Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Oca 2014 15:21:59
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bu kadar enerjiyi nereden buluyorsun Fatma38 öğretmenim ?
bitki çayları içiyorum ;D ;D ;D

Çevrimdışı gül0061

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 81
  • 324
  • 81
  • 324
# 14 Oca 2014 15:59:01
Merhaba tüm zümrelerim. Ben de griple mücadele ediyorum. Kendimi zinde tutmak için denediğim formülü sizlerle paylaşayım. ''BAL,ZENCEFİL ve KARABİBER'' hepsini karıştırın, her öğün bir tatlı kaşığı yutun. Gerçekten yararını     fark edeceksiniz.

Çevrimdışı dost63

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 14 Oca 2014 16:01:45
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Merhaba tüm zümrelerim. Ben de griple mücadele ediyorum. Kendimi zinde tutmak için denediğim formülü sizlerle paylaşayım. ''BAL,ZENCEFİL ve KARABİBER'' hepsini karıştırın, her öğün bir tatlı kaşığı yutun. Gerçekten yararını     fark edeceksiniz.
  Allah razı olsun hocam,tam ihtiyacım olan !

Çevrimdışı dost63

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 14 Oca 2014 16:12:49
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ÇOK ÖNEMLİ PAYLAŞ LUTFEN DİKKAT!!!
Yaygın olarak kullandığımız tasarruflu ampullerin kırılması durumunda ev ve işyerimizde takip edilmesi gereken hareket tarzı aşağıda belirtilmiştir. Bir tasarruflu ampul kırıldığında şu yönergeleri takip edin;
 1. Derhal odayı kırıklara basmadan terk edin.
2. En az 15 dk o bölgeden uzak durun ve ortamı iyice havalandırın.
3. Kırıklara ve civa partiküllerine çıplak el ile dokunmayın.
4. Kırıkları ve yerlere saçılan cıva partiküllerini temizlemek için elektrik süpürgesi kullanmayın. Saçılan cıva partikülleri elektrik süpürgesi sayesinde ortama yayılarak solunum yoluyla zehirlenmelere sebebiyet verebilir.
5. Plastik eldiven takın ve yerdeki cam kırıklarını bir faraşın içine süpürün. Civa partiküllerini ise ıslak bir mendil veya yapışkan bant ile temizleyin.
 6. Faraşta topladığınız parçaları kilitli bir poşete veya bir plastik torbanın içine atın ve ağzını iyice kapatın.
7. Plastik torbayı evsel çöplerin içine atmayın. Bunun yerine pil atık kutusuna veya belediyelerce tehlikeli atıkların toplandığı veya imha edildiği yere götürün.
8. Kırık ampulden çıkan tozu solumamaya çalışın.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
"Özellikle erken yaşlarda aşırı televizyon seyretme, bilgisayar, video, IPad, IPhone ile çocuğu eğlendirme ya da meşgul etme onların aktif öğrenmesini çok olumsuz yönde etkiliyor. Çocukların dikkat eksikliğine, öğrenmeye karşı ilgisiz olmalarına, enerjilerini boşaltamamalarına ve rahatlayamamalarına neden oluyor. " ..
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Genel olarak
Zencefil; tropikal iklim karakterindeki coğrafi alanlarda yaşayan ve yetişen yumru köklü sarımtırak bir bitkidir. Düğümler şeklinde yetişen kökleri genelde toprağın 15-25 cm altındadır.
 Ülkemizde hobi tarzında yetiştirme denemeleri yapılıyor olsa da aslında ülkemiz ilimine dayanabilecek bir bitki değildir zencefil.
Zencefil özellikle asya, çin, hindistan ve arabistanda çokca tüketilen ve her çeşit "bitkisel" şifa uygulamalarında kullanılan bir bitki çeşididir. Özellikle çin ve hindistan dolaylarında zencefil 2000 yıldır bilinir ve çok aktif olarak kullanılır. Örneğin çinde "zencefil bitkisi"; hazımsızlıklarda ve çeşitli mide hastalıklarında, diare(su kaybı ishal)'de ve mide bulantılarının tedavilerinde kullanılırken, Hindistanda Zencefil bitkisi; genellikle eklem iltihaplanmalarında, colic tedavilerinde(bu bağırsaklarda meydana gelen gaz spazmlarıdır ve oldukca ağrılıdır özellikle çocuklarda sık görülür) ve hayati göstergelerin düzeltilmesinde kullanılır. Aslına bakarsanız zencefil bitkisi bütün bir dünyada aranılan ve sevilen bir çeşit baharattır. Bu bitkinin bu haklı şöhreti özellikle soğuk algınlıklarana birebir olmasından kaynaklanmaktadır. Zencefil bitkisinin soğuk algınlıklarına çok iyi geldiği bütün bir dünyada bilinen bir gerçektir.
Son Olarak; zencefil asya da en azından 4,400 yıldır kullanılan iyi bir baharat ve iyi bir destekleyici şifahi bitki türüdür. Tropikal iklimlerin bereketli topraklarından bütün bir dünyaya armağandır zencefil.
Yapısal Özellikleri -Şekli Özellikleri-
Zencefil yumru şeklinde bir birine geçmiş yuvarlaklar gibi görünen bir köke sahiptir. Bu kök yerin 15-25 cm altında bulunur. Kökün üzerindeki "birbiri içine geçmiş
hissi veren açık veya koyu" halkalar su yüzeyinde yayılan dalgalar gibi yayılım gösterir. Bu bitkinin gövdesi biribirinin içine geçmiş yivli bir yapıya sahiptir. Kısımların kenarından yapraklar çıkar ve bu yapraklar yeşildir. yapraklar henüz küçükken gövdeyi saran vir ok ucu gibidir. büyüdükçe gövdeden ayrılarak yaprak şeklini ve görümünü kazanır.
Bu bitki çiçekli bir bitkidir. Çiçekleri beyaz sarımtırak veya karışık yeşl de olabilir. Pembe olduğu da vakidir(adalarda ki çeşitleri).
Etken Maddeleri nelerdir?
Bu bitkinin etkili oluşunun en önemli nedelerinden birsi uçucu yağlarının olması ve yapısındaki fenol bileşikleridir(shogaols ve gingerols). Ayrıca içerdiği nişasta, kalsiyum, B ve C grubu vitaminleri de bu bitkiyi önemli yapmaktadır.
Kullanıldığı yerlerden bazıları.
•İştah açıcıdır,
•Antiseptik özelliği kanın temiz kalmasını sağlar,
•Mideyi düzenler,
•Mide bulantılarını giderir,
•Mide ağrılarında ve hazımsızlıkta iyi bir seçimdir,
•Bağırsaklarda biriken ve atılamayan gazların kolaylıkla atılmasını sağlar(colic),
•Solunum yollarını açar,
•kanın yapısını daha akışkan hale getirir(ki bu kalbin daha rahat çalışmaı demektir)
•Vücutta sıcaklık ve terleme meydana getirir.
•Zencefil gerçekten iyi bir anti oksidandır(oksitleri temizler dışarıya atılmasına yardımcı olur)
•Kalp ritminin düzene girmesini sağlar,
•özellikle romatizmal rahatsızlıklarda bin yıllardır kullanılmaktadır.
•Baş ağrılarını gideici özelliği vardır,Zencefil
•Uykuyu rahatlatır,
•Kandaki kollesterolu diğer bir çok bitkiye nazaran daha fazla oranda düşürür,
Bu ve buna benzer daha bir çok faydaları vardır zencefilin.
Örnek Olaylarla Kullanım Alanları
1- Yolculuk sırasında bir çoğumuzu taşıtlar tutar ve aslında çok da hoş geçebilecek bir yolculuk bizim için tam bir kabusa dönüşür. İş te bunu zencefil sayesinde engelleyebiliriz. Şöyleki, Yolculuğa çıkmadan 30 dakika önce ağza alınan 1 gr. zencefil araç tutmasını engeller. Zencefilin faydaları
2- Ameliyattan kalkan hastalara verilen ilaçlar narkoz etkisini hafifletir fakat bu ilaçların yan etkileri mevcuttur. Oysa zencefil bu ilaçlardan daha etkili bir bulantı bastırıcıdır. Ameliyat sonrası ayılmalarda 0,5gr. - 2gr. arası zencefil+100 ml. sıcak su ile ile hazırlanan infüzyon oldukca faydalı sonuçlar verir.
3. Hamilelikte alınan günlük 1 gr toz zencefil hamileliğin mide üzerindeki etkilerini büyük oranda iyileştirir ve hatta yok edebilir de.
4. Zencefilin soğuk algınlıklarında kullanıldığını daha önce söylemiştik. Bir fincan çay içerisine bir miktar bal karıştırılıp ardından bu karışımımız içerisine iki dilim taze zencefil kor ve az bir miktar beklendikten sonra bu karışımı içesek soğuk algınlığımız kısa sürede atlatılır.
5. Yemeklerde ve tatlılarda kullanılan zencefil zamanla romatizmal hastalıklara çok iyi gelmektedir. Zencefil bitkisine son yıllardaki talep patlamasının sebeplerinden birisi de bu antiromatizmal özeliklerindendir.(Not: Sitemizde en çok "zencefil" bitkisi merak edilerek okunuyor.)
Kanser ve Zencefil
Zencefil bitkisi son zamanlarda kanserle savaşta "destekleyici tedavi olarak" kullanılmaktadır. Dünyada azımsanmayacak sayıdaki bilim adamı zencefilin "kanserle ve buna benzer tehlikeli hastalıklarla" savaşta "destekleyici tedavi olarak" kullanılabileceğini kabul etmektedir.

Zencefilin Vücuda Alınma Yöntemleri
1- Zencefil çaylarla birlikte alınabilir özellikle yaş zencefil dilimlenerek fincan içerisine konmuş çayda bekletilir.
2- Toz halindeki zencefil bal ile özenerek alınabilir.
3- Ayrıca çay, bal, zencefil karışımı da oldukca etkili bir tiryaktır.
4- Bunlardan farklı olarak zencefil "toz olarak" 1 gramlık dozlarla doğrudan alınabilir(özellikle hamilelerde)
5- Zencefilin diğer bir alınma yöntemi de zencefilli yemek, pasta ve tatlılarla olmaktadır.
NOT: Zencefilin yaş ve taze olarak alınması tavsiye edilen bir yöntemdir.

Dozaj ve Yaşlara Göre Kullanım Miktarı Ne olmalıdır?
!!!!Önemli NOT!!!! Zencefil her nekadar mucizevi bir bitki de olsa 2 yaşın altındaki çocuklarda kesinlikle kullanılmamalıdır. Buna çok dikkat edilmelidir.
a-Pediatrik Olarak(2 yaşın üstündeki çocuklarda)
Zencefil 2 yaşın üzerindeki çocuklarda bulantılara karşı, colic ve bağırsak ağrılarına karşı kas ve baş ağrılarında karşı kullanılabilir. 20-25 kg a kadar olan çocuklar bir yetişkine verilecek dozun 3 de 1 i kadar bir doz almalıdırlar. 70 kg ağırlığındaki bir birey yetişkin olarak kabul edilmektedir.

b- Yetişkinler
!!!!Önemli Not!!!! Her ne kadar yetişkin olsanız da günlük 4 gramdan fazla zencefil almayınız. Bu doz normaldir günlük 4 gramın üzerindeki dozlar yaygın göğüs yanması şikayeti doğurur.(Yiyecekler genellikle %0.5 kadar zencefil içerir)
1- Bulantılar ve gaz şikayetlerinde= günlük "yiyeceklerle birlikte olmak koşuluyla" 2-4 gr arasında zencefil alınmalıdır. Eğer toz halinde alınacaksa 0.25-1 gr arasında toz 1.5-3.0 mL suyla (bu 30-90 damla demektir) karıştırılır.
2- Soğuk algınlığında, baş ağrılarında, veya grip gibi hastalıklarda= 2-3 dilim yaş zencefil veya 0.5 gr toz zencefil çay ve bal karışımına atılarak sıcak alınır. Bu seans günde 2-3 kere tekrarlanır.
3- Adet sancılarının giderilmesinde= günlük 1 gr toz zencefil alınabilir bu tos zencefil 20-30 damla suyla extrakt haline getirilir ve 3-4 defada tüketilir. İstenirse bal veya tatlı ile karıştırılabilir.
Toplu Uyarılar◦Zencefili asla 2 (iki) yaşından küçük çocuğa vermeyiniz.
◦Günlük 4 gr dan fazla zencefil kullanmayınız.
◦Hazırladığınız zencefili 1 defada değilde günün değişik saatlerinde 2-3 defada tüketiniz.
◦Bir yetişkin ağırlığının 70 kg olduğunu unutmayınız.
◦Çocuklarda yetişkin ağırlığına göre dozu düşürerek veriniz. Örneğin 20 kg bir çocuk için hesap şöyle olmalıdır 70/20=3 bu durumda yetişkine hazırlanan doz 3 e bölünür ve kullanılır.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Haber Türk Gazetesinin haberine göre grip hastalığı çayı ve çorbasının tarifi ben denemedim ama deneyeceğim.
 MEYAN KÖKÜYLE HAZIRLAYACAĞINIZ GRİBE DÜŞMAN, BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZE DOST İKİ TARİF:

 Porselen demliğe 2 gr meyan kökü tozu (1 çay kaşığı) konulup, üzerine 2 su bardağı soğuk su ilave edin. Demliği kaynayan bir çaydanlık üzerine oturtun ve yarım saat kadar çaydanlığın buharı üzerinde bekletin. Günde 2 fincan içebilirsiniz. (Yüksek tansiyonu olanlar, şeker hastaları ve hamileler tüketmemeli.)

GRİP ÇORBASI

Malzemeler:
 * 1 su bardağı haşlanmış buğday
 * 3 su bardağı doğal yoğurt
 * 1 tatlı kaşığı acı biber salçası
* 1 tatlı kaşığı kuru nane
 * 4 - 5 diş sarımsak
 * 1 tatlı kaşığı sumak
 * 5 çorba kaşığı sızma zeytinyağı
* 1 limon suyu

Hazırlanışı:
Bir gece önceden ıslatılmış buğdayı bir litre suda iyice pişirin ve ılınınca yavaş yavaş çırpılmış yoğurt ekleyin. Bir tavada zeytinyağı ile salçayı karıştırın ve ısıtın. En son olarak diğer baharatlar ile sarımsak ve limon suyunu ekleyin. Bu çorbadaki her malzeme ayrı bir grip savaşçısıdır. Sumağın kuvvetli bir antioksidan, sarımsağın mikrop öldürücü etkileri vardır. Nanenin ise solunum yollarının yangısını azaltıcı gücü bulunur. İyi bir sızma zeytinyağı ise bağışıklık sistemini güçlendiren skualen, E vitamini ve flavonoidler içerir.

GRİP SAVAŞÇISI BAHARATLAR

* Sumak
 * Kırmızı pul biber
 * Karabiber
 * Zerdeçal
 * Zencefil
 * Kekik

 


Portakalın kabuğu meyvesinden daha çok c vitamini içeriyor

Portakal ve narenciye kabuklarının, içlerinden çok daha yüksek miktarda ve ilaç düzeyinde C vitamini içerdikleri belirtiliyor. Mandalina ve portakal kabuğunun fazlası toksik etki yapabileceği için günde bir mandalina veya portakalı, kabuğu ile birlikte sıkıp içmek hem günlük C vitamini ihtiyacınızı karşılamaya hem de virüslere karşı da koruyucu olmaya yetiyor. Portakal kabuğunda hem C vitamini hem de ‘flavonoid' adını verilen güçlü antioksidanlar ve virüs öldürücü maddeler bulunuyor. Bir-iki mandalina - portakal kabuğunu limon kabuğu gibi rendeleyerek limonatanıza ekleyebilirsiniz.

   Emeğinize sağlık,Allah hepinizden razı olsun!

Çevrimdışı gül0061

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 81
  • 324
  • 81
  • 324
# 14 Oca 2014 16:18:03
 :)''dost 63''öğretmenim . Grip sizi  kuvvetli yakalamış galibaa  :)    :D

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 15 Oca 2014 06:49:21
KEÇİ SÜTÜ İLE GELEN SAĞLIK

Pek çoğumuz keçi sütünün satıldığını bile bilmeyiz. Bu yüzden ülkemizde fazla tüketilmez. Oysaki keçi sütü anne sütüne en yakın olan süttür. Doğal olan her besinin şifa dağıtması gibi keçi sütü de şifalar dağıtmaktadır. Diğer sütlere nazaran içerdiği bol muhteviyatı nedeni ile doktor reçetelerinde bulunmayı hak ediyor. Yazımızı okuduğunuzda keçi sütünün faydaları hakkında birçok bilgi öğrenecek ve ' keçi sütünü en yakın nereden temin edebilirim' sorusunun cevabını arayacaksınız. Şifalı olması temennisi ile...
Keçi sütünün özellikleri
•Keçi sütü, inek sütü gibi içimlik süt olarak tüketilebilme özelliğine sahiptir.
•Keçi sütü homojenize özelliğine sahip olduğu ve içinde çok sayıda küçük yağ molekülü bulunduğu için kolay sindirilir. Bu sebeple yaşlı ve çocukların beslenmesinde önemli role sahiptir.
•Keçi sütü proteinleri diğer sütlerdeki esansiyel yani dışarıdan alınması gereken proteinlerden daha fazla bulunmaktadır. Bu durum, inek sütü kullanması sakıncalı olan bebeklerde alternatif sağlar.
•Fosfor elementini kayda değer derecede bulundurmaktadır. Bu durum et ve balık tüketmeyen kişilerde önem taşımaktadır.
•İnek sütüne nazaran keçi sütü anne sütüne daha yakın benzerlik gösterir.
•Keçi sütündeki kalsiyum anne sütündekinden 4 kat daha fazladır.
•Keçi sütünün, vitamin A, fosfor, magnezyum ve selenyum miktarı açısından da anne sütüne daha yakındır.
•Bakteri oranı diğer sütlere göre daha azdır. Tüberküloz ve brusellos gibi patojenler de görülmemektedir.
•Keçi sadece doğal yollardan yani ağaç yaprakları ve ot yediği için eti ve sütü de doğaldır. İnekler ve koyunlar gibi yem yemez.
•Maraş dondurmasının en önemli özelliği de keçi sütü kullanılarak yapılmasıdır.
KEÇİ SÜTÜNÜN FAYDALARI
•Sindirim rahatsızlıklarında mide asitlerini dengeler, bağırsak sağlığınızı korur.
•Astım,
•Alerji yapmaz.
•Sindirim sistemi rahatsızlıkları,
•Hazım sorunları,
•Cilt hastalıkları,
•Bebek egzamaları,
•Varis,
•Canlıda iltihaplanmayı önleyici,
•Diş ve kemikler için iyi bir kalsiyum kaynağı,
•Geceleri oluşan öksürük nöbetleri,
•El, yüz ve cinsel organlardaki egzamaları yok eder,
•Bebeklerde ani ölümlerin önüne geçilmesi
•İlaçların kullanılmasını gerektiren hazım sorunlarında ve peptik ülserlerin tedavisinde yarar sağlar.

Çevrimdışı eslemnurum

  • Uzman Üye
  • *****
  • 10.560
  • 26.279
  • 10.560
  • 26.279
# 16 Oca 2014 06:30:13
.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 Oca 2014 06:46:44

KRAMP NEDİR?
Kaslarda şiddetli ağrı ile beraber istek dışı meydana gelen ani kasılmalara kramp denir. Her insanın hayatında birkaç kez başına gelebilen kramplarda kaslarınız kasılır. Sizi hareket edemez bir halde acı içinde bırakır. Birkaç dakika sürebilir ve kendiliğinden geçer. Yazımızda krampların sebepleri, sonuçları, belirtileri ve o anda neler yapmamız gerektiğini anlatmaya çalışacağız.
Kramp nedenleri-kramp neden girer?
Kramplar genelde bacaklarda, kollarda ve sırt bölgesinde oluşur. Sebepleri arasında zorlamak, zedelenmek ve kasların dehidrolize olması ve çok uzun süre aynı pozisyonda hareketsiz kalmak sayılabilir. Kas kasılmasını engellemek veya kasılma süresini kısaltmak için masaj ve esneme egzersizleri yardımcı olabilir.
KRAMP KİMLERDE GÖRÜLÜR?
· Yoğun ve ağır egzersizler sonucu hücrelerindeki depo glikojeni ani bir şekilde tüketenler,
· Herhangi bir şekilde potasyum ve tuz kaybedenler (Hipertansiyon hastaları, hamileler vb),
· Isınmadan ani hareketler yapanlar,
· Potasyum ve kalsiyum mineralleri bakımından fakir beslenenlerde daha sıklıkla görülür.
KRAMPLARI ÖNLEMEK İÇİN NE YAPMALIYIZ?
•Kurutulmuş meyve, yeşil sebzeler, domates, avokado, muz gibi potasyum bakımından zengin içerikli şifalı bitkiler le beslenmeye dikkat etmeliyiz,
•Kahve, çay, kola ve sigara tüketimini azaltın,
•Düzenli olarak egzersiz yapın. Çünkü düzenli egzersiz kaslarınızın kuvvetlenmesini sağlayacaktır.
•Dolaşımın devamı ve Laktik asitin( yorgunluğa sebep olan madde) kaslardan uzaklaşması için bol su tüketin. Düzenli su içme alışkanlığı kazanmalısınız.
•B grubu vitaminleri bakımından zengin olan tam tahıllı ekmekler yiyin.
•Kas çekilmelerinin düzenlenmesi için az yağlı süt ve yoğurt tüketin.
•Enerji verici besinler tüketin.
•Alkol içmeyin.
•Sebzeleri pişirme suyunu atmayın. Yemeklerinizde kullanın. Pişirme suyunun atılması önemli derecede vitamin ve mineral kaybı demektir.
KRAMP ANINDA ACİL MÜDAHALE
Kramp anında önemli olan, kasların gevşetilmesinin başarılmasıdır. Bu biraz acılı olabilir. Aşağıdaki bazı önemli tavsiyeler size o anda yardımcı olacaktır.
•Kramp bölgesi ovuşturulur.
•Baldır bölgesindeki kramplar için germe hareketi yapılır.
•Buz tedavisi veya kızarana kadar ovma hareketi yapılır.
•Sıcak su torbası da kasları gevşetmek için yaralı olacaktır.
Şayet geceleyin ani oluşan kramplardan muzdaripseniz sizlere tavsiyemiz; bir çay kaşığı elma sirkesi ile iki çay kaşığı balı suda karıştırıp için. Bu, şikâyetlerinizin azalmasına yardımcı olacaktır.
UNUTMAYALIM!
Basit kramplar birkaç dakikada geçer. Bu süre zarfında geçmeyen ve sık tekrar eden kramplarda özellikle yaşı ilerlemiş kişilerin bir doktora görünmeleri yararlı olacaktır.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.426
  • 224.502
  • 28.426
  • 224.502
# 16 Oca 2014 23:08:48
Kırmızı Pancarın Faydalarını Ortodox Tıbbıda Onayladı ... Yıllardır söylediğimiz "Kırmızı Pancar"la ilgili bilgileri nihayet Batı (Ortodox) Tıbbı'da Antibiyotik ve Ağrıkesicilerdeki saklayacaklarını, daha fazla saklayamadıkları için Öneriyor!* .... Dünyanın en alkali sebzesi kırmızı pancar, demir eksikliği, a vitamini eksikliği, kanı asidik olanlar, ilaç kullananlar, bebesi olan anneler, lityum, çinko eksikliği, kalp damar, kramplar gibi bir çok şeye faydalıdır

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.426
  • 224.502
  • 28.426
  • 224.502
# 16 Oca 2014 23:23:51
George Carlin'in ilginç önerileri :
1. Zorunlu olmayan sayıları çöpe atın. Yaş, kilo, boy...
2. Sadece neşeli arkadaşlarınız olsun. Suratsız negatif insanlara yaklaşmayın.
3. Öğrenmeyi sürdürün. El işleri, bilgisayar, bahçecilik. Beyniniz atıl kalmasın. Atıl kafa iblisin tezgahıdır. İblisin adı da, Alzheimer'dir.
4. Küçük şeylerden zevk almaya bakın.
5. Sık sık, uzun uzun ve var gücünüzle gülün.
6. Gözyaşları olacaktır. Katlanın, yas tutun, başka yaşantılara geçin.
7. Çevrenizi sevdiklerinizle doldurun. Aileniz, kedi, köpek, kuş, balık, müzik, bitkiler... Ne olursa. Eviniz, sığınağınız olsun! Tadını çıkarın!...
8. Sağlığınızın kıymetini bilin. İyiyse, üstüne titreyin. Bozuksa, düzeltin. Siz kendiniz düzeltemiyorsanız, yardım isteyin.
9. Vicdan azabından uzak durun. Çarşı pazarda gezin, ülkenizi ve yabancı ülkeleri dolaşın. Ama sakın suçluluk ve pişmanlık duygusuna kapılmayın.
10. Sevdiğiniz insanlara, onları sevdiğinizi söyleyin. Her fırsatta sevdiğinizi hissettirin.
11. Hiç unutmayın ki yaşam, aldığınız soluklarla değil, soluk kesen anlarla ölçülür

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Oca 2014 05:50:58
Bacak ağrısı:

Bacak ağrıları çok çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilmektedir.
•Büyüme dönemlerindeki ağrılar,
•Kasların sodyum-potasyum pompası bozukluklarına bağlı olarak sızlaması,
•Dizlerin artrit, menisküs veya eklemlere su biriktirmesi nedeniyle rahatsızlanması,
•Bacaklardaki dolaşım sorunlarından kaynaklanan ağrılar,
•Leğen kemiğimizden seyrederek kalça kısmında yoğunlaşan ve buradan bacaklarımıza yayılan sinirlere kemik kas veya bozulmuş ve şişme yapmış çevresel dokularım baskı yapması,
•Bel omurlarımızda meydana gelen fıtıklaşma bacak ağrısı sebeplerinden bazılarıdır.
Bacak ağrısının nasıl olduğundan yola çıkarak, bacak ağrısına neden olan rahatsızlığınızı belirleyebilirsiniz.
Büyüme dönemi ağrıları:
Çocuklarda ve hızlı gelişme gösteren gençlerde sıkça gözlenen bir durumdur. Özellikle baldırdan başlayan eklemler etrafında sıklaşan ağrılar gözlenir. Bazen bu ağrılar şiddetli sızlamalar şeklindedir. Gün içerisinde aşırı aktif olan çocuklarda daha sık gözlenir. Geceler uykudan uyandıracak seviyeye ulaşabilir.
Sodyum-potasyum pompası bozuklukları:
Aşırı nemli günler, çok yorgun olunan zaman dilimleri, soğukta fazlaca kalma sinir ve kaslarda dengesizliklere yol açar ve bacaklarda ağrı ve sızlamalara neden olur. Bu ağrı ve sızıların sabit değil gezici tarzda olması sodyum-potasyum pompası bozukluklarını işaret eder.
Diz eklemlerinden dolayı oluşan ağrılar:
Bu ağrılar karekterstiktir. Diz eklemlerinin altında veya üstünde başlar iltihabi vakalara göre bacaklara yayılabilir. Özellkle merdiven çıkarken, namaz kılarken, dizleri zorlayarak yapılan hareketler sonrasında oluşur. Soğuk havalarda bu ağrıları tetikleyebilmektedir.
Bel veya kalçada sinir sıkışması:
Bu ağrılar aniden gelerek bacakların aşağısına doğru yayılır ve çok şiddetli sızlamalar şeklnde kendini gösterebilir. Ağrı veya sızlamalar bacak hareketleriyle yer değiştirir veya şiddeti artar-azalır. 
Dolaşım sorunlarından kaynaklanan ağrılar:
Bacak ve ayak şişlikleriyle birlikte gelişen ağrılar dolaşım problemlerine işarettir. Ancak dolaşım problemlerinde genelde iki bacak değil de tek bacak şişer veya ağrır. Damarların kendini belli edecek şekilde kabarması dolaşım problemleri fikrini perçinler. Bu duruma çok dikkat edilmelidir ve mutlaka bir doktora danışılmalıdır. Bu problemin geçiştirilmesi ayağınızı hatta bacağınızı kaybetmeye varan sorunlara neden olabilmektedir.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.767
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 18 Oca 2014 08:03:54
Defne (laurus nobilis) : Defnegillerden yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan ağaçtır. Boyu 2 metre kadardır. Akdeniz kıyılarında yetişir. Meyveleri yuvarlaktır. Rengi siyahımtıraktır. Yapraklarından yeşil renkli bir yağ çıkarılır.

Faydası : Terletir, ateşi düşürür, vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar, Hazmı kolaylaştırır. Sinir ağrılarını (nevralji) dindirir. Yağı bazı merhemlerle karıştırılır. Baharat olarak da kullanılır. Hamileler kullanmamalıdırlar

Çevrimdışı dost63

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 18 Oca 2014 10:57:07
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Defne (laurus nobilis) : Defnegillerden yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan ağaçtır. Boyu 2 metre kadardır. Akdeniz kıyılarında yetişir. Meyveleri yuvarlaktır. Rengi siyahımtıraktır. Yapraklarından yeşil renkli bir yağ çıkarılır.

Faydası : Terletir, ateşi düşürür, vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar, Hazmı kolaylaştırır. Sinir ağrılarını (nevralji) dindirir. Yağı bazı merhemlerle karıştırılır. Baharat olarak da kullanılır. Hamileler kullanmamalıdırlar

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bacak ağrısı:

Bacak ağrıları çok çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilmektedir.
•Büyüme dönemlerindeki ağrılar,
•Kasların sodyum-potasyum pompası bozukluklarına bağlı olarak sızlaması,
•Dizlerin artrit, menisküs veya eklemlere su biriktirmesi nedeniyle rahatsızlanması,
•Bacaklardaki dolaşım sorunlarından kaynaklanan ağrılar,
•Leğen kemiğimizden seyrederek kalça kısmında yoğunlaşan ve buradan bacaklarımıza yayılan sinirlere kemik kas veya bozulmuş ve şişme yapmış çevresel dokularım baskı yapması,
•Bel omurlarımızda meydana gelen fıtıklaşma bacak ağrısı sebeplerinden bazılarıdır.
Bacak ağrısının nasıl olduğundan yola çıkarak, bacak ağrısına neden olan rahatsızlığınızı belirleyebilirsiniz.
Büyüme dönemi ağrıları:
Çocuklarda ve hızlı gelişme gösteren gençlerde sıkça gözlenen bir durumdur. Özellikle baldırdan başlayan eklemler etrafında sıklaşan ağrılar gözlenir. Bazen bu ağrılar şiddetli sızlamalar şeklindedir. Gün içerisinde aşırı aktif olan çocuklarda daha sık gözlenir. Geceler uykudan uyandıracak seviyeye ulaşabilir.
Sodyum-potasyum pompası bozuklukları:
Aşırı nemli günler, çok yorgun olunan zaman dilimleri, soğukta fazlaca kalma sinir ve kaslarda dengesizliklere yol açar ve bacaklarda ağrı ve sızlamalara neden olur. Bu ağrı ve sızıların sabit değil gezici tarzda olması sodyum-potasyum pompası bozukluklarını işaret eder.
Diz eklemlerinden dolayı oluşan ağrılar:
Bu ağrılar karekterstiktir. Diz eklemlerinin altında veya üstünde başlar iltihabi vakalara göre bacaklara yayılabilir. Özellkle merdiven çıkarken, namaz kılarken, dizleri zorlayarak yapılan hareketler sonrasında oluşur. Soğuk havalarda bu ağrıları tetikleyebilmektedir.
Bel veya kalçada sinir sıkışması:
Bu ağrılar aniden gelerek bacakların aşağısına doğru yayılır ve çok şiddetli sızlamalar şeklnde kendini gösterebilir. Ağrı veya sızlamalar bacak hareketleriyle yer değiştirir veya şiddeti artar-azalır. 
Dolaşım sorunlarından kaynaklanan ağrılar:
Bacak ve ayak şişlikleriyle birlikte gelişen ağrılar dolaşım problemlerine işarettir. Ancak dolaşım problemlerinde genelde iki bacak değil de tek bacak şişer veya ağrır. Damarların kendini belli edecek şekilde kabarması dolaşım problemleri fikrini perçinler. Bu duruma çok dikkat edilmelidir ve mutlaka bir doktora danışılmalıdır. Bu problemin geçiştirilmesi ayağınızı hatta bacağınızı kaybetmeye varan sorunlara neden olabilmektedir.


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
George Carlin'in ilginç önerileri :
1. Zorunlu olmayan sayıları çöpe atın. Yaş, kilo, boy...
2. Sadece neşeli arkadaşlarınız olsun. Suratsız negatif insanlara yaklaşmayın.
3. Öğrenmeyi sürdürün. El işleri, bilgisayar, bahçecilik. Beyniniz atıl kalmasın. Atıl kafa iblisin tezgahıdır. İblisin adı da, Alzheimer'dir.
4. Küçük şeylerden zevk almaya bakın.
5. Sık sık, uzun uzun ve var gücünüzle gülün.
6. Gözyaşları olacaktır. Katlanın, yas tutun, başka yaşantılara geçin.
7. Çevrenizi sevdiklerinizle doldurun. Aileniz, kedi, köpek, kuş, balık, müzik, bitkiler... Ne olursa. Eviniz, sığınağınız olsun! Tadını çıkarın!...
8. Sağlığınızın kıymetini bilin. İyiyse, üstüne titreyin. Bozuksa, düzeltin. Siz kendiniz düzeltemiyorsanız, yardım isteyin.
9. Vicdan azabından uzak durun. Çarşı pazarda gezin, ülkenizi ve yabancı ülkeleri dolaşın. Ama sakın suçluluk ve pişmanlık duygusuna kapılmayın.
10. Sevdiğiniz insanlara, onları sevdiğinizi söyleyin. Her fırsatta sevdiğinizi hissettirin.
11. Hiç unutmayın ki yaşam, aldığınız soluklarla değil, soluk kesen anlarla ölçülür
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kırmızı Pancarın Faydalarını Ortodox Tıbbıda Onayladı ... Yıllardır söylediğimiz "Kırmızı Pancar"la ilgili bilgileri nihayet Batı (Ortodox) Tıbbı'da Antibiyotik ve Ağrıkesicilerdeki saklayacaklarını, daha fazla saklayamadıkları için Öneriyor!* .... Dünyanın en alkali sebzesi kırmızı pancar, demir eksikliği, a vitamini eksikliği, kanı asidik olanlar, ilaç kullananlar, bebesi olan anneler, lityum, çinko eksikliği, kalp damar, kramplar gibi bir çok şeye faydalıdır
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
.
  :)

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.426
  • 224.502
  • 28.426
  • 224.502
# 18 Oca 2014 20:56:11
ÇÖREK OTUNUN FAYDALARI Vücudumuz doğası gereği, doymamış yağ asitlerini üretemediğinden bu yağ asitlerini dışarıdan karşılamak zorundadır.Bir gram çörekotu yağı da bu açıdan bir günlük ihtiyacımızı karşılamak için yeterlidir.
ÇÖREK OTUNUN DİĞER ETKİLERİ
• Çörek otunda bulunan nigellon ve alfa-pinen gibi eterli yağlar, solunum borusunun genişleyip krampların giderilmesini sağlar. Ayrıca öksürüğü hafifletir. İltihap giderici, ağrı dindirici ve idrar söktürücü etkileri de mevcuttur. Düzenli kullanımda kan şekerini düşürücü etkisi vardır.
• İçeriğinde bulunan B1, B2 ve B6 vitaminleri, pek çok enzimin üretiminde önemli rol oynar. Çünkü bunlar, savunma ablukalarını yok edip boyun altı bezini ve dolayısıyla da savunma sistemini güçlendirir. Folasidi vitamini ise, kalp ve tansiyon problemlerinin oluşma riskini en aza indirger. Bununla birlikte hücre yenilenmesinde de gereklidir.
 • Beta karotin, A, E ve C vitamini, selen gibi antioksitler vücudun savunma sistemini destekler. ayrıca içeriğinde bulunan selen, zehirli maddelerin vücuttan atmasında destek olur. ÇÖREK OTUNUN FAYDALARI Bu kadar mükemmel olarak yaratılan çörek otu, bütün bu özellikleri ile:
• Mikrop, virüs ve mantarlara karşı etkili bir savunma aracıdır.
• İfraz boşaltıcı ve solunum borusunu genişleticidir.
• Kan şekerini düşürür.
• Damar hastalıklarını engeller.
 • İdrar söktürücü özelliği ile safrayı rahatlatır.
• Vücuttaki zehirlerin atılmasını sağlar.
 • Hazmı kolaylaştırır.
 Yaraların daha hızlı iyileşmesini ve hücrelerin yenilenmelerini hızlandırır. •Alerjiyi engeller.
• Savunma sistemini dengeler.
• Hormon sistemini ve ruh hâlini güçlendirir.
ÖZEL HALLERDE FAYDALARI
• Çörek otu, müzmin hastalıklarda şaşırtıcı derecede iyileşmeler sağlar. Çocuklarda özellikle sinir ve deri sorunlarına, astım ve alerji sorunlarına da çok iyi gelir.
 • Çörek otu ürünleri (yağ ve ezilmiş bal karışımlı) hamilelik döneminde oluşan şikayetleri en aza indirir. Yan etkisi olmayıp, hamilelik dönemindeki bayanlar ve bebeklerini ana sütüyle beslemeyi tercih edenler için sütün kalitesini arttırarak bebek için daha faydalı olmasını sağlar.
• Egzamalı cilde sık sık çörek otu yağı tatbik edildiğinde deri hızlı iyileşir. Yine deri hastalıklarında mikrop öldürücü etkisi nedeniyle çok yararlıdır. BAZI HASTALIKLARDA ÇÖREK OTU
• Hazımsızlık ve mide şişkinlikleri gibi sorunlarda çörek otunun etkisi eski zamanlardan beri bilinmektedir.
 • Hemoroite problemine iyi gelir, çünkü damarları güçlendirerek kan dolaşımını arttırır.
• Romatizma, şeker hastalığı ve yüksek kolesterol gibi metabolik hastalıklar için çok etkilidir.
• İktidarsızlık ve kısırlık sorunlarında da yine etkili bir destekleyicidir. Çünkü çörek otu, cinsî hormonları düzenlemekte, bedenî ve ruhî olarak zindelik ve dinçlik vermektedir.
 • Çörek otu yağı kadınlardaki regl dönemi sancılarına ve diş ağrılarına karşı yine başarılı sonuçlar elde edilmektedir. SAĞLIKLI OLMAK İÇİN ÇÖREK KÜRÜ İçeriğinde bulunanlarla savunma sistemine, metabolizmaya ve hormonlara iyi gelen çörek otu, vücudu toksinlerden arındırır, kan dolaşımını güçlendirir ve bağırsakların düzenli çalışmasını destekler. Cildi berraklaştırır. Düzgün bir cilde, parlak saç ve gözlere sebep olur. Sağlıklı ve hayat dolu bir görünüm oluşturur. Çörek otu savunma (immün) sistemini güçlendirdiğinden, kanser, AIDS gibi çağın hastalıklarına karşı tavsiye edilmektedir. Yine tansiyon ve ateş düşürücü ve doğal antibiyotik tesirleriyle yaygın hastalıklara da çare olmaktadır. Başta astım ve polen alerjisi olmak üzere alerjik hastalıklara, saç dökülmesi ve kepek gibi problemlere karşı da etkilidir.
ÇÖREK OTU NASIL KULLANILIR?
Kurutulan tohumlar baharat şeklinde, suda kaynatılarak ya da yağı çıkarılarak tüketilir. Güzel kokulu bir baharat olarak kullanımı çok yaygındır. Çörek otunun tohumlarından elde edilen çörek otu yağı saç dökülmesinde ve saçlı deride oluşan kepeğe karşı oldukça etkilidir. Sirke ile kaynatılıp gargara yapıldığında diş ağrılarına iyi gelir. Suyu ile sivilcelere pansuman yapıldığında sivilceler üzerinde etkili olduğu görülmüştür. - Bir teoriye göre, çörek otunun kemoterapi ilaçları ve radyoterapi tedavisi ile birlikte kullanılması, çörek otunun anti oksidan etkisi nedeniyle bu tedavi yöntemlerinin etkisini azaltabilir

Çevrimdışı atasay15

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.480
  • 10.701
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.480
  • 10.701
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 18 Oca 2014 21:12:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ÇÖREK OTUNUN FAYDALARI Vücudumuz doğası gereği, doymamış yağ asitlerini üretemediğinden bu yağ asitlerini dışarıdan karşılamak zorundadır.Bir gram çörekotu yağı da bu açıdan bir günlük ihtiyacımızı karşılamak için yeterlidir.
ÇÖREK OTUNUN DİĞER ETKİLERİ
• Çörek otunda bulunan nigellon ve alfa-pinen gibi eterli yağlar, solunum borusunun genişleyip krampların giderilmesini sağlar. Ayrıca öksürüğü hafifletir. İltihap giderici, ağrı dindirici ve idrar söktürücü etkileri de mevcuttur. Düzenli kullanımda kan şekerini düşürücü etkisi vardır.
• İçeriğinde bulunan B1, B2 ve B6 vitaminleri, pek çok enzimin üretiminde önemli rol oynar. Çünkü bunlar, savunma ablukalarını yok edip boyun altı bezini ve dolayısıyla da savunma sistemini güçlendirir. Folasidi vitamini ise, kalp ve tansiyon problemlerinin oluşma riskini en aza indirger. Bununla birlikte hücre yenilenmesinde de gereklidir.
 • Beta karotin, A, E ve C vitamini, selen gibi antioksitler vücudun savunma sistemini destekler. ayrıca içeriğinde bulunan selen, zehirli maddelerin vücuttan atmasında destek olur. ÇÖREK OTUNUN FAYDALARI Bu kadar mükemmel olarak yaratılan çörek otu, bütün bu özellikleri ile:
• Mikrop, virüs ve mantarlara karşı etkili bir savunma aracıdır.
• İfraz boşaltıcı ve solunum borusunu genişleticidir.
• Kan şekerini düşürür.
• Damar hastalıklarını engeller.
 • İdrar söktürücü özelliği ile safrayı rahatlatır.
• Vücuttaki zehirlerin atılmasını sağlar.
 • Hazmı kolaylaştırır.
 Yaraların daha hızlı iyileşmesini ve hücrelerin yenilenmelerini hızlandırır. •Alerjiyi engeller.
• Savunma sistemini dengeler.
• Hormon sistemini ve ruh hâlini güçlendirir.
ÖZEL HALLERDE FAYDALARI
• Çörek otu, müzmin hastalıklarda şaşırtıcı derecede iyileşmeler sağlar. Çocuklarda özellikle sinir ve deri sorunlarına, astım ve alerji sorunlarına da çok iyi gelir.
 • Çörek otu ürünleri (yağ ve ezilmiş bal karışımlı) hamilelik döneminde oluşan şikayetleri en aza indirir. Yan etkisi olmayıp, hamilelik dönemindeki bayanlar ve bebeklerini ana sütüyle beslemeyi tercih edenler için sütün kalitesini arttırarak bebek için daha faydalı olmasını sağlar.
• Egzamalı cilde sık sık çörek otu yağı tatbik edildiğinde deri hızlı iyileşir. Yine deri hastalıklarında mikrop öldürücü etkisi nedeniyle çok yararlıdır. BAZI HASTALIKLARDA ÇÖREK OTU
• Hazımsızlık ve mide şişkinlikleri gibi sorunlarda çörek otunun etkisi eski zamanlardan beri bilinmektedir.
 • Hemoroite problemine iyi gelir, çünkü damarları güçlendirerek kan dolaşımını arttırır.
• Romatizma, şeker hastalığı ve yüksek kolesterol gibi metabolik hastalıklar için çok etkilidir.
• İktidarsızlık ve kısırlık sorunlarında da yine etkili bir destekleyicidir. Çünkü çörek otu, cinsî hormonları düzenlemekte, bedenî ve ruhî olarak zindelik ve dinçlik vermektedir.
 • Çörek otu yağı kadınlardaki regl dönemi sancılarına ve diş ağrılarına karşı yine başarılı sonuçlar elde edilmektedir. SAĞLIKLI OLMAK İÇİN ÇÖREK KÜRÜ İçeriğinde bulunanlarla savunma sistemine, metabolizmaya ve hormonlara iyi gelen çörek otu, vücudu toksinlerden arındırır, kan dolaşımını güçlendirir ve bağırsakların düzenli çalışmasını destekler. Cildi berraklaştırır. Düzgün bir cilde, parlak saç ve gözlere sebep olur. Sağlıklı ve hayat dolu bir görünüm oluşturur. Çörek otu savunma (immün) sistemini güçlendirdiğinden, kanser, AIDS gibi çağın hastalıklarına karşı tavsiye edilmektedir. Yine tansiyon ve ateş düşürücü ve doğal antibiyotik tesirleriyle yaygın hastalıklara da çare olmaktadır. Başta astım ve polen alerjisi olmak üzere alerjik hastalıklara, saç dökülmesi ve kepek gibi problemlere karşı da etkilidir.
ÇÖREK OTU NASIL KULLANILIR?
Kurutulan tohumlar baharat şeklinde, suda kaynatılarak ya da yağı çıkarılarak tüketilir. Güzel kokulu bir baharat olarak kullanımı çok yaygındır. Çörek otunun tohumlarından elde edilen çörek otu yağı saç dökülmesinde ve saçlı deride oluşan kepeğe karşı oldukça etkilidir. Sirke ile kaynatılıp gargara yapıldığında diş ağrılarına iyi gelir. Suyu ile sivilcelere pansuman yapıldığında sivilceler üzerinde etkili olduğu görülmüştür. - Bir teoriye göre, çörek otunun kemoterapi ilaçları ve radyoterapi tedavisi ile birlikte kullanılması, çörek otunun anti oksidan etkisi nedeniyle bu tedavi yöntemlerinin etkisini azaltabilir
"ölümden başka her derde deva" diyor peygamberimiz ;)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK