Bam Teli

"Anne girdin düşüme.
Yorganın olsun duam;
Mezarında üşüme."

“Nedir bu ölüm? Dağların taşların kabul etmeyip insanın kabul ettiği şey mi? Sen ölümü beklerken kalan sağların sende seyrettiği şey mi yoksa?”

..

Zaman durur mu?

Adımlarını sayan fikirlerin, düşü olur mu? Bir zamanlar abimin soyledigi bir söz geldi aklıma...insan, gördüğüne yönelince düşlerinden uzaklaşır...fikirlerde böyle olgunlaşır, cocukluk donemlerini atlatıp en sonunda cinsetine kavuşur; ya bilim yada ideoloji... aydınlık çağının düşünürlerine göre ikisi de ayni anlama gelirdi, çünkü bilimde bir inanc taşırdı o dönemlerde... Yani düşten uzaklaşmak bir tür tiranliktı...
Oysa ne kadar da manasız ve soguk, degil mi?! İcinde düş olmayan söylenceler ne kadar da edebiyattan uzak...
-ondan mıdır ki, bilim adamları sert ifadesiz, ideloglar eli kanli katillere benzetilir...
- biraz ağır ol, kim neden benzetsin ki!! Edebiyat da bir tür öğreti değil midir, hatta edepten soz ederken topluma bir deli gömleği dikmeye kalkar...
-....

Adımlarını sayan fikirlerin, düşü olur mu? Bir zamanlar abimin soyledigi bir söz geldi aklıma...insan, gördüğüne yönelince düşlerinden uzaklaşır...fikirlerde böyle olgunlaşır, cocukluk donemlerini atlatıp en sonunda cinsetine kavuşur; ya bilim yada ideoloji... aydınlık çağının düşünürlerine göre ikisi de ayni anlama gelirdi, çünkü bilimde bir inanc taşırdı o dönemlerde... Yani düşten uzaklaşmak bir tür tiranliktı...
Oysa ne kadar da manasız ve soguk, degil mi?! İcinde düş olmayan söylenceler ne kadar da edebiyattan uzak...
-ondan mıdır ki, bilim adamları sert ifadesiz, ideloglar eli kanli katillere benzetilir...
- biraz ağır ol, kim neden benzetsin ki!! Edebiyat da bir tür öğreti değil midir, hatta edepten soz ederken topluma bir deli gömleği dikmeye kalkar...
-....

''İnandığı gibi yaşamazsan, Yaşadığın gibi inanmaya başlarsın...''

Adımlarını sayan fikirlerin, düşü olur mu? Bir zamanlar abimin soyledigi bir söz geldi aklıma...insan, gördüğüne yönelince düşlerinden uzaklaşır...fikirlerde böyle olgunlaşır, cocukluk donemlerini atlatıp en sonunda cinsetine kavuşur; ya bilim yada ideoloji... aydınlık çağının düşünürlerine göre ikisi de ayni anlama gelirdi, çünkü bilimde bir inanc taşırdı o dönemlerde... Yani düşten uzaklaşmak bir tür tiranliktı...
Oysa ne kadar da manasız ve soguk, degil mi?! İcinde düş olmayan söylenceler ne kadar da edebiyattan uzak...
-ondan mıdır ki, bilim adamları sert ifadesiz, ideloglar eli kanli katillere benzetilir...
- biraz ağır ol, kim neden benzetsin ki!! Edebiyat da bir tür öğreti değil midir, hatta edepten soz ederken topluma bir deli gömleği dikmeye kalkar...
-....

Yalın ayak rüzgara karşı koşar tabuları yıkmak için bilgece düşünceler...Ne diyeyim;
Böylesi dost kalemler başına...

İnsanlar ömür kısadır derler ama ,
yine de onu kısaltmak için ellerinden geleni yaparlar...
                           Jean-Jacques Rousseau

Allah Rasulü(sav) mazeretlerin arkasına sığınmadı,"Ya Rabbi!Yeryüzünde Ebu Cehil'i olmayan bir şehir yok muydu?" demedi.

Anılar..umutlar..

Bir varmış bir yokmuş. Her şey,  başlayıpta  bitmeyen masalda kalmış

Bir nehir meydana getirdik; birlikte akıyoruz şimdi. Nicedir bu böyle. Hep de böyle olacak. Denize dökülene, ölene dek…

Cemal Süreya

   Sözcükler Uçtu Gitti

Ne sözler yazdım sana
Kum üstüne yazar gibi
Yok su üstüne
Bilemedin bulutlara
Değil boşluğa
Off
Hepsi silindi
Uçtu gitti
Senle
Senin gibi..

S l m_

.

İmlemek, ötekine yaklaşmaktadır..farkinda olmadan, benzemektir... betimleme ise yabancılaşmaktır...yine farkında olmadan...