Bunları Biliyor Musunuz?

Çevrimdışı İpeksi

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 256
  • 1.279
  • 256
  • 1.279
# 09 Ağu 2021 10:11:52
.

Çevrimdışı NURETTİN67

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.337
  • 2.524
  • 2.337
  • 2.524
# 09 Ağu 2021 10:45:10
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
.
Güzel bir hikâye

Çevrimdışı ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.201
  • 34.607
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.201
  • 34.607
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 09 Ağu 2021 11:46:50
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Uğur böceği tarladaki bitlerle beslenir. Uğur böceğinin bol olduğu sene mahsul bol olur. O yüzden çiftçiler ona uğur böceği demiştir.

Bir Uğur Böceği Hikayesi de Benden Gelsin

🐞 Uğur yapsin kutsal hayvan olarak bilinir.
Bu lakap bir  efsaneden kalmadır.
Paris ' te işlenen cinayetten ölüme mahkum edilmiş, masum olduğunu iddia eden bir adam bu küçük böceğin varlığı ile kurtulmuş.
Aslında olay şöyle olmuş ,idam günü mahkumun kafası kesmek üzere olan cellatın Boynuna uğur böceği konmuş.
Cellat onu çıkarmaya çalışmış ama böcek aynı yere koymak için defalarca geri dönmüş .
Kral II (972-1031) ilahi bir müdahale var demiş ve mahkumu affetmeye karar vermiş.
Birkaç gün sonra gerçek katil bulunmuş.
Bu hikaye hemen yayılmış ve uğur böceğinin korunması gereken bir şans tılsımı olarak kabul edilmiştir...

Çevrimdışı Gefsob

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.021
  • 15.102
  • 2.021
  • 15.102
# 09 Ağu 2021 12:32:24
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bir Uğur Böceği Hikayesi de Benden Gelsin

🐞 Uğur yapsin kutsal hayvan olarak bilinir.
Bu lakap bir  efsaneden kalmadır.
Paris ' te işlenen cinayetten ölüme mahkum edilmiş, masum olduğunu iddia eden bir adam bu küçük böceğin varlığı ile kurtulmuş.
Aslında olay şöyle olmuş ,idam günü mahkumun kafası kesmek üzere olan cellatın Boynuna uğur böceği konmuş.
Cellat onu çıkarmaya çalışmış ama böcek aynı yere koymak için defalarca geri dönmüş .
Kral II (972-1031) ilahi bir müdahale var demiş ve mahkumu affetmeye karar vermiş.
Birkaç gün sonra gerçek katil bulunmuş.
Bu hikaye hemen yayılmış ve uğur böceğinin korunması gereken bir şans tılsımı olarak kabul edilmiştir...
Teşekkürler🐞🐞

Çevrimdışı Gefsob

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.021
  • 15.102
  • 2.021
  • 15.102
# 09 Ağu 2021 12:36:21
Eğer elinize kıymık veya cam benzeri küçük bir parça girerse bunu deneyebilirsiniz. Elinize batan parçayı çıkarmanıza yardımcı olacaktır.

Çevrimdışı göbekligeneral

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.797
  • 7.141
  • 5.797
  • 7.141
# 09 Ağu 2021 12:40:24
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
.
izninizle paylaşıcam.

Çevrimdışı omerf

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.527
  • 9.517
  • 2.527
  • 9.517
# 09 Ağu 2021 13:02:27
Kaptan korsanların taktıkları tek göz bandının amacı, karanlık yerlere girildiğinde karanlığa alışma süresini yok etmektir.

Çevrimdışı dilek0127

  • Uzman Üye
  • *****
  • 6.147
  • 34.913
  • 6.147
  • 34.913
# 09 Ağu 2021 15:13:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kaptan korsanların taktıkları tek göz bandının amacı, karanlık yerlere girildiğinde karanlığa alışma süresini yok etmektir.
Karanlığa alışma süresi göz bebeğinin büyümesine bağlıdır.Tek göz ya da çift göz ne fark eder?🙄

Çevrimdışı hazer

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.860
  • 12.319
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.860
  • 12.319
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 09 Ağu 2021 15:46:34
Katil balinalar aslında yunus ailesindenmiş🤔

Çevrimdışı omerf

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.527
  • 9.517
  • 2.527
  • 9.517
# 09 Ağu 2021 16:02:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Karanlığa alışma süresi göz bebeğinin büyümesine bağlıdır.Tek göz ya da çift göz ne fark eder?🙄
Bantla kapalı olan göz ve göz bebeği sürekli kapalı olduğu için  karanlikta görmeye hazır vaziyette oluyor.Geminin karanlık bölgelerine gittiğinde(depo gibi) bantla kapalı olan göz karanlıkta gormeye hazır vaziyette olduğu için kaptan göz bandını açıp rahatlıkla karanlıkta işini yapabiliyor.Savas gibi saniyelerin önemli olduğu durumlarda kaptan karanlığa gittiğinde gözünün karanlığa alışmasını beklemek zorunda kalmıyor .

Çevrimdışı omerf

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.527
  • 9.517
  • 2.527
  • 9.517
# 09 Ağu 2021 16:05:02
Güverteden içeri (aydınlıktan karanlığa) geçtiklerinde göz bandını çıkarıp gün boyu göz bandının altında karanlıkta kalan gözü kullanıyorlar.

Çevrimdışı Migren

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.545
  • 8.220
  • 1.545
  • 8.220
# 09 Ağu 2021 17:06:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bantla kapalı olan göz ve göz bebeği sürekli kapalı olduğu için  karanlikta görmeye hazır vaziyette oluyor.Geminin karanlık bölgelerine gittiğinde(depo gibi) bantla kapalı olan göz karanlıkta gormeye hazır vaziyette olduğu için kaptan göz bandını açıp rahatlıkla karanlıkta işini yapabiliyor.Savas gibi saniyelerin önemli olduğu durumlarda kaptan karanlığa gittiğinde gözünün karanlığa alışmasını beklemek zorunda kalmıyor .
Ben de korsanlarda ya göz tembelliği vardır diye düşünüyordum 😊

Çevrimdışı dilek0127

  • Uzman Üye
  • *****
  • 6.147
  • 34.913
  • 6.147
  • 34.913
# 09 Ağu 2021 17:16:05
Ben de savaşırken bir gözlerini kaybettiklerini sanıyordum.Bacaklarını kaybedince tahta bacak takmaları,ellerini kaybedince demir kanca takmaları gibi.🤔

Çevrimdışı BAYRAM ALİ

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.537
  • 13.589
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 2.537
  • 13.589
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Ağu 2021 17:51:31
Dr. Mehmet Öz’e katılmamak mümkün değil.
SON NOKTA

Dr. MEHMET ÖZ
Yıllardır doğru düzgün girmediğim facebooka bu virüs yüzünden girip bir şeyler yazayım istedim, çünkü neredeyse 15 ocaktan bu yana, yani 2 aydır bu hastalık üzerine ilmi makaleler de dahil çok fazla okuma yaptım.

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Bu virüsten kaçış yok! İstisnasız hepimiz yakalanacağız. Ama ne kadar geç yakalanırsak o kadar iyi, bunu en sonda açacağım. Aynen grip virüsünde olduğu gibi önümüzdeki seneler, on yıllar boyunca bu virüsle yaşamayı öğreneceğiz. Emin olun bu kesin. Şu an alınan karantina, tatil, izin vb tedbirlerin tamamı virüsün yayılma hızını yavaşlatıp sağlık sektörünün çökmemesini sağlamak üzere alınıyor.

Çok hızlı yayılımda hastanelerin yoğun bakım üniteleri çıkmaza giriyor ve bilamecbur İtalya örneğinde olduğu gibi hangi hastanın yaşayacağına, hangisinin öleceğine karar verilmesi gereken berbat bir durum ortaya çıkıyor.

Virüs dediğimiz şeyler aslında öldürücü, şeytani birer düşman değiller. Onlar da aynen bizim gibi üzerinde konuşlandıkları alan sayesinde yaşayan canlılar. Zaten umumiyetle hayvanlardan bize geçiyorlar ve evet, hayvanları genelde öldürmüyorlar. Çünkü kendileri de yaşamak için üzerinde yaşadıkları canlılara muhtaçlar. Yüzyıllardır hayvanlarla beraber yaşamaya alışmışlar.

E peki biz neden ölüyoruz? Çünkü birbirimizi tanımıyoruz. Virüs kendini hala hayvan vücudunda zannediyor. Yeni yerleştiği konağın şartlarını henüz bilmiyor. Belli bir süre geçtikten sonra hem bizler onlara bağışıklık kazanacağız hem de onlar kendi sonsuz hayatları için mutasyona uğrayacaklar. Böylece beraber yaşamaya alışacağız.

Mesela aranızda “herpes labialis “adlı virüsü duyan oldu mu hiç? Duymadınız ama kendisi dünyanın en yaygın virüslerinden birisi ve bir kere vücudumuza girdikten sonra biz ölene kadar vücuttan atılamıyorlar. Peki ne yapıyor bu virüs? Dudağınızda uçuk çıkarıyor. O kadar işte. Bizi öldürmüyor çünkü biz ölürsek kendisi de yaşayamıyor.

Grip virüsü de hemen hemen öyle. Öldürücülük oranı %0.1 civarı ve genelde zaten vücudunda kronik hastalığı  olanları öldürüyor. Her sene ve her sene dünyada yarım milyar insan grip virüsüne yakalanıyor. Bu şekilde birlikte yaşamaya alıştığımız tonla virüs var. Corona virüsler (sars, mers vb) ile de yaşamaya alışacağız (tabii mers ile belki 1000 yıl sonra).

Sadede gelirsem, dediğim gibi hepimiz bu virüse yakalanacağız. Hatta belki birçoğumuz yakalandı bile ama fark etmedi. Ve hatta hastalığı da atlattı. Vücudu virüsle yaşamaya çoktan alıştı ya da virüs o vücutta yaşayamadı ve başka konaklara geçti. Bu konuda en güzel örnek Diamond Princess gemisi. Gemideki 3700 kişinin 700'ünde test pozitif çıkmış. Ama bu 700 kişinin 350'si hastalığı hissetmemiş bile. Ve hala da çok sağlıklılar. Yatak döşek yatmıyorlar. Ki yaş ortalamaları da baya yüksek.

Peki neden böyle? Çünkü o 350 kişinin bağışıklık sistemi çok güçlü. Yani bu hastalıkta en mühim şey bağışıklık sistemi. Aramızda bağışıklığı iyi olanlar, spor yapanlar, doğru besinleri alanlar, sigara, içki içmeyenler vb. bu hastalığı belki hissetmeyecek bile. Belki hafif bir grip gibi atlatıp hayatlarına devam edecekler.

Ne yapmak gerekiyor? Öncelik vücut direnci. Spor ve hareket. Sonrası beslenme. Bilhassa meyve sebzeler ile daha spesifik şeyler, mesela sarımsak, yoğurt, yeşil çay vb. Sonrası ise besin takviyeleri. Bilhassa C vitamini, çinko, beta glukanlar (1.3 ve 1.6) ve kara mürver ekstresi. Meyve sebzeler ve takviyeler eğer kendinize de dikkat ederseniz bu kışı atlatmanızı sağlayabilir. Çünkü bağışıklık sistemini çok dirençli hale getiriyorlar.

Dediğim gibi, bu virüsle yaşamaya alışın. Önümüzdeki yıllarda, hatta belki aylar ya da haftalarda mutasyona da uğrayacak, ya daha ölümcül olacak, ki kendi de kaybeder, bu yüzden bunu düşük ihtimal görüyorum, ya da o da bizimle yaşamayı öğrenecek. Aşısı bulunsa bile mutasyona her uğradığında aşı fonksiyonunu kaybedecek. Grip aşıları da öyledir. Sizi sadece geçmiş senelerin grip virüslerinden korur. Yenilerinden değil. Yani tam koruma sağlamaz. Tam koruma her zaman için bağışıklık sisteminizdir.

Fakat dediğim gibi virüsün canlılığını devam ettirebilmesi için bulunduğu konağı öldürmemesi ve başka konaklara geçebilmesi gerekiyor. Bunun için de mecburen mutasyona uğramak zorunda. Mutasyon dediğimiz şey ise nesille alakalı ve virüsler çok hızlı üreyip öldükleri için bizlerde yıllar alan nesil değişimi onlarda saatler alabiliyor. Bu sayede çok hızlı mutasyon geçiriyorlar. Ve büyük bir ihtimalle süre geçtikçe virüs bulaştığı kişiyi öldürmeyecek şekilde mutasyon geçirecek. Yani bu virüsü ne kadar geç kaparsanız tehlikesi o kadar az olacak.

Evet, hepimize uğrayacak bu virüs ama ne kadar geç uğrarsa o denli şanslı olacağız. Bu yüzden olabildiğince evden çıkmamak, hijyene dikkat etmek, gerekli şekilde beslenmek, hareket etmek ve gerekli takviyeleri almak gerekiyor. Bunları yapanlar emin olun hepimizden uzun yaşayacak.

Hülasa:
1- Kendinizi karantinaya alın. Virüsle en geç temas edenler en şanslıları olacak.

2- Hijyen. Olabildiğince temizliğe dikkat edin.

3- Meyve sebze yiyin.

4- Bağışıklığa iyi gelen sarımsak, yoğurt gibi besinler tüketin.

5- Bağışıklığa çok iyi gelen besin takviyeleri ve vitaminler alın. Örnek: beta glukanlar, c vitamini, çinko, kara mürver ekstresi vb.

6- Hareket edin ve evinizde spor yapın.

7- Sigarayı bırakın.

8- Bol su için.
Lütfen telefonunuzda kayıtlı kalsın ara sıra OKUYUN!
Sağlıklı günler dileğiyle...

Çevrimdışı omerf

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.527
  • 9.517
  • 2.527
  • 9.517
# 09 Ağu 2021 18:08:36
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ben de korsanlarda ya göz tembelliği vardır diye düşünüyordum 😊
😀

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK