Dinimize Göre....

bilemiyorum bu konu beni aşıyor ama ben şöyle düşünüyorum alınteriyle kazandığım 10000tl evde dursaydı yine 10000 olacaktı.ama enflasyon yine artacaktı yani o 800 tlye benim bir katkım olmadıysa o para benim değildir.ama gerçekten bu konuda pek bir diyeceğim yok.yakın bir zamana kadar benim de param faizdeydi daha doğrusu annemin parası.o vefat ettikten sonra faiz devam etti.ama en sonunda o parayı faizden almayı düşündüm ve öyle yaptım.faizini de bir kuruma bağışladım.örneğin bu yaptığımda benim de içim rahat değildi.sonuçta benim yemediğim parayı bir kuruma bağışlamak ne kadar doğru onu bilemedim ama öyle uygun gördüm.ama gerçekten derin bir konu daha bilgili bir insana danışmak lazım.

hocam szini 10000 tlniz evde dursaydı ve sene basında 10000 ye aldığınızı sene sonunda 10800 alıyorsnuz demek bu . bankada faiz verirken valla %20 lerden vermiyor enflasyon oranında veriyor.
 

promosyonda hediye gibi düsünüyorum . haksız yere benden alınanların bedeli gibi düsünüyorum. dileyen kullanmaz.

Arkadaşlar kredi ile ev ya da araba almak haram mı?

arkadaşlar merhaba   görüyorumki hepimiz  din konusunda kafamız karışık bunun için ayaetler ışığında  görüntülü ve yazılı cevapları bu siteden gönül rahatlığı ile araştırabilirsiniz......bu sitenin bir güzelliği daha var eğer sorunuza cevap yoksa onlara yazılı olarak sorunuzu
sorabilirsiniz........linkini veriyorum .....


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Arkadaşlar kredi ile ev ya da araba almak haram mı?

Soru: Banka kredisi kullanarak ev alabilir miyim? Birkaç hocaya sordum, zaruret olduğu için kredi kullanarak ev alabilirsin dediler. Fakat içim rahat etmiyor. Bir de size sormayı uygun gördüm. Ne dersiniz?
Cevap:
Kredi demek, faizli borç demektir. Faiz ise İslam’ın en büyük yasaklarından biridir. Durup dururken, hiç ihtiyacı yokken hiç kimse faizli borç almaz. Önemli olan bir ihtiyaç durumunda faizden kaçınmaktır. Dolayısıyla içinizin rahat olmaması da bu yüzdendir. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, bu ölçüyü Vâbısa radıyallahu anh’a hitap ederek şöyle açıklamıştır:

“Nefsine danış, kalbine danış Vâ­bısa (“istefti kalbek”)! İyilik, nefsin yatış­tığı, kalbin yatıştığı şeydir. Günah da içe dokunan ve göğüste te­reddüt do­ğuran şeydir. İsterse in­san­lar sana fetva vermiş, yaptığını uygun bul­muş ol­sunlar.” (Sünen-i Dârimî, Büyû’, 2; Ahmed b. Hanbel, 4/228)

Maaş Promosyonları İçin Ne Diyorsunuz Arkadaşlar?

Hassasiyetleriniz için teşekkür ederiz. Fakat bir hükme varırken aradaki benzerliklere değil farklılıklara bakılır. Buradaki hareket noktamız, memur veya işçi ile banka arasında faiz anlaşması yapılıp yapılmadığıdır. Faiz, borçtan elde edilen gelirdir. Onlardan hiçbiri bankaya, yarın 101 lira almak üzere 100 lira yatırmış değildir. Bu sebeple alacakları promosyona faiz geliri denemez.

Daha geniş bilgi edinmek için lütfen aşağıdaki linklerde yer alan soru-cevapları da okuyunuz:

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

kredi yerine eminevim gibi 22 yıllık bir şirket var. harama girmeye gerek yok ne olursa olsun. evsiz arabasız kalabiliriz ama sevapsız asla
!
(reklam olmasını istemem ama maalesef faizsiz ün salmış banka-şirket çok az olduğu için bu örneği veriyorum)
 
hem bu şirketin sahibi başıma bir şey gelse bile servetimin yarısı çalışanlarımın yarısı da müşterilerimin diye sürekli istişare ediyormuş. o kadar hassas. başka ne derdi olabilirdi ki bu mütedeyyin şirketin. Kur'an-ı Azimüşşan'ın nuruyla nurlanmalı derim.

Bir şey okurken dikkatimi çekti de yazmazsam duramayacağım biliyorum. Tırnak kesme olayını anlatılmış yukarda da. Peygamberimiz tırnağını keserken bir Yahudi çocuğu gelmiş ve aynı bizim gibi kesiyorsun dediği için Peygamberimiz de böyle tırnak kesmeyi terk etmiş, diye anlatılmış. Şimdi benim merak ettiğim sadece tırnakları sırasıyla kesmek mi Yahudilere aittir? Yani bütün insanların zaten ortak yaptığı aynı şekilde gerçekleştirdiği şeyler yok mudur? O zaman bilmem falana benziyo diye araba sürmemizi de farklı yapmamız, bilmem oturma şeklimiz de falanlara benziyor diye daha başka şekiller aramamız gerekmez mi?
Yoksa... yoksa bunlar dinimizce hiç alakası olmayan  uyduruk şeyler midir? Peygamberimizin sünneti başka bir şeyler olmalıdır. Peygamberimiz bir Yahudi çocuğu öyle dedi diye değil Allah'tan işaret geldi diye davranışların düzenleyen yüce insan olduğuna göre O'nun davranışlarına böyle  şeyler uydurmak O'na saygısızlık ve böyle düşünmek de İsrailiattan başka birşey değildir diye düşünüyorum.
Yanlış mı düşünüyorum yoksa ben gerçekten düşünmem gereken şeyi mi düşünüyorum?

hocam güzel bir cevap yazmışsınız.....

aslında MÜSLÜMANIN felsefesi şu olmalı             doğruyu kim söylerse söylesin ve insanlara faydalı olan bir şey varsa( bu yahudi ,hristiyan ,budist vs....) onu alıp kullanır müslüman.....

Aslında Faiz, İhtiyacınız Varken Almıyorsanız Kaçınıyorsanız .....veya Zina Yapacağınız Kişi Ayağınıza Kadar Gelmiş Ve Siz Kendinizi Koruyorsanız.....varın Siz Düşünün Rabbimizin Yanındaki Değerinizi.....

örnekler Çoğaltılabilir......

Peki Dindar Ne Demek? Kısa Ve Öz İfade Edlim.....

doğrulardan Yana Olmaktır..........

Turgut Bey;

Ayetlerle açıklamaya çalışmışsınız ama cahilliğime verin.
Yazdıklarınız öğretmenimizin sorduğu soruya cevap değil sanki.
2 kişi kar payı ve ve faiz sistemiyle işleyen 2 bankadan çektikleri 70 bin ev kredisini ikisi de 100 bin olarak ödüyorsa birisi sırf adi faiz diye mi günaha girmemiş oluyor?

Hayırlı günler dilerim.

Dinimizin ticari konulardaki hükümleri hakkında detaylı bilgi sahibi değilim.
Alıntı yaparak cevap yazdığım mesajda muhtemelen bilgisizlik nedeniyle "ayetleri hafife alma / alay etme" günahı işlendiği kanaatine ulaştığım için (mesaja cevap vermek için değil) UYARI mahiyetinde bir mesaj yazdım.

Faizsiz olarak bilinen sistemde muhtelif uygulamalar vardır. Bunlardan biri şu şekildedir:
A evini almak istiyorsunuz, fakat yeterli paranız olmadığı için alamıyorsunuz.
Faizsiz sistemle çalışan kuruluşa gidersiniz ben A evini satın almak istiyorum dersiniz.
Faizsiz sistemle çalışan kuruluş ev için bir fiyat belirler. Örneğin 100 bin lira der. Peşin ödeme de yapsanız, taksitli ödeme de yapsanız fiyat kesin olarak budur.
Bu şartı kabul ettiğiniz zaman, faizsiz sistemle çalışan kuruluş A evini pazarlıkla peşin olarak satın alır. Satın aldığı fiyat 70 bin lira gibi bir değer olabilir.
70 bin liraya aldığı evi, size 100 bin liraya satıyorsa (iki tarafta pazarlıkta anlaşmışsa) bu durumda faiz söz konusu olmaz. Alış - veriş yapılmış olur.

Eğer 70 bin lira olarak aldığınız bir borcu, 100 bin lira olarak geri ödüyorsanız, bunun adı faiz olur.
Sadece sonuca bakarak Allah (c.c.) hükümlerini küçümseyemezsiniz. Alış - verişin helal, faizin haram olmasının hikmetlerinin neler olduğunu bilemezsiniz. Doğrusunu Allah (c.c.) bilir.

Maaş Promosyonları İçin Ne Diyorsunuz Arkadaşlar?

Ben bugüne kadar iki defa aldım. İkisini de çevremde ihtiyacı olan kişilere verdim. Promosyon konusunda farklı görüşler var. Ama helal rızkımızı şüpheli şeylerden uzak tutmak gerek, zaten ne kadar gelirse o kadar gidiyor. Başkasına verdik, bize lazımdı diye hayıflanıp üzülmeyelim. Benim acizane şahsi görüşüm budur.

yarın 8 mart dünya kadınlar günü. bizim dinimizde kadınlara çok değer verilmesi gerekir. ama bunu bu şekilde uygulayan çok az. bu yüzden dinimize göre kadınların hakları nelerdir? Bunları çoğumuzun bilmediğini ve konuşulması gerektiğini düünüyorum.

ben bildiklerimden başlayayım o zaman:)mesela
- kadın zorla çalıştırılamaz
- çalışıyorsa parası elinden zorla alınamaz.

yarın 8 mart dünya kadınlar günü. bizim dinimizde kadınlara çok değer verilmesi gerekir. ama bunu bu şekilde uygulayan çok az. bu yüzden dinimize göre kadınların hakları nelerdir? Bunları çoğumuzun bilmediğini ve konuşulması gerektiğini düünüyorum.

Kadın evlendiği andan itibaren tüm masrafları kocasına aittir. Buna mukabil kadının da kocasına karşı yerine getirmesi gereken bir takım sorumlulukları vardır. Kadın bunları yapmakla mükelleftir. Eğer bir kadın üzerine düşen görevleri yerine getirir ve kocasının izni ile çalışmak isterse çalışabilir. Fakat bunun bir takım şartları vardır: Yapacağı iş dinimizce meşru bir iş olmalı, çalıştığı ortam bir Müslüman kadına uygun bir yer olmalıdır.

ben bildiklerimden başlayayım o zaman:)mesela
- kadın zorla çalıştırılamaz
- çalışıyorsa parası elinden zorla alınamaz.

Çalışan bir bayanın kazandığı para kendisine aittir. İstediği şekilde kullanabilir. Fakat evlenirken hayatı paylaşma sözü vermiş olan çiftlerin, yapacakları harcamalarında birbirlerini üzmemeleri tavsiye edilir.


1. Kadına ait olan paraya kocası karışamaz. Karısından izin almadan onun malına el süremez.

2. Koca, karısının mehrini vermekle yükümlü olduğu gibi her türlü giyim, kuşam, yiyecek, içecek ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. Bunları karşıladıktan sonra kadın da kocasının parasına karışamaz.

Fakat evlilik, sadece yatak paylaşmaktan ibaret değildir. Karı koca koskoca bir hayatı paylaşmak ve huzur bulmak için bir araya gelmiş çiftlerdir. Dolayısıyla erkek de kadın da yapacakları büyük harcamalarda mutlaka birbirlerine danışmalı, bir diğerini üzecek hal ve hareketlerden mümkün olduğunca kaçınmalıdır.

Evlilikte bu gibi karı-koca ihtilafları ve çözüm yollarını aşağıdaki linkte bulunan yazımızdan okumanızı tavsiye ederiz:

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]