Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Her sabah yeniden
Umut güvercinleri üşüşür yüreklere.
Adı iman,
Gücü Kur an dan olan.
Kara bulutlar çıksa da ara sıra,
Hep arada sızan ışıltılar çeker,
Varlığı elinde olan SONSUZ RAHMAN a ..

Kesif yüzlerde de parlarmış güneş
Sıreti perişan, suretine hapsolunan
İnsanların ki, yaslanmışlar nefslerine..
Birisi evet yek diğeri çizsin bir resim
Erisin boşluk ve mat desenli figürler.

 hayal gemisi demir atar gönlüme.
deli rüzgarlar penceremde,
deler geçer kalbimi esince.
çarpar özgür dalgalarım derinlerde
döner beklenen sevincim sessizce
telaşlanır,heyecanlanır aşk,
gerek yok hesap kitaba.
teraziye...süzgece...
dalar gönlüm derinlere,
bu sefer söyle,
kurtul... atma içine.
ne olacak hayır dese bile
platonik ruhum çıkmazlarda yine...

Ahhh ayrılık,
Adını mıh gibi
Çakarsın yüreklere.
Dualar,sulardan önce gider arkandan
Sen vazgeçmezsin ağlatmalardan..
Ahh ayrılık,
Ne yaşın biter,ne gamın
Analıkta yangınısın sevdamın..

Gitmeseydin seni bu kadar sevemezdim....
Hasret ve özlemler bu kadar güzel anlatılamazdı...
Sonbahar bu kadar içli, güz gülleri bu kadar güzel kokmazdı..
Geceler içten dost olmazdı...
Sen , Ben nasıl olurduk eğer gitmeseydin..
Yalnızlık hiç bu kadar güzelleşirmiydi...
Şiirin büyüsüne, sevdanın sihrine nasıl ulaşırdık...
Gitmeseydin eğer kendimizi nasıl tanırdık..........

Sesin değil sözün gittiği yerler vardır
Belki uçan kuş,belki yavru,belki yaren
Sevginin varmadığı yerler dardır.
Belki mavi,belki beyaz belki sinen..

Sesin değil sözün gittiği yerler vardır
Belki uçan kuş,belki yavru,belki yaren
Sevginin varmadığı yerler dardır.
Belki mavi,belki beyaz belki sinen..

+sonsuz

Ahhh ayrılık,
Adını mıh gibi
Çakarsın yüreklere.
Dualar,sulardan önce gider arkandan
Sen vazgeçmezsin ağlatmalardan..
Ahh ayrılık,
Ne yaşın biter,ne gamın
Analıkta yangınısın sevdamın..

++++yüreğinize sağlık ablacım

ıssız bir yanılgı
bu yüzyılda yapayalnız
bakışmalar ve sözler
aşkla buluşup konacak sırların
                                         güzelliğine
ben ise seni gözyaşlarımda bulup
son bahar kadar sarmalayacağım..

Son bir kez daha baktım bize
Elvedalar çalıyordu yaşamın melodisinde
Yavaşça kalktı elim göğe doğru  Salladım usulca, hoşçakal...

Yollardan utandım önce
Sonra sol yanımdan
Gitme dedi içimdeki garip his
Gitmem gerek dedi dilim
Ahh lal olsaydı keşke

Bu kadar basitmiydi
Derin bir sevdanın vedası
Kalabalığa karışınca yok olur muydu
Ya da kimsesizleştirebilir miydin
Senden habersiz yaşatabilir miydi yürek onu?

Ne çok soruya gark oldu yüreğim
Rüzgarlar hep poyraz mı
Meltemler bizi bulmaz mı
Yine ayrılık esti bize, şart oldu vedalar
Hoşçakal...

Ayaklarım gitmeye diretirken
Elim de yeni cümleler peşinde
Hiç bitmesin veda mektubum
Ki biz hiç bitmeyelim

Vakitte epey geç olmuş
Gün doğmaktadır yeryüzüne
Benim gönlüm bulutlu bir gök gibi
Her an yağmaya hazır gözlerimden
Tuttum yağmuru
Sen de karışıp gitme diye

Az sonra çalacak ayrılık çanım
Kalmadı belleğimde içimde yanan sevda kelimeleri
Cümleler de kurulmuş ayrılığa
Devrik bir vedayım artık
Hoşçakal...

Son bir kez daha baktım bize
Elvedalar çalıyordu yaşamın melodisinde
Yavaşça kalktı elim göğe doğru  Salladım usulca, hoşçakal...

Yollardan utandım önce
Sonra sol yanımdan
Gitme dedi içimdeki garip his
Gitmem gerek dedi dilim
Ahh lal olsaydı keşke

Bu kadar basitmiydi
Derin bir sevdanın vedası
Kalabalığa karışınca yok olur muydu
Ya da kimsesizleştirebilir miydin
Senden habersiz yaşatabilir miydi yürek onu?

Ne çok soruya gark oldu yüreğim
Rüzgarlar hep poyraz mı
Meltemler bizi bulmaz mı
Yine ayrılık esti bize, şart oldu vedalar
Hoşçakal...

Ayaklarım gitmeye diretirken
Elim de yeni cümleler peşinde
Hiç bitmesin veda mektubum
Ki biz hiç bitmeyelim

Vakitte epey geç olmuş
Gün doğmaktadır yeryüzüne
Benim gönlüm bulutlu bir gök gibi
Her an yağmaya hazır gözlerimden
Tuttum yağmuru
Sen de karışıp gitme diye

Az sonra çalacak ayrılık çanım
Kalmadı belleğimde içimde yanan sevda kelimeleri
Cümleler de kurulmuş ayrılığa
Devrik bir vedayım artık
Hoşçakal...

Tebrikler

Bitmeyen Şiir

Bitmeyen şiiri yazıyorum,
Bir yandan da hayatı dinliyorum.
Elimde bir bardak çay her yudumda aynı tat…
Ve daha sıkı sarılıyorum hayata, geçen yıllara inat.
Bir çocuk görüyorum, oyuncağı alınmış,
Boynu bükülmüş, umutları çalınmış.
Diren diyorum çocuk, umutla bak yaşama,
Her yağmurun ardında bir gökkuşağı ara.
 
Mehmet ILGIN

içime küskün yaralara
senin gözlerinden evvel
aşkın geçmişten gelen eli   gülümsedi
yüreğimin saydam hazinesini
                    cinnetimde sakladım
artık küskün camlarda yüzüm
son bahara son sevdaya konuk
yaban çiçeği mevsimlere yağar
göçmen kuş sürüleri kızıllığında
küllenen bir ateşin sönüşü kadar
                           tazeyim....

Güneşi gördük,yağmuru da,
Biri ne kadar yakarak gittiyse
Öbürü o kadar söndürerek geldi.
Nazı gördük,sevdayı da,
Biri  amansızlığa meydan okuyarak güçlüyse,
Diğeri o kadar bezdirdi cananı.
Elemi yaşadık,hazı da;
Biri Hakka bağladıysa sımsıkı,
Diğeri kördüğümleri kopardı.

Hasta

Bir adam vardı bu gün, hasta.
Yok yok hasta, adam olmuş Ağras'ta.
Saydım 20 kutu ilaç,600 adet hap.
Beden çökmüş, ruhu olmuş harap.
Yiğenim! dedi ellerim titrer parkisonum,
Bel fıtığına katlanırım da karaciğer benim sonum.
Benden sadece tansiyonunu ölçmemi istedi.
İstese üstüne bir hastane bile yapılabilirdi.
Bir göz bende bir göz saatte hap atacakmış,
Birini unutsam! diyor sonrası olmayacakmış.
Balkona açılan pencere önünde saksılar,
Yerlerini çiçek gibi haplara bırakmışlar.
Bir ara dua döküldü dilinden sandım şifa diledi.
Rabbim sadece ele ayağa düşürmesin! dedi.
Hani ölüm çalarya kapımızı ansızın geliveriyor.
Bu öyle değil kendisi ölümün kapısını çalıyor.
Ayrılırken yanından farkettim! yorgundu gözleri.
Sallamıştı tüm ruhumu onun titreyen elleri.