Biz Neden Bu 4+4+4 De Diretiyoruz?

Çevrimdışı php_korsan

  • Bilge Üye
  • *****
  • 13.107
  • 14.678
  • 13.107
  • 14.678
# 22 Kas 2016 22:59:44
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] ülkemin tek ve en büyük oyun programlama ve oyun tasarımı şirketi.Trilyonları kazanıyor harika işler çıkarıyor.Araştırın burayı kim satın aldı ve şu an kim için üretim yapıyor?
İnternetten linkleri toparlayıp yazmak kolaydır yerinde görmek firmaları gezmek onlarla konuşmak başkadır

Çevrimdışı oksijen

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 107
  • 722
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 107
  • 722
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 22 Kas 2016 23:05:34
5. sınıf henüz yeterli olgunluğa ulaşmadığı için ilkokul olarak kalmalıydı. Çocukların ayrıca İngilizce hazırlık sınıfı okuyacak olması beni tümüyle kahrediyor. İşgal edilmiş bir ülke değiliz. Bir başka ülkenin dilini o ülkede yaşayan herkesin bilmesine gerek yok. Kaldı ki zaten öğrenemiyoruz veya öğretemiyoruz.

Çevrimdışı nikador

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.209
  • 2.342
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 2.209
  • 2.342
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 22 Kas 2016 23:18:43
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Turgut Bey'in yorumlarını okumaya değer bile bulmuyorum açıkçası. Kendisinin ne iş yaptığını, hangi amaca hizmet ettiğini anlayabilmiş değilim.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
yav he he.
Seversiniz sevmezsin, dusuncelerine katilirsiniz veya katilmazsiniz bunlar size karsinizdakini yok sayma veya küçük görme hakkı vermez.
"Hükümet Kadın" Filminden
Dünya senden olmayanlarla hoştur...
Onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle, gönüllerle hoştur.
Sadece senin gibiler değil, senden olmayanda çok yaşasın ki, sen de yaşa.
Hele bir de onun gözünde gör şu fani dünyayı.

Herkes beyaz olsa o zaman beyazı fark edemesin ki, değil mi? Veyahut da siyah.
Beyaz en güzel siyahta belli eder kendini.

Beni ben yapan yegâne şey, benden olmayandır. O yoksa sen de yoksun.
Ne anlamın kalır ne rengin belli olur ne de tadın..."
***

Çevrimdışı shadowww

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 102
  • 102
  • 102
  • 102
# 23 Kas 2016 22:14:10
nikador hocam, karşımda eğitim ile ilgili oturduğu yerden ahkam kesen, birinin yorumları var. Bizim sorunumuz bu en başta, öğretmenden, emeğini verip çilesini çeken, yaşayan eğitimciden başka herkes konuşuyor, bilmiş bilmiş şöyle olmalı mı bu daha iyi mi ...  o kadar ki besbelli bu zatı muhterem din temelli dünya görüşüyle, risaeli nur denilen, ki hepsi aynı şeyin farklı rengi benim gözümde, kaynaklardan gözüme kirlilik yaratan alıntılarla bana benim işimi anlatıyor, saçmalıyor vs.. kusura bakmayın saygı duymam. saygı duymadığım bi düşünceye de hoşgörü gösteremem, yayılmasına müsade edemem. size saygılar...

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.871
  • 512.414
  • 32.871
  • 512.414
# 27 Kas 2016 14:11:58
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye'de ulaşımda atılım, sağlıkta reform yapıldığını ancak bunlardan çok daha büyüğünün eğitimde gerçekleştirildiğini anlatarak, ''4+4+4 en büyük reformdur. Sadece bunu yapmış olmak dahi geçmiş dönemin iktidarları için hayırla anılmak için yüzakı beratı vererek menzile göndermek için yeterliydi. Ücretsiz kitap dağıtıyoruz. 2003 yılından bu yana 4 milyarın üzerinde kitabı evlatlarımıza dağıttık. Zamanımızda biz kitap bulamazdık.'' ifadelerini kullandı.

Çevrimdışı mahx

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 187
  • 881
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 187
  • 881
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Kas 2016 18:20:00
bakan bey için başarı ölçütü nedir onu bilemem ama başarılı bir nesil için 4+4+4 tercih edilecek bir sistem olmamalıydı.ilerde geriye dönüp "ben nerede yanlış yaptım?" demek yapılacak hataların en büyüğüdür.bir nesil yetiştiriyorsunuz ve bunun vebali büyüktür.bu nesli yetiştirirken çok önemli bir disiplini unutmamalısınız yapacağınız hataları geriye dönüp düzeltemezsiniz ve düzeltilemeyen bu hatadan dolayı öğrenim ya da eğitim yeterince iyi gerçekleştirilemezse bu insanlar ülke sistemi içerisinde atıl duruma düşer ve belirli bir yaştan sonrada bunlara meslek kazandırmak imkansız olduğu için bu insanlar kaybedilmiş olur.şimdi çıkıp bir bakanın hangi dönütü gözlemleyip böyle bir açıklama yapıyor olması sağlıklı bir durum değildir.elde edilen verilere göre bu sistem başarılıdır demek üç maymunu oynamaktır.kimse kimseyi kandırmasın insanlara toz pembe rüyalar gördürmeye çalışmak ve çok iyi gidiyoruz doğru yoldayız demek sistemin var olan aksak yapısını gidermeye yetmiyor.bu sistem eninde sonunda değişecek bir sistemdir.biz gittiği yere kadar götürelim demek bu sitemin içerisindeki öğrencilere yapılacak en büyük haksızlıktır.

Çevrimdışı murat yagli

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.573
  • 19.917
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.573
  • 19.917
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 27 Kas 2016 18:47:34
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye'de ulaşımda atılım, sağlıkta reform yapıldığını ancak bunlardan çok daha büyüğünün eğitimde gerçekleştirildiğini anlatarak, ''4+4+4 en büyük reformdur. Sadece bunu yapmış olmak dahi geçmiş dönemin iktidarları için hayırla anılmak için yüzakı beratı vererek menzile göndermek için yeterliydi. Ücretsiz kitap dağıtıyoruz. 2003 yılından bu yana 4 milyarın üzerinde kitabı evlatlarımıza dağıttık. Zamanımızda biz kitap bulamazdık.'' ifadelerini kullandı.
İş sadece (kalitesi çok tartışılır) bedava kitap dağıtmakla ya da 3-5-2 4-4-2  5-4-1 gibi futbol terimlerine indirgenen bir eğitim sistemini bir gecede damdan düşer gibi getirmekle olsaydı 10sene sonra uzaya astronot yollardık.........Kaç nokta koyacağımı bilemedim.Söyleyecek o kadar çok şey var ki.

Çevrimdışı mahx

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 187
  • 881
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 187
  • 881
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Kas 2016 18:54:19
bakan bey sistemin başarısı demiş,yüzakı demiş ama madem sistem başarılıydı 5.sınıflara neden İngilizce öğretme gibi bir akla ziyan uygulamayı inatla eğitim sistemine tıkıştırma derdine girişti ? peki bu kadar öğrenciye İngilizce eğitimi verecek öğretmeni nereden bulmayı düşünüyor? her taraf ankara değil,izmir değil... doğuda ya da ücra bir köyde o kadar dersi verecek İngilizce öğretmenini ne şekilde norma dahil edebilecek. şimdi bile ingilizce öğretmeni açığı hat safhada ve bazı okullarda başka öğretmenler mecburiyetten ingilizce dersine girerken bütün bir yıl İngilizce eğitimi verecek öğretmen sayısına ulaşmaları çok mümkün görünmüyor.birde işin fiziki yapı boyutu var.ingilizce gibi dersleri öğretmek için bir öğretmen bir kitap yetmiyor.dil öğretme için özel dil sınıflarının oluşturulması lazım .ben derim ki yol yakınken bu sevdadan vazgeçilmeli ve ben 4+4+4 sistemini evirip çevirip yamuk yerlerini sağdan soldan çekiçleyip düzelteceğim çabasına girmek yerine tümden vazgeçmek yapılacak hayırların en büyüğüdür. hem öğrenci için hem veli için hem de öğretmenler için...

Çevrimdışı mahx

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 187
  • 881
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 187
  • 881
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Kas 2016 19:23:37
üç beş kişinin bir araya gelip hadi böyle bir sitsem uygulayalım dediği bir sistem mi bu 4+4+4 ?bir ön hazırlık bir bir örnek uygulama neden yapılmadı? yeni bir eğitim sisteminden bahsediyoruz. işin yönetmelik hazırlama boyutu bile yılları almalıyken birkaç ay içerisinde milli eğitim şurasında alınan karara istinaden ortaya çıkarılmış bir sitemden bahsediyoruz. kervan yolda düzelir anlayışı ile bir başlayalım aksaklıkları sonradan düzeltiriz anlayışı ile...hazırladıkları bu sistemde kısa süre  içerisinde okulların ayrıştırılması normları hallaç pamuğu gibi atıp binlerce insan madur etmesi. ilkokul 5.sınıfların pedagojik bir yaklaşımdan uzak hadi ortaokul oldunuz deyip ortalığı salınması ve daha sayamayacağım bir dolu plansız programsız uygulamaların getirisi nedir ? bir hiç , hem de koca bir hiç. bütün bunları yapan meb birde çıkıp  İngilizce öğreteceğim diyerek yeni bir uygulamayı yine damdan düşer gibi ortalığa attı ya... daha ne diyeyim ben? pes diyorum...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 28 Kas 2016 16:53:26
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
İnsanları iki şekilde kandırmak, aldatmak çok kolaydır.
Bunlardan birincisi sayılar ve istatistikleri kullanmak.
İkincisi de manevi değerleri istismar etmek. 
Konunun önceki sayfalarında birileri sayıların ve istatistiklerin bir kısmını paylaşarak, sayılarla insanları kandırmayı çok iyi başarıyor/ başardığını zannediyor. 
(vayy / kullanmak çok havalıymış, bazı yerleri de kalın puntoyla ve BÜYÜK HARFLE yazdı mı değmeyin keyfime.) 
...
Konunun önceki sayfalarında birileri, sayılarla kandırmaca oyununa şurada başlıyor. 
“2017 bütçe büyüklüğü 645 milyar lira, EN BÜYÜK PAY EĞİTİME, Eğitime ayırdığımız kaynağı 122 milyar liraya çıkartıyoruz.
Böylelikle bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 20'sini tek başına eğitime ayırıyoruz.”
Diyerek sayıları işine geldiği gibi manipüle ediyor. Yukarıda belirtilen 122 milyar liranın %79'unun personel giderlerine gideceğini ya bilmiyor, ya da bilmemezlikten geliyor.
Personel giderlerini düştüğümüzde eğitime genel bütçeden ayrılan oran MEB 2017 bütçe teklifinde %8,5’tir.
Şimdi kendisi diyecektir ki öğretmene verilen maaş da eğitime ayrılan paradır, ülkelerin eğitime ayırdıkları paralarda personel gideri bu orana eklenmez.
Zaten benim burada yazdıklarıma büyük harflı, kalın puntolu, bol paragraflı ve / işaretli makul cevapları zaten vardır. Kendisi kelimeleri kullanmakta yetenekli Allah var

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Kandırmak ile inandırmak arasındaki FARKI gözardı ederek ALDATMA yapmaya çalışmışsınız :)

Bir forumdaşım Japonya'da bütçeden eğitime ayrılan pay oranı bilgisini paylaşmıştı.
Paylaşılan bu oran içinde, personel giderleri de mevcuttur.
 
Ben de Milli Eğitim Bakanlığımızın bütçeden eğitime ayrılan pay oranı bilgisini paylaştım.
Bu oran içinde personel giderleri de mevcuttur.

Her iki bilgi de AYNI ÖZELLİKLERİ taşımaktadır, ortada herhangi bir KANDIRMACA YOKTUR.

Eğer Japonya ile ilgili paylaşılan bilgi de personel giderleri olmasaydı o zaman bir kandırmacadan söz edilebilirdi.


Artı bir özellik olarak paylaştığım bilginin GÜVENİRLİĞİNİN teyidi için bilginin kaynağının linki de mevcuttur.
Japonya ile ilgili bilgiler için kaynak paylaşımı yapılmamıştır. Bu nedenle doğrulu teyid edilememektedir.
Bir kandırmacadan söz edilecekse bu Japonya ile ilgili verilen bilgilerde olabilir.

Sırası gelmişken ek bir bilgi daha paylaşmayı faydalı buluyorum.
Paylaşılan bilgi SADECE BÜTÇEDEN  eğitime aktarılan miktar bilgisidir.
Hepimizin bildiği gibi eğitime yapılan yatırımlar Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi ile sınırlı değildir.
Eğitime bütçe harici yapılan yatırımlardan bazılarını hatırlatmayı faydalı buluyorum:
  • 11 Eylül 2003 tarihinde başlatılan Eğitime Yüzde 100 Destek projesi
  • 22 Kasım 2010 tarihinde başlatılan FATİH Projesinin alt yapısı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yapılmaktadır.
  • Özellikle büyük şehirlerde okulların tadilat işleri, bahçe düzenlemeleri, öğrencilere kırtasiye, giyecek yardımları vs. belediyeler tarafından yapılmaktadır.
  • Başta Egitimhane olmak üzere eğitim - öğretime destek amaçlı dernek ve vakıflar
  • Okul aile birliği çalışmaları
  • Kamu ve özel işletmelerin sponsorlukları
  • ...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkinde daha detaylı bilgiler paylaşmıştım.
Alt alta topladığımızda ikinci bir bütçe ortaya çıkar inancındayım :)

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 28 Kas 2016 16:56:23
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
İnsanların manevi değerlerini kullanarak onları aldatan meczubu, teröristi 15 Temmuz’da hepimiz gördük. 
Gerçi biz daha önceden de onun ne halt olduğunu biliyorduk, bazıları gibi kandırılmadık. Konumuza dönelim.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Kandırmak ile inandırmak arasındaki FARKI gözardı ederek ALDATMA yapmaya çalışmanızın bir benzeri de yukarıdaki cümlelerinizde mevcut.
Bu cümlelerinizde bilmek ile inanmak arasındaki FARKI gözardı ederek ALDATMA yapmaya çalışmışsınız :)

İnsanların manevi değerlerini kullanarak onları aldatanlar olduğu konusunda BİLGİ SAHİBİ olduğunuz halde, bunu yargı veya başka ilgili kurumlarla paylaşmamışsanız bu durumda aldatanlarla  birlik olduğunuz anlamı çıkar.
Aldatanlar hakkında  bilgi sahibi olmadığınıza inanıyorum. Sadece kasteddiğiniz grubun manevi değerleri kullanarak aldatan kişiler olduğuna İNANDIĞINIZI düşünüyorum.

Kişiliğim gereği, delil / bilgi sahibi olmadan herhangi bir şeye inanmamaya özen gösteriyorum.
Bazıları bu durumu kandırılmak olarak tanımlıyor.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Konunun önceki sayfalarında birileri, ülkemizdeki bilimsel gelişmelerin istatistiklerini vermiş, buna ölçü olarak da patent başvuruları istatistiklerini vermiş. 
"Son 13 yılda pek çok ülkeyi geride bıraktık. Patent başvuru sayısı 13 katı, tescil sayısı ise 23 katına çıktı. "
Patent başvuruları 13 kat artmasına rağmen ülkemiz Bilimsel Yayın Sayısı Bakımından Türkiye’nin Dünya Sıralamasındaki Yeri ne hikmetse istatistiklerinde yerinde saymış.

Buluş yapmaktan makale yazmaya vakit kalmıyor :)
Değerlendirmelerinizi yaparken "Batı kafasını" kullanıyorsunuz.
(Batı kafası deyimi için bakınız : [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

Batı kafasına göre; bilimsel çalışma miktarı, bilimsel makale ile doğru orantılıdır.
Bilimsel makale sayısının azlığı bilimsel çalışma azlığının göstergesidir.
Batı kafasına göre; bilimsel makale sayısının azlığının başka bir açıklaması olamaz.

Ülkemizde bilimsel yayın yapılmasını TEŞVİK eden bir unsur yoktur. TEŞVİKler bilimsel çalışmalara verilmektedir.
Batı kafası bilimsel  yayını da TEŞVİK ettiği için bilimsel yayınları daha fazladır.

Çevrimdışı ayteking

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.023
  • 20.849
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 2.023
  • 20.849
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Kas 2016 17:18:25
Size başka cevap yazarak zamanımı boşa harcamayacağım.  Keşke siyasete atılsanız,  zira ancak onlar bu kadar laf kalabalığı yapıp da aslında hiçbir şey anlatmazlar.  Siz siyaset kurumuna layıksınız. Dünyanızda mutluluklar dilerim.

Çevrimdışı vayvay

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 519
  • 1.515
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 519
  • 1.515
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 28 Kas 2016 18:28:08
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Kandırmak ile inandırmak arasındaki FARKI gözardı ederek ALDATMA yapmaya çalışmanızın bir benzeri de yukarıdaki cümlelerinizde mevcut.
Bu cümlelerinizde bilmek ile inanmak arasındaki FARKI gözardı ederek ALDATMA yapmaya çalışmışsınız :)

İnsanların manevi değerlerini kullanarak onları aldatanlar olduğu konusunda BİLGİ SAHİBİ olduğunuz halde, bunu yargı veya başka ilgili kurumlarla paylaşmamışsanız bu durumda aldatanlarla  birlik olduğunuz anlamı çıkar.
Aldatanlar hakkında  bilgi sahibi olmadığınıza inanıyorum. Sadece kasteddiğiniz grubun manevi değerleri kullanarak aldatan kişiler olduğuna İNANDIĞINIZI düşünüyorum.

Kişiliğim gereği, delil / bilgi sahibi olmadan herhangi bir şeye inanmamaya özen gösteriyorum.
Bazıları bu durumu kandırılmak olarak tanımlıyor.

Buluş yapmaktan makale yazmaya vakit kalmıyor :)
Değerlendirmelerinizi yaparken "Batı kafasını" kullanıyorsunuz.
(Batı kafası deyimi için bakınız : [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

Batı kafasına göre; bilimsel çalışma miktarı, bilimsel makale ile doğru orantılıdır.
Bilimsel makale sayısının azlığı bilimsel çalışma azlığının göstergesidir.
Batı kafasına göre; bilimsel makale sayısının azlığının başka bir açıklaması olamaz.

Ülkemizde bilimsel yayın yapılmasını TEŞVİK eden bir unsur yoktur. TEŞVİKler bilimsel çalışmalara verilmektedir.
Batı kafası bilimsel  yayını da TEŞVİK ettiği için bilimsel yayınları daha fazladır.
Turgut Bey; En büyük sıkıntımız eğitimi; eğitimcilerin konuşamaması. Eğitimcilerin dışında herkes ahkam kesiyor.Karar aşamasında ve siyasi ayakta eğitimcilere çok az yer verilmesi. En basit  örnek: Anasınıf öğretmenlerinin nöbet tutması. Evet anasınıfı öğretmenlerinin nöbet tutması, inanması bile zor ama gerçek.
Laf kalabalığından başka bir şey yok.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 29 Kas 2016 17:26:48
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sürekli Ahaber, Ülke tv, Sabah gazetesi gibi kaynakları takip ederse bir şey göremez zaten. Zaten o kaynakları takip ederseniz ülkenin ne kadar güzel olduğunu görürsünüz.

ÖN YARGILARINIZ sayesinde hangi TV kanallarını takip ettiğimi de öğrenmiş oldum :)

Düzenli olmamakla birlikte, açık ara ile haberleri NTV'den takip etmeyi TERCİH ediyorum.
OLUMSUZLUK odaklı yayınları imkan ölçüsünde takip etmemeyi TERCİH ediyorum.

OLUMLULUK odaklı hareket etmeye özen gösterdiğim için ülkemdeki her türlü gelişmeden haberdar olabiliyorum.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Neden eleştirmekten korkuyorsunuz?  Bu biatçilik neden? Hatalı olan bir sisteme, ya da hadi onu eleştiremiyorsanız o sistemin içinde aksayan parçalara neden hatalıdır demiyorsunuz?
Körü körüne bu bağlılık neden?  Ben 4+4+4 eğitim sisteminin birçok olumlu tarafını sayabilirim.
Din eğitiminde olan olumlu gelişmeler, 28 Şubat’ın bize kazığı katsayı adaletsizliğinin kaldırılması, okul öncesinde okullaşma oranının artması…
Bakın sistemin olumlu yönlerini yazınca bir tarafım eksilmedi. Peki, olumsuz en ufak bir durumdan bahsetmekten siz niye çekiniyorsunuz/ korkuyorsunuz? 
Eleştiriyoruz, tenkit ediyoruz, uyarıyoruz çünkü bu ülkeyi çok seviyoruz. Onun geleceği için kaygılanıyoruz.
Daha iyiye ulaşmasını istiyoruz. Peki siz? Evini süpürürken pislikleri halının altına süpüren insanlar gibi, pisliklerin orada biriktiğini bile bile neden görmezden geliyorsunuz?

OLUMLULUK odaklı hareket ettiğim için yaptığım eleştiriler gözden kaçıyor.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] forumdaşımın tavsiyesini dikkate alarak World War Z  (Dünya savaşı Z) isimli filmi seyrettim.
Filmde rahatsız eden sahneler olmasına rağmen, faydalandığım bir film olduğu için bu vesile ile [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] forumdaşıma teşekkür etmek istiyorum.

Filmde, Dünya'nın her tarafında zombi salgını görülmektedir. İsrail zombilerle en erken mücadeleye başlamış devlettir.
Baş aktörümüz Brad Pitt İsrail'in zombi teşhisini nasıl erkenden teşhis edebildiklerini öğrenmek için İsrail'e gider ve yetkililerle görüşür.
Görüşme diyaloğu  şu şekildedir :

- İsrail nereden anladı?
- Hintli bir generalden gelen bildiri ele geçirdik. Rakshasha ile savaştıklarını söylüyordu. Tercümesi: Zombiler. Teknik olarak, yaşayan ölü.
- Jurgen Warmbrunn. Mossad'da üst düzey memur. Makul, rasyonel, hayalperest olmayan şeklinde tanımlanır.
- Hâl böyleyken, "zombi"den söz eden bir bildiri okudunuz diye mi duvar ördünüz?
- Öyle deyince kuşkucu biri gibi görünüyorum.
1930'larda, Yahudiler toplama kamplarına gönderilme olasılığına inanmayı reddettiler.
1972'de, olimpiyatlarda katledilmiş olabileceğimizi anlamayı reddettik.
Ekim 1973'ten bir ay önce, Arapların ilerleyişini gördük.
Oy birliğiyle tehdit oluşturmadıkları yönünde karar kıldık.
Bir ay sonrasında, Arap saldırısı az kalsın bizi denize döküyordu.
Bu yüzden değişmeye karar verdik.
- Değişim?
- Onuncu Adam.
İçimizden dokuzu aynı bilgiye bakıp aynı kesin sonuca ulaşırsa onuncu adamın aynı fikirde olmaması onun GÖREVİDİR.
Ne kadar mantıksız olsa da 10. adam diğer 9 adamın VARSAYIMINI çürütmek için işe koyulmalıdır.
- Sen de 10. adamdın.

- Aynen öyle.
Zombi söylentilerinin başka bir şeyi gizlediğini zannedenlere karşılık varsayım üzerine araştırmamı yapmaya başladım.
"Zombiler" dedikleri zaman zombileri kastetmişlerdir.

Egitimhane'deki ONUNCU ADAM benim. :)
GÖREVİM forumdaşlarımın aynı bilgiye bakıp, aynı kesin sonuca ulaştıkları konularda onlarla aynı fikirde OLMAMAKTIR.
Forumdaşlarımın hata olarak değerlendirdikleri hususların hata olmadığını İSPAT etmeye çalışıyorum.
SÖYLENTİLERE forumdaşlarımdan FARKLI bir anlam yüklemeye çalışıyorum.
Ülkeyi yönetenler başarılıyız diyorlarsa, başarılı olduklarını  VARSAYIYOR ve aksi VARSAYIMLARI çürütmeye çalışıyorum.
Taraflar (dokuz kişiyi temsil edenler ve onuncu kişiyi temsil eden) üzerine düşeni en iyi şekilde yaptığında GERÇEK ortaya çıkacaktır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 30 Kas 2016 17:19:57
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
4+4+4 eğitim sistemi hatalıdır. Çünkü temelinde haksızlıklar yatar.
2012 yılında 80000 okul yöneticisi bir sabah görevinden alınmış, yerlerine sözüm ona mülakatla binlerce insan görevlendirilmiştir..
Bunun neresi haksızlık diyeceksiniz, bulunduğum ilde 236 okul müdürü görevlendirilmiş bunlardan 2 tane hariç geri kalan 234 tanesi bir sendikaya mensup.
Hangi sendika mı?  Şu sizin 4+4+4 değerlendirme raporu yayınlayan sendika var ya o. Hani kul hakkı önemliydi?
Aman canım onlar da bize bunun aynısını 28 Şubat’ta yaptılardı diyerek bu suçu biraz olsun hafifletebilirsiniz, güzelce başını yastığa koyup uyuyabilirsiniz.

Toplumumuzda sık yapılan hatalardan biri de, yargılamadan hüküm vermektir.
Görevden almaların HAKSIZLIK olduğuna karar vermek, yargılamadan hüküm vermektir.
Bir İŞVEREN, çalışanlarının işlerini değiştirme, (kanuni haklarını ödeyerek) işten çıkarma  hakkına sahiptir / sahip olmalıdır.
İŞVERENİ yetkilerini kullandığı için yargılayamazsınız, hakkında hüküm veremezsiniz.
Benzer uygulamalar özel sektörde yapılmaktadır ve hiç kimse itiraz etmemektedir.
İŞVEREN devlet olunca HAKSIZLIK yapıldığı İDDİA edilmektedir.

İhtiyaca uygun elemanların çoğunun aynı sendikaya üye olması SUÇ DEĞİLDİR.
(Kimlerin hangi sendikaya üye olduğunun nasıl öğrenildiğini de anlayabilmiş değilim. Bu konuda kaynak gösterebilir misiniz?)

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
4+4+4 eğitim sistemi hatalıdır. Çünkü ülkemizdeki öğretmen profilini tamir edilemez biçimde tahrip etmiştir.
43 bin sınıf öğretmeni alan değiştirmiştir. (norm fazlası olmamak için)  Yıllardır kimya ile ilgilenmeyen, İngilizceyi unutmuş, sosyal bilgilerle azıcık alakası olmuş, matematiği neredeyse zihninden silmiş sınıf öğretmenleri bu alanlara geçmiştir.
Hani eskiden sizin şu meşhur sizin 4+4+4 değerlendirme raporu yayınlayan sendika var ya onun genel başkanı bir tane bile öğretmen norm fazlası olmayacak diye söz verdiği o dönem işte.
Şimdi gidin ve Sayın Gündoğdu’ya bir sorun hatırlıyor mu? Sayın vekil şimdi çok daha önemli işler yapıyor, vakti yoktur.

Bir yargısız infaz daha :)
Öğretmen profilinin tahrip olduğu ÖN YARGIDIR.
Tekin öğretmenim elimi kolumu bağlamasa da, Egitimhane'deki öğretmen kökenli (Öğretmen okullarından mezun olmamış) olmayan kişilerden örnekler verebilsem...
Yazdıkları mesajlardan çok iyi öğretmenler olduğu kanaati edindiğimiz üyelerin bir kısmı öğretmen okullarından mezun olmamışlardır.
Öğretmenlik mesleğini iyi yapabilmenin birinci şartı mesleği sevmektir.
Öğretilecek dersler, nasıl öğretileceği, öğrencilere nasıl davranılacağı vs. kısa sürede öğrenilebilecek hususlardır. Bunun temel şartı mesleği sevmektir.
Mesleği sevmediğiniz takdirde sahip olunan vasıflar faydasız olmaktadır.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK