Lütfen Okumayın Daha Bitmedi Çünkü

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 31 Tem 2011 16:29:35
Lütfen Okumayın Daha Bitmedi Çünkü - 19

30.07.2011
Uyanmışlık…
Güneşin doğuşunda
Çekmek sigaramdan bir duman
Karışacaktı sigaramın kızıllığı
Karşılayacaktı şafağın kızıllığını
Sonra yükselen sigaramın dumanı misali
Dağılıversin isteyecektim dört bir yana
Hüznüm kederim neşem sevincim
Tutuşturdukça sigaramı
Ucunda yanıp kül olan bendim
Kuş cıvıltılarını dinleyecektim
Şehrin gürültüsü başlamadan
Gözlerimle bulutlar arasından süzülen
Güneşin dalgalanışını seyredecektim
Bulutlar birbiri ardına dağılmadan
Sonra bir ses ile irkildim
Uyandırmıştı beni uykumdan
Oysa öylesine gerçekti ki gördüklerim
Boğazımda bir acı tat
İçtiğim sigaradan arda kalan
Kulağımdaydı halen kuşların cıvıltısı
Gözlerimi kamaştırıyordu halen
Güneşin şafaktaki kızıllığı
Gördüklerim rüya olamazdı
Gördüklerim bende gerçekliği olan
Yoksa nasıl bu kadar yanardı boğazım
Nasıl hala duyardım kuş cıvıltılarını
Sonra başladım düşünmeye
İrkilmeme sebep olan ses
Uyandırmış mıydı beni uykumdan
Yoksa yeni bir rüya mıydı yaşanılan
Gerçekti düşüncelerim
Tıpkı sigaramın dumanı gibi
Tıpkı boğazımda kalan acısı gibi
Gerçekti düşüncelerim
Güneşin kızıllığını izlemek istemem gibi
Gözlerimi kamaştıran aydınlık gibi
Kafam karışmıştı bir anda
Hangisiydi gerçek olan
Rüya sandığım yaşanmışlık mı
Yoksa rüyadan uyanmışlığım mı
O yüzden şimdilerde her uykuya dalışımda
İyi uykular demiyorum kendime
Sadece sesleniyorum usulca
Gerçek uyanmışlıklar dileğiyle…

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Ağu 2011 03:58:07
Lütfen Okumayın Daha Bitmedi Çünkü - 20
(Not: Müdür Yetkili görev yapan meslektaşlarımın ve diğer öğretmenlerimin beni anlayacağı dileğiyle... Şaşkınlığımdır yazdıklarım birazda muzipçe :D )

01.08.2011
Yetkinin Kötüye Kullanılması
Herkese yetki verilmemesi gerektiğini
Yetkinin kötüye kullanılabileceğini anladım
Bir mezranın küçük okulunda
Hem öğretmensin hem müdür dediler bana
İlk kez tanık olmanın şaşkınlığıyla
Dedim yapılır ne var ki bunda
Bilemedim diğer mesleklerin sorumluluklarını
Müdür yardımcılığının takipçiliğini
Memur olarak evrak düzenlemenin titizliğini
Hizmetli olarak temizlik yapmanın zahmetini…
Herkese yetki verilmemesi gerektiğini
Yetkinin kötüye kullanılabileceğini anladım
Bana verilen yetkilerle şaşkınlık yaşadım
Hangisi bendim bazen oldu ki anlayamadım
Ders anlatırken sınıfta öğretmen kimliğimle
Müdür olup not verdim kendi kendime
Takip ederken evrakları, yazılarda gelenleri
Memur olarak kaydettim deftere
Müdür yardımcılığım yerini memurluğuma verdi
Süpürmesini söylerken öğretmen benliğimle
Hizmetli sandığım benliğim ben aslında “Müdür”üm dedi
Anlayacağız bir şaşkınlık karmaşaydı benimkisi
Lojmanda dahi bu mücadele sürüp gitti
Her sabah uyanıp baktığımda aynama
Saçım başım dağınık uyku gözlerimde
Amirim birde baktım ki karşımda bakar sinirle
Sonra derim bana kızacağına şaşkınlığıma
Birde dön bak aynadaki afallamışlığına
Herkese yetki verilmemesi gerektiğini
Yetkinin kötüye kullanılabileceğini anladım
Öyle bir gün geldi ki lojmanda okulda bir başıma
Görmek için idarecilerin şaşkınlığını aynı benim yaşadığımla
Şikayet etmek geldi öğretmen benliğimi
Müdür olmanın kullanarak yetkisini
Sonra durup kendi benliğimle
Mesleklerden sıyrılmış arınmış halimle
Yapsam böyle bir şikayeti
Duyuramazdım asıl amacımı gayemi
Bir insana birden fazla sorumluluk vermenin
Takdir edilmek bir kenara hep yeni yeni beklentilerin
Nasıl yorduğunu koşmanın kişiyi
Hangi meslek ile davranacağını bilememenin
Nasıl olduğunu hissettirmek düşündürmekti
Ama cesaret edemedim, etmedim şikayet
Çünkü yapacakları idarecilerin önceden belli idi
Ya çok öğretmenli bir okula görevlendirme
Yada meslekten ihraç yatacaktım hastanede
O nedenden alışmıştım kendi kendimle yaşamaya
Birden fazla işi ayrı ayrı ama bir vücutta yapmaya
O nedenden alışmıştım kendi kendimle yaşamaya
Katlanır olduğumu gördüm hastaneye yatırılmaktansa  ;) :D ;D

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 02 Ağu 2011 03:44:14

Bir Oyun Sergilenir Bu Coğrafyada
Oyunun adı
Kalenin içten fethi
Oyunun tarihi
Geçmişten günümüze, geleceğe belki
Oyun yeri
Anadolu coğrafyası
Oyuncuları
İsimleri değişir ama her birinin belli karakteri
Karaktersizliktir aslında karakterleri
Oyunun konusu söylenmez ama belli
Amaç ulaşmaktır zenginliklere
Amaç ulaşmaktır ekonomik güce
Dünya atlası üzerinde açıp bakıldığında
Zorludur çünkü konumu ile bu coğrafya
Ekonomiye yön verenlerin
Zenginliklerini daha da kılmak için zengin
Köprü olarak tanımlanan bu coğrafyada
Bir oyun sergilenir bu coğrafyada
Aslında kuşaklardır izleriz bu oyunu
Her bir şehir her bir sahnede
Farklı farklı sergilenirmiş gibi görünse de
Kandırıldığımızı bilerek tekrarından sıkılmadan
İzlenir bu oyun bu coğrafyada
Özünde bir bütün olduğumuzu
Asırlardır var olan beraberliği dostluğu
Yıkmak için kullanılır farklılıklarımız
Oysa biz farklılıklarımızla bir beşik
Medeniyetlerin buluştuğu coğrafyayız
Ayrı akar gibi görünse de ırmaklarımız
Aynı yağmurlarla coşar çağlar
Ayrı dillerde olsa da
Anaların ağıtları aynı yürekleri yakar…
Bir oyun sergilenir bu coğrafyada
Ve görmedikçe sahnenin arkasında olanı biteni
Sahne önündeki ile arkasındaki karakterlerin sahteliğini
Anlamadıkça insan olmanın değerini
İnsan olmanın önemli olduğunu, birlikteliği
Unuttukça kardeşçe yaşamayı, sevmeyi
Sadece yanarak, düşünmeksizin bildiklerimizi
Daha da sergilenir bu oyun bu coğrafyada
Bir oyundur yaşanılan
 Sergilenen, sergilenmek istenen bu coğrafyada
Yoksa yaşanılan onca acının
Başka olabilir mi bir tarifi…

Not: Sürç-i Lisan eyledimse affola... Ama inanın aklım almıyor arkadaşlar, kabul etmiyor artık benliğim...

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 02 Ağu 2011 16:24:50
02.08.2011
Aniden…
Tabelaları sökülmüş bir yolda
Gece karanlıkta yada gündüz aydınlıkta
Kestiremediğim bir viraj misali
Ani yol ayrımları çıkar karşına

Ne olduğunu anlamana izin vermeden
Ne hissettiğini dahi bilmeden
Ve nasıl olduğunu soramadan
Ani ayrılıklar kavuşmalar çıkar karşına

Şaşırırsın dönüp bakarsın ardına
Ardında dünden geride kalanlara
Bugün vardığına, varacağın yarınlara
Ani değişiklere alışırsın zamanla…

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 07 Ağu 2011 15:11:27
                                                  07.08.2011
Büyümek eksilmekmiş...
İlk kez büyükbabamın yani dedemin yani annemin babasının cenazesinde anlamaya başladım ölümün ne olduğunu. Göz yaşlarını tutamayan annemin hıçkırıklarını, babamın yanında olmaya çabalayışını, evi dolduran ziyaretçilerin bakışlarındaki çaresizliği. Belki o zamana kadar duymuştum ama ilk defa yakınını kaybeden birisinin gözlerinin içine bu denli cesaretle bakmış, baktığım gözlerde gerçeği daha iyi anlamıştım. İşte o günden sonra aradığım gerçekliği sözlerin değil, bakışların ele vereceğini anladım.
İlk kez büyükbabamın cenazesinde uzun süre kabristanın sessizliğini yaşadım. Ağlamaktan yorgun düşenleri, teselli edenleri, kabir taşlarının sessizliğini… O gün öylesine bir karışıktı ki duygularım dönüş yolunda, belediyeden tahsis edilen aracın arka camının önünde, kendi kendime nedeni bilmediğim bir ezgi mırıldandım; “ağlama sen yavrum / üzme hiç kendini / dünya fani dünya” (ben fani diyordum gerçeğinin “hain” olduğunu bilmeden)…
İlk kez büyükbabamın cenazesi dönüşünde kimseler uyumadan uyumak istedim. Kanepenin üzerinde, yanan ışığın gözlerimi kamaştırmasına izin vermeksizin, konuşulanları dinlemeden ama birilerinin varlığını bilecek kadar kulak vererek uyudum. Aklımda hep gün içerisinde yaşadıklarım vardı ama düşlerimde bir başka dünyanın resmi. O zihin karmaşasında bıraktım kendimi, büyümenin verdiği yorgunlukla…
Büyümenin sadece yaş kısmında rakamların artması olduğunu, büyümenin gerçekte eksilmek olduğunu, bir neslin, kuşakların birbirinin yerlerini alması demek olduğunu anladım. Korkuların, korkulanın, soğuk gelen ölümün yüzünde sıcaklığı bulmak demek olduğunu kavradım.
Büyümek, soru sormaktan vazgeçmek çoğunlukla. Büyümek belki de olanı olduğu gibi kabullenmek. Büyümek çaresizliği içten içe haykırmak, sadece susarak sayfalarca konuşmak. Büyümek çocuk olmayı özlemek, büyümek yalnızlığı yalnız yaşamaktan vazgeçip, yalnızlığa alışmak…
Annemle oturup konuşurken sordum, bütün içtenliğim çaresizliğimle “Sen nasıl alıştın anne büyümeye?”. Sordum içtenliğim, yüreğimin bir yerinde gizli kalan, tebessümlerimde ortaya çıkan ve şaşkınlığını hiç saklayamayan çocukluğumla. Sen nasıl alıştın ey benliğim ağıtlar arasında içine atmaya, sen nasıl alıştın ey yüreğim içten içe kanamaya, sen nasıl alıştın bir yetişkin gibi davranmaya?
Bunca soru sorabiliyorsam yine umudum var, umudum olduğundandır. Çünkü soru sorabiliyorsam hala bir yanda çocukluğumun merakını yaşıyorum demektir. Bunca sorgulayabiliyorsam kabullenip de yine de diyebiliyorumdur. Bunca anlamaya çalışıyorsam anlamlandırmaya çalıştığım umudumu hiç kaybetmemişimdir…
Sorular sorarak içinizdeki çocuğu kaybetmemeniz, büyüyüp eksilseniz dahi paylaştıkça artmanız ve umudunuzu hiç kaybetmemeniz dileğiyle…

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.412
  • 177.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 17.412
  • 177.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 07 Ağu 2011 15:14:15
Büyümenin sadece yaş kısmında rakamların artması olduğunu, büyümenin gerçekte eksilmek olduğunu, bir neslin, kuşakların birbirinin yerlerini alması demek olduğunu anladım. Korkuların, korkulanın, soğuk gelen ölümün yüzünde sıcaklığı bulmak demek olduğunu kavradım.


yüreğinize sağlık öğretmenim..

her ne kadar okumayın desenizde okumadan geçemedim:))))

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.624
  • 18.850
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.624
  • 18.850
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 07 Ağu 2011 15:19:28
yüreğinize ve kaleminize sağlık öğretmenim.çok güzel yazmışsınız.buradan teşekkür edeyim...(24 saat engelim var.)

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 07 Ağu 2011 15:23:32
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Büyümenin sadece yaş kısmında rakamların artması olduğunu, büyümenin gerçekte eksilmek olduğunu, bir neslin, kuşakların birbirinin yerlerini alması demek olduğunu anladım. Korkuların, korkulanın, soğuk gelen ölümün yüzünde sıcaklığı bulmak demek olduğunu kavradım.


yüreğinize sağlık öğretmenim..

her ne kadar okumayın desenizde okumadan geçemedim:))))
Sayın "ogrtmn35" öğretmenim, beğeniniz için teşekkür ederim. Sanırım biraz tuhaf biriyim okumayın derken zorla okumanızı ister gibiyim...
Sayın "okulönceci26" öğretmenim, güzel yorumlarınız için ben teşekkür ederim. 24 saat engelim belki de benim en büyük engelim. ama bilirim ki siz kabul buyurursunuz içten olan teşekkürü butondan olsa da olmasada :)
Teşekkürler öğretmenlerim eğer yorumlarınız olmasa gerçekten başlığa bakarak arkadaşların okumadığını düşünüyor olacağım... Saygılarımla...

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.412
  • 177.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 17.412
  • 177.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 07 Ağu 2011 15:26:25
yok öğretmenim maşallah eğer hepsini siz okumadıysanız:)))
Konu: Lütfen Okumayın Daha Bitmedi Çünkü
(Okunma Sayısı 3133 defa)az sayı değil öyle değil mi???

paylaşım için teşekkürler ...

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 09 Ağu 2011 02:46:19
09.08.2011
Binalar Yükseliyor…
Kulaklarımı sağır ediyor çekiç sesleri
Beton yüklü kamyonlardan
Demir yığınları arasına dökülen betonlar
Örtüyor birbiri ardına
Çocukluğumdan arta kalan izleri
Arkadaşlarla top koşturduğumuz
Tozuna aldırmadan yorulduğumuz
Sararan otları ellerimizle yolduğumuz
İki taştan bir kale oluşturduğumuz
Saha diye ad koyduğumuz
Yerlerde artık yüksek binalar
Binalar sahalara değil
Çocukluğumun anıları üstüne kondular
Şimdilerde mahalle aralarında kalan
Tatlarını unutmaya başladığım
Meyve ağaçlarını her gördüğümde
Düşüşlerimi hatırlarım duvar diplerine
Gündüzden çıkardık ortalığı kolaçan etmeye
Karar verirdik hangi bahçedeki meyvenin lezzetine
Bilmezdik belki haram olacağını
Ama sadece masumca bir göz hakkıydı
Şimdilerde balkondan baktığımda
Gözlerimin uzaklardan baktığı ağaçlardı
Binaları kuruyorlar her gün
Yıkıp gecekonduları gece emekle yoğrulanları
Çekilen uzatmalarla aydınlatılan
Tuğlaları harcı tamamen ellerle hazırlananı
Gün ışımadan kireçle beyaza boyananı
Aksi takdirde zabıtalarca çekilen emeğe rağmen
Birkaç balyoz darbesi ile yerle bir olan gecekonduları
Değişiyor mahallemin sureti
Binalar yükseliyor her yerde şimdi
Binalar yükseliyor
Görüntülerindeki heybetin altında
Saklı kalan anılarım üstüne…

Çevrimdışı dvrmbtl

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.648
  • 179.368
  • Türk Dili ve Ed.
  • 7.648
  • 179.368
  • Türk Dili ve Ed.
# 09 Ağu 2011 02:49:34
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
yok öğretmenim maşallah eğer hepsini siz okumadıysanız:)))
Konu: Lütfen Okumayın Daha Bitmedi Çünkü
(Okunma Sayısı 3133 defa)az sayı değil öyle değil mi???

paylaşım için teşekkürler ...

boran_12 öğretmenim bana okumam için izin verdi.3133 ü ikimiz okuduk :)

Bu arada her şiirinize teşekkür etmek istiyorum öğretmenim ancak şu 24 saat yok mu... ellerinize,yüreğinize sağlık.

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 09 Ağu 2011 02:51:47
Sayın "dvrmbtl" öğretmenim,
Dikkat ettiyseniz artık yazıların başına "Lütfen Okumayın..." yazmıyorum. Bana gerçekliği hatırlattığınız için teşekkür ederim... İzin ise ne haddime askine seviniyorum her eleştiriniz her yorumlayan cümlenizde...
Saygılarımla...

Çevrimdışı suatin

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.658
  • 57.174
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.658
  • 57.174
  • Müdür Yardımcısı
# 09 Ağu 2011 02:55:06
 bu konuya ilk defa girdim demekki geç kalmışım çok güzel şiirler kaleminize sağlık

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 09 Ağu 2011 02:58:18
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
bu konuya ilk defa girdim demekki geç kalmışım çok güzel şiirler kaleminize sağlık
Sayın "suatin" öğretmenim, güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Sizin gibi değerli bir öğretmenimizin her daim söyleyecek eleştirecek sözü olacaktır buralarda... (24 saat engelimi mazur görünüz :))

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 10 Ağu 2011 03:15:22
09.08.2011
Uçurtma…
Önce bir çıtaydın
Sonrasında iplerle dolandım etrafından
Poşetleri yapıştırdım bazen
Yetmediğinde boyu boyutlarına
Öylesine büyük ol istedim ki
Öylesine yükseklerde uçman için
Gidip hırdavatçıdan ip aldım
Uzunluğunu ip yumağının kalınlığından
Birde sen havadayken anladım
Rüzgarı beklemekten yorulmazdım
Çünkü rüzgar
Senin en iyi dostun arkadaşındı
Ve bekledim sizin buluşmanızı
Senden daha fazla sabırsızlanarak
Hatta acaba gelmeyecek mi rüzgar diye
İçten içe kaygılanarak
Ve itiraf etmeliyim ki ey uçurtmam
Kaygım hem senin
Hem benim içindi
Kaygım senin dostunla buluşamayışın
Benim göklerde seni bulamayışımdı
Sen bulutlara uzanacağını düşündüğüm
Beyazlar içerisinde
Saflığa ulaştığını düşlediğim
Sen özgürlüğü doyasıya yaşa istedim
Yaşayamadığım heyecanı sende bulmak
Senin sayende gökyüzüyle arkadaş olmak
Senin sayende özgürlüğü tatmak
Uçmak düşler vadisine hayaller diyarına
Kimsenin uzanamayacağı
Yüreğimin gizli saklı köşesiydi aslında
Senin uçtuğun gökyüzü
Yâda sen gökyüzüne doğru yol alırken
Ardından bakan gözlerim dalıyordu
Hayallerime düşlerime umuda
Ey uçurtma
Ne olur devam et uçmaya
Ne olur götür beni
Hayat denilen rüyadan
Götür beni uzaklara
Götür beni düşler vadisine
Saklı kalan güzelliklere
Ne olur ey rüzgâr
Durma öyle sakin bir başına
Bak görmez misin bekler dostun
Bir de ben buluşmanızı
Haydi, hep beraber yükselelim
Kaybolalım gözlerden çok uzaklarda
Saklı kalan düşlere, hayallere, umuda, mutluluğa…

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK