Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Anlatım güzel öğretmenim.
Yalnız çok elemli..

tıkanan konuyu açan,
derin sessizliği bozan,
ne zaman evleniyorsun cümlesi...
gençlik...zaman derken
yaş ilerliyor muhabbeti,
bakışlar...kaçamak cevaplar
bazen de yardıma koşar...
hava da çok güzel değil mi...
hemen arkasından gelir,
hayırlısı...
kısmetse ile başlayan,kaçış cümleleri...
oradakilerden biri:
konuyu değiştirme şimdi...
sıralanır geleceğe dair cümleler...
şimdi çocuğun olsa,
askere yollasan,
olacak yaşın şu...tamam da...
yarına çıkacağımız belli mi...
en güzeli de...
artık seçici oldun seçici...
kem...küm derken
değişmeyen menü gibi
konu hep belli...
(bir ortamda bekar olmak...)

Hatırlatma bana
Önüme düşen  sarı ,sapsarı yaprak
Hayat nasıl da geçti  anlamadan
Hüzün neşe iç içe yaşayarak
Nasılda geldi unutulmaya konu
Sonbahara , Ölüme , beklenen sonu
Bilmezsin Mezar yeri kadar yerin
Unutursun Silinecek adın, sesin

şehir bulutlanır
küskün bir yüreksin kapımda
yıkılan dayanaklar altında
                         kalırsın çocuk tesellisi
                kadar
aşkın yanılsamasına ne sen ne de ben
dalıp da çıkabiliriz   sevgili

Herkes , herşey olmanın derdinde
Kimsenin birisi değil umrunda,
Oysa herkesten ala herşey olmak
Kimseden habersiz hiç olmakla
Aynı değerde...

eskidir kalbimde onulmaz yaralar
küskünlüğüm dağlara, yoksunluğum
                              aşka musallat.....
kime değse gözlerimdeki yangının ucu
vazgeçilmez sorgusuz kasvette kalırım
ayrılık cephesinden hatıralar okurum
suskuyla tezhipli
sevdanın tarihi kimden yanadır ...biilnmez

Aklına ben düşersem
Bi slm yolla geçmişten
Gelecek günlerine
Yokluğumda biriktirdiğin gazoz kapakları
Kurumuş güllerin olsun
Bi şarkın olsun mesela
Tekrar tekrar dinle
Bazen hiç bişey yapma
Yemek yemeyi unut
Böylesi sewseydin eğer
Bu şiir sana yazılmazdı
         (Şiirimsi)

Kollar yorulur,yollar yorulmaz..
Ne çirkefli bir dünya,durulmaz..

Akışa kan gerek,bakışa can gerek,
Gidiyoruz beyhude, bilmeyerek..

dostlarla kahve içerken,
köşede arkadaşını beklerken,
otobüste tıkış tıkış giderken,
halı sahada bile...ısınırken,
mekan yer farketmeden,
insanın olduğu her yerde.
ah!!gıybet...
neden kaçamayız senden,
neden bu kadar tatlısın...
neden anlattıkça ballanırsın...
acaba...neden?
tatlı mı olur,
insanların sevmediklerini
arkadan söylemesi...
sen!!!...
yemek ister misin?
ölmüş olan kardeşini...
başkasının başına geleni,
daha mı hoştur çekiştirmesi...
ah!!gıybet...
yaktın hepimizi...
Allah'ım ne olur affet bizleri...
(Allah'ım bizleri gıybet ortamından uzak eylesin...)

Arkadaşlıklar tamamen giybet üzere kurulu
en iyi arkadaşım
en iyi giybet edebildigim
kişi olmuş

Bir şarkı takıldı aklıma
Yine seni getirdi yamacıma
Bir bahane daha buldun sızmaya kalbime
Geçmişin anlarıyla an'ımı kuşattın yine
Ben savunmasız bir kale
Yenildim içimdeki sevgine

Sen bir şarkının nakaratı
Bir şiirin can alıcı noktası
Sen ah yok musun sen
Başımın tatlı belası

İçime ektiğin çelişkiler zorluyor beynimi
Bağımlılığım zor kurtulur cinsten
Hiçbir kötü sözün sana yok karşılığı
Sen varlığımın kanıtı
Gülüşünde atan kalbimin
Yüzüme yansımasısın
Kuşandığım zırhlarımın tek yumuşak yanısın
Sızıntıların yetmiyor
Gelip akan suyum olur musun?

Ürkek  sözlerle  yaklaşınca rıhtımına
Göğsüne tutunamayan açlık gibiyim
Sızlayıp ağlıyor, aciz ve uzak kokular...
Saplanmış kirlerimi yıkasa bir derya
Dolup taşan nazlı, gurbet havuzunda.

Kalbim
Yangın yeri
Yangındır yeri
Yangınındır yer
Nefes alsam
Nefesi biten yangının
Bilinmez değeri...

dostlarla kahve içerken,
köşede arkadaşını beklerken,
otobüste tıkış tıkış giderken,
halı sahada bile...ısınırken,
mekan yer farketmeden,
insanın olduğu her yerde.
ah!!gıybet...
neden kaçamayız senden,
neden bu kadar tatlısın...
neden anlattıkça ballanırsın...
acaba...neden?
tatlı mı olur,
insanların sevmediklerini
arkadan söylemesi...
sen!!!...
yemek ister misin?
ölmüş olan kardeşini...
başkasının başına geleni,
daha mı hoştur çekiştirmesi...
ah!!gıybet...
yaktın hepimizi...
Allah'ım ne olur affet bizleri...
(Allah'ım bizleri gıybet ortamından uzak eylesin...)

Amin öğretmenim..
++++

günlerdir kış büyüsü kıskacında
hüznün deseni koyu mavi
dokununca çınlar , sırası gelince
savunmasızca teslim olur  aşk
küllenen zaman gibi oturur
derin ürpertili özlem
                      beklentilerin  diplerine