Eğitimdeki Sorunlarımız

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 28 Ara 2015 18:28:12
Bunun en büyük nedeni ise; özellikle 1970 yıllardan sonra öğretmen maaşlarında yeterli düzeyde bir artışın sağlanmamış olması gelmektedir. Bu sonuçta öğretmenlerin kendilerini mesleklerine tam olarak verememesi sonucunu doğurmuş bu da toplumsal statüde açısından öğretmenlerin düşüşe geçmesine yol açmıştır.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 29 Ara 2015 16:56:35
Okullarda başarı odaklı ve yarışmacı bir eğitim anlayışından öte, birey odaklı ve gelişimsel bir anlayış benimsenmelidir. Bir üst eğitim kademesine geçişte bir önceki eğitimdeki başarı notuna daha büyük ağırlık verilmelidir. Mesleki eğitimde, piyasanın birikimlerine ve beklentilerine de önem verilmeli ve yeni gelişen sektörlerde gereksinim duyulan ara eleman yetiştirilmelidir.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 29 Ara 2015 17:01:36
ülke genelindeki okul sayısının yetersizliği ,
temel eğitimin yararlanmasında bölgeler arasında dengesizliklerin olması,
bir öğretmene düşen öğrenci sayısının fazlalığı,
eğitimin kamusal bir mal olmaktan çıkması giderek özelleşmesi,
ülkenin yapısı göz önünde bulundurularak temel eğitimin verilememesi,
temel eğitimin mesleki eğitime de dayandırılamaması,
öğrencilerin bireysel yeteneklerinin göz ardı edilmesi ve ya bunu gösterebilecek imkanların kısıtlı olması,
öğrencilere yönelik sosyal faaliyet alanlarının kısıtlı olması,
sosyal devlet ilkesi gereği ,yoksul durumda bulunan öğrencilere burs ve benzeri olanakların yeterince sağlanamaması,
her hükumet döneminde farklı bir eğitim politikasının uygulanması,
köklü,yeni ve çağdaş bir eğitim reformunun yapılamaması, ülkemizdeki eğitim sisteminin bazı sorunlarıdır.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 29 Ara 2015 17:03:22
Türk eğitim sisteminin sorunu bir örnek vererek açıklamak istiyorum.
ayakkabı boyacısı bölümünün açıldığını düşünün. bölüme gidenler ayakkabı boyacısı olacak. orada fırçanın kılının ne olduğunu, ne kadar uzunlukta olduğunu, hangi tür fırça kılının daha iyi temizlediğini, cilaların kimyasal yapılarını vs. vs. şeyleri gösterirler ve öğretirler. adam mezun olur ama ayakkabı boyayamaz sebebi ise bu adama ayakkabının nasıl boyanacağını göstermemişlerdir. Türk eğitim sistemide böyle sana gerekli olanları değil, gereksiz olan her şeyi ama her şeyi verirler.

Çevrimdışı eyup40

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.991
  • 20.655
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 7.991
  • 20.655
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Ara 2015 17:11:54
eğitimdeki tek sorun o işin içinde oluşum. öğretmen olmasam sorunum da kalmayacak ne güzel :D ben de çok şey biliyor olacağım hem :) diğer sorunları yazmaya çalışsak kimse okumaz kısadan çözüm bu :D

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 29 Ara 2015 17:28:37
sanayi ile üniversitelerin birbirinden habersiz olmaları en büyük sorun. patron senin ne bildiğini bilmez. bilmen gerekenleri de bilmez. üniversiteler işlerin nasıl yapıldığından habersiz. sonra üniversite mezunu işsizler ordusu.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 29 Ara 2015 17:37:32
Öncelikle eğitim kendi yapısından kaynaklı sorunlarını ve oldukça zor bir iş olduğunu unutmamak lazım.
Bu durumu saymazsak en baştaki sorun hiç şüphesiz okul-mezun-istihdam sorunudur. Kalabalıktan ve sistemden dolayı tüm öğrenciler sınıf geçmekte, üniversitelere gitmekte sonrasında ise iş bulamamaktadır. Belli bir yaşa gelmiş, bir işte uzmanlaşmış ve işe başlamış olması gereken genç işsizlikten dolayı kendisinin yeteneği ve aldığımı eğitimle alakasız işlere girmek zorunda kalmaktadır.
Bir başka sorun müfredattır. Özellikle ortaokul dersleri kesinlikle seviyeye uygun değil. Tabi bu sözü genel anlamda söylüyorum. Çocuklardan da beklenti haliyle yüksek oluyor öğretmenler tarafından. Fakat çocuklar bunu karşılayamıyor.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 30 Ara 2015 12:41:50
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Konuya yazılanları önemsememe rağmen, düzenli takip etme imkanım olmadı ve konu ile ilgili paylaşımda bulunamadım.
İmkanlarım nispetinde konu hakkındaki düşüncelerimi belirtmeye çalışacağım.

1) Dikkatimi çeken en önemli husus konu başlığının "Eğitimdeki Sorunlarımız" olmasına rağmen ağırlıklı olarak "Öğretim sorunlarına" yer veriliyor olması.
Eğitim "Davranış kazandırmak için yapılan işlemler" tanımlamasından hareketle konuya "Davranış" noktasından yaklaşacağım.

Konuya yazılanlara dikkat edilirse, ağırlıklı olarak "Olumsuzluklara odaklanıldığı" görülür. Bu durum toplumumuzda sık görülen bir davranış biçimidir. Yapılması gereken olumluya odaklanıp, olumsuzluklar için UYGULANABİLİR çözüm önerileri sunmaktır.

2)  Konuya yazılanlara dikkat edilirse "Ön yargılı  ifadeler" tartışılmaz gerçekler gibi ifade edilmektedir.

Örnek :
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kalabalıktan ve sistemden dolayı tüm öğrenciler sınıf geçmekte, ...
Öğrenciler üstün başarı göstererek sınıflarını geçmektedirler. Doğal bir süreç olan sınıf geçmeyi  "kalabalık ve sistem"  kelimeleri ile açıklamaya çalışmak ÖN YARGIDIR.
(Not: Tüm öğrencilerin başarılı oldukları için sınıflarını geçtiklerini iddia etmiyorum. Sınıf geçmede çok sayıda etken olduğunu, bu durumu sadece kalabalık ve sistem kelimeleri ile açıklamanın doğru olmadığını söylüyorum.)

3)
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
üniversitelere gitmekte sonrasında ise iş bulamamaktadır.
Üniversiteleri iş bulma kurumu şeklinde düşünme / davranma hatası tekrarlanıyor. Öğretmenler aynı hatayı yaptıkları (üniversiteleri iş bulma kurumu gibi gösterdikleri) sürece toplumun davranış değiştirmesi mümkün olmayacaktır.
Tekrarlamakta fayda görüyorum: Üniversiteler iş bulma kurumu değildir.

4)
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bir başka sorun müfredattır. Özellikle ortaokul dersleri kesinlikle seviyeye uygun değil. Tabi bu sözü genel anlamda söylüyorum.
Öğrencisinden, velisine, öğretmeninden, idarecisine, milletvekilinden, bakanına kadar herkes aynı nakaratı tekrarlıyor.
Biri de çıkıp, işte olması gereken müfredat budur deyip, bir müfredat taslağı ortaya koymuyor.

Mevcut müfredatımız MÜKEMMELDİR. Aksini iddia edenler, CİDDİYE ALINMAK istiyorlarsa getirirler müfredat taslaklarını bir mukayese çalışması yapar, MÜKEMMEL ÖTESİ bir müfredat oluştururuz.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Ara 2015 17:15:09
İtalya’nın güneyinde Brindisi şehrindeki bir ortaokul, müfredatını yenilemek için bir proje geliştirdi. Ettore Majorana Enstitüsü’ne girdiğinizde diğer okullardan farklı olduğunu görüyorsunuz.
Öğrenciler sınıflarda yan yana ve arka arkaya dizilmiş sıralarda oturmuyorlar. Tekerlekleri olan ve farklı çalışma grupları oluşturabildikleri özel sandalyelerde eğitim görüyorlar. Okul farklı bir müfredat izliyor ve öğretmenler, görsel ögelerle zenginleştirilmiş farklı bir ders içeriği sunuyorlar. Öğrenciler kitap yerine bilgisayar ve dokunmatik tabletlerle eğitim görüyor.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Ara 2015 17:18:21
Türk eğitim sisteminin bilinen fakat pek de tartışılmayan önemli sorunlarından biri olan kalabalık sınıf sorununu, gelişmiş ülkeler çözmüş olmasına rağmen bu sorunun üzerinde ülkemizde yeterince durulmamaktadır. Özellikle sınıf yönetimi bağlamında yeni göreve başlayan öğretmenlerin karşılaşmaları olası kaygı ve sorunların başında kalabalık sınıflar gelmektedir. Türkiye’de okul sayısının yetersizliği mevcut okulların ve sınıfların kalabalık olmasına; kalabalık sınıflar ise eğitimin niteliği ile ilgili yeni sorunlara neden olmaktadır. Kalabalık sınıflarda öğrenim gören öğrencilerin velileri ile öğretmenleri arasındaki işbirliği de zayıf olmaktadır. Nitekim veliler, daha çok kendi çocuklarını tanıyan ve onların gelişimleriyle yakından ilgilenen öğretmenlerle daha iyi işbirliği kurabilmektedirler. Bu durum kalabalık sınıfların veli penceresine yansıyan kısmı olarak düşünülebilir.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Ara 2015 17:20:08
İlköğretim çağında öğrenciler öğretmenin yardımına daha çok gereksinim duyarlar, ilgi çevreleri henüz dardır. Bu nedenlerle ilk sınıflarda öğrenci sayısı az tutulmalı, gerekiyorsa sınıf düzeyiyle birlikte yükseltilmelidir. Öğrenci sayısının ikinci değişkeni ders ve konunun türü ile izlenen yöntemdir. Öğrenci sayısı az olan sınıflarda daha çok sayıda öğretim yöntemi kullanılabilir. Özellikle okuma ve matematik dersinde az öğrencili sınıfların yararına dikkat çekmektedir.
Kalabalık sınıflarda öğretmenin sınıfın bütününü kontrol altında tutması mümkün değildir. Sınıfta aynı anda birkaç farklı durum meydana geldiği düşünülürse yeterli kontrol sağlanamadığı zaman öğrenme faaliyetlerinden sapmalar olabilmektedir.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Ara 2015 17:21:23
Öğrenci sayısının az olduğu küçük sınıflarda öğretmen, öğretimde öğrencinin bireysel farklılıklarını ön planda tutulabilecek ve her öğrenciye daha fazla zaman ayırabilme fırsatını bulabilecektir. Ayrıca bu tip sınıflarda öğretmenler, eğitim programının sağlıklı gerçekleşmesi için öğrencileri daha yakından tanıma imkânına kavuşacak, özellikle öğrencinin gizil güçlerini fark edip açığa çıkarma ve onlara rehberlik yapma imkânı sağlanabilecektir. Bu durum da ülke nüfus kaynağının doğru yönlendirilmesi anlamı taşımaktadır.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Ara 2015 17:23:38
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, en son mezun olunan okul ve mezun olunan alan itibarıyla Türkiye’de 28 milyon 271 bin kişilik işgücünün, 5 milyon 388 milyonluk kısmını yüksekokul veya fakülte mezunları oluşturuyor. İş-gücündeki üniversite mezunlarının sayısı 2014 yılında, önceki yıla göre yüzde 10 daha arttı. Üniversite mezunu işsizlerin sayısı da,  geçen yıl 54 bin artarak 557 bine, istihdam edilenlerin sayısında 338 bin artarak 4 milyon 831 bine çıktı. Bu gelişmeler doğrultusunda yükse kokul veya fakülte mezunları arasında 2012’de yüzde 10 olan işsiz sayısının, 2015 yılında yüzde 11 civarında olması bekleniyor.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Ara 2015 17:24:59
Yükseköğrenim görmüş gençlerin işsiz kalmasının daha ağır maliyetlerinin olduğunu da unutulmamalıdır. Yükseköğretim görmüş genç nüfusu istihdama katamayıp, işsiz bırakmanın maliyetini yok sayamayız. Eğitim gördüğü alan dışında zoraki çalışmak zorunda kalanların eğitimleri de bir maliyet olarak kabul edilebilir.

Çevrimdışı 58SERVET

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.592
  • 1.677
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Ara 2015 17:25:58
Sosyal medyada işsizlik feryadı yapan gençlerin durumu, yürek yakar hale gelmiştir. İnsan kaynakları platformlarında iş arayışında olan yüksek öğretim görmüş gençlerimizin çabaları ve bu işsizliğin sebep olduğu ruh hallerini tarif etmek mümkün değil. Artık iyi bir üniversiteden mezun olmanın iş bulmaya yetmediğini, gençler iyi biliyor ve yaşadıkları iş arayışlarında bu durumu çok iyi görebiliyorlar.  Ön lisans, lisans hatta yüksek lisans yapan gençlerin, iş bulma umudu ile birkaç saatlik eğitimlere sonucu verilen belgelere umut bağlaması işin en üzücü tarafı olarak göze çarpıyor.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK