 2011 00:09:06


HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM

Seni, anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
... Kahpe yalana.

Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...

Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza,
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.

Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamlardan,
Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...

Ahmed ARİF

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.556
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.556
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 03 Haz 2011 00:38:03
GEL..

Kafesinden kaçan kuşlar misali
Konacak bir dal bulamazsan gel
Hayra yorulmayan düşler misali
Bir türlü hayata sığamazsan gel..

Eserken başında bu kavak yeli
Aynı yere korsun, çirkin güzeli
Gideceksen git gönlümün seli
Bir dere bulup da dolamazsan gel..

Bir tek dileğim var mutlu olasın
Kök salıp kalplerde öyle kalasın
Beni hiç düşünme aklın kalmasın
İçin kan ağlayıp duramazsan gel..

Yıllar geçse de kayğın olmasın
Bedenin kırışsın saçın ağarsın
Yaktığın bu ateş küllensin varsın
Bir türlü bahtiyar olamazsan gel..

Ali SÖNMEZ

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 Haz 2011 09:05:21
25. Sone
Yıldızların gözdesi olanlar övünsünler
İkballe iktidarla alımlı unvanlarla;
Kader vermediyse de bana böyle bir zafer
Mutluyum en saydığım beklenmedik şanlarla.
Hükümdar gözdeleri ne güzel yaprak açar;
Güneşteki kadife çiçeğidirler ancak:
İçlerinde gömülü kalır kibirler şanlar
Çünkü kaş çatıldı mı her görkem yok olacak.
Savaşlarda gücüyle ün salan bir kahraman
Bin zafer kazansa da düşmeye görsün bir kez
Adı silinir şeref defterinden o zaman
Mertlik destanı artık anılarda süremez.

Ben sevdim sevildim ya; hepten mutlu yaşarım
Yoldan çıkartılamam ne de yoldan şaşarım.
 

Shakespeare

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 03 Haz 2011 10:46:08
NÂZIM'A BİR GÜZ ÇELENGİ
Neden öldün Nâzım? Senin türkülerinden yoksun ne yapacağız
şimdi
Senin bizi karşılarkenki gülümseyişin gibi bir pınar bulabilecek
miyiz bir daha?
Senin gururundan, sert sevecenliğinden yoksun ne yapacağız?
Bakışın gibi bir bakışı nereden bulmalı, ateşle suyun birleştiği
Gerçeğe çağıran, acıyla ve gözüpek bir sevinçle dolu?
Kardeşim benim, nice yeni duygular, düşünceler kazandırdın
bana
Denizden esen acı rüzgâr katsaydı önüne onları
Bulutlar gibi yaprak gibi uçarlar
Düşerlerdi orada, uzakta,
Yaşarken kendine seçtiğin
Ve ölüm sonrasında seni kucaklayan toprağa

Sana Şili'nin kış krizantemlerinden bir demet sunuyorum
Ve soğuk ay ışığını güney denizleri üstünde parıldayan
Halkların kavgasını ve kavgamı benim
Ve boğuk uğultusunu acılı davulların, kendi yurdundan...

Kardeşim benim, adanmış asker, dünyada nasıl da yalnızım
sensiz
Senin çiçek açmış bir kiraz ağacına benzeyen yüzünden
yoksun
Dostluğumuzdan, bana ekmek olan,
Rahmet gibi susuzluğumu gideren ve kanıma güç katan.

Zindanlardan kopup geldiğinde karşılaşmıştık seninle
Kuyu gibi kapkara zindanlardan
Canavarlıkların, zorbalıkların, acıların kuyuları
Ellerinde izi vardı eziyetlerin
Hınç oklarını aradım gözlerinde
Oysa sen parıldayan bir yürekle geldin
Yaralar ve ışıklar içinde

Şimdi ben ne yapayım? Nasıl tanımlar
Senin her yerden derlediğin çiçekler olmaksızın bu dünya.
Nasıl dövüşülür senden örnek almaksızın,
Senin halksal bilgeliğinden ve yüce şair onurundan yoksun?
Teşekkürler, böyle olduğun için! Teşekkürler o ateş için
Türkülerinle tutuşturduğun, sonsuzca.



Pablo NERUDA
Çeviren : Ataol BEHRAMOĞLU

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Haz 2011 11:05:12
Keşke Bunun için Sevseydim Seni

“kuşlar toplanmış göçüyorlar
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“seni o kadar yakından görünce,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“hızla geçen otobüslerin ardından benzeşmek…
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“senaryocu bayanla bir bankta oturuyoruz
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“iyi anlarında sesin kalınlaşıyor.
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“baktım yeri toparlıyor ayak izleri
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“eşiklere oturmuş bir dolu insan
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“fazıl hüsnü diyor ki, ne diyor fazıl hüsnü?..
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“ortaoyunumuzun dekoru bir kağıt mendil
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“ve konsolun üstünde noksan bir gümüş kutu
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“uzaklardaydın, oracıkta öbür kıtada,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“ikinci bir parıltı var senin bakışlarında
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“kehanet adlı kısacık bir şiir buldum
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“yürüyoruz bütünlemeye kalmış bir sessizlikte
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“iki çay söylemiştik orda, biri açık,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“uzaklara bir bakışın vardı kafeteryada
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“bir şey var, ancak makilerin orda söyleyebilirim,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

“an ki fıskiyesi sonsuzluğun
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”

Cemal Süreyya

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK