Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Güzel şiirmiş hemşo

Arkadaş oldu zor günlerimde
Ayrılmadı yanımdan yalnızlık
Bu günümde,dünlerimde
Hep benimleydini yalnızlık
Doğduğumda, büyüdüğümde
İçimi korkular bürüdüğünde
Karanlığa yürüdüğümde
Hep benimlydin yalnızlık

Geldiğinde anlaşılır ancak
Ecel nerede ne zaman bilinmez
Değiştirmek için çabalasan da
Alından yazın silinmez.

Ölüm Haktan,sahte dünyada gerçek olan
Gerisi tiyatro sahnesi kapalı gişe dolan
Bunların hepsi kağıt dediğimiz
Çizgi film misali dünyada yalan

Her ölüm bir yetim kalması
Katledenin şeytandan rol çalması
Belki ölümden daha acısı
Katilinin öğrencin olması

Ardından şiir döküyorum
Kokunla boyanmış sokaklara
Bir gün bir tanesine
Tutun ve dön geriye
Tel tel olmuş umutlarımla
Işıksız sabahlara uyanıyorum
Yüzümde SENli bir gülümseme
Uykumda sana şiir oluyorum
Uzaktasın sanma
Bensiz o gecelerde
Her gece, önce SENi
Kalbimde uyutuyorum
Karış bulutlara
Yağ yollarıma
SEN koksun toprağım
SENi çok özlüyorum
Miniğim...

Hayat,
Hoyrat bakana hoyrat
Güzel bakana güzel.
Bir tarafı ateş,
Bir tarafı su.
Gitmesin diye ireme
Ateş suya kurmuş pusu.

Ne Olur

Muhabbetinin hasretiyle çarpan
Yorgun kalbimi yaralama ne olur,
Çıkma diye kilit vurduğum
Gönül kapısını aralama ne olur


Işığı söndü gözlerimin
Takati bitti dizlerimin
Sana diyen sözlerimin
Üzerini karalama ne olur

Unutulmaz hic bir sevda
Bilirsin sende..
Dokunduğun yerlerde
Senden ayrı bir sen kalmıştır...
Nasıl bir kucaklama unutturabilir ki?
Gecenin koynunda tenindeki
Gölgeyi...

Bir aşktan digerine kosabilirsin,
Sevebilirsin mesela dolu dizgin
ya da gündüzlere sığmaz hasretin
Ama nasıl bir aska düşüş
Unutturabilir ki
Bardağının kenarında ki dudak izini.
Kana kana icmişken bile ...

Unutulmaz hic bir sevda,
Cunku en cok beklenendir
En çabuk terkettiğin..
Koşaradım uzaklasabilirsin kendinden
Savrulup gidebilirsin köhne bir yalnızlığa
Bir mısrada sen ekleyebilirsin
Şairlerin iflah olmaz satırlarına,
Ama
Unutulmaz hic bir sevda
Bilirsin sende
Her nefes aldığında...

S.U.   Haziran // 2014

Yüreğinize sağlık.

Bir türkü söylesem şimdi
Bir türlü söyleyemesem
Demir bisikletli sanayi çırakları
Sabahın ayazında pedal çevirirken
Ve on dakika sonra kendilerini bekleyen
Paslı tulumu geçirecekken üzerlerine
Bir çay evinin öndeki masada buğulu çaylar
Ve kahvecinin acı gözleri ömrüme ferman okurken
Bir türkü söylesem de bir türlü söyleyemesem
Genç öğretmenlerin sıcak poğaça poşetleri
Kahvaltıdan ırak bir ömrün
Hüznüyle yoğruluyorken
Ve ‘iki de su’ diyen bir adamın gözlerine
Anlamsız bakan pastacı kız
Taze ömrüne hayaller devşiriyorken
Bir türlü söyleyemediğim türkü
Gırtlağıma yapışmışken
Def etmeye çalışırken kahvecinin acı gözlerini gözümden
Iğdır yağmura gark olmuşken
Yol kenarlarında akıp duran minik dereler
Ömrümden ömür taşırken uzaklara
Çayırbaşı ne yandadır varın gidin o tarafa
Başımda kavak ağacı ağırlığında bir ağrı
Yerlerinde yeller esiyorken gençliğimin
Mavi önlüğünü özenle giyip okula gelen çocuk
Kovuluyorken
Kovamadığım, bertaraf edemediğim fikirlerin hücumunda beynim
Amansız çarpışıyorken
Söğüt yapraklarında şebnem
Kerimbeyli toprağında hicran
Bir çocuk aldığı iki puanla göklere uçuyorken
Bir hoca matematik hüsranıyla boğuşuyorken
Ve ben masasına küskün şair
Kalemi unutmuşken evde
Yar sesinde bir derman
Ana sesinde figan
Yaş yirmi dört idi
Hacı dayı; ‘sen on sekiz oldun mu’ dediğinde
Yaş otuz iki
Bir türkü söylesem şimdi nasıl anlatırım
O acı bakan kahvecinin gözlerini
Ömrümden ömrü ona mı versem
Mutlu olsun diye her gün defalarca çay mı içsem
Bir türkü söylesem şimdi
Bir türlü söyleyemesem..

11.06.2014
11.33

Kerimbeyli/Karakoyunlu/Iğdır

Murat ;
Uzakları yakın eylemek,
Öz yurdunda;
Öz duyguları söylemek.
Nice şanslar verilirken beşere,
Tutuşmuş kaynıyor
Nefis tonlu tencere.
Gönüller secdeye durdu,
Akıllar ona mahkum.
Akibeti anlayanın
Niyazları meftun.

Yine Gel
Hani bir gidişle gitmiştin ya sabaha inat
Yine Gel
Hani ummadığın bir zamana terk etmiştin ya vuslatı
Yine Gel
Hani kör bir vakte sarmıştın ya  bakışlarını
Yine Gel
Hani o aksama doğru
hani güneş umudunu kesmişti ya yitik bir saatte
Yine Gel,
Ay ışığı ol güneşi dönder sabaha  Yine gel

Kefeni bile siyah çünkü
Çünkü görünmese renkler daha iyi.
İçim, dışım öyle sevilecek renk değil,
Değil mi?
Ölse de renkler, atıyor içimde kırmızı
Gün doğumu - batımı ayrımını yapamıyor gibi.
Buralar sadece senin gezdiğin kıyılar şimdi,
Senli yollar, siyahtan sen rengine dönüyor,
Bütün renkler ölüyor koynunda
Bir ben, bir sen rengi
Kalıyoruz,
Gezintiye çıktığında
Kıyılara vuran dalga; sen sesi
Ben ortasında oturmuş ada'mın ıssız,
Gözümden akan sen seli
Her zerresi sana ait; -Bir kısmı içimde duruyor-
Tam da ordasın, damlalardan yansımış sen kuşağında,
Aynaya bakmadan kendini görememek gibi.
Bana bak ordasın
Tam kırmızı; Gün doğumu - batımı ayrımını yapamıyor gibi.

---

Haydi SEN ve BEN

Yine sensiz bir gece
Ardımda hatıralar
Sevdim ben hep kendimce
Kalbimde kırıntılar...

Gözlerim uzak yollarda
Düşlüyorum hayalini
Yüreğim paramparça
Seviyorum aşkım seni...

Haydi sen ve ben
Tutuşalım el ele
Koşalım sonsuzluğa

Haydi sen ve ben
Sevişelim her gece
Uçalım mutluluğa...

eyup40
(23.06.2012)

---

---

Aşka Sarhoşum Sende

Bir hayaldi, bir rüyaydı o masum gülüşün,
Sanki ömrümün sonuydu, çığlık çığlık susuşun...

Haydi tut ellerimi şimdi, koşalım yarınlara.
Gel beraber yürüyelim de, aşka sarhoşum sende...
 
Sevdan bir umut, bir masal artık, eritiyor içimi ayrılık.
Matem kokan bulutlarla, ağlıyorum sevdalık...
 
Bir hayaldi, bir rüyaydı o masum gülüşün,
Sanki ömrümün sonuydu, çığlık çığlık susuşun...


19.06.2014
eyup40

---

............................. .................
Bir varmışla başlayan hayat ,
Bir yokmuşla bitmiyor.
Bahanelerin hepsi bayat,
Rızasız yenilip içilmiyor...