Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 04 Haz 2014 17:13:26


       h.n.a.



AYRILIK

Sevdiğim, kemençede titretiyorken yayı,
Bülbül sustu, unuttu o eski ağlamayı.
Öyle sandım ki gökte kızıllık sardı ayı,
Sevdiğim, kemençede inletiyorken yayı…

Ağaçların dalları saygılarla eğildi,
İçimden çarpıntıyı, gözümden yaşı sildi,
Böceklerin sesleri birdenbire kesildi,
Sevdiğim, kemençede söyletiyorken yayı…
Ayın on dördü gökte yavaşça yükselince,
Bir bağlama başladı önceden ince ince …

Birdenbire gürleşip kemençeye karıştı,
Biri coşkun bir öfke, biri bir yalvarıştı.
Birini inletirken bir kadının elleri,
Birinde bir erkeğin kırılmış emelleri…
Sonra kemençe sustu… Yalnız kaldı bağlama,
Çalkalanarak diyor ki: “Boşunadır, ağlama!”
Kemençen, bağlamam ve … Gönüllerimiz kırıktır;
Her tatlı sevişmenin sonu bir ayrılıktır…

Gök onun kadar derin , o gök kadar berraktı,
Biraz sonra nazik ay bizi yalnız bıraktı…
Bu ayrılık çağının hicranını bir düşün,
Beni hala yakıyor tadı en son öpüşün!?..

Hazin hıçkırıkları bırakılmış bir kızın,
Hatırlattı bütün o eski ayrılıkları.
Söndürür neşesini gönlümüzdeki hızın,
Bırakılmış bir kızın hazin hıçkırıkları…

Çevrimdışı YAĞMUR89

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 24
  • 508
  • Türkçe Öğretmeni
  • 24
  • 508
  • Türkçe Öğretmeni
# 04 Haz 2014 19:44:15
Ne bileyim ben
Kimdi Amerika' yı keşfeden
Ne eder beş kere beş
Güneyden mi kuzeyden mi doğardı güneş
Kaçıncı padişahtı Yavuz
Aylardan Nisan mı yoksa Temmuz
Ne bileyim nereye gider turnalar
Şeftali ne zaman çıkar
Bahçemde gül açmış ya da karanfil
Umurumda değil
Sabahlara dek kadeh elde
Aklım fikrim o güzelde ....


Cahit Sıtkı Tarancı

Çevrimdışı sinan54

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 84
  • 317
  • 84
  • 317
# 05 Haz 2014 00:44:33
Günde bir taşı bina-yı ömrümün düştü yere
 Can yatar gafil, binası oldu viran bîhaber


 Dil bekası, hak fenası istedi mülk ü tenim
 Bir devasız derde düştüm, âh ki lokman bîhaber


 Bir ticaret yapamadım, nakd-i ömrüm oldu heba
 Yola geldim lakin göçmüş cümle kervan bîhaber


 Ağlayıp nâlân edip düştüm yola tenhâ garip
 Dîde giryân, sine biryân, akıl hayrân bîhaber

Niyazi-i Mısri

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.282
  • 230.772
  • 29.282
  • 230.772
# 05 Haz 2014 07:03:02
İstanbul gibiyim artık .
Gülmeyi Gülhanede bıraktım ..
Vefayı bozacıda ..
Ayasofya kadar yorgun ..
Topkapı kadar yıkık ..
Esenler kadar vedalara alışkın ..
Eyüp kadar kalabalık ..
Eminönü kadar sıkıcı ..
İstanbul gibiyim yani ..
Uzaktan bakınca ışıl ışıl ama aslında yorgun , bitkin , tükenmiş ...
Ama hala ayakta dimdik ..

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 05 Haz 2014 07:21:05
Bir kelimeye
Bin anlam yüklediğim zaman
Sana sesleneceğim.

ÖZDEMİR ASAF

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 05 Haz 2014 13:11:44
RUHUMUN DALGALARI

Ruhumun dalgaları, koşup kabarmayınız
Her damlanız tutuşan göğsüme birer bıçak.
Kalbim bir kayadır ki, neredeyse yıkılacak,
Hayalden köpüklerle kalbimi sarmayınız.

Dümdüz olsam diyorum, ve kumlu bir sahili
Yalayan sular gibi siz de yavaşlasanız.
Bilmediğim yeni bir masala başlasanız,
Çekilse kulağımdan hatıraların dili.

