Ahlâki Eğitim....

sokaklarda şehir terörü günden güne artıyor.
gördüğü kediyi tekmeleyen ,
köpeklere işkence yapan ,
çocuklara her türlü ahlaksızlığı yapan-bunlara göz yuman ,
kavga , dövüş , şiddet , küfür.....
ve daha birçok mel'anet günlük hayatımızda normal hale geldi.
metropollerde arka sokaklar amerikan filmlerindeki gibi....
insanlar birbirine karşı saygısız ,
çocuklar sorumsuz ,
saygı-sevgi , hoşgörü , güleryüz gibi kavramları göremez duyamaz algılayamaz olmuşuz.
birşeylerin yanlış olduğu,yanlış gittiği aşikar.
toplumun acilen ahlaki eğitime ihtiyacı var.
mesele din kültürü dersine yada öğretmenine indirgenemeyecek
yada sorumluluk onların sırtına yıkılamayacak kadar önemlidir.
çocuklarımıza yaşanılabilir bir dünya bırakmak için birşeyler yapmalıyız.
.....
istenmeyen mahallelerle aramızda hindistandaki gibi yüksek duvarlar mı örmeliyiz ?
az önce oğlum eve ağlayarak geldi , maçta abileri iyi oynayamadığı için onu tartaklayıp maçtan atmışlar.
çocuklarımızı nasıl korumalıyız?
bu konuda sıkıntılarımızı ve çözüm önerilerimizi yazmak istiyorum.

(bu ve benzeri yazılarımı hükümet yada 4+4+4 sistemi savunuculuğu olarak görenlerin bu yazıyı kaale almamasını rica ederim)

also1 öğretmenim değindiğiniz konu bizler için önemli..çünkü gitgide toplumumuzun ahlaki yapısında bir bozulma söz konusu..tv de izlediğimiz dizilerin çoğunda olumsuz örnek oluşturacak sahneler var ve bunlar izlettirerek sanki normal şeylermiş gibi halka empoze edilmeye başlandı.artık haberleri bile izlemek istemiyorum.çünkü o kadar çok olumsuzluklar olmaktaki insanın psikolojisini bozmaya yetecek..çocuklarımızın ilk eğitimi önce ailede başlar..eğer aile ahlak kurallarını,görgü kurallarını çocuğuna en iyi şekilde kazandırmazsa çocuk büyüdüğü zaman bu özellikleri kazanması zorlaşacak.ayrıca anne babanın çocuğuna örnek teşkil etmesi gerekiyor..bence aile ve öğretmenler bu konuda elinden geleni yapmalı.çocuklarımızı ahlaki değerler bakımından zengin yetiştirmeliyiz.

az önce eşimin izlediği filme gözüm kaymış.
birkaç kız birkaç oğlan var.
aileler vs.
kızlar başkalarından hamile
ama başkaları ile evlilik hazırlığı var.
hizmetçisi ile şoförüyle sekreteriyle vs. çıkan çıkana...
bizim zamanımızdaki çıkmanın en uç noktası sevgilinin elini tutmaktı.
o da cesaret edebilenin.....
şimdi çıkmak deyince neler var neler.
akşamları genç kızlar erkekler şehrin-ilçenin kuytu karanlık yerlerinde saatlerce "takılıyorlar".
bazı yerlerde liseliler arasında karşı cins ile ilişkide olmayana "cik" gözüyle bakılmaktaymış.
yaptığım "felaket tellallığı" yada "geri kafalılık" olarak algılanabilir ama önümüzdeki fotoğraf ne yazıkki bu....
çözüm ne?

 saygı-sevgi , hoşgörü , güleryüz gibi kavramları çocuklarda görebilmemiz için, duymamız ve algılayabilmemiz için Önce yetişkinlerin kendi aralarındaki ilişkilere bakmaları gerekir.Kardeşin kardeşle ,komşunun komşuyla ,arkadaşın arkadaşla, anne babanın çocuklarıyla olan ilişkileri iyice yozlaşmışken bu ahlaki değerleri çocuklarda görebilmemiz ,bu yönde öğrencilerimizi yetiştirmemiz güçleşiyor.En güzel en kalıcı öğretme şekillerinden birisi de güzel örnek olmaktır.Bizler toplum olarak bu kadar basit olan örnek olma işini bile yapamıyoruz.Bu ahlaki değerlerin bozulmasının suçlusu ise yıllardır şu yada bu şekilde insanları ayrıştıran ve bölenlerin,insanların arasına çıkar ilişkilerini sokanlarındır.

 Eğitimci bir yazar şöyle söylüyor:Çocukta bir problem varsa, hatayı önce kendimde,sonra annesinde,eğer varsa sonra abla ve ağabeyinde,sırasıyla,yakın temas halinde olduğu arkadaş,komşu ve akraba çevresinde ve en son olarakta çocukta ararım.

Eğitimci bir yazar şöyle söylüyor:Çocukta bir problem varsa, hatayı önce kendimde,sonra annesinde,eğer varsa sonra abla ve ağabeyinde,sırasıyla,yakın temas halinde olduğu arkadaş,komşu ve akraba çevresinde ve en son olarakta çocukta ararım.

en son çocukta aramak gerektiğine katılıyorum ama gerçekçi yaklaşmak gerekirse, malesef bu durum sadece bizim elimizde değil.
çocuğu etkileyen o kadar çok unsur var ki çoğu zaman çaresiz kalabiliyoruz.
çok şükür öğrencilerimin hiçbirinde ciddi derecede ahlaki bir problem yok ama çevremden gözlemlediğim kadarıyla ahlaki sorunlar günden güne artıyor

En güzel en kalıcı öğretme şekillerinden birisi de güzel örnek olmaktır.

En güzel en kalıcı öğretme şekillerinden birisi de güzel örnek olmaktır.

Siz sevin ve sevdirin ki, onlar da sevmeyi ve sevdirmeyi öğrensin.

Çocukların sosyalleşmesinde en büyük araçları olan oyunlarında ebeveynin çocuğun dünyasına müdahale ederek dahil olması yerine oyun arkadaşı olarak ve çocuğun kuralları sınırında dahil olması gerekir. Çocuğa verilmek istenen ahlaki kurallar oyun eşliğinde daha kolay verilebilinir.

Bizler öğretmen olarak önce kendimiz örnek olmalıyız.Okulda derslerimizde öğrencilerimize ahlaki değerlerle ilgili örnekler,hikayeler vb. okutabiliriz.Sınıf kitaplığımızdaki kitapları ona göre seçebiliriz.Bu konuda çok güzel hikaye kitapları var.Bunları öğrencilerimize okutabiliriz.

   Bizler her ne kadar çocukların önünde birer örnek olsakta bence erkek çocuklar için baba, amca , dayı; kız çocuklar için, anne, hala, teyze daha önceliklidir. Çünkü çocuğun kişilik gelişiminin çok büyük kısmı okula başlamadan önce gelişir.
    Bizim çocuklara mutlaka iyi örnek olmamız lazım bu kesin bir durum ama aile her şeyin önündedir...

TV ve İnternetin yanlış kullanılması ahlâk eğitimine ket vuruyor...
Aile çok ama çook önemli... Davranışların temelinde bu yatıyor.. Test ettim, onayladım. (;

"Aileden ne görürsen o" derler ya bu çok doğru..Çocuk ailesinde dinle,ahlakla ilgili birşey göremiyorsa çocuk bomboş yetişiyor demektir.çocuk büyüdükçe içindeki bu boşluk büyüyor.nitekim hiçbir şeyden zevk almayan.içindeki boşluğu doldurabilmek için yanlış yollara sapan gençler çıkıyor karşımıza.şimdiki gençlere bakıyorumda herşeyi okadar hızlı yaşıyorlarki 20li yaşlara gelmeden herşeyi yaşıyorlar.bilemiyorumki biz mi saftık yoksa şimdikiler çok mu uyanık anlamıyorum.özellikle liselerde disiplin sorunu olduğunu düşünüyorum.kız öğrencilere bakıyorum okula mı yoksa gezmeye mi gidiyor anlamıyorum.sabah dolmuşta konuşmalarına şahit oluyorum da ilginç yanii...   

  Süleyman Aleyhisselam'dan azar duyan hüthüt kuşunun cevabı:
 -Vakıf toprağından toprak alıp mülküne atarım,mülkünü harap ederim.

  Pek çok vakıf kapanmış kapısına belki de kilit vurulmuştur,ecdadımızın kurduğu.
  
 Biz hiç olmazsa morali  bozuk olanlara,kendini dışlanmış hissedenlere tatlı dille güleryüzle yaklaşalım ki bir vakıf yaşamış olsun.
 Aile ziyaretleri çok önemli,olmazsa telefonla hal hatır sorma.

 Selamlar,maddi ve manevi vakıfların arttığı bir dünyada olmak dileğiyle.