Takvim tarihleri aynı, yaşananlar farklı...
Mevsimler ne zaman başlıyor ne zaman bitiyor, ayını gününü kaybetti..
Eskilerin sadece okuyup, yazmayı bilemediği fi tarihli zamanların karakışları, kocakarı soğukları, aprıl beşleri, Mart dokuzu, kiraz ayı, gazel ayı, hıdrellezi, cemresi tarih oldu.
Yazlıklar, kışlıklar birbirine karıştı.
*
Haziranın yirmi birinde "gün dönerdi," Martın yirmi biri geldiği vakit “bahar geldi” derdi rahmetlik ninem. Aralığın yirmi biri en uzun gündü, Eylülün yirmi üçü güzün başlangıcıydı. Bize böyle öğretilmişti, biz böyle öğrenmiştik...
Yoksa yalan mıydı?
Kemalettin Kamu’nun Bingöl Çobanları şiirinde söylediği gibi;
"Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski yeni
Kuzular bize söyler yılların geçtiğini.."
Şimdi söyleyen de yok...
Ayları anlatıyoruz; on iki ayın hangisi, hangi mevsimde?
Aralık nisana benzemiş, şubatlar ocağa.
Kuzusunu kaybeden koyun misali.
*
Eskinin mektep menderese görmemiş bilgeleri altmış yetmiş yıl sonra mezardan kalksaydı ocakta tarla süreni, aralıkta pancar sökeni, ekimde tarla sulayanı görseydi inanmazdı, söylenene gülüp geçerdi.
Sebepler mi sonuçları doğurdu, sonuçlar mı sebepleri?
Kafa allak pullak,!
"İnsanı diksen büyür" dediğimiz mübarek toprakları rezil rüsvan ettik sonunda. Hormonuydu, ilacıydı, gübresiydi ne varsa toprağa doldurduk. Güzelim sularımız lağım kuyusu oldu; kışın kirli yeşil, yazın kahverenginin boz bulanık rengine döndü. Yağmurda duruldu, yaz sıcağında kendi kendi yıkayamayan insan misali kirlendi, leş gibi koktu...
*
"Domatesler aşılanırken, aprılın beşinde, Hıdırellezde, gış yukasında seni doğurdum." diyen annelerin doğurduğu mevsimleri arar olduk. Domatesler hormonlu, aprılın beşi kırgın, Hıdırellez hikâye, “kış yukası”nın yerinde içi boş çarşı ekmekleri...
Apartman komşuluğu gibi her şey; Kim hangi katta, hangi dairede, hangi numarada herkes birbirine uzak, herkes birbirine küs, herkes birbirinden habersiz...
Elimde kahve, saat sabahın onu; "Mevsimler yas tutup güller ağlasın"ı dinliyorum.
Pazar'dan uzak, Mayıs'tan habersiz...
Dünü ÖZLÜYORUM
adamın biri
07.05.2023/Sarıkaya