Ey eski gunler artık bana yaklaşmayınız,
Ey hayaller, vurmayın kalbimin sert taşina.
Bütün bir hayat bile değmez bir göz yaşına,
Ruhumun dalgaları, köpürüp taşmayınız.

   
Sabahattin ALİ

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 05 Haz 2014 13:19:34
Anneme Vasiyetimdir-



Dizlerine al onulmaz başımı
Başlayınca tin ten ayrışması


Son verirken nefesime
Derin dolsun gözlerime
Bir çift deniz gözlerin
Bulanmasın ışıl mercanları
Duru mavi uğurla beni


Sarıp kefenlere sıkmayın
Boğmayın…
Salt oyasız tülbentini ört üstüme
Kar beyaz kokun sinsin tenime


Ne merasim isterim
Ne musalla ne dua
Ödedim borcumu Yaradan’a
Yaşayarak (!)


Vermeyin kara topraklara
Zifir kasvet mezarlara
Kayd-ı hayat çektim
Böceklerden yılanlardan…
Onlar yedi tümce ömrümü
Ölümü de yedirmeyin


Bir sahilden
Denize atın cesedimi
Balıklar yesin soğuk bedenimi
İrili ufaklı…
Saklı zehirleri
Gizli yüzleri yoktur onların
Onlar yesin beni -masumane
Daha iyi


Dilerim
Teselli etsin kor yüreğini
Dingin erincim ebedî

N DEMİR

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.139
  • 24.246
  • 5.139
  • 24.246
# 05 Haz 2014 14:38:36
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
İstanbul gibiyim artık .
Gülmeyi Gülhanede bıraktım ..
Vefayı bozacıda ..
Ayasofya kadar yorgun ..
Topkapı kadar yıkık ..
Esenler kadar vedalara alışkın ..
Eyüp kadar kalabalık ..
Eminönü kadar sıkıcı ..
İstanbul gibiyim yani ..
Uzaktan bakınca ışıl ışıl ama aslında yorgun , bitkin , tükenmiş ...
Ama hala ayakta dimdik ..
Şiir ilk defa okudum.Sahibi kim acaba hocam, öğrenebilir miyiz hocam? Saygılar.

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 05 Haz 2014 20:43:56
Geldim,gitmelere bekle diyerek.
Attım valize birkaç kırgınlık,
Bir iki vefasızlık.
Bir kaç acı söz,
Benim hatırladıklarım.
Bir kaç iyi söz,
Senin unuttukların.
Geride kalan ne varsa;
Boğazın sularına serdim.
Geldim,korkma aç kapıyı,
Sende kalmaya değil;
beni almaya geldim..
 
Halil Cibran..

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Haz 2014 22:48:11
Bir Kahraman Bekliyoruz

Kal'a gibi dik başın bulutlarla yarışsın,
Dalga dalga saçların rüzgarlarla karışsın!

Adını nakşedelim,eski-kadim surlara
Sesini haykıralım asırdan asırlara...

Savletinle titresin yeniden doğu-batı,
Ve kurulsun Allah'ın ebedi saltanatı...

Ufukları kaplasın bayraklarımız al,al,
Göklere zaferimizi çizsin vahşi bir kartal! ..

Kahramanlar büyüsün masalda dev misali,
Eğilsin öpsün gökler,canım nazlı hilali...

Ordularım yeniden Tuna'ya akın etsin!
Bir Yıldırım çaksın da uzağı yakın etsin!

Selam dursun karşısında bütün şerefler,şanlar!
Namını tebcil etsin,yıldızlar kehkeşanlar...

İçimde hiç sönmeyen bir fetih sevdası var.
Yavuz gibi diyorum:Bu dünya insana dar!

Bir sada duymak için sahralara düşeyim.
Helal olsun bu yolda,varım yoğum herşeyim! ..

Volkan gibi lav atmış,ne susmuş ne sönmüşüm.
Ben bu iman uğruna çılgınlara dönmüşüm.

Bir deha bekliyoruz,gençliğe mihrap olsun,
Ruhları tutuşturan bir ateş mihrak olsun.

Sinesinde birleşsin sağa sola sapanlar,
Kahrolsun Hak dururken zorbalara tapanlar!

Çık,nerdesin,zuhur et! Biz seni bekliyoruz.
Yıllardır yollarında yorgun emekliyoruz..

Musa ol! Hakka yüksel! tecelli et de Tura.
Zulmet yıkılsın gitsin! Cihan garkolsun nura!

İstiyorum yeniden bir hilkat istiyorum,
Ne hayal,ne kuruntu hakikat istiyorum.

Hakikat,hakikat,hakikat istiyorum! ..


Osman Yüksel Serdengeçti

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Haz 2014 22:50:40
Desem ki

Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini.
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını.
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin; Nimettensin, nimettensin!
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar; Ve soframda en eski şarap.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgarlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen
Rüzgarların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini.
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür,
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.

Cahit Sıtkı Tarancı

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Haz 2014 22:53:06
Arz-ı Hâl 

Gecenin bir saatinde
Eşiğine varan bendim
Kuşlar yuvada, kurt inde
Karanlığı yaran bendim

Sabahları erken erken
Yürek hasretle yanarken
Firkatin bahçelerinden
Vuslat gülü deren bendim

Bendim semada dolanan
Bendim oraya ney çalan
Parmakların uçlarından
Nuru alıp veren bendim

Hayır! Hiçbiri değildim
Hepsi benim hayallerim...
Dolaşarak iklim iklim
Doğru yolu soran bendim

Seni buldum şahım seni
Tut elinden üftâdeni
Koma karanlıkta beni
Mevlana! Aman efendim

Halide Nusret Zorlutuna

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Haz 2014 23:02:45
GİT BAHAR   

Çekil bu gölgeli yolda gezinme,
Bahar bakişlarin yine pek sarhoş.
Yanilip gönlüme misafir inme.
Kapisi kilitli, mihrabi bomboş

Mabettir orasi, meyhane değil...

Işiklar, kokular, sesler, çiçekler...
Ömrünün her günü bir başka düğün,
Bülbüller koynunda açtı çiçekler
Güller dökülürler göğsüne bütün!..

Gerçekten güzelsin, efsane değil:

Altınlı başında papatya niçin?
Sarı saçlarına pembe gül takın
Git bahar...Gönlümde ibadet için,
Diz çöken kızları ürkütme sakın,

Kalbime girme, o kaşane değil!..

Git bahar, git bahar ! Uzaklarda gül,
Denize renginden bırak hediye,
Ufuklarda gezin, semaya süzül...
Kalbime sokulma "Peymane!" diye,

Gördüklerin kandil, peymane değil!                             

 Halide Nusret Zorlutuna 

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.420
  • 70.123
  • 3.420
  • 70.123
# 06 Haz 2014 00:45:48
''yağmurdan önce biz
bütün çılgınlıkları bir bir bölüştük.
bir bir türküleri, telâşlı koşuşları; silahları, tabuları, ayrılıkları..
çoğaltıp yalnızlığımızı feodal tekkelerde, ellerimizin üstünde bir el bile yokken bölüştük vuruşları.
sonra geceydi ve yalnızdık: çoğalttık susuşları...
yağmura yağdığımız geceye çarptık; geceye hiçbir şey olmadı,
ama biz paramparçaydık!
ve hayat gaspetti o vakur duruşları...''

Yılmaz Odabaşı

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 06 Haz 2014 00:57:49
DÜŞÜ NE BİLİYORUM
Kimdi o kedi, zamanın
eşyayı örseleyen korkusunda
eğerek kuşları yemlerine,
bana ve suçlarıma dolanan?

Gök kaçınca üzerimizden ve
yıldız dengi çözüldüğünde
neydi yaklaşan
yanan yatağından aslanlar geçirmiş
ve gömütünün kapağı hep açık olana?

Yedi tül ardında yazgı uşağı,
görüldüğünde tek boyutlu düzlüktür o
ve bağlanmıştır körler
örümcek salyası kablolarla birbirine
sevişirken,
iskeletin sevincini aklın yangınına
döndüren, fil kuyruğu gerdanlıklarla.

Yine de, zaman kedisi
pençesi ensemde, üzünç kemiğimden
çekerken beni kendi göğüne,
bir kahkaha bölüyor dokusunu

   düşler marketinin,

uyanıyorum küstah sözcüklerle:
   Ey, iki adımlık yerküre
   senin bütün arka bahçelerini
      gördüm ben!



   

      
Nilgün MARMARA



 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK