İstanbul Ve Tam Gün Eğitim...

Çevrimdışı 16Öğretmen

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 494
  • 1.010
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 494
  • 1.010
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Ağu 2017 18:07:24
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ülkenin en zengini ve sahibi devlet değil mi? Projelendirecek, istimlak edecek ve yapacak. Maliyeti mi? O kadar yerlere para harcıyoruz ki eğitime biraz önem veriliyorsa bunu düşünmemeleri gerekiyor.

+

Çevrimdışı mrcmrt

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 656
  • 1.191
  • Lise Branş Öğrt.
  • 656
  • 1.191
  • Lise Branş Öğrt.
# 12 Ağu 2017 18:48:47
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Turgut beye bakmayın siz. Sahayı bilmez anca bilgisayar başından istatistik paylaşır. Sahadan örnek verince yeni bir istatistik daha paylaşır. Bir veli, dışarıdan bir vatandaş ne kadar eğitimin içindeyse o da o kadar içinde işte. Ayrıca öğretmenleri de pek sevdiğini söyleyemem. En azından benim tanıdığım kadarıyla öyle. Şikayet ettiğimiz her şeyin savunulacak bir yanını bulur kendisi. İstanbul'da çoğu ilçede bina yapacak alan bile yok. Nereye tekli öğretime geçiyoruz ?
8 turgut bey  i çok güzel özetlemişsin hocam. Helal olsun

Çevrimdışı mrcmrt

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 656
  • 1.191
  • Lise Branş Öğrt.
  • 656
  • 1.191
  • Lise Branş Öğrt.
# 12 Ağu 2017 18:49:54
İstanbul da açılan  bir tane bile yeni okul yok.  Bu kadsr norm fazlasını nasıl eritecekler merak ediyorum.

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.239
  • 16.842
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.239
  • 16.842
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 13 Ağu 2017 12:10:57
İstanbul'un her yerinde bunu uygulamaya geçirmek kağıt üstünde kolay,pratikte şuanki şartlarda imkansız..

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 13 Ağu 2017 17:54:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Turgut beye bakmayın siz. Sahayı bilmez anca bilgisayar başından istatistik paylaşır. Sahadan örnek verince yeni bir istatistik daha paylaşır. Bir veli, dışarıdan bir vatandaş ne kadar eğitimin içindeyse o da o kadar içinde işte. Ayrıca öğretmenleri de pek sevdiğini söyleyemem. En azından benim tanıdığım kadarıyla öyle. Şikayet ettiğimiz her şeyin savunulacak bir yanını bulur kendisi. İstanbul'da çoğu ilçede bina yapacak alan bile yok. Nereye tekli öğretime geçiyoruz ?
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

1) Milli Eğitim Bakalığını, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğünü kale almayan kişilerin, velileri / FORUMDAŞLARINI kale almasını beklemek saflık olur.

2) Mesajımda İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün VERİLERİNİ paylaştım ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın Türkiye'nin tam gün öğretime geçmeye hazır olduğu açıklamalarına inancımı ifade ettim.   
Anladığım kadarıyla siz İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın SAHADA olmadığına inanıyorsunuz.
Sahada olanların "dikensiz gül bahçesi" beklentiisinde olan bir kaç öğretmen olduğu görüşüne katılmıyorum.

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ve  Milli Eğitim Bakanlığı'nın açıklamalarını dikkate almayıp, "dikensiz gül bahçesi" beklentisinde olan bir kaç öğretmenin görüşlerine itibar edecek olursam,  ağaca ODAKLANANLARAK ormanı görememe hatasına düşmüş olurum.

3) Devletimizin ve milletimizin "tekede süt olmaz" şeklindeki saçma sapan bilgilere İNANAN ve bu düşünceleri paylaşan kişilere ihtiyacı yoktur.
Devletimizin ve milletimizin "tekeden süt sağan" ve tekeden nasıl süt sağıldığını öğreten kişilere ihtiyacı vardır.

4) 24 Ocak 1980 Ekonomik kararları açıklandığında toplumun hemen her kesiminden itiraz sesleri yükseldi.
Açıklanan kararların ülke ekonomisini daha kötüye götüreceği ORTAK bir sesle dile getirildi.
İthalatın serbest bırakılmasıyla, ülke sanayisi çökeceğine kesin gözüyle bakılıyordu.

Aradan iki yıl geçmeden, toplumun hemen her kesiminin YANILDIĞI, Turgut Özal'ın haklı olduğu anlaşıldı.
Çünkü ülkenin her tarafında organize sanayi siteleri yapılmaya başlanmıştı. 
Bugün milli sanayiden bahsedilebiliyorsa, bunda  en büyük pay 24 Ocak 1980 Ekonomik kararlarınındır.
( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

Tam gün öğretime geçilmesi kararı toplumun büyük bir kısmı tarafından OLUMLU karşılanırken,  "dikensiz gül bahçesi" beklentisinde olan bir kaç öğretmenin bu kararın OLUMSUZ sonuçlarından bahsetmesinin dikkate alınmaması doğaldır.

5) Risale-i Nur külliyatı Yirmi Üçüncü Sözde şu ifadeler mevcuttur :
Alıntı
Eğer desen: Birçok defa dua ediyoruz, kabul olmuyor. Halbuki âyet umumîdir; 'Her duaya cevap var' ifade ediyor."

Elcevap: Cevap vermek ayrıdır, kabul etmek ayrıdır. Her dua için cevap vermek var. Fakat kabul etmek, hem ayn-ı matlubu vermek, Cenâb-ı Hakkın hikmetine tâbidir.

Meselâ, hasta bir çocuk çağırır: "Ya hekim, bana bak."

Hekim "Lebbeyk," der. "Ne istersin?" Cevap verir.

Çocuk "Şu ilâcı ver bana" der.

Hekim ise, ya aynen istediğini verir, yahut onun maslahatına binaen ondan daha iyisini verir, yahut hastalığına zarar olduğunu bilir, hiç vermez.


İşte, Cenâb-ı Hak, Hakîm-i Mutlak, hazır, nazır olduğu için, abdin duasına cevap verir. Vahşet ve kimsesizlik dehşetini, huzuruyla ve cevabıyla ünsiyete çevirir. Fakat insanın hevâperestâne ve heveskârâne tahakkümüyle değil, belki hikmet-i Rabbâniyenin iktizasıyla, ya matlubunu veya daha evlâsını verir veya hiç vermez.

Eğitim - öğretim alanında hekimin Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu söylemeye gerek yoktur sanıyorum.
 
6) Devlet karar alma makenizmasıdır. Toplumun talepleri ve İHTİYAÇLARI doğrultusunda KARARLAR ALIR.
Kararların uygulanması milletin işidir.
Örnek : Okullarda tam gün uygulaması KARARINI devlet verir.
Kararın uygulanmasında ortaya çıkması muhtemel derslik ihtiyacına ÇÖZÜM  ÜRETMEK toplumun (ve toplumun önemli bir parçası olan Egitimhane'nin) SORUMLULUĞUNDADIR.
Devlet derslik yapmakla yükümlü değildir / olmamalıdır.
Devletin ASLİ VAZİFESİ toplumun talepleri ve İHTİYAÇLARI doğrultusunda KARARLAR ALMAK ve alınan kararların uygulamasını DENETLEMEKTİR.
Toplum, nasıl keyif çatarım düşüncesindeki insanlardan oluşunca, toplumun görevlerini / sorumluluklarını da devlet yerine getirmek zorunda kalıyor.
Bu da yetmediği gibi, toplumdaki bazı kişilere de yaptıklarını beğendiremiyor.
Tam bir yavuz hırsız ev sahibini bastırır durumu.... :)

7) OLUMSUZLUK ODAKLI düşünen / hareket eden insanlar toplumda pek sevilmezler.
Toplumumuzda yükselen DEĞER, ÇÖZÜM ODAKLI düşünmektir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 13 Ağu 2017 18:12:24
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sayin hocam istatistikler gercegi yansitiyor mu bilmiyorum ama kendimi biliyorum.
Bagcilarin iyi okullarindan birinde gecen yil 4. Sinif okuttum. 32 ile basladigim 1. Siniftan 46 kisi ile 4. Siniftan ayrildim.
Bu sene 1. Sinif alacagim. On kayitlarin 40-45 kisi siniflar olacagi soyluyor idare.
Gelin şimdi tam gun ogretim yapin hadi bakalim bu okulda. Yakinimizda ilkokul baska yok.
Anadolu belki ama istanbulun tamaminda mumkun degildir tam gun. Olmasi da bana gore sacmadir.
Cunku oglen arasinda cocuk evine yemek yemege gidemiyor. Okulda abur cubur gecistiriyor. Nobetci ogretmenin is yuku artiyor.
Umarim hukumetimiz boyle bir maceraya daha girismez. Cunku olumsuz sonuclari olur benim fikrim.
   
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Merhum Turgut Özal'ın şu anlamda güzel bir sözü vardır :

- Rakamlar yalan söylemez, rakamlarla yalan söylenir.

İlke olarak benimsediği bu söze istinaden, konuşmalarında sık sık rakamlar kullanırdı.
İstatistik verilerinin YANILTICI özellikleri olması mümkündür.
Bununla birlikte KARAR alınmasında istatistik verilerden yararlanılması kaçınılmazdır.

Büyük şehirlerdeki BAZI ilçelerde yaşanması muhtemel problemler nedeniyle, Türkiye  genelinde yapılacak bir uygulamanın geciktirilmesi anlamsız olur.

"Ağaca odaklanmak" ifadesi ile kastettiğim büyük şehirlerdeki BAZI ilçelerdir. Orman ise Türkiye'dir.

Toplumumuzda OLUMSUZLUK ODAKLI düşünmek yaygın bir alışanklıktır.
Dediğiniz gibi öğlen arasında eve gitmeyen / gidemeyen öğrenciler olacaktır.
Bu problemin ortaya çıkması durumunda ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİZİ bekliyorum.

Öğretmenlerin iş yükü artıyor diye toplumun yararına olacak uygulamalardan vaz geçilemez.
Öğretmenlerin iş yükü artması gibi bir problem ortaya çıkarsa bu probleme de ÇÖZÜM ÜRETİLİR.

Problemler İHTİMAL dahilinde olduğu zaman değil, yaşandığında ÇÖZÜM üretilir.

Muhtemel gördüğünüz problemlerin CİDDİ boyutlarda olacağı kanaatinde değilim.

Çevrimdışı öffpüff

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.460
  • 1.760
  • 1.460
  • 1.760
# 13 Ağu 2017 18:22:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

1) Milli Eğitim Bakalığını, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğünü kale almayan kişilerin, velileri / FORUMDAŞLARINI kale almasını beklemek saflık olur.

2) Mesajımda İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün VERİLERİNİ paylaştım ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın Türkiye'nin tam gün öğretime geçmeye hazır olduğu açıklamalarına inancımı ifade ettim.   
Anladığım kadarıyla siz İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın SAHADA olmadığına inanıyorsunuz.
Sahada olanların "dikensiz gül bahçesi" beklentiisinde olan bir kaç öğretmen olduğu görüşüne katılmıyorum.

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ve  Milli Eğitim Bakanlığı'nın açıklamalarını dikkate almayıp, "dikensiz gül bahçesi" beklentisinde olan bir kaç öğretmenin görüşlerine itibar edecek olursam,  ağaca ODAKLANANLARAK ormanı görememe hatasına düşmüş olurum.

3) Devletimizin ve milletimizin "tekede süt olmaz" şeklindeki saçma sapan bilgilere İNANAN ve bu düşünceleri paylaşan kişilere ihtiyacı yoktur.
Devletimizin ve milletimizin "tekeden süt sağan" ve tekeden nasıl süt sağıldığını öğreten kişilere ihtiyacı vardır.

4) 24 Ocak 1980 Ekonomik kararları açıklandığında toplumun hemen her kesiminden itiraz sesleri yükseldi.
Açıklanan kararların ülke ekonomisini daha kötüye götüreceği ORTAK bir sesle dile getirildi.
İthalatın serbest bırakılmasıyla, ülke sanayisi çökeceğine kesin gözüyle bakılıyordu.

Aradan iki yıl geçmeden, toplumun hemen her kesiminin YANILDIĞI, Turgut Özal'ın haklı olduğu anlaşıldı.
Çünkü ülkenin her tarafında organize sanayi siteleri yapılmaya başlanmıştı. 
Bugün milli sanayiden bahsedilebiliyorsa, bunda  en büyük pay 24 Ocak 1980 Ekonomik kararlarınındır.
( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

Tam gün öğretime geçilmesi kararı toplumun büyük bir kısmı tarafından OLUMLU karşılanırken,  "dikensiz gül bahçesi" beklentisinde olan bir kaç öğretmenin bu kararın OLUMSUZ sonuçlarından bahsetmesinin dikkate alınmaması doğaldır.

5) Risale-i Nur külliyatı Yirmi Üçüncü Sözde şu ifadeler mevcuttur :
Eğitim - öğretim alanında hekimin Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu söylemeye gerek yoktur sanıyorum.
 
6) Devlet karar alma makenizmasıdır. Toplumun talepleri ve İHTİYAÇLARI doğrultusunda KARARLAR ALIR.
Kararların uygulanması milletin işidir.
Örnek : Okullarda tam gün uygulaması KARARINI devlet verir.
Kararın uygulanmasında ortaya çıkması muhtemel derslik ihtiyacına ÇÖZÜM  ÜRETMEK toplumun (ve toplumun önemli bir parçası olan Egitimhane'nin) SORUMLULUĞUNDADIR.
Devlet derslik yapmakla yükümlü değildir / olmamalıdır.
Devletin ASLİ VAZİFESİ toplumun talepleri ve İHTİYAÇLARI doğrultusunda KARARLAR ALMAK ve alınan kararların uygulamasını DENETLEMEKTİR.
Toplum, nasıl keyif çatarım düşüncesindeki insanlardan oluşunca, toplumun görevlerini / sorumluluklarını da devlet yerine getirmek zorunda kalıyor.
Bu da yetmediği gibi, toplumdaki bazı kişilere de yaptıklarını beğendiremiyor.
Tam bir yavuz hırsız ev sahibini bastırır durumu.... :)

7) OLUMSUZLUK ODAKLI düşünen / hareket eden insanlar toplumda pek sevilmezler.
Toplumumuzda yükselen DEĞER, ÇÖZÜM ODAKLI düşünmektir.

Sayın hocam öncelikle kendi adıma karşı olmadığımı belirteyim.sadece merakla beklediğimi çünkü dersliklerimizn yetrsiz olduğunu çok fazla öğretmenimizin norm fazlası duruma düşeceğini söylüyorum. bu istatiksel ifade değil reel olan durum.İl dışı tayinle memlektlerimize gitme umudumuz az iken tamamen yok olacak.şark üstüne şark yapıyoruz adalet mi bu ????

Çevrimdışı carpediem03

  • Bilge Üye
  • *****
  • 6.128
  • 12.093
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.128
  • 12.093
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 13 Ağu 2017 21:15:59
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

1) Milli Eğitim Bakalığını, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğünü kale almayan kişilerin, velileri / FORUMDAŞLARINI kale almasını beklemek saflık olur.

2) Mesajımda İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün VERİLERİNİ paylaştım ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın Türkiye'nin tam gün öğretime geçmeye hazır olduğu açıklamalarına inancımı ifade ettim.   
Anladığım kadarıyla siz İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın SAHADA olmadığına inanıyorsunuz.
Sahada olanların "dikensiz gül bahçesi" beklentiisinde olan bir kaç öğretmen olduğu görüşüne katılmıyorum.

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ve  Milli Eğitim Bakanlığı'nın açıklamalarını dikkate almayıp, "dikensiz gül bahçesi" beklentisinde olan bir kaç öğretmenin görüşlerine itibar edecek olursam,  ağaca ODAKLANANLARAK ormanı görememe hatasına düşmüş olurum.

3) Devletimizin ve milletimizin "tekede süt olmaz" şeklindeki saçma sapan bilgilere İNANAN ve bu düşünceleri paylaşan kişilere ihtiyacı yoktur.
Devletimizin ve milletimizin "tekeden süt sağan" ve tekeden nasıl süt sağıldığını öğreten kişilere ihtiyacı vardır.

4) 24 Ocak 1980 Ekonomik kararları açıklandığında toplumun hemen her kesiminden itiraz sesleri yükseldi.
Açıklanan kararların ülke ekonomisini daha kötüye götüreceği ORTAK bir sesle dile getirildi.
İthalatın serbest bırakılmasıyla, ülke sanayisi çökeceğine kesin gözüyle bakılıyordu.

Aradan iki yıl geçmeden, toplumun hemen her kesiminin YANILDIĞI, Turgut Özal'ın haklı olduğu anlaşıldı.
Çünkü ülkenin her tarafında organize sanayi siteleri yapılmaya başlanmıştı. 
Bugün milli sanayiden bahsedilebiliyorsa, bunda  en büyük pay 24 Ocak 1980 Ekonomik kararlarınındır.
( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

Tam gün öğretime geçilmesi kararı toplumun büyük bir kısmı tarafından OLUMLU karşılanırken,  "dikensiz gül bahçesi" beklentisinde olan bir kaç öğretmenin bu kararın OLUMSUZ sonuçlarından bahsetmesinin dikkate alınmaması doğaldır.

5) Risale-i Nur külliyatı Yirmi Üçüncü Sözde şu ifadeler mevcuttur :
Eğitim - öğretim alanında hekimin Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu söylemeye gerek yoktur sanıyorum.
 
6) Devlet karar alma makenizmasıdır. Toplumun talepleri ve İHTİYAÇLARI doğrultusunda KARARLAR ALIR.
Kararların uygulanması milletin işidir.
Örnek : Okullarda tam gün uygulaması KARARINI devlet verir.
Kararın uygulanmasında ortaya çıkması muhtemel derslik ihtiyacına ÇÖZÜM  ÜRETMEK toplumun (ve toplumun önemli bir parçası olan Egitimhane'nin) SORUMLULUĞUNDADIR.
Devlet derslik yapmakla yükümlü değildir / olmamalıdır.
Devletin ASLİ VAZİFESİ toplumun talepleri ve İHTİYAÇLARI doğrultusunda KARARLAR ALMAK ve alınan kararların uygulamasını DENETLEMEKTİR.
Toplum, nasıl keyif çatarım düşüncesindeki insanlardan oluşunca, toplumun görevlerini / sorumluluklarını da devlet yerine getirmek zorunda kalıyor.
Bu da yetmediği gibi, toplumdaki bazı kişilere de yaptıklarını beğendiremiyor.
Tam bir yavuz hırsız ev sahibini bastırır durumu.... :)

7) OLUMSUZLUK ODAKLI düşünen / hareket eden insanlar toplumda pek sevilmezler.
Toplumumuzda yükselen DEĞER, ÇÖZÜM ODAKLI düşünmektir.

Aydınlandık turgut bey teşekkür ederiz.

Yalnız şu VURGULARINIZI hep yanlış kelimelerde yapıyorsunuz, biraz dikkat. Yerli yersiz, vurgu olmayacak kelimeleri büyük yazarak vurguluyorsunuz, anlamsız oluyor.

Çevrimdışı umuta22

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 72
  • 54
  • 72
  • 54
# 13 Ağu 2017 22:20:39
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
   
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Merhum Turgut Özal'ın şu anlamda güzel bir sözü vardır :

- Rakamlar yalan söylemez, rakamlarla yalan söylenir.

İlke olarak benimsediği bu söze istinaden, konuşmalarında sık sık rakamlar kullanırdı.
İstatistik verilerinin YANILTICI özellikleri olması mümkündür.
Bununla birlikte KARAR alınmasında istatistik verilerden yararlanılması kaçınılmazdır.

Büyük şehirlerdeki BAZI ilçelerde yaşanması muhtemel problemler nedeniyle, Türkiye  genelinde yapılacak bir uygulamanın geciktirilmesi anlamsız olur.

"Ağaca odaklanmak" ifadesi ile kastettiğim büyük şehirlerdeki BAZI ilçelerdir. Orman ise Türkiye'dir.

Toplumumuzda OLUMSUZLUK ODAKLI düşünmek yaygın bir alışanklıktır.
Dediğiniz gibi öğlen arasında eve gitmeyen / gidemeyen öğrenciler olacaktır.
Bu problemin ortaya çıkması durumunda ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİZİ bekliyorum.

Öğretmenlerin iş yükü artıyor diye toplumun yararına olacak uygulamalardan vaz geçilemez.
Öğretmenlerin iş yükü artması gibi bir problem ortaya çıkarsa bu probleme de ÇÖZÜM ÜRETİLİR.

Problemler İHTİMAL dahilinde olduğu zaman değil, yaşandığında ÇÖZÜM üretilir.

Muhtemel gördüğünüz problemlerin CİDDİ boyutlarda olacağı kanaatinde değilim.
hocam milli sanayi mi yazmışsın ben mi yanlış okudum. hocam saman ithal ediyoruz bilmiyorum sahaya inip araştırdınız mı? et ucuzlasın diye hayvan ithal ediyoruz. sadece meraktan milli sanayimiz ne üretiyor.

Çevrimdışı carpediem03

  • Bilge Üye
  • *****
  • 6.128
  • 12.093
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.128
  • 12.093
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 14 Ağu 2017 12:26:10
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hocam milli sanayi mi yazmışsın ben mi yanlış okudum. hocam saman ithal ediyoruz bilmiyorum sahaya inip araştırdınız mı? et ucuzlasın diye hayvan ithal ediyoruz. sadece meraktan milli sanayimiz ne üretiyor.

Et de 6 aydır ucuzlayacak. Ucuzlamış mı diye kasaba gittim 3 lira zam gelmiş.

Gerçi Turgut bey hep 50 liralık aldığı için onu bu zam pek etkilememiştir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 14 Ağu 2017 19:12:52
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sayın hocam öncelikle kendi adıma karşı olmadığımı belirteyim.
sadece merakla beklediğimi çünkü dersliklerimizn yetrsiz olduğunu çok fazla öğretmenimizin norm fazlası duruma düşeceğini söylüyorum. bu istatiksel ifade değil reel olan durum.
İl dışı tayinle memlektlerimize gitme umudumuz az iken tamamen yok olacak.şark üstüne şark yapıyoruz adalet mi bu ????
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Konuya FARKLI yönden bakabilmeniz için bir kaç soru yöneltmek istiyorum.

1) Yetersiz derslik problemini yaşayacak olan kimlerdir? Devlet mi? Toplum mu? Eğer problemi yaşayacak olan toplum ise problemi çözmesi gereken de toplum olması gerekir.

2) Çok fazla öğretmenin norm fazlası durumuna düşmesi kimin için problemdir? Eğer devlet için bir problem ise, farklı yer ve konumlandırma yaparak problemi çözebilir. Eğer norm fazlası durumuna düşmek öğretmenler için bir problem ise, öğretmenlerin bu konuda neler yaptığını öğrenmek isterim.

3) Bir işveren adil olmak zorunda mıdır? Çalışanlar, işverenlerine ne yapması gerektiğini söyleme hakkına sahipler midir? İşveren istediği kişilerle çalışmak hakkına sahip midir? İşveren çalışanları istediği yer ve konumda çalıştırma hakkına sahip midir?

4) Devletten işveren olur mu / olmalı mıdır?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 14 Ağu 2017 19:13:33
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Aydınlandık turgut bey teşekkür ederiz.

Yalnız şu VURGULARINIZI hep yanlış kelimelerde yapıyorsunuz, biraz dikkat. Yerli yersiz, vurgu olmayacak kelimeleri büyük yazarak vurguluyorsunuz, anlamsız oluyor.
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

VURGULAMALAR için kullandığınız kriter nedir?
Eğer vurgulamalarımın yanlış kelimelerde olduğunu düşünüyorsanız, vermek istediğimiz mesajı vermekte başarılı olamamışım demektir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 14 Ağu 2017 19:14:24
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hocam milli sanayi mi yazmışsın ben mi yanlış okudum. hocam saman ithal ediyoruz bilmiyorum sahaya inip araştırdınız mı? et ucuzlasın diye hayvan ithal ediyoruz. sadece meraktan milli sanayimiz ne üretiyor.
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Bahsettiğiniz durum SANAYİ TOPLUMU olmanın DOĞAL BİR SONUCUDUR.
Sanayi toplumlarında tarım ve hayvancılıkla uğraşan nüfus azalır.

Ankara'daki OSTİM Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünün web sayfasındaki sloganı şu şekildedir :

17 Ana Sektör
139 İşkolu
ONBİNLERCE Farklı Ürün
Ostim İhtiyaçları Üretir


Milli sanayimizin diğer ürünler hakkında şu linklerde bilgi bulabilirsiniz :

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı dilek0127

  • Uzman Üye
  • *****
  • 6.147
  • 34.913
  • 6.147
  • 34.913
# 14 Ağu 2017 20:09:10
Arkadaşlar
İyimser düşünüyorum.Diyelim ki yeni bir sürü okul yapıldı,normlar eritildi,tam güne geçildi.Trafik ne olacak?İtalya'da okulların giriş ve çıkış saatlerinde trafiğe belirli araçlar çıkabiliyor.Devlet daireleri,bankalar açılış saatlerini okullara göre ayarlıyor.Biz bunu yapar mıyız?
Adana'da haziran seminerinin ilk günü 15 dakikalık yolu 1 saatte aldım.Nedeni öğretmenler ve memurlar aynı saatte yolda diye.Ortada öğrenci olmaması da avantajımızdı.
Biz Adana'da bunu yaşadıysak herşeyi halledip tam güne geçildiğinde İstanbul'dakiler ne yapar,bana kabus gibi geliyor.

Çevrimdışı öffpüff

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.460
  • 1.760
  • 1.460
  • 1.760
# 14 Ağu 2017 22:53:53
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Konuya FARKLI yönden bakabilmeniz için bir kaç soru yöneltmek istiyorum.

1) Yetersiz derslik problemini yaşayacak olan kimlerdir? Devlet mi? Toplum mu? Eğer problemi yaşayacak olan toplum ise problemi çözmesi gereken de toplum olması gerekir.

2) Çok fazla öğretmenin norm fazlası durumuna düşmesi kimin için problemdir? Eğer devlet için bir problem ise, farklı yer ve konumlandırma yaparak problemi çözebilir. Eğer norm fazlası durumuna düşmek öğretmenler için bir problem ise, öğretmenlerin bu konuda neler yaptığını öğrenmek isterim.

3) Bir işveren adil olmak zorunda mıdır? Çalışanlar, işverenlerine ne yapması gerektiğini söyleme hakkına sahipler midir? İşveren istediği kişilerle çalışmak hakkına sahip midir? İşveren çalışanları istediği yer ve konumda çalıştırma hakkına sahip midir?

4) Devletten işveren olur mu / olmalı mıdır?
Sayın hocam onu bunu bilmem dopuya giderken şark 3 yıldı.7 yıl yüksekova macerası ardından 5 yıl istanbul un varoş yeri  234 puanla memleketime gidemiyorum.rezillikten başka birşey değil.çözümü üretecek olan bakanlık.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK