Sivas Katliamı 2 Temmuz

Çevrimdışı yusufs

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 105
  • 73
  • 105
  • 73
# 02 Tem 2011 21:03:17
Hedef seçilmiş, ekipler hazırlanmış ve hain plan uygulanmaya başlanmıştı.Köyün etrafı kuşatılmış, telefonları kesilmişti. Köyün insanlarının az sonra başlarına geleceklerden haberleri yok.Namaz vaktidir.Hoca güzel sesiyle ezan okuyor.

Başbağlar köyünde bugün bir farklılık var.Hava diğer günlerden daha güzel.Dağlar bu şirin köye tebessüm ediyor adeta.Hocanın okuduğu ezanla, bir hüzün doluyor köyün insanlarına.Farkında olma*dan hoca ezanı bir hoş ve hüzünlü okuyor. Az sonra olacakları hissetmişçesine hoca ağlıyor adeta.
Başbağlar’ın insanları bugün suskun, konuşmuyor .Olacak bir-şeyler belli ki... Ancak korku yok kimsede.Gökyüzü tebessüm ediyor Başbağlar köyüne.Hocanın okuduğu ezan sesi bir anda kesili-yor.Köyde bir panik yaşanıyor ve hocanın sesi duyulmuyor artık.Az önceki duygusallık, bir anda, acıya ve çocukların ve kadınların bağırışmalarına bırakıyor yerini.

5 Temmuz 1993. Saat 20.30. Köyün etrafında ve içinde yüz civarında gözü dönmüş cani.Suçsuz, günahsız insanları öldürmeye niyet etmiş bir grup dağ eşkıyası.

HOCANIN SESİ DUYULMUYOR

Saat 20.30 sıralarında hoca elinde mikrofon, yüzü duvara dönük ezan okuyor.Hoca, arkasından gelenleri görmüyor.Ezan daha bitmeden hocanın ensesine bir tokat iniyor.Hoca arkasını dönünce, eli silahlı militanları görüyor.Ezan yarım kalmasın diye "Bırakın ezanı tamamlayayım" dese de, dinletemiyor.Yaka paça sürükleniyor.Ay-nı anda camide mevcut bulunan cemaat de dışarı çıkarılıyor.

CAMİDE BULUNMAYAN ERKEKLER TESPİT EDİLİYOR

Caminin içinde olmayan köyün erkekleri tespit ediliyor.Falan filanı getirin diye emirler yağıyor.Baskın yapanlar aradıkları insanları ismen biliyorlar.Sıradan bir baskın değil bu.M Hitanlar, evlere dağılıyor, kadın, erkek, çocuk hepsini dışarı çıkarıyorlar.Zaten Adil Hocanın okuduğu akşam ezanının birden bire yarıda kesilmesine köy halkı bir anlam verememişti.Köyün içinde bulunan militanlar, kısa sürede köyde bulunan tüm insanları bir araya topluyorlar.

OLAYI YAŞAYANLAR ANLATIYOR

Katliamı yaşayanlardan E.A gördüklerini şöyle anlatıyor;
"Akşam namazına duracaktık ki torunum geldi.Anarşistlerin köyü bastığını söyledi.Ben de hemen kapıyı kapattım.Kapıyı kapatırken, beni gördüler.Gelip kapıyı açmamı istediler.Ama ben kapıyı açmadım.Döndü gittiler.Biz namazımızı kılıp dua etmeye başladık.Pencereden baktım ki komşunun kapısını kırıp evdeki erkeği dışarı çıkardılar.Bir adamı başına diktiler.Tüfeği dayadılar ve beklemeye başladılar.Birkaç kişi geldi, bizim kapıyı kırıp içeri girdiler ve evde erkek olup olmadığını sordular.Erkeklerin evde olmadığını söyleyince, evin içine girdiler.O sırada yanımda bulunan parayı onlara doğru uzattım, belki parayı alır da bir şey yapmadan çekip giderler diye.Parayı aldılar, tüfeğin ucuyla beni, gelinimi, torunumu iterek dışarı çıkmamızı istediler.Çıkarken geri döndüm ki odaya bomba koyuyorlar.Dışarı çıktıktan sonra evi ateşe verdiler.Beni götürürlerken itti ve kaktılar.Hasta ve yaşlı olduğumu söyledimse de beni sürüklediler.Kadınların toplandığı yere götürdüler.Etrafımıza bomba koydular.Bir taraftan evleri ve arabaları yaktılar.İçlerinde bayan olan terörist ziynet eşyalarımı istedi.Olmadığını söyleyince "Siz İstanbul Karagümrükten geliyorsunuz, sizin altınınız olmaz mı ? " dedi.

KATLİAMI GERÇEKLEŞTİRENLER KÖYÜ İYİ BİLİYORLARDI
Baskın sıradan bir baskın değil.Sanki katliamı gerçekleştirenler daha önce köye birkaç defa gelmişler. Öyle ki köyün tüm mahallelerini ve köyde yaşayanları biliyor, ne tesadüf ki İstanbuldan köye tatil için gelen misafirlerin bile bulundukları evler tespit edilebiliyor.Ve siz İstanbul Karagümrükten geldiniz ifadesini kullanabiliyorlar.Köyde bulunan kadınlardan F.P. yaşadıklarını ağlayarak şöyle anlatıyor;
"Militanlar, kapının önünden ismen çağırıyorlardı köyün insanlarını.Selim Pato, sen gel dediler.Görümcemin oğluna, Recep sen de gel, dediler. Doğru camiye dediler.Ben içeride pencerenin önünde oturmuş dinliyordum. Birkaç militan sokaklara dizildi. A.C’yi çağırdı.

Bu adam yanımızdaki ilçenin köyünde oturuyordu.Bizde tırpan yapıyordu. Onu görünce hayrete düştüm.Daha sonradan biz kadın ve çocukları da topladılar. Derenin yanında toplandık.Başımıza bir kız, bir erkek militan koydular.Erkekleri de öbür tarafa topladılar."

Kanlı bir katliama Başbağlar köyü sahne oluyordu artık.Bu dağ köyünde yaşayan insanlar, üstelik çoğu da yaşlı, suçsuz, günahsız olmalarına rağmen, hain kurşunlara hedef oluyorlardı.Artık köyde yanan evlerin alevi ve kurşun sesleri duyuluyordu.Köy sakinlerinden G.D. "Biz kadınları topladıkları yerde havaya uçuracaklarmış, Allah kurtardı bizi, dereye topladıklarında yanımıza bir şey koydular.Biz telsiz var sanıyoruz.Ne konuştuğumuzu dinlemek için telsiz koydular sanıyoruz. Aramızda sessiz sessiz konuşuyoruz. Meğer bombaymış.Dereden çıkmışız, bomba patlamış." Köyün erkekleri öte tarafta kurşuna dizilirken, kadınlar ve çocuklar dere kenarında, yanlarına konan bombadan habersiz, militanlar köyü terk ettikten sonra dereden ayrılıyorlar.Ayrılmasalar, köydeki erkeklerin akıbetine kadın ve çocuklar da uğrayacaktı.Militanlar, sloganlar atarak kanlı eylemlerini gerçekleştirdiler.Kadınların ve çocukların ağlaşmaları ve köyün tamamen yanması onlara adeta büyük bir zevk veriyordu.

BİR DAHA OKULA GİTMEYECEKSİNİZ

Kanlı katliamın gözü yaşlı tanıklarından N.L. " Köye geldiler silahlı silahlı adamlar.Sırtlarında bombalar vardı.Gözümün önünde silahlarını ateşlediler.33 kişiyi kurşuna dizdiler.Ben onların yanında duruyordum.Hepsi sizin gibi bizim gibi konuşuyorlardı.Benim yanımda bir tane çocuk vardı.Çocukları tutuyorlardı "Bir daha okula gitmeyeceksiniz." diyorlardı.Ben dedim ki: Oğlum niye okula gitmesinler ki? Birisi elini benim omuzuma dayadı." Konuşma sen ne anlarsın?" dedi.Köyü üç dört defa dolaştılar kim var kim yok topladılar.Allah kimseye göstermesin, göz önünde insanların öldürülmesi çok acılı bir durum."

Katliamı gerçekleştirenler köydeki insanları toplarken: "Size bir şey yapmayacağız, sadece konuşacağız." diyorlardı.Ancak militanların hareketleri ve gözlerindeki ifade durumun hiçte öyle olmayacağını gösteriyordu.
Militanlar, köyde gerçekleştirdikleri katliamda kinlerini yenememiş olacaklar ki, köydeki evleri, araçları ateşe verdiler.Evlerin yanında bulunan ahırlardaki hayvanlar da çıkan yangınlarda diri diri yandılar.

KONUŞMA YAPACAĞIZ

Başbağlar köyünün muhtarı: "Militanlar camiye girdiklerinde sanki beni tanıyorlarmış gibi yanıma geldiler.Daha önce teröristle karşılaşmadığım için çok korktum.Benim yanıma geldiler.Tehditler yağdırıp bütün köyü yakacaklarını; ancak kimseyi öldürmeyeceklerini söyleyerek bu eylemin amacının T.C. "ye bir uyarı niteliğinde oldu*ğunu belirttiler.Daha sonra erkekleri köyün dışına çıkardılar ateşe başladılar.Ben arka sıralarda olduğum için biri göğsümden ikiside bacağımdan üç kurşun yedim.Ölmüş gibi yaptım canımı kurtardım." diye anlattı olayı.

Yine köyün erkeklerinden yaralı olarak kurtulan S.A. :" Camide namaz kılıyorduk/İkisi kadın çok sayıda militan namaz ortasında ellerinde silahlarla camiye girip namazı bozdular.Daha sonra bizi silah zoruyla dışarı çıkardılar.Bize : "Korkmayın sizi öldürmeyeceğiz" dediler. Daha sonra bizi köyün yüz metre dışındaki kavaklık bir yere topladılar.Burda yaklaşık bir saat propaganda yaptılar."Hükümet kuracağız, T.C. sizi ve bizi Türk-Kürt-Alevi-Sünni demeden katlediyor. Hesap sormaya geldik.Birbirinize sarılın" dediler.Daha sonra militanların lideri olan kişi telsiz görüşmesi yaptı ve ateş serbest diye bağırdı.Otomatik silahlarla üzerimize ateş açtılar.Aramızda sağ kalanları ayrıca yakından ateş ederek öldürdüler.Ben kenarda kalmıştım.Ölü numarası yaptım.Sırtımdan iki kurşun yedim."

Silah sesleri dağlarda yankılanıyor.Köyün tüm erkeklerini bir araya toplayan teröristler bir buçuk saat propagandadan sonra elindeki makineli tüfeklerle ölüm kustular.Şehit olan masum insanların feryatları ve atılan kurşunların çıkardığı gürültü Munzur Dağlarında yankılanıyordu.Ne çareki Başbağlar’dan çıkan feryat seslerini kimse duyamıyordu. Katliam sonrasında şehitlerin üzerinde ve etrafında tam beş yüz elli mermi kovanı bulundu.Kanlı baskının bilançosu: Yirmi dokuz kişi kurşunlanarak şehit edilmiş, biri çocuk biri kadın, dört kişi de evlerinin içinde diri diri yakılarak şehid edilmiştir.Köyde bulunan tüm evler ve araçlar yakılmış. Başbağlar köyü büyük bir ızdırapla sabahı beklemektedir.

GELDİKLERİ GİBİ GİTTİLER

Militanlar topluca geldikleri köyden istediklerini elde ettikten sonra gittiler.Başbağlar köyü karanlıktır artık.Gökyüzü Başbağlar’a ağlıyor.Birkaç saat önce ne ezanı okuyan hoca, ne ezanın okunduğu cami, ne de camideki cemaatten eser kalmamıştır.

Şimdi Başbağlar’da yaşlı ninelerin ve çocukların feryat ve figanları duyuluyor.Militanlar köyü terk ederken Şehitlerin yanlarına bir bildiri bıraktılar.Bu bildiriyle ülkemizdeki Alevi-Sünni çatışmasını çıkarmaya çalıştılar.Söz konusu bildiride bu katliamın Sivas olaylarına misilleme olduğu belirtiliyordu.

VAHŞET

30 erkeğin 27’ si hain kurşunlara hedef olup can verirken 5 kişi de evlerinde diri diri yakıldı. Ölenlerin yüzleri tanınmaz haldeydi. Kiminin kafatası parçalanmış , kimisinin de bağırsakları vücudundan dışarı çıkmıştı. Diğer tarafta tutulan kadınlar sabahın olmasıyla erkeklerini aramaya çıktılar. Köyün yüz metre ilerisinde, köyün tüm erkeklerinin parçalanmış vücutlarıyla karşılaştılar.

Başbağlar katliamından 14 saat sonra güvenlik kuvvetleri Başbağlılar köyüne ulaşabildiler. Başbağlar katliamında şehit olan 32 kişi Kemaliye’ nin Başpınar nahiyesinde toprağa verildi . Yine aynı gün köyün imamı Adil Torun, Erzincan merkezinde toprağa verildi. Köyde bulunan kadınlar ve çocuklar İstanbul ’daki akrabalarının yanına gönderildi. İstanbul’ da bulunan Kemaliyeliler, yapılan katliama ve katliam sonrası militanların bıraktıkları bildiriye karşılık bildiri bastırarak İstanbul sokaklarında dağıttılar.

Çevrimdışı rüzgarın sesi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.182
  • 2.431
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.182
  • 2.431
  • Müdür Yardımcısı
# 02 Tem 2011 21:07:39
madımakta öldürülen kardeşlerimizin mekanı cenet olsun ayrım yapmak ayıptır ama basının özellikle bunu hep öne sürüp başbağlardan söz bile etmemesi bu olayın kullanıldığını açık ve net gösteriyor.Her ne olursa olsun hepsinin mekanı cennet olsun ama başbağları da unutmayın unutturmayın

Çevrimdışı sayin19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.555
  • 6.710
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.555
  • 6.710
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 21:11:21
Otelde bulunanlar, tehlikenin ayırdında idiler. Telefonla Sivas Valisi’ni, Emniyet Müdürünü ve diğer yetkilileri arayarak önlemlerin artırılmasını istediler. Bununla da yetinmediler, telefonla Ankara’da bulunan Başbakanı, Başbakan Yardımcısını, İçişleri Bakanı’nı, parti liderlerini ve milletvekillerini aradılar. Oteldekiler arasında olan halk ozanı, 1987-1991 dönemi SHP milletvekilli Arif Sağ da, telefon başından ayrılmıyor, Ankara’da SHP milletvekili Cevdet Selvi’yi, Bakan Seyfi Oktay’ı, İstanbul eski belediye başkanı Nurettin Sözen’ i arayarak saldırının korkunçluğunu anlatıyor, bir an önce önlem alınmasını istiyordu. Otelde bulunan Aziz Nesin de Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve Çalışma Bakanı Mehmet Moğoltay’la görüşerek can güvenliklerinin sağlanmasını istedi. Ulaşılan her yetkili, “Korkmayın, her türlü önlem alınmıştır” yanıtını veriyorlardı.

Saldırganların amacını sezinleyen Sivas Valisi Ahmet Karabilgin de saat 14.30’da Başbakanı ve İçişleri Bakanı’nı telefonla arayarak bilgi vermiştir. Saldırının giderek bir katliama dönüşeceğini gören Sivas Valisi, çok tedirgin olur ve Ankara’yla telefon irtibatını hiç kesmez. Saat 14.40’da yeniden İçişleri Bakanı’nı ve müşteşarını arar, saldırının artık bir katliama dönüşmekte olduğunu bildirir. Vali yine de rahatlayamaz. Saat 18.45’te Başbakanı ve İçişleri Bakanı’nı tekrar arar ve mutlaka yardım edilmesi gerektiğini bildirir. Çevre illerden de yardım istenmektedir.

Sivas Valisi’nin bunca çabalarının ve görüşmelerinin sonucu, Tokat Emniyet Müdürlüğü’nden 20 polis; Kayseri Emniyet Müdürlüğü’nden 31 Polis, Jandarma Komutanlığı’ndan 20 Jandarma olmak üzere 71 güvenlik görevlisi gelmiştir. Sivas Tugay Komutanı 6 bin kişilik asker mevcudundan yalnızca 30-40 acemi er göndermiştir. Askerler saldırganların arkasında bir yerde nöbet tutarcasına bekletilir. Bir ara Tugay Komutanı da olay yerine gelir ve sağa sola bir göz attıktan sonra ayrılır.

Otel’de bulunanların Ankara’daki yetkililerle yaptığı telefon görüşmeleri ve önlem istemleri de dikkate alınmamıştır. Bu girişimler ve devletin duyarsızlığı değerlendirildiğinde saldırganların korunduğu tartışması gündeme gelmektedir.

Alıntı( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

Yaşanan gelişmeler olayların yatıştırılması için değil yazdıkları senaryonun son sahnesini sergilemekti ve istedikleri oldu.bu olayların buralara kadar geleceğini görmemek için ne olmamak lazım..

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.482
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.482
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 21:13:51
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ya öğretmenim daha ne yapsınlar maraş çorum sivas gazi katliamları daha neyi takrarlasınlar bak bir çırpıda 4 tane saydım

Öğretmenim bunları yapan kimler bana söyler misin? Neden bu olayların arkasında var olan karanlık güçleri görmüyorsunuz? Halk suçlu tamam, ama onları kışkırtan, tezgah kuran, proveke eden, halklarıı birbirine düşüren, karanlık güçleri neden görmezden geliyorsunuz. Her iki taraf da acı çekti, gözyaşı döktü. Unutmayın ki gözyaşının renki tektir. Neden bunların planlanmış, tezgahlanmış olduğunu kabul etmiyorsunuz?Acınız acımızdır...Sivasta yaşanan acı da benimdir, Başbağlarda yaşanan acı da benimdir. Kanın ve gözyaşının rengi aynıdır. Bakın son zamanlarda yaşanan olayların arkasında kimler çıkıyor. Ses kayıtları, bulunan dökümanlar korkunç.Gizli komiteler neler neler planlıyorlar. Uyanık olmalıyız öğretmenim alevisiyle sünnisiyle.

Çevrimdışı idali

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 137
  • 1.316
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 137
  • 1.316
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 21:22:01
Tolstoyevski
arkadaşın düşüncelerine katılıyorum. bir daha böyle  acıların yaşanmaması  için kardeşlik duyguları pekiştirlmelidir.

Çevrimdışı mersin123

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.927
  • 2.043
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.927
  • 2.043
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 21:31:37
bakın arkadaşlar ben bir katliam mağduruyum çocukken maraş katliamını yaşadım bir çok yakınımı kaybettim hala o katliamın travmasını yaşıyorum şimdi sorguluyoum suçumuz neydi alevi alevi olmakmı yada türkiyede mi yaşamak yada alevi olmasam başka bir ülkede yaşasaydım acaba bu katliamlar başımıza gelirmiydi

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.717
  • 2.877
  • 3.717
# 02 Tem 2011 21:40:15
VATAN İÇİN

Neler yapmadık şu vatan için!
Kimimiz öldük;
Kimimiz nutuk söyledik.

Orhan VELİ

bir hiç uğruna ölenlerdeniz....
hep aynı arkadaşların sesi çıkıyor burada. ne yazık!

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.482
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.482
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 21:43:02
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
bakın arkadaşlar ben bir katliam mağduruyum çocukken maraş katliamını yaşadım bir çok yakınımı kaybettim hala o katliamın travmasını yaşıyorum şimdi sorguluyoum suçumuz neydi alevi alevi olmakmı yada türkiyede mi yaşamak yada alevi olmasam başka bir ülkede yaşasaydım acaba bu katliamlar başımıza gelirmiydi

Öğretmenim sizi anlıyorum desem bile bu olayı yaşadığınız için tam manasında acısını hissetmem mümkün değil. Bu ülkede alevi sünni problemi yoktur. Bu iki halkı birbirini düşürmeye çalışanlar vardır.Ne olur bu oyuna gelmeyelim. Biz oyuna gelmezsek onlar amaçlarına ulaşamazlar.

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.482
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.482
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 21:48:09
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
VATAN İÇİN

Neler yapmadık şu vatan için!
Kimimiz öldük;
Kimimiz nutuk söyledik.

Orhan VELİ

bir hiç uğruna ölenlerdeniz....
hep aynı arkadaşların sesi çıkıyor burada. ne yazık!

Öğretmenim keşke herkes hislerini, düşüncelerini söylese...Yazdıklarımı baştan sona okuyun. İtiraz ettiğiniz bir yer varsa söyleyin. Herkes söylesin fikrini özgürce.Evet çok konuşuyorum, sosyal sorumluluk olarak görüyorum.

Çevrimdışı adatepe1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 21:48:30
benim velim cemevinin dedesi ve sınıfımda alevi öğrenciler var.Cemevlerinde çocuklara gerçekten yararlı şeyler öğretildiğini gördüm.
  gelecek yıl değerler eğitimi konularında alevi öğrencileri camiye,sünni öğrencileri cemevine götürerek öğrencilerin birbirlerinin inançlarını tanımalarına çalışacağım.

sivas katliamının alevi - sünni tartışmasından çıktığına inanmam.
Aziz Nesinin büyük etkisi olduğunu düşünüyorum.

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.717
  • 2.877
  • 3.717
# 02 Tem 2011 21:50:28
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Öğretmenim keşke herkes hislerini, düşüncelerini söylese...Yazdıklarımı baştan sona okuyun. İtiraz ettiğiniz bir yer varsa söyleyin. Herkes söylesin fikrini özgürce.Evet çok konuşuyorum, sosyal sorumluluk olarak görüyorum.

keşke herkes yazsa diyorum, ard arda yazanlara değil lafım.

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.717
  • 2.877
  • 3.717
# 02 Tem 2011 21:52:15
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

sivas katliamının alevi - sünni tartışmasından çıktığına inanmam.
Aziz Nesinin büyük etkisi olduğunu düşünüyorum.

aziz nesin'i karalamaktan vazgeçin artık! görüntüleri çekildi o günün, halâ da din (mezhep) çatışması diyemiyorsunuz.

Çevrimdışı adatepe1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 22:02:11
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
aziz nesin'i karalamaktan vazgeçin artık! görüntüleri çekildi o günün, halâ da din (mezhep) çatışması diyemiyorsunuz.

Aziz Nesini seviyorum ve kitaplarını okudum.
bir insanın halkın %60 aptaldır demesi cahil insanları tahrik eder ve birileri bunu kullanır.
 diyelim ki mezhep çatışması.n'olcak! ne değişecek!

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.717
  • 2.877
  • 3.717
# 02 Tem 2011 22:06:13
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Aziz Nesini seviyorum ve kitaplarını okudum.
bir insanın halkın %60 aptaldır demesi cahil insanları tahrik eder ve birileri bunu kullanır.
 diyelim ki mezhep çatışması.n'olcak! ne değişecek!

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı mersin123

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.927
  • 2.043
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.927
  • 2.043
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2011 22:07:27
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Aziz Nesini seviyorum ve kitaplarını okudum.
bir insanın halkın %60 aptaldır demesi cahil insanları tahrik eder ve birileri bunu kullanır.
 diyelim ki mezhep çatışması.n'olcak! ne değişecek!
öğretmenim aziz nesin yüzde 60 değil yüzde 90 demiş niçin biliyormusunuz 1982 anayasasına yüzde 90 evet dedikleri için

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK