Biz Neden Bu 4+4+4 De Diretiyoruz?

4+4+4 o kadar mükemmel bir sistemdi ki 4 sene de üst levele atlayıp şimdi de 5. sınıfı hazırlık sınıfı yapıyoruz. Madem bu kadar başarılı bir sistem var bu kadar erken vazgeçmek neyin nesi oluyor.

Şimdi çıkıp kimse 4+4+4 ten vazgeçilmedi sadece 5. sınıf hazırlık oluyor falan demesin. Bal gibi de vazgeçildi bu sistemden.

Alıntıdır.
Atatürk, Türk Milli Eğitiminde ne doğuyu ne batıyı taklit etmeyi düşünmemiştir. Doğunun ve batının eğitim sistemlerini incelemiş; zaman zaman dış ülkelerden John Dawey gibi bazı meşhur eğitimcileri ülkeye davet ederek onların görüşlerini almış; yöntemlerinden yararlanmayı istemiştir. Ancak hiçbir zaman taklitçilik, kopyacılık istememiştir. Atatürk bu konuda doğudan ve batıdan yapılacak kopya ve aktarmaları çok tehlikeli görmektedir.
     Atatürk’e göre;
     “Türk eğitimi; dilde milli olacak, yöntemde milli olacak, araç ve gereçte milli olacaktır. Atatürkçü eğitimle yetişen gençler, bağımsızlığın güvencesi olacaktır. Vatan ve millet çıkarlarını her şeyin üstünde tutacak insanlar olarak yetiştirilecektir.
     “Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize öğrenim sınırı ne olursa olsun önce Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine, milli geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek gereği öğretilmelidir. Dünyada uluslararası duruma göre böyle bir mücadelenin gerektirdiği manevi unsurlara sahip olmayan kişilerden oluşan toplumlara hayat ve bağımsızlık hakkı yoktur”
     “Kültür tamamen milli bir konudur ve programlarımız milli olacaktır.” Ancak “İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve milletin kafasına sokacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur. Eğitimin çağdaş kültüre dayanması; eğitimdeki millilik esasını bozmaz.”

Eğitimci olmadan ahkam kesmek ne güzel.

        İnsanları iki şekilde kandırmak, aldatmak çok kolaydır. Bunlardan birincisi sayılar ve istatistikleri kullanmak. İkincisi de manevi değerleri istismar etmek.  Konunun önceki sayfalarında birileri sayıların ve istatistiklerin bir kısmını paylaşarak, sayılarla insanları kandırmayı çok iyi başarıyor/ başardığını zannediyor.  (vayy / kullanmak çok havalıymış, bazı yerleri de kalın puntoyla ve BÜYÜK HARFLE yazdı mı değmeyin keyfime.) 

       İnsanların manevi değerlerini kullanarak onları aldatan meczubu, teröristi 15 Temmuz’da hepimiz gördük.  Gerçi biz daha önceden de onun ne halt olduğunu biliyorduk, bazıları gibi kandırılmadık. Konumuza dönelim.

      Konunun önceki sayfalarında birileri, sayılarla kandırmaca oyununa şurada başlıyor.  “2017 bütçe büyüklüğü 645 milyar lira, EN BÜYÜK PAY EĞİTİME, Eğitime ayırdığımız kaynağı 122 milyar liraya çıkartıyoruz. Böylelikle bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 20'sini tek başına eğitime ayırıyoruz.” Diyerek sayıları işine geldiği gibi manipüle ediyor. Yukarıda belirtilen 122 milyar liranın %79'unun personel giderlerine gideceğini ya bilmiyor, ya da bilmemezlikten geliyor. Personel giderlerini düştüğümüzde eğitime genel bütçeden ayrılan oran MEB 2017 bütçe teklifinde %8,5’tir. Şimdi kendisi diyecektir ki öğretmene verilen maaş da eğitime ayrılan paradır, ülkelerin eğitime ayırdıkları paralarda personel gideri bu orana eklenmez. Zaten benim burada yazdıklarıma büyük harflı, kalın puntolu, bol paragraflı ve / işaretli makul cevapları zaten vardır. Kendisi kelimeleri kullanmakta yetenekli Allah var.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

         Konunun önceki sayfalarında birileri, ülkemizdeki bilimsel gelişmelerin istatistiklerini vermiş, buna ölçü olarak da patent başvuruları istatistiklerini vermiş.  "Son 13 yılda pek çok ülkeyi geride bıraktık. Patent başvuru sayısı 13 katı, tescil sayısı ise 23 katına çıktı. "
Patent başvuruları 13 kat artmasına rağmen ülkemiz Bilimsel Yayın Sayısı Bakımından Türkiye’nin Dünya Sıralamasındaki Yeri ne hikmetse istatistiklerinde yerinde saymış.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
 Allah Allah patent başvurusu 13 katına çıkıyor ama bilimsel üretim yerlerde. Nasıl oluyor bu?
İşte bu sayılarla yalan söylemek oluyor. Kendimizi kandırmayalım ülkemizdeki yüksek öğretimin durumu malum. Neredeyse küçük kasabalara bile yüksekokul/ fakülte ( bak yine / kullandım) açarak çağ atlayacağımızı düşünmek, bununla gurulanmak kendimizi kandırmak değil de nedir? Kaldı ki açılan bu onlarca üniversite de yetişmiş öğretim elemanı var mıymış bilemiyorum.
KRAL ÇIPLAK!


        Konunun önceki sayfalarında birileri, diğer sendikaların 4+4+4 eğitim sistemi hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunmadığını kendisi görmediğine / haberdar olmadığına göre böyle bir araştırma yok demektir, diyor. Sürekli Ahaber, Ülke tv, Sabah gazetesi gibi kaynakları takip ederse bir şey göremez zaten. Zaten o kaynakları takip ederseniz ülkenin ne kadar güzel olduğunu görürsünüz.
Buyurun efendim:
4+4+4 yasalaşmadan önce bir sendikanın bu sistemin kusurlarını anlatan değerlendirmesi:
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Şunlar da sistem hayata konulduğundan beri yapılan değerlendirmeler.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Neden eleştirmekten korkuyorsunuz?  Bu biatçilik neden? Hatalı olan bir sisteme, ya da hadi onu eleştiremiyorsanız o sistemin içinde aksayan parçalara neden hatalıdır demiyorsunuz? Körü körüne bu bağlılık neden?  Ben 4+4+4 eğitim sisteminin birçok olumlu tarafını sayabilirim. Din eğitiminde olan olumlu gelişmeler, 28 Şubat’ın bize kazığı katsayı adaletsizliğinin kaldırılması, okul öncesinde okullaşma oranının artması… Bakın sistemin olumlu yönlerini yazınca bir tarafım eksilmedi. Peki, olumsuz en ufak bir durumdan bahsetmekten siz niye çekiniyorsunuz/ korkuyorsunuz?  Eleştiriyoruz, tenkit ediyoruz, uyarıyoruz çünkü bu ülkeyi çok seviyoruz. Onun geleceği için kaygılanıyoruz. Daha iyiye ulaşmasını istiyoruz. Peki siz? Evini süpürürken pislikleri halının altına süpüren insanlar gibi, pisliklerin orada biriktiğini bile bile neden görmezden geliyorsunuz?

     4+4+4 eğitim sistemi hatalıdır. Çünkü temelinde haksızlıklar yatar. 2012 yılında 80000 okul yöneticisi bir sabah görevinden alınmış, yerlerine sözüm ona mülakatla binlerce insan görevlendirilmiştir.. Bunun neresi haksızlık diyeceksiniz, bulunduğum ilde 236 okul müdürü görevlendirilmiş bunlardan 2 tane hariç geri kalan 234 tanesi bir sendikaya mensup. Hangi sendika mı?  Şu sizin 4+4+4 değerlendirme raporu yayınlayan sendika var ya o. Hani kul hakkı önemliydi? Aman canım onlar da bize bunun aynısını 28 Şubat’ta yaptılardı diyerek bu suçu biraz olsun hafifletebilirsiniz, güzelce başını yastığa koyup uyuyabilirsiniz.

    4+4+4 eğitim sistemi hatalıdır. Çünkü ülkemizdeki öğretmen profilini tamir edilemez biçimde tahrip etmiştir. 43 bin sınıf öğretmeni alan değiştirmiştir. (norm fazlası olmamak için)  Yıllardır kimya ile ilgilenmeyen, İngilizceyi unutmuş, sosyal bilgilerle azıcık alakası olmuş, matematiği neredeyse zihninden silmiş sınıf öğretmenleri bu alanlara geçmiştir. Hani eskiden sizin şu meşhur sizin 4+4+4 değerlendirme raporu yayınlayan sendika var ya onun genel başkanı bir tane bile öğretmen norm fazlası olmayacak diye söz verdiği o dönem işte. Şimdi gidin ve Sayın Gündoğdu’ya bir sorun hatırlıyor mu? Sayın vekil şimdi çok daha önemli işler yapıyor, vakti yoktur.

        4+4+4 eğitim sistemi hatalıdır. Çünkü 60 aylıklar birinci sınıfa başlatılmış, bu öğrenciler ne fiziksel ne de psikolojik olarak 1. Sınıfa hazır olmadıklarından heder olmuşlardır sizin 4+4+4 değerlendirme raporu yayınlayan sendika şimdi 5. sınıfa geçen o 60 aylıkların durumu hakkında bir rapor yayınlasa da baksak. Gerçi siz öğrenci velisi olarak biliyorsunuzdur o durumu değil mi?

      4+4+4 eğitim sistemi hatalıdır. Çünkü ücretli öğretmen patlamasına sebep olmuştur.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] ülkemizde geçen yıl  60983
Ücretli öğretmen çalışmıştır. Girdikleri alanın yüksek öğrenim bölümünde mezun olmamış ALANI DIŞINDA hatta ne alanı 2 yıllık ön lisans mezunu binlerce öğretmen sınıflarda eğitim vermektedir…  Canları isteyince de istifa edip eğitim öğretimdeki devamlılık ilkesini ihlal etmektedir. 60983 sayısının ne kadar büyük bir sayı olduğunu biliyor musunuz?

     4+4+4 eğitim sistemi hatalıdır. Çünkü ortaöğretimde temel liselere yığılmalar oluşmaktadır. İlkokullara bir Allah kuruşu ödenek vermeyen devlet teşvik adı altında temel liselere milyarlar yağdırmaktadır. Temel liseler dershane kültürünü aynen devam ettirmektedir? Devlet liselerinde temel liselere ciddi öğrenci kayışı var. Şimdi diyeceksiniz bunun nesi kötü. Yıllar önce dershanelerin nesi kötü idi? Denetimsizlikler sonucu 15 Temmuz’da başımıza gelenleri hatırlayalım.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

      4+4+4 eğitim sistemi hatalıdır. Çünkü mesleki ortaokullar yoktur. Vs vs. buna daha önce değinmiştim.

Neyse sonuç olarak İstatistiklerle biraz daha kandırmaca yapalım mı?
Buyurun efendim çocuk suçluların artış oranına bakalım. [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ya da tutuklu ve hükümlü sayısının nasıl arttığına baksak
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kız çocuklarının ortaöğrenime geçişlerindeki yok oluşları izleyelim mi?
Çocuk yaşta evlenme istatistiklerine bakalım, güncel bir konu zaten.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]


Gelin bu ülke için en iyisini eleştirerek, tartışarak, kaygılanarak bulalım.

        İnsanları iki şekilde kandırmak, aldatmak çok kolaydır. Bunlardan birincisi sayılar ve istatistikleri kullanmak. İkincisi de manevi değerleri istismar etmek.  Konunun önceki sayfalarında birileri sayıların ve istatistiklerin bir kısmını paylaşarak, sayılarla insanları kandırmayı çok iyi başarıyor/ başardığını zannediyor.  (vayy / kullanmak çok havalıymış, bazı yerleri de kalın puntoyla ve BÜYÜK HARFLE yazdı mı değmeyin keyfime.) 

       İnsanların manevi değerlerini kullanarak onları aldatan meczubu, teröristi 15 Temmuz’da hepimiz gördük.  Gerçi biz daha önceden de onun ne halt olduğunu biliyorduk, bazıları gibi kandırılmadık. Konumuza dönelim.

      Konunun önceki sayfalarında birileri, sayılarla kandırmaca oyununa şurada başlıyor.  “2017 bütçe büyüklüğü 645 milyar lira, EN BÜYÜK PAY EĞİTİME, Eğitime ayırdığımız kaynağı 122 milyar liraya çıkartıyoruz. Böylelikle bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 20'sini tek başına eğitime ayırıyoruz.” Diyerek sayıları işine geldiği gibi manipüle ediyor. Yukarıda belirtilen 122 milyar liranın %79'unun personel giderlerine gideceğini ya bilmiyor, ya da bilmemezlikten geliyor. Personel giderlerini düştüğümüzde eğitime genel bütçeden ayrılan oran MEB 2017 bütçe teklifinde %8,5’tir. Şimdi kendisi diyecektir ki öğretmene verilen maaş da eğitime ayrılan paradır, ülkelerin eğitime ayırdıkları paralarda personel gideri bu orana eklenmez. Zaten benim burada yazdıklarıma büyük harflı, kalın puntolu, bol paragraflı ve / işaretli makul cevapları zaten vardır. Kendisi kelimeleri kullanmakta yetenekli Allah var.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

         Konunun önceki sayfalarında birileri, ülkemizdeki bilimsel gelişmelerin istatistiklerini vermiş, buna ölçü olarak da patent başvuruları istatistiklerini vermiş.  "Son 13 yılda pek çok ülkeyi geride bıraktık. Patent başvuru sayısı 13 katı, tescil sayısı ise 23 katına çıktı. "
Patent başvuruları 13 kat artmasına rağmen ülkemiz Bilimsel Yayın Sayısı Bakımından Türkiye’nin Dünya Sıralamasındaki Yeri ne hikmetse istatistiklerinde yerinde saymış.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
 Allah Allah patent başvurusu 13 katına çıkıyor ama bilimsel üretim yerlerde. Nasıl oluyor bu?
İşte bu sayılarla yalan söylemek oluyor. Kendimizi kandırmayalım ülkemizdeki yüksek öğretimin durumu malum. Neredeyse küçük kasabalara bile yüksekokul/ fakülte ( bak yine / kullandım) açarak çağ atlayacağımızı düşünmek, bununla gurulanmak kendimizi kandırmak değil de nedir? Kaldı ki açılan bu onlarca üniversite de yetişmiş öğretim elemanı var mıymış bilemiyorum.
KRAL ÇIPLAK!


        Konunun önceki sayfalarında birileri, diğer sendikaların 4+4+4 eğitim sistemi hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunmadığını kendisi görmediğine / haberdar olmadığına göre böyle bir araştırma yok demektir, diyor. Sürekli Ahaber, Ülke tv, Sabah gazetesi gibi kaynakları takip ederse bir şey göremez zaten. Zaten o kaynakları takip ederseniz ülkenin ne kadar güzel olduğunu görürsünüz.
Buyurun efendim:
4+4+4 yasalaşmadan önce bir sendikanın bu sistemin kusurlarını anlatan değerlendirmesi:
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Şunlar da sistem hayata konulduğundan beri yapılan değerlendirmeler.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Neden eleştirmekten korkuyorsunuz?  Bu biatçilik neden? Hatalı olan bir sisteme, ya da hadi onu eleştiremiyorsanız o sistemin içinde aksayan parçalara neden hatalıdır demiyorsunuz? Körü körüne bu bağlılık neden?  Ben 4+4+4 eğitim sisteminin birçok olumlu tarafını sayabilirim. Din eğitiminde olan olumlu gelişmeler, 28 Şubat’ın bize kazığı katsayı adaletsizliğinin kaldırılması, okul öncesinde okullaşma oranının artması… Bakın sistemin olumlu yönlerini yazınca bir tarafım eksilmedi. Peki, olumsuz en ufak bir durumdan bahsetmekten siz niye çekiniyorsunuz/ korkuyorsunuz?  Eleştiriyoruz, tenkit ediyoruz, uyarıyoruz çünkü bu ülkeyi çok seviyoruz. Onun geleceği için kaygılanıyoruz. Daha iyiye ulaşmasını istiyoruz. Peki siz? Evini süpürürken pislikleri halının altına süpüren insanlar gibi, pisliklerin orada biriktiğini bile bile neden görmezden geliyorsunuz?

     4+4+4 eğitim sistemi hatalıdır. Çünkü temelinde haksızlıklar yatar. 2012 yılında 80000 okul yöneticisi bir sabah görevinden alınmış, yerlerine sözüm ona mülakatla binlerce insan görevlendirilmiştir.. Bunun neresi haksızlık diyeceksiniz, bulunduğum ilde 236 okul müdürü görevlendirilmiş bunlardan 2 tane hariç geri kalan 234 tanesi bir sendikaya mensup. Hangi sendika mı?  Şu sizin 4+4+4 değerlendirme raporu yayınlayan sendika var ya o. Hani kul hakkı önemliydi? Aman canım onlar da bize bunun aynısını 28 Şubat’ta yaptılardı diyerek bu suçu biraz olsun hafifletebilirsiniz, güzelce başını yastığa koyup uyuyabilirsiniz.

    4+4+4 eğitim sistemi hatalıdır. Çünkü ülkemizdeki öğretmen profilini tamir edilemez biçimde tahrip etmiştir. 43 bin sınıf öğretmeni alan değiştirmiştir. (norm fazlası olmamak için)  Yıllardır kimya ile ilgilenmeyen, İngilizceyi unutmuş, sosyal bilgilerle azıcık alakası olmuş, matematiği neredeyse zihninden silmiş sınıf öğretmenleri bu alanlara geçmiştir. Hani eskiden sizin şu meşhur sizin 4+4+4 değerlendirme raporu yayınlayan sendika var ya onun genel başkanı bir tane bile öğretmen norm fazlası olmayacak diye söz verdiği o dönem işte. Şimdi gidin ve Sayın Gündoğdu’ya bir sorun hatırlıyor mu? Sayın vekil şimdi çok daha önemli işler yapıyor, vakti yoktur.

        4+4+4 eğitim sistemi hatalıdır. Çünkü 60 aylıklar birinci sınıfa başlatılmış, bu öğrenciler ne fiziksel ne de psikolojik olarak 1. Sınıfa hazır olmadıklarından heder olmuşlardır sizin 4+4+4 değerlendirme raporu yayınlayan sendika şimdi 5. sınıfa geçen o 60 aylıkların durumu hakkında bir rapor yayınlasa da baksak. Gerçi siz öğrenci velisi olarak biliyorsunuzdur o durumu değil mi?

      4+4+4 eğitim sistemi hatalıdır. Çünkü ücretli öğretmen patlamasına sebep olmuştur.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] ülkemizde geçen yıl  60983
Ücretli öğretmen çalışmıştır. Girdikleri alanın yüksek öğrenim bölümünde mezun olmamış ALANI DIŞINDA hatta ne alanı 2 yıllık ön lisans mezunu binlerce öğretmen sınıflarda eğitim vermektedir…  Canları isteyince de istifa edip eğitim öğretimdeki devamlılık ilkesini ihlal etmektedir. 60983 sayısının ne kadar büyük bir sayı olduğunu biliyor musunuz?

     4+4+4 eğitim sistemi hatalıdır. Çünkü ortaöğretimde temel liselere yığılmalar oluşmaktadır. İlkokullara bir Allah kuruşu ödenek vermeyen devlet teşvik adı altında temel liselere milyarlar yağdırmaktadır. Temel liseler dershane kültürünü aynen devam ettirmektedir? Devlet liselerinde temel liselere ciddi öğrenci kayışı var. Şimdi diyeceksiniz bunun nesi kötü. Yıllar önce dershanelerin nesi kötü idi? Denetimsizlikler sonucu 15 Temmuz’da başımıza gelenleri hatırlayalım.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

      4+4+4 eğitim sistemi hatalıdır. Çünkü mesleki ortaokullar yoktur. Vs vs. buna daha önce değinmiştim.

Neyse sonuç olarak İstatistiklerle biraz daha kandırmaca yapalım mı?
Buyurun efendim çocuk suçluların artış oranına bakalım. [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ya da tutuklu ve hükümlü sayısının nasıl arttığına baksak
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kız çocuklarının ortaöğrenime geçişlerindeki yok oluşları izleyelim mi?
Çocuk yaşta evlenme istatistiklerine bakalım, güncel bir konu zaten.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]


Gelin bu ülke için en iyisini eleştirerek, tartışarak, kaygılanarak bulalım.

Bravoo. Teşekkürler.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Ben (toplumun büyük çoğunluğu) görmediğime / haberdar olmadığıma göre böyle bir araştırma yok demektir.
Eğer yapılmış bir araştırma varsa, bu araştırmanın öğretmenler odasında saklanması ANLAMSIZDIR.

Arkadaşlardan biri anlatmış öğretmenler odsında saklı değil. Kafanızı kaldırıp etrefa bakın. Bir sendika ile olmaz bu işler. Sizi kandırıyor olabilirler.

        İnsanları iki şekilde kandırmak, aldatmak çok kolaydır. Bunlardan birincisi sayılar ve istatistikleri kullanmak. İkincisi de manevi değerleri istismar etmek.  Konunun önceki sayfalarında birileri sayıların ve istatistiklerin bir kısmını paylaşarak, sayılarla insanları kandırmayı çok iyi başarıyor/ başardığını zannediyor.  (vayy / kullanmak çok havalıymış, bazı yerleri de kalın puntoyla ve BÜYÜK HARFLE yazdı mı değmeyin keyfime.) 
...
Gelin bu ülke için en iyisini eleştirerek, tartışarak, kaygılanarak bulalım.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

KALİTELİ paylaşımınız için teşekkür ederim.
Paylaştığınız dokümanları inceledikten sonra muhtemelen pazartesi günü (hafta sonunda sınavlarım var) düşüncelerimi paylaşacağım.

4+4+4 o kadar mükemmel bir sistemdi ki 4 sene de üst levele atlayıp şimdi de 5. sınıfı hazırlık sınıfı yapıyoruz. Madem bu kadar başarılı bir sistem var bu kadar erken vazgeçmek neyin nesi oluyor.
Şimdi çıkıp kimse 4+4+4 ten vazgeçilmedi sadece 5. sınıf hazırlık oluyor falan demesin. Bal gibi de vazgeçildi bu sistemden.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Hiç bir eğitim sistemi mükemmel değildir / mükemmel bir eğitim sistemi olmamıştır / mükemmel bir eğitim sistemi ol(a)mayacaktır.

Anladığım kadarıyla "4+4+4 siteminden vazgeçildi" şeklindeki KİŞİSEL KANAATİNİZİ KESİN DOĞRU olarak kabul etmemizi istiyorsunuz.
5. sınıfların bir tür hazırlık sınıfına dönüştürülmesi 4+4+4 sisteminin HEDEFLERİNDEN biri olması imkan dahilinde değil midir?

Alıntıdır.
Atatürk, Türk Milli Eğitiminde ne doğuyu ne batıyı taklit etmeyi düşünmemiştir. Doğunun ve batının eğitim sistemlerini incelemiş; zaman zaman dış ülkelerden John Dawey gibi bazı meşhur eğitimcileri ülkeye davet ederek onların görüşlerini almış; yöntemlerinden yararlanmayı istemiştir. Ancak hiçbir zaman taklitçilik, kopyacılık istememiştir. Atatürk bu konuda doğudan ve batıdan yapılacak kopya ve aktarmaları çok tehlikeli görmektedir.
     Atatürk’e göre;
     “Türk eğitimi; dilde milli olacak, yöntemde milli olacak, araç ve gereçte milli olacaktır. Atatürkçü eğitimle yetişen gençler, bağımsızlığın güvencesi olacaktır. Vatan ve millet çıkarlarını her şeyin üstünde tutacak insanlar olarak yetiştirilecektir.
     “Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize öğrenim sınırı ne olursa olsun önce Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine, milli geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek gereği öğretilmelidir. Dünyada uluslararası duruma göre böyle bir mücadelenin gerektirdiği manevi unsurlara sahip olmayan kişilerden oluşan toplumlara hayat ve bağımsızlık hakkı yoktur”
     “Kültür tamamen milli bir konudur ve programlarımız milli olacaktır.” Ancak “İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve milletin kafasına sokacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur. Eğitimin çağdaş kültüre dayanması; eğitimdeki millilik esasını bozmaz.”

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Yaptığınız alıntıdan anladığım kadarıyla günümüzde uygulanan eğitim sistemi millidir.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

5. sınıfların yabancı dil öğretimi ağırlıklı hale getirilmesine FARKLI bir bakış açısı :

Bazı forumdaşlarım 5. sınıfların yabancı dil öğretimi ağırlıklı hale getirilmesini 4+4+4 sisteminden vaz geçilmesi şeklinde ALGILIYOR.
Bu görüşe katılmıyorum. Bilakis bu uygulamanın 4+4+4 sisteminin hedefine ulaşması için atılan bir adım olduğu kanaatindeyim.

Öncelikle Milli Eğitim Bakanlığının 2016 yaz semineri için öğretmenlere tavsiye ettiği "Türkiye’nin maarif dâvası" isimli eserden (ilk basım 1960) bir alıntı yapmak istiyorum.

- Yabancı dil dersleri bugünkü programlarla öğretilemiyor. Bunun için orta kısımla lise arasına eklenecek bir senelik yabancı dil sınıfı acaba bu gayeye götüremez mi?

Yabancı dil için bir tür hazırlık sınıfı olması gerektiği düşüncesi 1960'lı yıllardan beri bir SEÇENEK olarak mevcuttur.
Sakıncalarına istinaden bu yöntemin yaygın olarak kullanılması TERCİH EDİLMEMİŞTİR.
Yabancı dil öğretiminde yapılan uygulamalardan VERİM alınamaması nedeniyle (belki son çare olarak) bu uygulamanın başlatılması düşünülmektedir.

Yabancı dil öğretiminde karşımıza çıkan problemlerden en önemlisi öğretilecek yabancı dilin kullanılacağı alandır.
Unutulmamalıdır ki, kullanılmayan bilgi unutulmaya mahkumdur.
Örnek : 5. sınıfta öğrencilere ingilizce öğrettiğimizi varsayalım.
Öğrenciler sonraki yaşamlarının hangi aşamasında ingilizce bilgisini KULLANMA İHTİYACI hissedeceklerdir.
6. sınıfta, 7.sınıfta, 8.sınıfta vs. ingilizceyi KULLANMA İHTİYACI hissedecekler midir?
KULLANMA İHTİYACI hissetmezlerse unutmaları kaçınılmaz olacaktır.
O zaman neden bir yılı yabancı dil öğreterek HEBA EDELİM Kİ?

Risale-i Nur Külliyatının Münazarat isimli eserinde şu ifadeler mevcuttur :

---

Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder. 
İftirak ettikleri vakit; birincisinde taassub, ikincisinde hile, şübhe tevellüd eder.

Günümüz Türkçesi ile ifade etmek istersek şu ifadeleri kullanabiliriz :
 
Vicdanın ziyası din ilimleri aklın nuru medeniyet fenleridir. İkisinin birleşmesiyle HAKİKAT ortaya çıkar.
Ayrıldıkları vakit birincisinden taassub, ikincisinden hile ve şüphe doğar.

---

4+4+4 sisteminin HEDEFİNİN din ilimleri ile fen ilimlerinin birlikte okutulması olduğunu varsayalım.
Din ilimleri için, Arapça bilmek olmazsa olmaz koşuldur.
5. sınıfta Arapça öğrenen bir öğrenci din ilimleri konusunda TEMEL eğitimi almış olur.
Kur'an-ı Kerim Arapça'dır. Müslümanlar Kur-an'ı Kerim okumakla MÜKELLEFTİR. (Yükümlüdür.)
5. sınıfta Arapça öğrenen bir öğrencinin yükümlülüklerini yerine getirmesi durumunda öğrendiği yabancı dili unutması mümkün değildir.

53 yaşındayım ve bu yıl açık öğretim fakültesi İlahiyat bölümüne başladım.
Bölümü okumaktaki temel amacım Arapça öğrenmektir.
Okuduğum bölümün dersleri İmam Hatip Lisesi mezunlarına hitap etmektedir.
Gözlemlerime göre aynı bölümü okuyan kişilerin önemli bir kısmı benim gibi İmam Hatip Lisesi mezunu değil.
Bölümü okuyanların önemli bir kısmı hedef kitlenin içinde değil.
Bizler dinimizi daha iyi öğrenmek ve yaşamak için gayret gösteriyoruz.
Bu yönde gayret gösteren kişilerin sayısı katlanarak artmaktadır.
Gelecek nesillerinde dinini bilen / yaşayan insanlar olmasını istiyoruz / hedefliyoruz. 

5. sınıfların yabancı dil ağırlıklı hale getirilmesi durumunda BAŞLANGIÇTA ağırlıklı olarak ingilizce öğrenimi tercih edilecektir.
Bununla birlikte gözlemlerime göre zaman içinde Arapça öğrenimi öncelikli olarak tercih edilmeye başlanacaktır.

Bu gerçekleştiğinde 4+4+4 sistemi hedeflerinden birine daha ulaşmış olacaktır.

- Yabancı dil dersleri bugünkü programlarla öğretilemiyor. Bunun için orta kısımla lise arasına eklenecek bir senelik yabancı dil sınıfı acaba bu gayeye götüremez mi?Eğer  1960 tan yeni anlamışlar ise sadece pes derim.

Yabancı dil için bir tür hazırlık sınıfı olması gerektiği düşüncesi 1960'lı yıllardan beri bir SEÇENEK olarak mevcuttur.
Sakıncalarına istinaden bu yöntemin yaygın olarak kullanılması TERCİH EDİLMEMİŞTİR.

Nasıl tercih edilmemiş? Daha birkaç yıl öncesine kadar tüm Anadolu, Fen, Anadolu Öğretmen vs. liselerinde hazırlık sınıfı zorunluydu. Sonra kaldırıldı. Üstelik Süper liselerde de hazırlık sınıfı vardı. Okulumdaki öğretmen arkadaşlar arasında sadece 2 kişi düz lise mezunu yani hazırlık okumamış, biri benim. Herkes hazırlık okudum diye kademesini aldı ne güzel. Bu yaygın olmayan hali mi? Hayır, madem iyi bişeydi neden kaldırdılar? Eee hazırlık sınıfı kötüydü, şimdi ne değişti?

Turgut Bey'in Risale-i Nur'dan alıntı yapması bir tek bana mı manidar geldi?

Turgut Bey'in yorumlarını okumaya değer bile bulmuyorum açıkçası. Kendisinin ne iş yaptığını, hangi amaca hizmet ettiğini anlayabilmiş değilim.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Eğer bir gün 3-5-2 gibi bir sistem gelecek olursa bunun sebebi 4+4+4 sisteminin kötü olması olmayacaktır.
O günün şartlarına göre o sistemin DAHA İYİ olacak olmasıdır.

Belki haberiniz yoktur "Dün dündür, bugün bugündür."  sözünü söyleyen siyasetçi vefat etti.
Sözün söylendiği şartlar (sözün öncesi ve sonrası) (çoğu kimse tarafından) bilinmediği söz söylendiği anlamın dışında kullanılmaktadır.

Süleyman Demirel'in söylediği anlam : Şartlar değişince, kuralları değiştirmek zorundasınızdır.

yav he he.

3 aylık tatilde 4.sınıftan mezun ettiğim öğrencilerin yarısı çarpım tablosunu bile unutmuş...biz hangi akla hizmet 5.sınıfı dil sınıfı yapıyoruz.15 ay matematik gibi bir dersi görmeyen öğrenci ne hale gelir düşündüler mi hiç ? 5.sınıf kesinlikle ilkokul olmalı.ortaokul öğretmenleri bile 5.sınıfların seviyesine inemiyoruz diyorlar.acilen 5+3 e dönülmeli