Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 10 Oca 2014 06:49:14
VERTİGO
Birçoğumuzun belki de ismini bile ilk defa duyduğu vertigo, genel olarak baş dönmesi ile hareket ve denge duygusunun yitirilmesi demektir. Hatta sadece göz kararması ile de ortaya çıkabilir. Vertigo, nöroloji bölümüne sık başvurulan şikâyet arasında yer almaktadır. İnsanın başının birden dönmesi akla, beyinde bir sorun olduğunu getirir. Fakat gerçek öyle değildir. Çoğu zaman kendiliğinden düzelen ve altında önemli bir hastalık bulunmaz. Yalnız bu, bütün baş dönmelerinin ve denge kayıplarının önemsiz olduğu anlamına gelmez. Araştırma yazımızda vertigo rahatsızlığı ile ilgili bilmeniz gereken her şeyi bulacaksınız.
Vertigo Belirtileri nelerdir?
         Vertigonun en sık karşılaşılan belirtisi baş dönmesi, kulak çınlamasıdır.  Vertigo çok şiddetli olduğunda hastalarda gözlerde sıçrayıcı hareket, bulantı ve kusma, ayakta duramama şeklinde belirtiler de olabiliyor. Sonuçta insanın ayağının altından yer kayıyormuş gibi hissetmesi veya bir yana kayma gibi belirtilerle devam eder.
Vertigo Neden Meydana Gelir?
Vücudumuzun denge ve hareket halinde kalmasını sağlayan organlarımız kulak ve beyinciktir. Bu sebeple, bu organlarımızda meydana gelen bir arızada vertigo hastalığı oluşmaktadır. Göz, kulak ve beyincik organımıza bağlı olarak meydana gelecek muhtemel rahatsızlıkları sıralayalım.
•İç kulakta bulunan denge organı ile ilgili bir rahatsızlık,
•Meniere hastalığı: İç kulakla ilgili bir rahatsızlıktır. Genelde baş dönmesinin yanı sıra bulantı, kusma ve kulak çınlaması eşlik ediyor. Atakların tekrarı halinde işitme kaybı olur,
•Beyin sapı- beyincik birleşme bölgesindeki bir tümör gelişiminde vertigo meydana gelebilir. Çünkü bu bölgede denge siniri bulunur ve tümörün bu sinire baskı yapması sonucu ortaya çıkabilir.
•Multiple Skleroz (MS) hastalığı,
•Kalp hastalıkları,
•Ağır kansızlıklar,
•Metabolik bozukluklar,
•Boyun kemiklerinde bozulmalar ve kireçlenmeler de beyin sapı ile beyinciği besleyen damarları sıkıştırarak vertigo yapabiliyor.
•Bazı psikiyatrik,
•Yaşlı ve birçok hastalığı olanlar, (özellikle diyabet gibi),
•ÜSYE (üst solunum yolu enfeksiyonları) sonrası iç kulak tutulumu,
•Vestibüler Nörinit (İç kulaktaki denge ile ilgili sinyalleri beyine ulaştıran sinirin iltihaplanması),
•Kronik orta kulak iltihaplarının iç kulağa yayılması (labirentit),
•Menenjit veya diğer ateşli hastalıkların içkulağı etkilemesi,
•İç kulakta veya iç kulak sinirindeki tümöral hastalıklar
Yukarıda sayılanlardan da anlaşılacağı gibi hastalığın kaynağının büyük çoğunluğu kulağa bağlı olan rahatsızlıklardır.
Vertigo Tanısı nasıl konuyor?
        Hekimin yapacağı bir dizi tetkik gerekiyor. Beyin görüntülemesi (MR) çekilebilir, kulak-burun-boğaz(KBB) muayenesi ve odiyometrik(işitme ilgili) testler yapılarak ve kan tahlilleri gibi incelemeler yapılarak anlaşılabilir.
Vertigonun Tedavisi:
             Vertigo genellikle başka bir hastalığın habercisidir. Bu nedenle öncelikle asıl hastalık tedavi edilmelidir. İlaç ve tedavi süreci hastalığa göre uygulanmalıdır. Tümörler hariç kulağa bağlı baş dönmeleri kısa yâda uzun zamanda kendiliğinden ortadan kalkmaktadır.
Vertigo, beyin damar hastalığı, MS, beyin tümörü, boyun kemiklerinde kireçlenme gibi hastalıklarla ilişkili ise bu hastalıklara yönelik özel tedaviler uygulanıyor. Bu amaçla doktorunuz ayakta yada yatarken hatta yürürken bazı testlere tabi tutacaktır. Doktorunuz tedavi sürecinde size baş dönmesini azaltmak için vereceği bazı hareketler da bulunmaktadır.
Vertigo İçin Şifalı Bitkiler;
Her derdin dermanı doğada mevcut olduğu gibi vertigo' nun da şifası doğada verilmiştir. Vertigo için şifalı bitkiler Isırgan Otu ve Sarı Ballıbaba bitkileri şeklinde sıralanır. Sarı Ballıbaba bitkisini çay demler gibi demleyip içerseniz baş dönmelerinizin azalacağını göreceksiniz.
                                                                                                                                 


Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 11 Oca 2014 07:02:24
Her Bitki Şifalı Bitki Değildir

Her bitki şifalı değildir dikkat edilmediği taktirde oldukça tehlikeli olabilen bitkileri sağlık bakanlığı bir listede belirlemiş, aktarlarda satışını yasaklamış ve bunu bir kanun ile düzenlemiştir. Aşağıdaki bitkilere dikkat etmeniz gerekir çünkü şifalı bitkiler den diye aldığınız bu bitkiler sizlerde veya yakınlarınızda ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.

1.Bulbus scillae (Adasoğanı) ve preparatları
2.Cantharide (Kantarit, Kuduz Böceği) ve prep.
3.Creosotum (Katran ruhu, Kreozot)
4.Flos Cinae (Horasani, S.Contra) ve prep.
5.Flos Pyrethri (Pire Otu) ve prep.
6.Folia Belladonnae (Güzel avrat Otu) ve prep.
7.F. Digitalis (Digitalis, Yüksük Otu) ve prep.
8.F. Hyoscyami (Banotu) ve prep.
9.F. Jaborandi  (Jaborandiyapr.) ve prep.
10.Folia Stramonii, F1ores Stramonii (Tatula yaprak ve çiçeği) ve prep.
11.Fructus Coculi (Balık otu) ve prep.
12.Fr. Colocynthi (Ebu Cehil Karpuzu) ve prep.
13.Fr. Ecbali Elaterii (cirtatan, eşek hıyarı.), Usaresi tozu ve diğer prep.
14.Fr. Papaveris (Haşhaş), şurubu ve diğer prep.
15.Cummi Guttae (Patalomba, Katalamba)
16.Herba Bel1adonnae (Güzel Avrat otu) ve prep.
17.H. Cannabis (Kenevir, Kendir), F. Cannabis ve Prep.
18.H. Conii (Baldıran) ve prep.
19.H.Rutae (Sedef otu), Fl. Rutae ve prep.
20.Oleum Cheropodii (Kenepod esansı)ve prep.
21.0. Ricini (Hint yağı)
22.Radix Ipecacuanhae (Altın kökü) ve prep.
23.R.Pyrethri (Pire Otu) ve prep.
24.Rhizoma Pilicis (Erkek Eğrelti otu) ve prep.
25.Rh. Hellebori (Çöpleme) ve prep.
26.Secale Cornutuın (Çavdar mahmuzu) ve prep.
27.Semen Calabar (Ka1abar bak1ası) ve prep.
28.S. Colchici (Çiğdem) ve prep.
29.S. Crotonis (Kroton tohumu), O.Crotonis (Yağı Habb el milük yağı)
30.S. Ricini (Hint yağı bitkisi tohumu, Bezr-i hırva)
31.S. Sabadillae (Bit otu, papaz otu) ve prep.
32.S. Straphisagriae (Bit otu) ve prep.
33.S. Strychni (ve diğer Strychnos türlerinin tohumları-kargabüken, inyas baklası) ve prep.
34.Summitates Sabinae (Kara ardıç) ve prep.
35.Tubera Aconiti (Kurtboğan) ve prep.
36.Radix  Mandragorae (Adam-Adem otu) ve prep.

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.426
  • 224.501
  • 28.426
  • 224.501
# 11 Oca 2014 15:36:27
ÇOK ÖNEMLİ PAYLAŞ LUTFEN DİKKAT!!!
Yaygın olarak kullandığımız tasarruflu ampullerin kırılması durumunda ev ve işyerimizde takip edilmesi gereken hareket tarzı aşağıda belirtilmiştir. Bir tasarruflu ampul kırıldığında şu yönergeleri takip edin;
 1. Derhal odayı kırıklara basmadan terk edin.
2. En az 15 dk o bölgeden uzak durun ve ortamı iyice havalandırın.
3. Kırıklara ve civa partiküllerine çıplak el ile dokunmayın.
4. Kırıkları ve yerlere saçılan cıva partiküllerini temizlemek için elektrik süpürgesi kullanmayın. Saçılan cıva partikülleri elektrik süpürgesi sayesinde ortama yayılarak solunum yoluyla zehirlenmelere sebebiyet verebilir.
5. Plastik eldiven takın ve yerdeki cam kırıklarını bir faraşın içine süpürün. Civa partiküllerini ise ıslak bir mendil veya yapışkan bant ile temizleyin.
 6. Faraşta topladığınız parçaları kilitli bir poşete veya bir plastik torbanın içine atın ve ağzını iyice kapatın.
7. Plastik torbayı evsel çöplerin içine atmayın. Bunun yerine pil atık kutusuna veya belediyelerce tehlikeli atıkların toplandığı veya imha edildiği yere götürün.
8. Kırık ampulden çıkan tozu solumamaya çalışın.

Çevrimdışı arya82

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.653
  • 1.477
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.653
  • 1.477
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 11 Oca 2014 15:38:46
Çok önemli bir paylaşım olmuş Hacile hocam.Okurken iyi ki bunu okumadan böyle bir olay yaşamamışım dedim.Zira hemen süpürgeye koşardım :( Teşekkürler

Çevrimdışı çelebiç

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.720
  • 15.455
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.720
  • 15.455
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 11 Oca 2014 15:40:00
Haber Türk Gazetesinin haberine göre grip hastalığı çayı ve çorbasının tarifi ben denemedim ama deneyeceğim.
 MEYAN KÖKÜYLE HAZIRLAYACAĞINIZ GRİBE DÜŞMAN, BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZE DOST İKİ TARİF:

 Porselen demliğe 2 gr meyan kökü tozu (1 çay kaşığı) konulup, üzerine 2 su bardağı soğuk su ilave edin. Demliği kaynayan bir çaydanlık üzerine oturtun ve yarım saat kadar çaydanlığın buharı üzerinde bekletin. Günde 2 fincan içebilirsiniz. (Yüksek tansiyonu olanlar, şeker hastaları ve hamileler tüketmemeli.)

GRİP ÇORBASI

Malzemeler:
 * 1 su bardağı haşlanmış buğday
 * 3 su bardağı doğal yoğurt
 * 1 tatlı kaşığı acı biber salçası
* 1 tatlı kaşığı kuru nane
 * 4 - 5 diş sarımsak
 * 1 tatlı kaşığı sumak
 * 5 çorba kaşığı sızma zeytinyağı
* 1 limon suyu

Hazırlanışı:
Bir gece önceden ıslatılmış buğdayı bir litre suda iyice pişirin ve ılınınca yavaş yavaş çırpılmış yoğurt ekleyin. Bir tavada zeytinyağı ile salçayı karıştırın ve ısıtın. En son olarak diğer baharatlar ile sarımsak ve limon suyunu ekleyin. Bu çorbadaki her malzeme ayrı bir grip savaşçısıdır. Sumağın kuvvetli bir antioksidan, sarımsağın mikrop öldürücü etkileri vardır. Nanenin ise solunum yollarının yangısını azaltıcı gücü bulunur. İyi bir sızma zeytinyağı ise bağışıklık sistemini güçlendiren skualen, E vitamini ve flavonoidler içerir.

GRİP SAVAŞÇISI BAHARATLAR

* Sumak
 * Kırmızı pul biber
 * Karabiber
 * Zerdeçal
 * Zencefil
 * Kekik

 


Portakalın kabuğu meyvesinden daha çok c vitamini içeriyor

Portakal ve narenciye kabuklarının, içlerinden çok daha yüksek miktarda ve ilaç düzeyinde C vitamini içerdikleri belirtiliyor. Mandalina ve portakal kabuğunun fazlası toksik etki yapabileceği için günde bir mandalina veya portakalı, kabuğu ile birlikte sıkıp içmek hem günlük C vitamini ihtiyacınızı karşılamaya hem de virüslere karşı da koruyucu olmaya yetiyor. Portakal kabuğunda hem C vitamini hem de ‘flavonoid' adını verilen güçlü antioksidanlar ve virüs öldürücü maddeler bulunuyor. Bir-iki mandalina - portakal kabuğunu limon kabuğu gibi rendeleyerek limonatanıza ekleyebilirsiniz.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Oca 2014 08:11:24
Meşe Palamutu
Anadolu, İran, Suriye ve Yunanistan’da doğal yayılış gösteren meşenin yaklaşık 300 türü bulunmaktadır. 3 metreden 25 metreye kadar büyüyebilen bu bitkinin gövdesi önceleri düz sonraları ise derin yarıklara sahip pürüzlü bir yapıdadır.
Yaprakları genelde el ayası büyüklüğünde olan palamut ağacının(meşe) kökleri oldukça geniş yayılış gösterebilmektedir. Kökleri derinlere doğru uzanan palamut meşesinin ülkemizde yayılış gösteren hemen hemen 30 türü bulunmaktadır. Hiç ayırım yapmaksızın bu 30 türün meyvelerine de Palamut denmektedir. Ancak bu şifalı bitkilerden sadece 2–3 türünden palamut elde edilmektedir.
Nasıl elde edilir?
Henüz tamamen olgunlaşmadan 15 ağustos 15 Eylül civarları meşe palamutları toplanır. Toplanan bu meşe palamutları Güneş altında 10–15 gün boyunca kurutularak faydalanılmak üzere aktarlara veya depolara sevk edilmektedir.
Dikkat edilecek en önemli şey meşe palamutlarının kimyasal atıklardan uzakta ve tarımsal ilaç ve gübre gibi etkenler tarafından etkilenmemiş olmasıdır. Çünkü palamutlar tabiyatı itibariyle atıkları biriktiren bir bitkidir.
Palamutların Etken Maddeleri nelerdir?
Mazı ve meşe palamutları hemen hemen aynı etken maddeleri içerisinde bulunduran şifalı bitkiler dir. Gallik, tanenler, gallik asit, ellagik asit, nişasta ve şeker palamut un başlıca etken maddelerindendir.
Meşe palamudunun kullanıldığı yerler.
Anadolu’da birçok hastalık için kullanılan meşe palamutları ayrıca kahve yapımında da kullanılmaktadır. İkram için hazırlanan kahvelerden farklı olan palamut kahvesi genelde şifa bulmak maksadıyla tüketilmektedir. Şifalı bitki olarak meşe palamudu,
•Kabızlık yapıcı etkisinden dolayı ishal vakalarında,
•Mikrop öldürücü ve kanama durdurucu etkisinden dolayı açık yaraların sarılmasında,
•İltihap giderici olarak boğaz, göz, karaciğer iltihaplanmalarında,
•Yine kanama durdurucu özelliği açısından mide kanamalarında,
•Damarlar üzerindeki yatıştırıcı etkisinden dolayı basur gibi rahatsızlıklarda,
•Egzama ve arpacık gibi hastalıklarda bolca kullanılmaktadır.
Hangi hastalıklara nasıl uygulanmalıdır.
1.Meşe palamudu ve kabuğu kaynatılıp, balla tatlandırılıp içildiğinde, boğaz iltihabı, karaciğer iltihabı, göz iltihabına faydalı olur. İshali keser, anjin, basur, mide yanması, mide kanamsı, gastrit, ağız yaralarına faydalıdır.
2.Ağır ishallerde 1 gram palamut tozu günde 2–3 kere yutulabilir.
3.Özellikle iç hastalıklarında( mide yanması, gastrit, ülser vb) 15 gr. palamut kahvesi 1 lt. Suda kaynatılır bal veya pekmez ile tatlandırıldıktan sonra günde 2–3 bardak içilir.
4.Pamuk mazısı denilen bir tür yaraların üzerine sarılarak mikroplara karşı koruma sağlanılır.
5.Meşe yaprakları kabukları ve palamutları kaynatılarak elde edilen su banyodan sonra egzama bölgeleri ve mayasıl için kullanılabilir.

Çevrimdışı selcuk

  • Uzman Üye
  • *****
  • 6.054
  • 1.444
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.054
  • 1.444
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 12 Oca 2014 10:47:17
arkaddsalr 3 yasındakı kızıma hipermetrop teshısı kondu arkadaşlar bı doktor 4 numara gözlük verdı dıger baska bır doktor ıse 2 numara ...hangısını alıcam kararsız kaldım..bayağı numara farkı var....cocugunda hipermetrop olan varmı acaba ???

Çevrimdışı selcuk

  • Uzman Üye
  • *****
  • 6.054
  • 1.444
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.054
  • 1.444
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 12 Oca 2014 13:27:20
???

Çevrimdışı mavi ada ılgını

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.970
  • 8.709
  • 1.970
  • 8.709
# 12 Oca 2014 14:18:00
Selçuk öğretmenim öncelikle geçmiş olsun benim küçük oğlum da hipermetrop dört yaşındayken teşhis kondu ancak doktorumuz büyüdükçe hipermetropluğun düzeleceğini söyledi ve gözlük vermedi gerçekten de oğlumun göz numarası düştü şu an on altı yaşında bir derece gözlüğünü ise sadece sınav dönemlerinde kullanıyor

Çevrimdışı MEKİLER

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.174
  • 5.352
  • 1.174
  • 5.352
# 12 Oca 2014 15:26:58
Arkadaşler 2 yaşını 9 ay geçen bir oğlum var.  2 yaşında konuşmaya başladı ama 3-4 ay sonra durup dururken kekemelik başladı. Bazen geçiyor, bazen başlıyor ... Çok ağır değil ama bazen takılmalar oluyor, bazende uzatarak konuşuyor. Şuan altı ay oldu durum aynı. Biz sözünü kesmeden dinliyoruz. Özgüveni şuan çok iyi. Konuşma uzmanlarının tavsiyelerini uygulamaya çalışıyoruz. Sizin başınızdan böylde bir durum geçti mi? Neler yaptınız ? Bitkisel bir tedavi olarak tavsiyeleriniz varsa lütfen paylaşın. Çok kafaya takıyorum bu aralar...

Çevrimdışı selcuk

  • Uzman Üye
  • *****
  • 6.054
  • 1.444
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.054
  • 1.444
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 12 Oca 2014 23:18:33
arkaddsalr 3 yasındakı kızıma hipermetrop teshısı kondu arkadaşlar bı doktor 4 numara gözlük verdı dıger baska bır doktor ıse 2 numara ...hangısını alıcam kararsız kaldım..bayağı numara farkı var....cocugunda hipermetrop olan varmı acaba ???

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 13 Oca 2014 06:39:02
Genel olarak
Zencefil; tropikal iklim karakterindeki coğrafi alanlarda yaşayan ve yetişen yumru köklü sarımtırak bir bitkidir. Düğümler şeklinde yetişen kökleri genelde toprağın 15-25 cm altındadır.
 Ülkemizde hobi tarzında yetiştirme denemeleri yapılıyor olsa da aslında ülkemiz ilimine dayanabilecek bir bitki değildir zencefil.
Zencefil özellikle asya, çin, hindistan ve arabistanda çokca tüketilen ve her çeşit "bitkisel" şifa uygulamalarında kullanılan bir bitki çeşididir. Özellikle çin ve hindistan dolaylarında zencefil 2000 yıldır bilinir ve çok aktif olarak kullanılır. Örneğin çinde "zencefil bitkisi"; hazımsızlıklarda ve çeşitli mide hastalıklarında, diare(su kaybı ishal)'de ve mide bulantılarının tedavilerinde kullanılırken, Hindistanda Zencefil bitkisi; genellikle eklem iltihaplanmalarında, colic tedavilerinde(bu bağırsaklarda meydana gelen gaz spazmlarıdır ve oldukca ağrılıdır özellikle çocuklarda sık görülür) ve hayati göstergelerin düzeltilmesinde kullanılır. Aslına bakarsanız zencefil bitkisi bütün bir dünyada aranılan ve sevilen bir çeşit baharattır. Bu bitkinin bu haklı şöhreti özellikle soğuk algınlıklarana birebir olmasından kaynaklanmaktadır. Zencefil bitkisinin soğuk algınlıklarına çok iyi geldiği bütün bir dünyada bilinen bir gerçektir.
Son Olarak; zencefil asya da en azından 4,400 yıldır kullanılan iyi bir baharat ve iyi bir destekleyici şifahi bitki türüdür. Tropikal iklimlerin bereketli topraklarından bütün bir dünyaya armağandır zencefil.
Yapısal Özellikleri -Şekli Özellikleri-
Zencefil yumru şeklinde bir birine geçmiş yuvarlaklar gibi görünen bir köke sahiptir. Bu kök yerin 15-25 cm altında bulunur. Kökün üzerindeki "birbiri içine geçmiş
hissi veren açık veya koyu" halkalar su yüzeyinde yayılan dalgalar gibi yayılım gösterir. Bu bitkinin gövdesi biribirinin içine geçmiş yivli bir yapıya sahiptir. Kısımların kenarından yapraklar çıkar ve bu yapraklar yeşildir. yapraklar henüz küçükken gövdeyi saran vir ok ucu gibidir. büyüdükçe gövdeden ayrılarak yaprak şeklini ve görümünü kazanır.
Bu bitki çiçekli bir bitkidir. Çiçekleri beyaz sarımtırak veya karışık yeşl de olabilir. Pembe olduğu da vakidir(adalarda ki çeşitleri).
Etken Maddeleri nelerdir?
Bu bitkinin etkili oluşunun en önemli nedelerinden birsi uçucu yağlarının olması ve yapısındaki fenol bileşikleridir(shogaols ve gingerols). Ayrıca içerdiği nişasta, kalsiyum, B ve C grubu vitaminleri de bu bitkiyi önemli yapmaktadır.
Kullanıldığı yerlerden bazıları.
•İştah açıcıdır,
•Antiseptik özelliği kanın temiz kalmasını sağlar,
•Mideyi düzenler,
•Mide bulantılarını giderir,
•Mide ağrılarında ve hazımsızlıkta iyi bir seçimdir,
•Bağırsaklarda biriken ve atılamayan gazların kolaylıkla atılmasını sağlar(colic),
•Solunum yollarını açar,
•kanın yapısını daha akışkan hale getirir(ki bu kalbin daha rahat çalışmaı demektir)
•Vücutta sıcaklık ve terleme meydana getirir.
•Zencefil gerçekten iyi bir anti oksidandır(oksitleri temizler dışarıya atılmasına yardımcı olur)
•Kalp ritminin düzene girmesini sağlar,
•özellikle romatizmal rahatsızlıklarda bin yıllardır kullanılmaktadır.
•Baş ağrılarını gideici özelliği vardır,Zencefil
•Uykuyu rahatlatır,
•Kandaki kollesterolu diğer bir çok bitkiye nazaran daha fazla oranda düşürür,
Bu ve buna benzer daha bir çok faydaları vardır zencefilin.
Örnek Olaylarla Kullanım Alanları
1- Yolculuk sırasında bir çoğumuzu taşıtlar tutar ve aslında çok da hoş geçebilecek bir yolculuk bizim için tam bir kabusa dönüşür. İş te bunu zencefil sayesinde engelleyebiliriz. Şöyleki, Yolculuğa çıkmadan 30 dakika önce ağza alınan 1 gr. zencefil araç tutmasını engeller. Zencefilin faydaları
2- Ameliyattan kalkan hastalara verilen ilaçlar narkoz etkisini hafifletir fakat bu ilaçların yan etkileri mevcuttur. Oysa zencefil bu ilaçlardan daha etkili bir bulantı bastırıcıdır. Ameliyat sonrası ayılmalarda 0,5gr. - 2gr. arası zencefil+100 ml. sıcak su ile ile hazırlanan infüzyon oldukca faydalı sonuçlar verir.
3. Hamilelikte alınan günlük 1 gr toz zencefil hamileliğin mide üzerindeki etkilerini büyük oranda iyileştirir ve hatta yok edebilir de.
4. Zencefilin soğuk algınlıklarında kullanıldığını daha önce söylemiştik. Bir fincan çay içerisine bir miktar bal karıştırılıp ardından bu karışımımız içerisine iki dilim taze zencefil kor ve az bir miktar beklendikten sonra bu karışımı içesek soğuk algınlığımız kısa sürede atlatılır.
5. Yemeklerde ve tatlılarda kullanılan zencefil zamanla romatizmal hastalıklara çok iyi gelmektedir. Zencefil bitkisine son yıllardaki talep patlamasının sebeplerinden birisi de bu antiromatizmal özeliklerindendir.(Not: Sitemizde en çok "zencefil" bitkisi merak edilerek okunuyor.)
Kanser ve Zencefil
Zencefil bitkisi son zamanlarda kanserle savaşta "destekleyici tedavi olarak" kullanılmaktadır. Dünyada azımsanmayacak sayıdaki bilim adamı zencefilin "kanserle ve buna benzer tehlikeli hastalıklarla" savaşta "destekleyici tedavi olarak" kullanılabileceğini kabul etmektedir.

Zencefilin Vücuda Alınma Yöntemleri
1- Zencefil çaylarla birlikte alınabilir özellikle yaş zencefil dilimlenerek fincan içerisine konmuş çayda bekletilir.
2- Toz halindeki zencefil bal ile özenerek alınabilir.
3- Ayrıca çay, bal, zencefil karışımı da oldukca etkili bir tiryaktır.
4- Bunlardan farklı olarak zencefil "toz olarak" 1 gramlık dozlarla doğrudan alınabilir(özellikle hamilelerde)
5- Zencefilin diğer bir alınma yöntemi de zencefilli yemek, pasta ve tatlılarla olmaktadır.
NOT: Zencefilin yaş ve taze olarak alınması tavsiye edilen bir yöntemdir.

Dozaj ve Yaşlara Göre Kullanım Miktarı Ne olmalıdır?
!!!!Önemli NOT!!!! Zencefil her nekadar mucizevi bir bitki de olsa 2 yaşın altındaki çocuklarda kesinlikle kullanılmamalıdır. Buna çok dikkat edilmelidir.
a-Pediatrik Olarak(2 yaşın üstündeki çocuklarda)
Zencefil 2 yaşın üzerindeki çocuklarda bulantılara karşı, colic ve bağırsak ağrılarına karşı kas ve baş ağrılarında karşı kullanılabilir. 20-25 kg a kadar olan çocuklar bir yetişkine verilecek dozun 3 de 1 i kadar bir doz almalıdırlar. 70 kg ağırlığındaki bir birey yetişkin olarak kabul edilmektedir.

b- Yetişkinler
!!!!Önemli Not!!!! Her ne kadar yetişkin olsanız da günlük 4 gramdan fazla zencefil almayınız. Bu doz normaldir günlük 4 gramın üzerindeki dozlar yaygın göğüs yanması şikayeti doğurur.(Yiyecekler genellikle %0.5 kadar zencefil içerir)
1- Bulantılar ve gaz şikayetlerinde= günlük "yiyeceklerle birlikte olmak koşuluyla" 2-4 gr arasında zencefil alınmalıdır. Eğer toz halinde alınacaksa 0.25-1 gr arasında toz 1.5-3.0 mL suyla (bu 30-90 damla demektir) karıştırılır.
2- Soğuk algınlığında, baş ağrılarında, veya grip gibi hastalıklarda= 2-3 dilim yaş zencefil veya 0.5 gr toz zencefil çay ve bal karışımına atılarak sıcak alınır. Bu seans günde 2-3 kere tekrarlanır.
3- Adet sancılarının giderilmesinde= günlük 1 gr toz zencefil alınabilir bu tos zencefil 20-30 damla suyla extrakt haline getirilir ve 3-4 defada tüketilir. İstenirse bal veya tatlı ile karıştırılabilir.
Toplu Uyarılar◦Zencefili asla 2 (iki) yaşından küçük çocuğa vermeyiniz.
◦Günlük 4 gr dan fazla zencefil kullanmayınız.
◦Hazırladığınız zencefili 1 defada değilde günün değişik saatlerinde 2-3 defada tüketiniz.
◦Bir yetişkin ağırlığının 70 kg olduğunu unutmayınız.
◦Çocuklarda yetişkin ağırlığına göre dozu düşürerek veriniz. Örneğin 20 kg bir çocuk için hesap şöyle olmalıdır 70/20=3 bu durumda yetişkine hazırlanan doz 3 e bölünür ve kullanılır.

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.426
  • 224.501
  • 28.426
  • 224.501
# 13 Oca 2014 19:23:50
"Özellikle erken yaşlarda aşırı televizyon seyretme, bilgisayar, video, IPad, IPhone ile çocuğu eğlendirme ya da meşgul etme onların aktif öğrenmesini çok olumsuz yönde etkiliyor. Çocukların dikkat eksikliğine, öğrenmeye karşı ilgisiz olmalarına, enerjilerini boşaltamamalarına ve rahatlayamamalarına neden oluyor. " ..

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Oca 2014 06:49:23
ŞİFALI BİTKİLER ŞİFALI MEYVELER VE ŞİFALI SEBZELER

Sivri Biber= Özellikle sıvı yağ ile birlikte tüketilmelidir. Mikroplara karşı iyi bir savunma hattı kuran bu şifalı bitki aynı zamanda insanın bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor, vücudun demir, kalsiyum ve çeşitli mineralleri tutmasına yardımcı olup, E ve A Vitaminlerini vücuda tekrardan kazandırıyor.
Çay= Çayda bulunan tein maddesi insan vücudunda t-lenfositlerin artmasına neden oluyor. Bilindiği gibi tlenfositleri vücudun savunma sisteminin bel kemiğini oluşturuyor. Çayın diğer bir şifalı yanı da beynin yorgunluk hissini algılamasını engellemesi. Bu da dinlendirici bir etki yapıyor.
Dut Ailesi= Şifalı bitkiler ailesinin aslında isimsiz kahramanlarıdır karadut ve diğer dut türleri şöyle ki; kanserleşen hücrelerin kontrolü için vücuda yardımcı olan bu şifalı bitki aynı zamanda ağız yaralarının iyileştirilmesinde de ciddi bir başarı sağlıyor. Şifalı meyvelerin en çok sevilenlerinden olan dut her meyvenin yaptığı gibi bağışıklık sistemini de güçlendirmede gerçekten maharetli.
Havuç= A vitamini açısından zengin olan şifalı sebzemiz özellikle halk arasında inme tabiri kullanılan yarı felç durumlarını ciddi oranda azaltıyor.
Domates= Kansere karşı iyi geldiği kanıtlanmış olan şifalı sebze özellikle et ürünlerinin yanında bolca tüketilmelidir. Zira bu sebzede bulunan likopen iyi bir antioksidan maddedir.
Bütün bunların yanı sıra semiz otu ve taze fasulye iyibir omega 3 deposu iken, kayısı-incir gibi severek tükettiğimiz meyveler ise tansiyon üzerinde olumlu etkilere neden oluyor. Özellikle sarımsak kalp üzerinde gerçekten etkili oluyor zira kanın yoğunluğunu azaltarak kanın damarlar içerisinde daha rahat hareket etmesini sağlıyor.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Oca 2014 11:26:35
Bu kadar enerjiyi nereden buluyorsun Fatma38 öğretmenim ?

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK