Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.941
  • 47.505
  • 2.941
  • 47.505
# 06 Haz 2017 13:20:02
 :)

Çevrimdışı ayşaf

  • B Grubu
  • 171
  • 421
  • 171
  • 421
# 06 Haz 2017 13:39:46
Kadın,  kanadı  kırık  kuş misalidir  dedi  Kral.
Tutunacak  dalı  yoktur,  erkeğinden  gayri.
Ahh!
 Kanadı  kırıklar.
 Dertlendiklerim.
 Bir  sigaralık  nefes, bir  tek sizin  için  değiyor.
 Kanadı  kırıklar!
 Gözümün  önünde  bir  kara, gezinip duruyor.
 Duman  misali.
 Dumanın  arkasında, kanadı  kırıklar.
 Kahvenin  önünde  bir  katar.
 Belli ki  düğün  katarı.
 Hemen  ileride bir  cami, bir  kalabalık.
Belli ki  mevta!
Kimbilir!
 Bir  kanadı  kırıktır belki de.
Önce düğün  korteji, ardından  cenaze  kalabalığı  geçti.
 Ömrümün  bir  anı  daha  geçti.
 İlahi  düzen  diye  buna  diyorlar  her hal!
 Gözümün  önünde  bir  kara.
Gezinip duruyor, duman  misali.
Kralın  arkasında,
Kanadı  kırıklar…

Çevrimdışı canca67

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 311
  • 1.077
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 311
  • 1.077
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 06 Haz 2017 18:38:45
O daha büyüyememiş çocuklar
Ućan balonların peşine takılıp gökyüzü oldular
Bir sebebi vardı gitmelerinin
Gòkyüzü daha parlak
Gökyüzü daha maviydi her biriyle
Onlara sarılamayan her anne
Yıldız bastı baģrına
Bu sebepten Çoban yıldızıydı hep çocuğu.
Bir masal uydurdu yüreğine
Her gece rahat uyuyabilsin diye
Hiç dünyaya gelemeyen her çocuk
Dağ oldu annesine
Daha güçlü
Daha sağlam durabilsin diye
O gòkyüzü olan her çocuk
Ruh oldu annesine
Hep çocuk kalabilsin diye...

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.941
  • 47.505
  • 2.941
  • 47.505
# 06 Haz 2017 22:49:30
kimsenin şiiri kimsenin yüreğinde
hükümsüz kalıyor esaretinde
ne sözler ne bedeller
kimsenin hikayesi aşka karşılık değil
soğuyor bahar şimdi
herşeyde yarım yamalak izler
burkuluyor kalpler bu suskunlukta
kalp kalesi mührü sunuyor
Hep özlem dokununca yüreğe
Can yanıyor, gözler uzaklara dalıyor

Sen varsan
Buralar hep şiir kokuyor "

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.145
  • 53.141
  • 4.145
  • 53.141
# 06 Haz 2017 23:04:22
Geleydin
 Geleydin de göreydin
Seni nasıl özlediğimi
Nasıl düşlediği mi
Gözümden aşağı sırılsıklam oluşumu
Hasretinden yanağımda açan kır çiçekleri ni
Geleydin  ..
 Geleydin de göreydin ..

Çevrimdışı seliali

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 4.869
  • 31.318
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.869
  • 31.318
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 06 Haz 2017 23:18:10
Dağlardan rüzgara,
Buluttan yağmura..
Sızar ince bir hüzün..
Siner tüm mahlukata..
Ulu dallara topraktan ,
Kalana bırakandan ,
Uçar asil bir hüzün..
Hani her mevsim yeşil kalan
Ağaçlar gibi yüreğin..
Hani tüm terkedişlere
Meydan okuyan sözlerin..
Hani her karadan çıkardığın
Sütbeyaz varoluşlar..
Hani bulanık sulardan devşirdiğin
Dupduru mavilikler..
Sahi bir duygu vardı,
Umut gibi, hayat gibi..
İllaki tutulurdu bir yerinden,
Bırakılmazdı..

Ya hiç yer kalmadıysa tutacak
Tutunacak..
Ya tüm renkler çalıyorsa hazana
Ya gökyüzü çekildiyse, göz bebeklerinden..
Yahut da gri bir akışla, bilmiyorsan
Nereye gittiğini..
Bir seferberliğin, koyu anlarıyla
Çarpmaktaysa yüreğin..

Kuşlara bak o vakit,
Bak o kanatlara.. .
Ne gün yuvarlanırsan üşüten dehlizlere..
O vakit bak, bak o kuşlara..

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.310
  • 223.549
  • 28.310
  • 223.549
# 06 Haz 2017 23:22:38
Yüreğine sağlık kardeşim.  [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] ..Çok güzel anlatmışsın.

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.655
  • 72.847
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 10.655
  • 72.847
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 06 Haz 2017 23:38:46
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Dağlardan rüzgara,
Buluttan yağmura..
Sızar ince bir hüzün..
Siner tüm mahlukata..
Ulu dallara topraktan ,
Kalana bırakandan ,
Uçar asil bir hüzün..
Hani her mevsim yeşil kalan
Ağaçlar gibi yüreğin..
Hani tüm terkedişlere
Meydan okuyan sözlerin..
Hani her karadan çıkardığın
Sütbeyaz varoluşlar..
Hani bulanık sulardan devşirdiğin
Dupduru mavilikler..
Sahi bir duygu vardı,
Umut gibi, hayat gibi..
İllaki tutulurdu bir yerinden,
Bırakılmazdı..

Ya hiç yer kalmadıysa tutacak
Tutunacak..
Ya tüm renkler çalıyorsa hazana
Ya gökyüzü çekildiyse, göz bebeklerinden..
Yahut da gri bir akışla, bilmiyorsan
Nereye gittiğini..
Bir seferberliğin, koyu anlarıyla
Çarpmaktaysa yüreğin..

Kuşlara bak o vakit,
Bak o kanatlara.. .
Ne gün yuvarlanırsan üşüten dehlizlere..
O vakit bak, bak o kuşlara..
Canım öğretmenim bu ne güzel bir anlatım.Yüreğine sağlık.

Çevrimdışı seliali

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 4.869
  • 31.318
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.869
  • 31.318
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 06 Haz 2017 23:43:25
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] , [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] ablalarım, yürek güzel, bakan göz güzel.. Çok teşekkür ederim..

Çevrimdışı golgesizisik

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 123
  • 889
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 123
  • 889
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 07 Haz 2017 02:46:25
Aşk budur belki de
Senin sessiz kalışların
Benimse her gece yeniden düştüğüm yollarına...
Hüznün duraklarında beklerken
Seni getirecek yıldızlara bakakalıyorum
Bir dilek tuttum kayan yıldızdan
Yağmur damlası ol düş avuçlarıma....

(Maskemi takıp insanlara karıştım
Yokmuşsun gibi gezdim,güldüm,konuştum
Başaramadım yine...
Ansızın gelip durdun aklıma
Ve ben yüreğimdeki derin boşluğunla kayboluyorum yine...)
 


                         

Çevrimdışı ayşaf

  • B Grubu
  • 171
  • 421
  • 171
  • 421
# 07 Haz 2017 11:08:57
Hayalim!
 Şu anda yapmak istediğim.
 Deniz önümde açılmış masmavi lacivert.
Hava bulutlu ama durgun.
 Teknem kıyıda halatla bağlı demir direğe.
 Önce oltalarımı hazırlıyorum tam beş tane.
Oltalarıma yemlerini takıyorum sonra.
 Şimdi sıra tekneyle denize açılmaya geldi.
 Hemen hatırlıyorum.
Limonlu koruk suyumu alıyorum yanıma.
 Halatı çözdüm güneşin battığı yöne  doğru dalgaları teknemin altına alıyorum.
Altı mil uzaklaştım kıyıdan.
 Tekneyi durdurdum.
 Demiri attığım gibi, 50.100.200.250.300.600 metre derinliği olan oltalarımı sırayla atıyorum denize.
 Susadım ve farkındayım.
Nerede benim limonlu koruk suyum !
Yudum yudum sindirerek susuzluğumu, içiyorum  limonlu koruk suyunu.

Niyetim Levrek.

  600   Metrelik oltamda bir kıpırtı.
 Hemen çekiyorum yavaş yavaş.
 Aaaa!
 O da ne!
 Mercan gelmesin mi oltama!
 Mercanı oltadan çıkarıyorum.
 Elimde durmuyor kerata bir o yana bir bu yana yalpalıyor.
 Niyetim sen değilsin diyorum.
 Mercanı fırlatıyorum lacivertten maviye dönen dişi denize.
 Kaldı dört olta.
 50 metrelik oltam sert şekilde çekiyor oltanın takılı olduğu metali.
 Yine heyecanla çekiyorum oltayı.
 Ah be kardeşim kim atar bu ayakkabıları denize!?
 Kaldı üç oltam.
 Yine susadım limonlu koruk suyumdan içiyorum kana kana.
 300 metrelik oltamla 200 metrelik oltam aynı anda çekiyorlar misinayı.
 Birini bir elimle, diğerini, diğer elimle çekiyorum merakla.
 Birinde çinakop takılı, diğerinde orkinos.
 Kime niyet kime kısmet diyorum.
 Fırlatıyorum denize çinakop ile orkinosu.
Kaldı bir oltam ama, zaman dar vakit;
Güneş ufukta batmak üzere, ses seda gelmiyor son oltadan.
Uzanıyorum şamandıraya gözlerim gökyüzünde limonlu koruğumu yudumluyorum.
Erkek yıldızların çıkmasını bekliyorum.
 Güneş battı batacak.
 Erkek nöbetçi    yıldızlar çıktı.
 Son oltamda ses getirdi.
 Ama bu balık değil.
 Teknemi çekiyor son oltaya takılan.
 Güç bela çekiyorum oltamı.
 Takatim kalmadı, yine Levrek yakalayamadım.
 Ama gökyüzünden bir yıldız düştü tekneme!!
 Bir erkek yıldız yakaladım.
 Bu sevinçle dönüyorum hayalimden gerçeğe!!!

Çevrimdışı cancancan111

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.599
  • 19.318
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.599
  • 19.318
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 07 Haz 2017 11:56:46
üşüme…
üşümeyi bilmeyenler için üşüme...
gitmekte olan bir yolcu garında bir sandalye üzerinde
gidenleri görmeye gittiğin zaman
senin yolculuğunun beklemek olduğunu
bilme...
bilmeyi bilmeyenler için bilme...
bir aşk şiiri tasarlıyorum senin için...
kaygan bir buluşma noktasının sonsuzluğu içinde
bir kör olarak uyanmayı tasarlıyorum manzaranın içinde
görme...
görmeyi bilmeyenler için görme...
ısırılmaktan yorulmuş çikolatadan bir çocukluğun göz altı torbalarında biriken
cehennemi üzme...
üzmeyi bilmeyenler için üzme...
bir arabesk şiir tasarlıyorum senin için
bir parkta ağaca adını kazıyan cüsseli mimarinin eşliğinde
bir büst olarak uyanmayı tasarlıyorum yeşillikler içinde
büyüme...
büyümeyi bilmeyenler için büyüme...

Çevrimdışı lebalev

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 29
  • 133
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 29
  • 133
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 07 Haz 2017 13:42:35
sonsuzluk bir çölse
ben de içinde bir kum
sevenlerden uzakta
unutulmaktır korkum
içimde yok hiçbir heves
gönül susmuş dilde yok ses
dünya sanki olmuş kafes
varmıyımki sanki yokum

Çevrimdışı lebalev

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 29
  • 133
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 29
  • 133
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 07 Haz 2017 13:45:18
Şimdi oku kabirde mümkün değil okunmaz,
O daracık tezgahta hayal bile dokunmaz,
Sevdiklerin giderler terk edip birer birer
Dünyan bir avuç toprak mezar taşın kuşkonmaz.

Çevrimdışı cancancan111

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.599
  • 19.318
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.599
  • 19.318
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 07 Haz 2017 14:24:28
varlığı değiştirmek...
yanlış -bellediğim-benliğimin tabakalarını
üzerimden atmaya, soymaya devam ederek...
tırtıl ayaklarımla yürüyorum,
derinin dökülmesi gerektiğini bilerek...
zaman ve tekrar ile,
kelebek kanatlarımı bulmadan önce...

eski ve atılmış kabuklarıma bakıyorum
olduğumu sandığım insanın...
azıcık üzüntü ve çokça hüzün ile,
ama aynı zamanda biraz rahatlama ve mutluluk ile...

kalkan her tabaka ile, daha hafif hissediyorum...
her acı dolu soyulma ile, daha da özgür...
atılan her deri ile, daha derinime uzanıyorum...
değişen her katman ile, daha da kendim oluyorum...

bana öğretmeye devam et,
özgürlük için asla geç olmadığını...
değişiklikleri kucaklamak için,
özümü fark edeyim, kendim olayım...
kulağıma ''gayret'' diye fısılda
kabuklarıma çok sıkı yapıştığımda...

şarkına ruhumu alıştırmaya devam et,
ve süren değişimime...
bana her gün hatırlat
ve inandır beni;
bir gün bütün kabuk ağırlığının üzerimden kalkacağına...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK