Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

HEM DERMANIM HEM DERDİM: E F E N D İ M

Ne büyük lütuf ki asırlar önce,
Bize, “kardeşlerim” derdin EFENDİM.
Kâinat gülerdi yüzün gülünce.
Sen bize müjdeci geldin EFENDİM

Sendedir bereket, marifet, şifa.
Sendedir merhamet, sadakat, vefa.
Sanadır salâvat milyarlar defa.
Sen tomurcuktaki terdin EFENDİM.

Bir anda iklimler Nev-bahar oldu.
Çöle yağmurla bir nur yağar oldu.
Kur’an gönlümüzde mühürdar oldu.
Şahdamarımıza girdin EFENDİM.

Analar, babalar ‘feda’ydı sana.
Aynalar vurgundu; ‘Şeyda’ydı sana.
Her nazar, emsalsiz sevdaydı sana.
Sen kalp gözümüzde ferdin EFENDİM.

Hasretlik de sensin bana, hicret de.
Bulutlar peşinde daim nöbette.
Seni buldum; bırakmazım elbette.
Hem dermanım hem de derdim; EFENDİM

15 Nisan 2014/GAZİANTEP

Uzun dokunur yollarıma saçların
Hani halı öpmek, el öpmektir
Nasır öpmektir belli belirsiz
Bu ülkenin tam ortasından öpmektir
Türkü doğuran kadınları
Bir yarayı bıçağından öpmektir

Ne zaman belirsen aklıma benim
Alnımda bir çocuk terler
İçimde sinsi bir duvara yığınır
Sevabına aşk tutar, nefesine gerilirim
Hani nefesin, dünyaya gelmektir
Terimi silmektir toprağa
Saçlarını ipek bilip
Kalbime hırka örmektir

Dünya sakar bir tavır içinde şu ara
İçinde, bildiğin, gırlanıyorum bunun
Seni henüz tanımıyorum
Geçmiş en uzak gelecektir deniyor
Seni henüz sevmiyorum
Ve sevmedikçe
Uçurumlar tükürüyor beni
Sarılmak sana, sonsuz kokar diyorum
Ve burnumda titreyen bu koku
Tavrını dağıtır, adam eder bu kalabalıkları

Aslında seni gerçeğe vurduğunda
Acıdı kanımda debelenen hüzün
İşi gücü bıraktı da, yağmur buraya yağdı
Hem burada, bu inleyen suyun altında
Seni yumruk gibi öpmeye kalkan bu adamı
Sihirsiz, düpedüz insanlar aldı

S.U

İSRAF
İsraf etme zamanı,
Değerlendir her anı,
Atalarımız bu vatanı,
İşte böyle kazanmış.
Yediğimiz ekmeği,
Atmayın sakın çöpe,
Bir parça ekmeği de
Görmemiş bazen cephe.
Boşa akıtma suyu,
Budur cahilin huyu,
Gün gelir çok ararsın,
Bulamazsın bir kuyu.
Kapat yanmasın boşa
Bu da hiç gitmez hoşa,
En zor zamanda paşa,
Gaz lambası kullanmış.
          Yusuf YALÇIN

Ilık bir rüzgar kokusu var havada
Tadı seni hatırlatıyor
Biraz buruk biraz eksik
Hani dilinle damağın arasındaki o kesik tat gibi
Sonra , sonra
Ansızın bir görüntü bir ses musallat oluyor,
Icinde yüzlerce rengin bir araya düştüğü,
Bir iç çekiyorum...
Galatadan kuş bakışı gördüğüm istanbula.
Bir şarkının en sevdiğim nakaratını söyler gibi söylüyorum adını.
Ve ellerin,
Kemikleri sadece ellerime degil
Kalbime de batan ellerin...
Tenimin üzerinde ki izlerin hala yerli yerinde dururken,
Sevinçlerimi hatırlıyorum, acımın da bir o kadar derin oldugunu kavrayarak.
Keşkeler biriktiriyorum, eski bir oyuncağın yırtık yerinde.
Haydi "gel" desen koşa koşa gelirim diyebildigimi hayal ediyorum her sabah,
dinlediğimiz son şarkının
Eşliğinde...
Bazense walter'ı hatırlıyorum,
yuksek sesli gülmelerin dolduruyor odamın her yanını...
Ilık bir rüzgarın kokusunu hissediyorum
Bir degil bin yıllık bir özlemin
Altında eziliyorum.
Seni uzaktanda sevebiliyorum
En cokta buna üzülüyorum galiba
Unuttum diyorum her gecenin sabahında
Sol yanımda sıcaklığını arayarak...
Seni baskalarından dinlemenin acısını sevince döndürüyorum...
Bir portakal görüyorum mesela
Yol kenarında  bir parça papatya...
Yok yok ben seni hic özlemiyorum aslında...

.....
Devirme gözlerini oyle, haydi ben geldim...
Usulca gel yanıma
Amacsizca sus...
Kelimelerinin anlamı bildigin dilin ötesine geçsin.
Bir beste yap...mesela
"Bana gelebilir misin?"  de.
Usulca gel yanıma, devirme gözlerini,
Haydi yum kalbini,
Geç oldu,dalalım ukuya koyun koyuna ...


S.U // Nisan 2014

Bir şişe dolusu
Yağmur  suyu biriktirdim
SENsiz her yağmurdan
Payıma düşen kadar
Lütfen,
Yeter bun yokluğun
Bir ses , bir nefes
Lütfet.
Biraz gökkuşağı özlüyorum.
Sessizliğimde özlemeye dahil
Bu aralar daha bir susuyorum
Sesini özlüyorum
Gülüşünü özlüyorum
Duruşunu özlüyorum.
Özledikçe susuyorum.
Ama artık bir kaç kelime
Konuşmak istiyorum.
Bağışla dillerimi
Çözülsün bu kelimeler
Çığ olup
İçime içime yağmasınlar.
Yine yazarım ben sana
Hem daha bir güzel yazarım
Dalarım,
Boğulurum gözlerinde
Öyle içten gelir yine
İzin ver sevdiğim
Kaybolayım yine SEN de
Çok özledim
Miniğim...

 Seni sevmek,
 Olduğun gibi, sen gibi sevmekti
 Seni yüreğime alıp da,
 Sana yüreğimin içinden bakmaktı
 Seni gönlümde sarıp sarmalamaktı.
 Bebeğim gibi, doyasıya öpüp koklamaktı
 Senden seni istemekti, seni sevmek
 Senden bir şey ummak değildi
 Sendi sevgi, sadece bir tek sen
 Doğduğun gün gibi hiçbir şeyin olmadan,
 Öldüğün gün gibi hiçbir şey götüremeden
 Yalnızca seni sevmekti
 Nasıl sevdin diyordun ya
 Böylesine sevdim işte
 Ölesiye sevdim,
 Öldürdün...

Nice çöl yüreklere gelmemiş bahar daha,
Azimli beyinlerle olur çöller vaha.
Dallar çiçeğe durdu,umut tomurcuklarda,
Hangi beden diridir,ölmüş duygularda?
Açsa göğsünü gere gere dilekler,
Korkak bedenlerde yüktür paslı yürekler.
Beşeriyat ağlamakta,
Nerede kardeşleri?
Arıyor insanlık ,
Güçlü,imanlı neferi.
Çağların adı var cengaver kullarla,
Döner elbet talih okunan kunutlarla.
''Ben''i kefenlemeden kapanmaz yarası,
Elbiseden kalan örtü edep darası.
Zulüm dallanıyor İslamın yöresinde,
Hemdertten nasibi yok kulların töresinde.

Unutmak kadar küçülmedim seni
Büyük de değilim affedecek kadar
Hatıralarına hapsettin beni
Aklımın ucundan geçmez firar

Bir sakız ambalajının iç yüzüydün sen
Üç mısrası boş laf, son mısrası ümit veren
Gece, hatta gündüz bile rüyama giren
Sendin işte sendin sen
Bir vazo içinde gül tanesiydin sen
Küçük bir yeri gül,kalanları diken
Beni rüzgarsız havada yıkan
Sendin işte sendin sen

Yalnızlık, sensiz kalmaktı.
Sensiz olmak değildi.
Sevgin olmadan yanımda olsan,
Sevgin olup da yanımda olmasan.
Bunun bir hal çaresi yoktu.
Herkese anlatsam da,
Kimse anlamayacaktı.
Sen ki anlamadıktan sonra,
Derdime kim derman olacaktı?
Duymayan yüreğinle umursamadan,
Acılarıma bir kez daha vururken,
Varlığın, yokluğuma sebebim,
Gelişin gidişimdir sevdiğim.

Bozkıra Benzer Sevda İklimim
sıcağım,kurağım Yağmursuzum Ben.
sen Benim Tek Çiçeğim
gelme Solarsın
bende Solarsın...

Yıllarca bir kafeste hapis kalmış gibi
Bekleyip duran garip gönlüm
Bundan sonra azat ettim seni kafesinden
Kanatlan artık uç dileğince
Öleceksen de bende ölme
Bul eşini dünyaların ötesinden

                              HZ.MUHAMMED
Doğmuş bir güneş 571 de,
Ay Nisan Günü 20 zamanı gece yarısı.
Varmış putlar o zaman,
Yıkılmış bir zaman.
Bir grupla olmuşlar erdemliler,
Dinmiş hakısızlıklar bir zaman.
İşte son dem gelmiş o zaman,
Ve kapatmış gözlerini nur yüzüne.

Sabırı senden öğrendik
Çileli hayatına bakarak
Etrafında kenetlendik
Millet millet akarak
Umut doldurduk içimize
Şefaatini umarak
Selam olsun sana kainatın güneşi
Kalpler seninle iman doldu
Aradığı her şeyi buldu
Herkesten daha öte bir kuldu
Yarartılmadı daha benzeri eşi
Selam olsun sana kainatın güneşi