40
Sen ışıklı avizeler altında
Kat kat evlerde otururken,
Armut lambanın kör ışığında
Muhacir evlerinde ders çalışıyordum ben.
Yanakları kızarmış sac sobanın üstünde
Babamın Konya ırgatlığından getirdiği çaydanlık kaynıyordu.
Duvarlarda kendi gölgem
Kireç kokulu duvarlar yanıyordu.
Köpeklerin zincir kırdığı bir günde,
Uykusuzluk denen merete alışıyordum ben.
*
Dışarıda Yozgat'ın kızgın soğuğu,
Güllü perdelerde gecenin soluğu.
Karakavakların üstünde birkaç baykuş
Beynimin içinde sonbahar korkuluğu
Elim dışarıda, adım içeride dolaşıyordum ben.
*
...
*
Ortak duvarda sesler kesik
Hacca bacılar çoktan yatmış.
Ahmet dayının öksürüğünü duyuyordum
Arka odadan kesik kesik.
Avrupa halısında geyikler ölüyordu
Şahmeranlar ısırıyordu ruhumu
Sen sıcacık yatağında alırken uykunu
Kana irine bulaşıyordum ben.
*
Pantolonum, çorabım bir yerde,
Defterim kitabım iki büklüm.
Kayboluyordum,
Sabahları harıl harıl arıyordum
Hepsi itin öldüğü yerde.
Çaydanlık susuyordu
Soba sönüyordu gecenin ikisinde.
Anama da kıyamıyordum
Sobayı yak diye.
Tir tir titriyordum, üşüyordum ben.
*
Herkes uykuda,
Konu, komşu, horanta.
Sağa sola dönüyordum,
Uyuyamıyordum,
Yünü dört batmanlık yatakta.
Ne rüyama geliyordun,
Ne gerçeğe
Arasatta kalıyordum düşüyordum ben.
*
Gece bitiyordu nihayet,
Gündüz başlıyordu.
Anam her zamanki gibi erken kalkmış
Akşamdan kalanları topluyordu.
Kızıyordu bana, konuşuyordu.
Ne sıpalığım kalıyordu,
Ne eşekliğim
Susuyordum, kendimle bölüşüyordum ben
*
O günden bu yana,
Hiç hesap etmedim kaç yıl geçmiş?
Rüzgarmış fırtınaymış, geçmiş/miş
Kimseler bilmiyordu,
Seni düşünüyordum ben.
adamın biri
08.08.1980/Yozgat