Mutluluğun Sırrı

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.380
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.380
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 30 Haz 2012 14:24:49
Mutluluğun sırları da diyebiliriz
The Secret Kitabından 100 Alıntı

1. Hepimiz tek bir sınırsız güç ile çalışırız.
2. Sır, Çekim Yasasıdır.
3. Zihninizden ne geçiriyorsanız, onu çekersiniz.
4. Bizler mıknatıs gibiyiz - benzer benzeri çeker. Düşündüğünüz şey olursunuz ve düşündüğünüzü çekersiniz.
5. Her düşüncenin bir frekansı vardır. Düşünceler manyetik enerji gönderirler.
6. İnsanlar arzu etmedikleri şeyleri düşünürler ve arzu etmedikleri şeylerin daha çoğunu çekerler.
7. Düşünce = yaratım. Eğer bu düşünceler güçlü duygulara bağlı ise, o duygu yaratımı hızlandırır.
8. Baskın olan düşüncelerinizi çekersiniz.
9. Her zaman hastalıktan söz edenler hasta olurlar, her zaman bolluktan söz edenler bolluk içinde olurlar, vs.
10. Bu "istekli" düşünmek değildir.
11. İçine zihnin girmediği bir evrene sahip olamazsınız.
12. Düşüncelerinizi dikkatle seçin; siz yaşamınızın şaheseri, başyapıtısınız.
13. Düşüncelerin realiteye anında tezahür etmemesi Ok'dir (eğer bir filin resmini görseydik ve fil anında ortaya çıksaydı, bu çok erken olurdu)
14. Yaşamınızda kendinize çektiğiniz HERŞEY bu gerçeğin doğru olduğun kabul eder.
15. Düşünceleriniz, hislerinize neden olur.
16. Duygularımızın arkasındaki tüm "nedenleri" karmakarışık etmeye gereksinimimiz yok. İki kategori var, iyi hisler ve kötü hisler.
17. İyi hisler getiren düşünceler doğru yolda olduğunuz anlamına gelir. Kötü hisler getiren düşünceler doğru yolda olmadığınız anlamına gelir.
18. Düşündüğünüz şey her ne olursa olsun, gerçekleşme sürecinde olanın mükemmel bir yansımasıdır.
19. HİSSETTİĞİNİZ şeyi tam olarak elde edersiniz.
20. Mutlu hisler daha çok mutlu durumları çeker.

21. Arzu ettiğiniz şeyi hissetmekle (orda olmasa bile) başlayabilirsiniz. Evren şarkınızın doğasına karşılık verecektir.
22. Düşünce ve hislerinizde neye odaklanırsanız, deneyiminize onu çekersiniz.
23. Düşündüğünüz ve hissettiğiniz şey ve tezahür eden şey DAİMA birbirine uyar. İstisna yoktur.
24. Farkındalığınızı değiştirin.
25. "Siz ilerlerken kendi evreninizi yaratırsınız" Winston Churchill
26. İyi hissetmek önemlidir.
27. Neşeli olan bir şeyi düşünerek veya bir şarkı söyleyerek ya da mutlu bir deneyimi hatırlayarak anında duygunuzu değiştirebilirsiniz.
28. Bunun usulünü öğrendiğinizde, onu bilmeden önce, yaratıcı olduğunuzu BİLİRSİNİZ.
29. Yaşam olağanüstü olabilir ve olmalıdır ve siz Çekim Yasasını bilinçli olarak uyguladığınız zaman, yaşam olağanüstü olur. 30. Evren kendisini buna göre yeniden - düzenler.
31. Tüm arzularınız için şu cümleyi kullanarak başlayın: "Şimdi çok mutluyum ve minnettarım"
32. Evrenin kendisini NASIL yeniden düzenleyeceğini bilmek zorunda değilsiniz.
33. Çekim Yasası, basitçe ona ŞİMDİ sahip olma pozitif hislerini üreten şeyi kendiniz için anlamaktır.
34. Arzu ettiğiniz şeye daha hızlı ulaşmanıza yardım edecek ilham edilmiş bir düşünce veya fikir alabilirsiniz.
35. Evren SÜRATİ sever. Ertelemeyin, ikinci bir tahminde bulunmayın,şüpheye düşmeyin.
36. Fırsat çıktığında EYLEME GEÇİN.
37. İstediğiniz her şeyi çekersiniz- para, insanlar, bağlantılar.Önünüze neyin getirildiğine DİKKAT EDİN.
38. Hiçbir şeyiniz olmadan başlayabilirsiniz, hiçbir yolunuz olmayabilir, size bir YOL sunulacaktır.
39. NE KADAR ZAMANDA? Zamanla ilgili kural yoktur, pozitif hislerinize ne kadar çok hizalanırsanız, daha hızlı gerçekleşir.
40. Boyut evren için önemli değildir (arzu ettiğiniz sınırsız bolluk ise). Büyüklük ve zaman ile ilgili kuralları kendimiz koyarız.
41. Evrene göre kural yoktur: ona şimdi sahip olduğunuzun hislerini sunarsınız, evren de buna yanıt verir.
42. Çoğu insan düşüncelerinin çoğunu gözledikleri şeylere verirler (postadan gelecek faturalar, geç kalmak, kötü şansa sahip olmak, vs)
43. Farklı daha iyi bir bakış açısı vasıtası ile, farklı bir yaklaşım bulmalısınız.

44. "Olduğumuz her şey düşüncelerimizin sonucudur" - Buddha 45. Yaşamınızın gidişatını değiştirmek için tam şimdi ne yapabilirsiniz? Minnettar olma.
46. Minnettarlık yaşamınıza anında daha fazlasını getirir.
47. Düşündüğümüz ve TEŞEKKÜR ettiğimiz şeyi meydana getiririz.
48. Minnettar olduğunuz şeyler nedir? Minnettarlık hissedin, tam şimdi minnettar olduğunuz şeylere odaklanın.
49. Zihninizde bu resimle oynayın - nıhai sonuca odaklanın.
50. VİZÜALİZE EDİN! GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN! Geleceğinizin provasını yapın.
51. GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN!.. Onu görün, hissedin! Burası eylemin başladığı yerdir.
52. Sevinci hissedin. mutluluğu hissedin! 53. Onaylayıcı bir düşünce negatif bir düşünceden 100 kat daha güçlüdür.
54. "Bu gücün ne olduğunu söyleyemem. Tüm bildiğimi onun var olduğu" Alexander Graham Bell
55. İşimiz "Nasıl" olacağına üzülmek değildir. "Nasıl" bağlılıktan ve inançtan çıkıp gelecektir.
56. Nasıllar evrenin alanına girer. Evren her zaman siz ve rüyanız arasındaki en hızlı, en çabuk, en uyumlu yolu bilir.
57. Eğer onu evrene havale ederseniz, verilen şeye şaşırırsınız ve gözünüz kamaşır. Bu sihir ve mucizelerin gerçekleştiği yerdir.
58. Onu her gün evrene teslim edin, ama bu asla bir angarya olmamalı.
59. Tüm süreçte keyifli hissedin: mutlu, coşkulu ve uyumlu.
60. Gerçekten bu şekilde yaşayan insanlar ile tek fark, onlar bunu varoluş yolu olarak alışkanlık haline getirmişlerdir.
61. Bunu her zaman yapmayı hatırlarlar.
62. Görsel bir Pano yapın: Çekmeyi arzu ettiğiniz şeylerin resimleri. Her gün ona bakın ve zaten bu arzularınızın gerçekleştiğin hissine sahip olun.
63. "İmgeleme her şeydir. Yaşamın gelen çekimlerinin ön izlemesidir" Albert Einstein.
64. Neyi arzu ettiğinize karar verin, ona sahip olabileceğinize inanın, onu hak ettiğinize inanın, onun sizin için mümkün olduğuna inanın.
65. Gözlerinizi kapatın ve arzu ettiğiniz şeye sahip olduğunuzu gözünüzde canlandırın - ve o hissi yaşayın.
66. Zaten sahip olduğunuz şey için minnettar olmaya odaklanın. Bundan zevk alın! Sonra onu evrene salıverin. Evren onu tezahür ettirecektir.
67. "İnsanın zihni neyi tasarlayabilirse, ona ulaşabilir" W. Clement Stone

68. Eğer ulaşırsanız size büyük keyif verecek çok büyük bir hedef oluşturun.
69. İlham edilmiş bir düşünceniz olduğunda, ona güvenmeli ve eyleme geçirmelisiniz.
70. Nasıl daha refah içinde olursunuz? ONA NİYET EDİN!
71. "Postadan düzenli olarak çekler geliyor" veya banka hesabınızı arzu ettiğiniz miktara değiştirin ve ona sahip olmanın hissini duyumsayın.
72. Yaşam, TÜM alanlarda bolluk içinde olmak demektir.
73. İçsel sevinç ve huzur hissini duyumsayın, sonra tüm dışsal şeyler ortaya çıkar.
74. Bizler evrenimizin yaratıcılarıyız.
75. İlişkiler: Kendinize, başkalarının size davranmasını istediğiniz gibi davranın, kendinizi sevin, sevilirsiniz.
76. Kendinize karşı sağlıklı bir saygınız olsun.
77. Düzenli olarak etkileşimde olduğunuz ve birlikte çalıştığınız kişiler için bir not defteri edinin ve o insanların her birinin pozitif yanlarını yazın.
78. Onlarla ilgili en çok sevdiğiniz şeyleri yazın (onların değişmesini eklemeyin). Çekim Yasası, eğer frekanslarınız uyuşmazsa sizi birlikte aynı mekana yerleştirmez
79. İyi hissetme potansiyelinizi kavradığınız zaman, iyi hissetmeniz için hiç kimseden farklı olmasını istemezsiniz.
80. Dünyayı, arkadaşlarınızı, eşinizi, çocuklarınızı kontrol etme ihtiyacının biçimsiz olanaksızlıklarından kendinizi özgürleştirirsiniz.
81. Realitenizi yaratan sadece sizsiniz.
82. Başka hiç kimse sizin için düşünemez veya hissedemez. Sadece SİZ.
83. Sağlık: kendi sağlığınız için evrene teşekkür edin. Gülün. Stressiz mutluluk sizi sağlıklı tutar.
84. Bağışıklık sisteminiz kendisini iyileştirir.
85. Bedenimizin parçaları her gün, her hafta vs değişir. Birkaç yıli çinde yepyeni bir bedene sahip oluruz.
86. Kendinizi yeni bir bedende yaşarken görün. Umutlu = sağlıklı.Mutlu= daha mutlu biyokimya. Stres bedeni olumsuz etkiler.
87. Bedenden stresi atın, beden kendini yeniler. Kendinizi iyileştirebilirsiniz.
88. Dingin olmayı öğrenin, dikkatinizi arzu ettiğiniz şeyden uzaklaştırın, dikkatinizi deneyimlemeyi arzu ettiğiniz şeye odaklayın.
89. İçinizdeki ses ve vizyon dıştaki görüşlerden daha mükemmel ve berrak olduğunda, yaşamınızın üstadı olursunuz.
90. Siz, dünyayı olmasını istediğiniz gibi yapmaya çalışmak için burada değilsiniz. Etrafınızda seçtiğiniz dünyayı yaratmak için buradasınız.
91. Ve başkalarının görmeyi seçtiği dünyanın da var olmasına izin verin.
92. İnsanlar, eğer herkes Çekim Yasasının gücünü bilirse, ortada yeterince olmayacağını düşünürler. Bu bizde kökleştirilmiş bir yalandır ve bir çok insanı açgözlü yapıyor.
93. Gerçek şu ki, yeterli olandan çok sevgi, yaratıcı fikirler, güç, sevinç, mutluluk vardır.
94. Tüm bu bolluk, kendi sonsuz doğasının farkında olan bir zihin vasıtası ile parıldamaya başlar. Herkes için yeteri kadar vardır. Bunu görün. Buna inanın. Sizin için çıkagelecektir.
95. Arzu ettiğiniz her şeyi seçerken, realitenizin çeşitliliği sizi heyecanlandırsın ve tüm arzularınızın iyi hislerinin arkasında olun (destekleyin).
96. Senaryonuzu yazın. Arzu etmediğiniz şeyler gördüğünüzde, onları düşünmeyin, onları yazın, onlarla konuşun, onları uzaklaştırın, dikkatinizi arzu edilmeyen şeylerden uzaklaştırın, arzu edilen şeylere odaklayın.
97. Bizler enerjiyiz. Her şey enerjidir. HER ŞEY!..
98. Kendinizi bedeninizle tanımlamayın... O evrendeki her şeye bağlı olan sonsuz bir varlıktır.
99. Tek bir enerji alanı. Bedenlerimiz dikkatimizi enerjimizden ayırdı. Bizler ortaya konan olasılıkların, yaratıcı gücün sonsuz alanıyız.
100. Düşünceleriniz sizin için değerli mi? Eğer değilse - ŞİMDİ onları değiştirmenin zamanıdır. Tam şimdi bulunduğunuz yerden başlayabilirsiniz. Bu andan ve dikkatinizi verdiğiniz şeyden daha önemli bir şey yoktur.

Çevrimdışı temel_61

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 771
  • 865
  • 771
  • 865
# 30 Haz 2012 15:11:20
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
biz kuruyoruz da karşımızda ki kurmayınca üzücü olmuyor.en son geçen hafta idarecim empati gibi saçma salak bir kelime yoktur yapmam öyle şeyler dedi bu lafın üzerine kendisine tek söz söylemek gelmedi içimden  >:(
haklısınız hocam,bazı idareciler amirlikle krallığı  birbirine karıştırabiliyor.zaten,böyle idarecilerde empati yeteneği olmaz.çünkü,böylesi okul idarecilerinde"BEN YAPTIM OLDU BİTTİ" anlayışı yerleşmiştir,bu anlayışları kolay kolay esnemez.

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 30 Haz 2012 15:49:51
ÇİÇEKLERİ UMUDUMUZUN
Çok olun, çocuklar, çok olun,
yüzlerce olun, binlerce olun, onbinlerce.
Daha çok olun, daha çok olun,
yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun.

Bu dünya ne tek tek yaşamakta,
bu dünya ne rakının, ne şarabın içinde,
bu dünya ne parada, ne pulda,
ne kalleşlikte, ne zulümde.
Bu dünya aşkın içinde, alın terinde.

Çok olun, çocuklar, çok olun,
el ele verin, çocuklar, el ele,
yaşayın dünyayı doya doya,
açın kapıları, camları güneşe,
ne yeise kapılın, ne korkuya,
çok olun, çocuklar, çok olun,
el ele verin, çocuklar, el ele.

Mutlu olmak varken bu dünyada,
geceler geldi dayandı kapımıza,
olduk acımızla sarmaş dolaş,
bekledik düşümüzle koyun koyuna.

Çok olun, çocuklar, çok olun,
yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun,
el ele verin, çocuklar, el ele,
bütün gündüzler sizin olsun,
yaşayın dünyayı doya doya.

Çocuklar, çiçekleri umudumuzun.

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 01 Tem 2012 17:37:37
Paylaştıkça Çoğalır.

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 02 Tem 2012 13:28:53
Mutluluğun sırları
 Bir kadını anlamak

--------------------------------
Bu yazı benim desem...Değil.Bir arkadaşım yollamış bu hikayeyi çok beğendim.Bakalım sizde beğenecekmisiniz. Kadınlar için öncelik nerelerde başlıyor çok güzel anlatmış.

mutluluğun sırrı :
her kadın içinde küçük bir kız saklıdır...


Ister evli, ister bekar olun. Ama mutlaka bu yaziyi okuyun...*


Bülent, avucunu açmış kendisine doğru elini uzatan adama ters ters baktı. Elli yaşlarında gösteren adam, görmeye alıştığı hırpani kıyafetli dilencilere benzemiyordu. Üzerindeki giysiler eski fakat temizdi. Eli yüzü temiz ve sağlıklı görünüyordu. 'Sapa sağlam adam gidip çalışacağınadileniyor, belki benden daha zengindir' diye düşündü. Zaten canı çok sıkkındı, birde sinirlenmişti. Alaycı bir ses tonuyla:

- Ekmek parası mı istiyorsun ? diye sordu.
- Hayır çikolata parası lazım! Bülent'in kızgınlığı şaşkınlığa döndü. Espri yeteneği olan dilencinin hali de başka oluyor diye düşündü.
- Niye siz ekmek bulamayınca çikolata mı yiyorsunuz?
- Hayır. Ekmek bulamadığımız günler genellikle bulgur pilavı yeriz, onu da bulamadıysak aç yatarız. Bülent adamın ciddi mi konuştuğunu yoksa dalga mı geçtiğini anlayamamıştı.
- Bu gün karnınız doydu üstüne tatlı mı istedi canınız?
- Fakirin canı mı olur ki, tatlı istesin beyim.
- Bu bir kamera şakası mı yoksa sen iş bulamamış stendapçı mısın?

- Hiçbiri değil. Sadece fakirim. Bugün karımın doğum günü, ona çikolata götürmek istiyorum..
- Doğum gününde yaş pasta alınır bildiğim kadarıyla.
- O bizim için değil zenginler için. Otuz yıllık evliliğimiz boyunca ona bir kez bile yaş pasta alamadım. Ama her doğum gününde mutlaka çikolata götürdüm. Çikolatayı çok sever.

Adamın söyledikleri Bülent'in dikkatini çekmişti. O akşam karısıyla kavga etmiş, kapıyı çarpıp kendini sokağa atmıştı. Arabasına da binmemiş sahile kadar yürümüştü. Denizi seyretmek de onu rahatlatmamıştı. Oysa eskiden denizi seyrederken çok rahatlardı. Dalgalar sıkıntısını alıp götürürdü. Fakat karısının evde ağlıyor olduğunu bildiği için olsa gerek, hiçbir şey onu rahatlatmıyordu. Dilenciyle konuşurken biraz kafası dağılmıştı.'Acaba söyledikleri gerçek mi, yoksa uyduruyor mu' diye düşündü.
- Cebinde bir çikolata alacak para yok mu şimdi?

Bülent'in sorusu üzerine adam ceplerini boşalttı, bir nüfus cüzdanından başka bir şey çıkmadı.

- Ben dilenci değilim. İşim yok. Günlük çalışırım, ne iş bulursam yaparım. Fakat bu gün bütün gün iş aradım, aksilik bu ya, hiçbir iş bulamadım.

Bülent oturduğu bankı işaret ederek yer gösterdi.

- Oturun biraz dertleşelim bari, dedi.

Adam çekingen çekingen oturdu yanına.
- Yokmu eşin dostun, borç alacak akraban?

- Fakirin akrabaları da fakir olur beyim. Bulurlarsa kendi karınlarını doyururlar.
- Dilenecek kadar çok mu seviyorsun karını ?

- Hem de çok seviyorum. Otuz yılımı aydınlattı o benim.
- Hımmmm. Aşk hemde otuz yıl süren aşk. Hayret doğrusu! Aşkın ömrü en fazla üç yıl diyorlar oysa. Sen otuz yıldan bahsediyorsun.
- Evet. Geçen yıllar sevgimi azaltmadığı gibi artırdı.
- Söyle o zaman nedir evlilikte mutluluğun sırrı? Söylediklerine bakılırsa sen mutluluğun formülünü bulmuş gibisin.
- Ben ilkokulu bile bitirmedim. Öyle formül falan bilmem.
- Formül dediysem kimya formülü sormuyorum canım. Bende altı yıllık evliyim. Sevdiğim kadınla evlendim, fakat mutlu değilim. Sürekli kavga ediyoruz. Daha iki saat önce kapıyı çarptım çıktım. Evimiz, arabamız, işimiz, gücümüz, her şeyimiz var, ama mutlu değiliz. Senin hiçbir şeyin yok, ama mutlusun. Para mı acaba bizi mutsuz eden?
- Hiçbir şeyim yok mu? Hayır benim her şeyim var. Benim karım her şeyim. Sevgilim, eşim, arkadaşım, hayat yoldaşım. Hayatımı paylaştığım insandan daha değerli ve daha önemli ne olabilir ki dünyada? Sizin ev, araba, iş diye her şey dediğiniz şeylerdir aslında hiçbir şey olan.
- Öyle deme, şu kadar varlığın içinde bile karım her şeyden şikayet ediyor. Bir de fakir olsam kim bilir ne olur?

- Altın tasın, kan kusana faydası yoktur beyim. Sen kadın ruhunu hiç anlamamışsın. Hiçbir kadın iyi bir evde oturduğu, hergün çeşit çeşityiyecekler yediği için mutlu olmaz. Bir kadın, kocasının her şeyi olduğunu bildiğinde ancak mutlu olur.
- Sizin mutluluğunuzun sırrı bumu ?

- Olabilir. Ben karıma değerli şeyler alamıyorum ama ona benim için ne kadar değerli olduğunu hissettiriyorum. O da çok mutlu oluyor.
- Bir kadına değerli olduğunu nasıl hissettirilir?

- Küçük kızı severek.
- Küçük kız mı ? Hangi küçük kız ?
- Yaşı kaç olursa olsun her kadının içinde hiç büyümeyen bir küçük kız vardır. O kızı ne kadar çok sever, ne kadar çok mutu edersen, o kadını da o kadar mutlu edersin.
- Nasıl yani ?
- Küçük kız neleri sever, nelerden hoşlanır bir düşünün. Küçük kızlar hep beğenilmek, ilgi görmek isterler. Güzel olduklarını duymaya bayılırlar.Kendilerine prensesmiş gibi davranılmasını beklerler. Küçük kızlar hep prenses olmayı hayal ederler. Sürprizlerden hoşlanırlar. Biraz şımartılmakisterler. Sevilmek ve sevildiklerini hep duymak isterler. İltifata doymaz küçük kızlar. Öyle değil mi?
- Haklısın. Benim dört yaşımda bir kızım var. Adı Aylin. Her akşam boynuma sarılır 'babacığım beni ne kadar seviyorsun?' diye sorar. Giysisinideğiştirdiği zaman etrafımda 'Baba güzel olmuş muyum?' diye sorar durur. Güzelsin demem de yetmez ona. ' Harikasın prenses gibi olmuşsun' demeliyim. Dünyanın en güzel kızı demeliyim.

- İşte kadınlar bir ömür boyu bunu duymak isterler. Ben elli yaşındaki karıma böyle davranıyorum. Ömrümüz olurda seksen, doksan yıl da yaşarsak ben ona böyle davranmaya devam edeceğim. Ona 'bebeğim' diye hitap ediyorum çok hoşuna gidiyor. 'Bebeğim bana bir çay yapar mısın?' dediğimde çay yapmak için nasıl koşturduğunu görmelisiniz.
- Hiç kavga etmezmisiniz siz?

- Kavga evliliğin tadı tuzu. Arada biz de tartışırız. Küsüp barışmanın tadı ayrıdır. Benim karım bir keçi kadar inatçıdır. Onunla barışmak içinuğraşmak ayrı bir keyif verir bana.

- Benim eşim çok ciddi kadındır. Hiç küçük kız havası yok onda.
- Küçük kızlar büyüdükleri zaman artık sevgi, ilgi istemeye utanırlar. En ciddi yada en yaşlı kadının bile o küçük kız mutlaka vardır. Yeter ki sen otatlı kızı sevindirmeyi, mutlu etmeyi bil. Ve o küçük kızı asla aldatma. Yoksa bir daha sana güvenmez ve ne yaparsan yap hep kuşkuylabakar. Küçük kızlar hem çabuk mutlu olurlar hemde çabuk kırılırlar. Çok narindir onlar. Hoyrat elleri sevmezler. Yumuşak dokunuşları severler.

- Bu tavsiyeni deneyeceğim. Fakat her zaman yapabilir miyim bilmiyorum. Bazen işlerim çok yoğun oluyor o zaman eve çok yorgun gidiyorum.
- Bu sadece bir bahane. O küçük kızı mutlu etmek dünyanın en kolay işi. Çoğu zaman birkaç tatlı söz yeterli olur.. Sen o küçük kızı mutlu ettiğindekarşılığını fazlasıyla alırsın. Artık o seni rahat ettirmek için elinden gelen gayreti gösterir. Karısı mutlu olmayan erkek mutlu olamaz. Mutlu olmak isteyen erkek önce hayat arkadaşını mutlu etmelidir. Düşünsene somurtkan, mutsuz, sürekli söylenen biriyle yolculuğa çıksan ne kadarmutlu olabilirsin.

- Haklısında bende bütün gün ailem için çalışıp yoruluyorum.
- Yine para, yine dış sebepler. Evet para önemli ve gerekli ama kadınlar para için erkekleri sevmezler. Para geçici mutluluklar verir. Kadınlar hediye almayı severler. Paran varsa hediye al tabi. Ama hediyeyle mutlu olmasını bekleme. Hediyenin yanına sevgini katmazsan hediyenin bir anlamı yoktur. Benim hiçbir zaman çok param olmadı. Günlük kazandım günlük yedik. Bazen aç kaldığımız günler oldu. Hiçbir zaman karımın kulaklarına altın küpe takamadım ama, her zaman aşk sözleri fısıldadım. Hiçbir zaman boynuna pırlanta gerdanlık alamadım ama hepöpücüklerle sevdim boynunu. Hiçbir zaman ona ipek elbiseler giydiremedim ama kendi bedenimle ipek elbise gibi yumuşacık sardım bedenini ve mutlu ettim onu.

Adam ayağa kalktı.
- Bana müsaade, artık gitmeliyim, karım merak eder. Sende git evine küçük kızın gönlünü al, belki o küçük kız şimdi evde ağlayıp duruyordur.
Bülent de ayağa kalktı. Kuvvetlice elini sıktı.
- Sizi tanıdığıma çok memnun oldum.

Elini bıraktı koluna girdi. Yolun karşısındaki pastaneyi gösterdi. - Hadi gel eşin için şuradan çikolatalı pasta alalım, dedi.

Pastayı aldılar. Adam hayatında ilk defa karısına yaş pasta götürmenin mutluluğuyla, bin bir teşekkür ederek evinin yolunu tuttu. Bülent de pastanenin yanındaki manavdan karısının en sevdiği meyvelerden aldı. Evine geldiğinde karısı şişmiş gözlerle mutfak masasında oturmuş su içiyordu. Bülent hiç konuşmadan meyveleri büyükçe bir tabağa döküp yıkadı, sonra eşinin önüne koydu.
- Bunlar dünyanın en şanslı meyveleri, dedi.

İnci hiç konuşmadı.

- Sorsana 'niye' diye.

İnci kızgın kızgın:
- Niye? Diye sordu.
- Çünkü dünyanın en güzel ve en tatlı kadının midesine gidecek, dedi gayet ciddi bir ses tonuyla.

İnci şaşırmıştı. Bir anda yüzünün ifadesiyumuşamıştı.
- Bunlar senin sevdiğin meyveler, senin için aldım.
- Hayret bir şey! Her zaman kendi sevdiğin meyveleri alırdın. Benim hangi meyveleri sevdiğimi iyi hatırlamışsın. Aslında bu beklediğim istediğim bir şeydi. 'bak senin sevdiğin meyveleri aldım' Ama şimdi kıymeti yok. Çünkü sana çok kırgınım, meyve alarak gönlümü alamazsın.
- Özür dilerim seni kırdığım için.

Sonra Bülent yere diz çöktü.

- Cezam neyse razıyım. Ama bir tek şey istiyorum senden.. Seni delice seven bu adamı senden mahrum etme.

Bülent yere çömelmiş, boynu bükük bir vaziyette çok komik görünüyordu. İnci kıkır kıkır gülmeye başladı.
- Affetmek o kadar kolay değil. Bakalım hangi cezalara katlanabileceksin, dedi.

Bülent işte o zaman ona muzip muzip bakan eşinin içinde sakladığı küçük kızı gördü.
Bundan sonra her şey daha farklı olacak diye düşündü. ...

Çevrimdışı bilimciyim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.221
  • 3.433
  • 3.221
  • 3.433
# 02 Tem 2012 13:57:22
Hikayeyi Okudum Ama Gerçektn Öyle...

Çevrimdışı smileplease03

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.014
  • 2.880
  • Din Kült. Öğrt.
  • 4.014
  • 2.880
  • Din Kült. Öğrt.
# 02 Tem 2012 14:25:09
Sırrı Çok Basit
hayattan Beklentilerinizi Azaltın, Mutluluk Odur İşte...

Çevrimdışı sewal42

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.654
  • 1.287
  • 1.654
  • 1.287
# 02 Tem 2012 15:04:18
kanaatkarlık

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 02 Tem 2012 15:09:33
0 (sıfır ) sorun.

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 02 Tem 2012 15:13:45
Taylansalih hocam hikaye çok güzel. kocaman bir ozalit yaptırıp evin duvarına mı assam ne yapsam :)
Akşam eşime bir okutayım bakalım, teşekkürler...

Çevrimdışı nackirat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.316
  • 1.194
  • Okul Müdürü
  • 1.316
  • 1.194
  • Okul Müdürü
# 02 Tem 2012 15:21:21
gerçekten harika bir öykü. benim de 38 yaşlarında ve de dünyalar güzeli bir küçük kızım var .:)

Çevrimdışı bilimciyim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.221
  • 3.433
  • 3.221
  • 3.433
# 02 Tem 2012 15:25:10
kadınlar ne mi ister??? sadece birazcık ilgi... erkeklerin istediğinden çok çok daha az.  erkeklere önerim sevdiğinize ilginizi sevginizi esirgemeyin.  çok bişey yapmanıza gerek yokkii.  aynen hikayedeki gibi küçük bir kız gibi görün onu... işte o zaman çok şikayetettiğiniz dır dır lar yok olacaktır. 

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.474
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.474
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 02 Tem 2012 20:31:30
..

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 03 Tem 2012 12:58:16
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Taylansalih hocam hikaye çok güzel. kocaman bir ozalit yaptırıp evin duvarına mı assam ne yapsam :)
Akşam eşime bir okutayım bakalım, teşekkürler...
yeterki sizi anlasında gerisi gelir öğretmenim.mutlu kalın.

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 03 Tem 2012 12:58:41
Mutlu aile olma yolunda 25 adım
Mutlu bir aile olmanın yolu; bireysel olarak mutlu olmaya çalışmak ve aile içindeki herkesin de mutlu olması için çaba göstermekten geçiyor. Bu mutluluğu kalıcı kılmanınsa birden çok yolu var.
25 Şubat 2012 Cumartesi  Kadın-erkek herkes bir ömür mutlu olmak ümidiyle evlilik yolculuğuna çıkar. Tabii bu yolculuk sırasında aynı evi paylaşmak, çocuk sahibi olmak, maddi-manevi sorumluluklar gibi birtakım konular yüzünden pek çok sorunla karşılaşılabilinir. Kimi çiftler karşılıklı anlayış ve empatiyle bu sorunları kolayca aşarken kimi evlilikler derin darbeler alır. Böyle olumsuz durumlarda ise en az çiftler kadar çocuklar da zarar görür ve aileye bir mutsuzluk hakim olur. Halbuki aile içi iletişimde birkaç püf noktaya dikkat ederek hem eşler arası aşkı taze tutmak hem de çocuklara mutlu bir yuva sağlamak mümkün. Özgür Bilge Eğitim ve Danışmanlık Merkezi’nden Psikolog Serap Duygulu’nun mutlu bir evlilik için olmazsa olmazlar arasında gördüğü 25 önerisi, mutlu bir aile olmanın aslında ne kadar basit olduğunu size bir kez daha hatırlatacak. Unutmayın, mutlu olmak sizin elinizde… Yeter ki isteyin!

Mutluluk odak noktanız olsun!

Sevgiyle ve bir ömür sürmesi hayaliyle evlenen birçok çiftin bir süre sonra sıradan hale gelen hayatlarından yakındıklarını görüyoruz. Mutlu bir ömür hayaliyle evlendikleri halde, sonradan tekdüze hayatlara dönen beraberliklerde bir şeylerin yanlış gittiğini düşünmekte fayda var. Özellikle de çocuk sahibi olunduktan sonra çiftler arasındaki ilişkinin artık ebeveynlik rolüne bürünmesiyle ilişki, git gide kendi haline bırakılmış monoton bir yaşama doğru yol açabiliyor. Oysaki anne-babanın evliliğinde mutlu olması çocuğu da doğrudan etkileyen bir durumdur. Bu yüzden ailenin odağında mutluluk yer almalıdır.

25 altın öneri

Mutlu bir aile olmak için bazı basit noktalara dikkat etmeniz faydalı olacaktır. İşte hem sizin hem de çocuğunuzun mutlu olmasını sağlayacak 25 altın öneri…

İlk ve en önemli kural kendi mutluluğunuzu önemsemenizdir. Siz mutlu olmadıkça ailenizdeki kimseyi mutlu edemezsiniz.

Aile içinde kimse birbirine karşı süregelen bir eleştirel tavır takınmamalıdır. Aksine birbirinin olumlu yönlerinden bahsedip bu yönleri motive edilmelidir. Bu sayede herkes birbirine karşı daha pozitif bir tavır sergilemeye başlayacaktır.

Televizyon veya bilgisayar başında, olması gerekenden fazla vakit geçirmemeye özen gösterin. Ev içinde zamanınızı çocuklarınızla oyun oynayarak ya da eşinizle sohbet ederek, geçirdiğinizde daha verimli sonuçlar alacağınızı göreceksiniz.

Erkekler için maç izlemek ya da kadınlar için yemek programı izlemek gibi bazı özel saatlerde birbirinize karşı saygılı olun ve belirli ölçülerde eşlik ederek bu anları beraber geçirmeye çalışın. Bu tarz etkinlikler çiftleri birbirine yakınlaştırır.

Anne ve baba olarak çocuklarınızla hem bir arada hem de ayrı ayrı zaman geçirin. Bu, çocuğunuza kendini değerli hissettirecektir.

Ebeveyn olmanın yanı sıra kendinizin bir eş olduğunu ve bunun da ayrı bir sorumluluk getirdiğini unutmayın. Bu yüzden sadece eşinizle baş başa geçirebileceğiniz romantik programlar düzenleyin.

Doğum günü ve evlenme yıl dönümü gibi özel günleri unutmayın. Her insan hatırlandığını ve önemsendiğini bilmek ister.

Sadece özel günlerde değil sırf içinizden geldiği için eşinize çiçek alın ya da en sevdiği yemeği yapın. Aynı şey çocuğunuz için de geçerli: Ona çok sevdiği bir oyuncağı hediye edebilirsiniz. Bu, aile içi ilişkiyi her daim taze tutacaktır.

Birbirinize isimleriniz yerine hoş sözlerle ifade etmeniz de doğru bir davranış olacaktır. Bu, karşınızdakinin kendini özel hissedeceği bir davranıştır.

Sadece dışarıya çıkarken değil, evin içerisinde de eşler bakımlı olmalı en azından kılık kıyafetinin temizliğine dikkat etmelidir. Kimse eve geldiğinde karşısında pijamalı birini görmek istemez.

Sosyal hayatta ya da iş hayatında ne kadar zorlukla karşılaşılırsa karşılaşılsın evin huzurlu bir yuva anlamını taşıdığı ve çocukların huzurlu bir yuvada büyümesinin önemi unutulmamalıdır. Dışarıdaki sorunlar eve taşınmamalıdır.

Sürekli söylenen bir kadın ve sürekli agresif olan bir erkek sağlıklı iletişimi olumsuz etkiler. Birbirinize karşı her zaman sabırlı ve tahammüllü olun.

Size basit gibi görünen bir tartışma çocuğunuzun dünyasında bir kaosa dönüşebilir. Onun yanında tartışmamaya özen gösterin.

Evliliklerdeki tartışmalar yatak odasının kapısında son bulmalıdır. Yatak odası sizin özel alanınızdır ve dışarıda olup biten hiçbir olumsuzluk, o özel alana girmemelidir.

Aranızda yaşanan sorunlar ne olursa olsun, evlilikte en önemli şey iletişimdir. Unutmayın tartışmak bile bir iletişimdir, ama suskunluk tehlikelidir. Eşinizle olan iletişiminizi asla kesmeyin.

Birbirinizin kariyer planlarını ve çabalarını engellemeyin. Eşinizin işinde yükselme hedefini destekleyin.

Aynı şey çocuğunuz için de geçerli. Çocuğunuzun hayalleriyle ve ileride seçmek istediği meslekle dalga geçmeyin. Onun hedeflerini önemsediğinizi hissettirin.

Herkes güzel göründüğünü duymak ve iltifat işitmek ister. Bu konuda cömert davranın.

Empati kurmak, yani birbirinizin duygularını anlayabilmek, onun bakış açısıyla olaylara bakabilmek bir evlilikte olmazsa olmaz bir özelliktir. Unutmayın empati; evlilikte uyumun ve mutluluğun en önemli koşuludur




 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK