Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı muhars

  • Uzman Üye
  • *****
  • 531
  • 3.605
  • 531
  • 3.605
# 26 Oca 2012 02:24:11
Üzülüyorsun, takma diyorlar.
Kızıyorsun, değmez diyorlar.
Boş veriyorsun gamsız diyorlar.
Konuşuyorsun, muhatap olma diyorlar.
Çekip gidiyorsun, mücadele et diyorlar.
Alttan alıyorsun, tepene çıkardın diyorlar.
Bağırıyorsun, sakin ol diyorlar.
Aklı başında davranıyorsun, bu kadar uslu olunmaz diyorlar..

Ölünce ne diyecekler?
Muhtemelen ...ölüm sana yakışmadı.
Normal tabii, dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler.

NEYZEN TEVFİK

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 26 Oca 2012 23:34:42
En çok
Ne zaman seviyorum seni biliyor musun?
“Günaydın” dediğinde..
Gün seninle aydın ,
Ve her zamankinden güzel
Seninle bitmişse gece...

En çok
Ne zaman seviyorum seni biliyor musun ?
İyi geceler dediğinde...
Gece seninle güzel,
Ve yeni günde binbir umut !
Sabah “günaydın” diyeceksen eğer...

Gece ,
Gündüzdeki sen’i kıskanıyor...
Bunda da haklı !
Malum ,
Gündüzler bir dakika uzuyor...

Gündüzlere inat ,
Çağırıyor o güzel karanlığına ,
Şimdi tüm geceler seni !
Haydi gel...
Bu kavgada geceden yanayım,
Ayıptır söylemesi...

Sen olduğun müddetçe ,
Bitmeyecek geceyle gündüzün kavgası
Güzelsin çünkü
O yüzden ikisi de haklı...
En iyisi ekinoks.
Ama ,
Onun da var daha zamanı...

Kıskançlık gündüzlere geçene kadar ,
Gecelerin işi zor...
Benden daha çok bekleyecekler seni...
Ve o mevsim geldiğinde ,
Kim bilir ne kadar güzel kararacak
Gecelerin her biri....

Gecenin tarafını bırakıp
Kavgaya dışardan baktığımda ,
Aslında ikisine de öfkeliyim.
Bunca zaman getirmediler seni bana...

Şimdi yesinler birbirlerini...
Ben ikisinin toplamı ,
Günün yirmi dört saatiyim...
Geceymiş.. gündüzmüş bana ne !
Gece herkesin gecesi..
Gündüz herkesin gündüzü...
Oysa ben , yalnız seni yaşatıyorum içimde...




Okan SAVCI

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 27 Oca 2012 18:09:59
Suskunluğu çare sayıp susanın
Sinsiliğin arkasına pusanın
Her rüzgarı yönü bilip esenin
Bilmem ki
Tasından mı fesinden mi başlasam


Yola çıkıp yarı yoldan dönenin
Şişip şişip patlayarak sönenin
Yoksul tenindeki kancıl kenenin
Bilmem ki
Özünden mi yüzünden mi başlasam


Perçemini paçavraya saranın
Tesbihine yalan dua dizenin
Şu dünyadan gayrısını süzenin
Bilmem ki
Bezinden mi gözünden mi başlasam


Bey ardında köle olmuş gezenin
Üç kuruşa yalan dolan yazanın
Öz yurduna kuduz gibi azanın
Bilmem ki
Mülkünden mi kürkünden mi başlasam


Sağa dönüp sola küfür edenin
Fukarayı koyun diye güdenin
Her pisliğin ardı sıra gidenin
Bilmem ki
Sözünden mi izinden mi başlasam


Duru suya tozun tozun sızanın
Çayır çimen acımadan ezenin
Can ardında avcı olup gezenin
Bilmem ki
Tozundan mı dizinden mi başlasam


kızgın şiir /NİHAT BEHRAM

Çevrimdışı mavera44

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.801
  • 15.293
  • 4.801
  • 15.293
# 27 Oca 2012 20:14:52
kızgın şiir /NİHAT BEHRAM
...
harika bir paylasım...

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Oca 2012 20:17:56
Siyah Gözlerine Beni de Götür...

Daha dokunmadan kurudu irem
Çöllere bir türlü yağamıyorum
Yeni bir koşunun başlangıcında
Biraz deprem sonrası
Biraz şehir hülyası
Bir kalp yangınından geriye kalan
Siyah gözlerine beni de götür
Artık bu yerlere sığamıyorum.

Pembe uçurtmalar yolladığından beri
Sarardı tiryaki menekşeleri
Sonbaharın tozlu kafeslerinde
Sevgi turnaları yakalıyorum
Turnalar gidiyor; ben kalıyorum
Avareyim, asudeyim, yorgunum
Bilmiyorum neden sana vurgunum
Erzurum garında banklar üstünde
Uyku tutmuyor karanlıkları
Yitik düşlerimi kovalıyorum
Gölgeler gidiyor; ben kalıyorum.

Binbir türlü kokuyorsa yaylalar
Siyah gözlerine beni de götür
Baharın koynundan koparıp sana
İpek bir mendile sardığım yüreğimle
Şehzade gülleri gönderiyorum
Umutlar kalıyor; ben gidiyorum.

Bütün yelkenlileri, deniz fenerlerini
Kaptanları sorgulayan
Yanından geçen küheylanların
Korku tufanına yakalandığı
Siyah gözlerine beni de götür
Güneş ülkesinden gelen yiğitler
Benzeri olmayan bir dünya kursun
Cellat, ayrılığın boynunu vursun.

Usul usul intizarı çürüten
Bu hercai diken, bu çılgın arzu
Sürüklüyor imkansız muştuların
Eşiğine gönül vadilerini
Bir ağaçtan düşen yapraklar gibi
Düşüyorum tanyerine
Ya topla yaralı kırlangıçları
Ya da bu vefasız şarkıyı bitir
Özgürlüğe giden tutsaklar gibi
Siyah gözlerine beni de götür.
 
Nurullah Genç
 

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Oca 2012 20:18:45
S E N

Sen : Çamlı dağlarda ağaran şafak...
Sen : Duru gönüllerin nilüferisin
Sen : Engin ovada sararan başak...
Sen : Umut kaynağı, alınterisin
Sen : Gökte yıldızsın, uykularda düş...
Sen : Yeşil ekinsin sen beyaz gümüş..
Sen : Mavi denizsin sise bürünmüş...
Sen : Sevda sırrının düğümlerisin
Sen : Her güzelliğin canlı sergisi
Sen : Kalb yarasının emin sargısı...
Sen : Benim dileğim, Hakk'ın vergisi..
Sen : Gönlümde saplı aşk hançerisin
Sen : Koyu gölgesin yaz sıcağında
Sen : Olgun meyvesin dal kucağında
Sen : Korsun, alevsin aşk ocağında
Sen : Gadir Allah'ın şaheserisin
Sen : Bensin gel gör ki ben sen değilim
Sen : Benim düşünce ruhum ve dilim
Sen : Benim gözlerim, ayağım, elim...
Emin ol, sen bana benden berisin

                                ABDURRAHİM KARAKOÇ

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Oca 2012 20:19:26
aşk-ı beka

Gönül eteğimin suskun dervişi!
Müebbede mahkûm duamsın!
İstersen mürekkebinle dokunma cismime!
Aklımın bağlı ellerini çözen
==Ayın
=====Şın
=======Kaf
ِ عٍِ ِ ش ِ ق

Sağ elini uzat Hakkın bağına
Sineme düşen acım yapraksızlığın yaprağı
Dervişin ayak izlerine düşen gölge benim
Tespih tanelerine kardeş adın var
==Ayın
=====Şın
=======Kaf
ِ عٍِ ِ ش ِ ق

K/af dağının ardında geçmişin sitemi
Niyaza açılan ellerime ses/sizlik şahit
Seccadene bıraktığım bir demet gül
Gök/ Yüzü(ne) haykırsın bendeki adını
==Ayın
=====Şın
=======Kaf
ِ عٍِ ِ ش ِ ق

Yokluğa açılan kapının ardında
Varlık fidanı duygu yaprağına hasret
Şavkın vuruyor her gece göz pınarıma
Sende kalan umudum
==Ayın
=====Şın
=======Kaf
ِ عٍِ ِ ش ِ ق

Be’nin anlamını güçlendiren nokta(yı)m
Şehadet parmağımla mühürledim bakışını
Oymalı sandığımda sevgi çeyizim
Hücrelerime kaydolan rengin kokusu
==Ayın
=====Şın
=======K/af…
ِ عٍِ ِ ش ِ ق

Ten mumu erisin
Abı hayat varlığının resmi
Boz bulanık kekre suyu temizleyen
==Ayın
=====Şın
=======Kaf…
ِ عٍِ ِ ش ِ ق 
 
 
 

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 28 Oca 2012 09:45:25
23 Sentlik Askere Dair

Mister Dallas,
sizden saklamak olmaz,
hayat pahalı biraz bizim memlekette.
Mesela iki yüz gram et alabilirsiniz,
koyun eti,
Ankara'da 23 sente,
yahut bir kilodan biraz fazla mercimek,
elli santim kefen bezi yahut,
yahut da bir aylığına
yirmi yaşlarında bir tane insan
erkek,
ağzı burnu, eli ayağı yerinde,
üniforması, otomatiği üzerinde,
yani öldürmeye, öldürülmeye hazır;
belki tavşan gibi korkak,
belki toprak gibi akıllı,
belki gençlik gibi cesur,
belki su gibi kurnaz,
(her kaba uymak meselesi)
belki ömründe ilk defa denizi görecek,
belki ava meraklı, belki sevdalıdır.
Yahut da aynı hesapla Mister Dallas,
(tanesi 23 sentten yani)
satarlar size bu askerlerin otuzbeşini birden
İstanbul'da bir tek odanın aylık kirasına,
seksen beş onda altısını yahut,
bir çift ıskarpin parasına.
Yalnız bir mesele var Mister dallas,
herhalde bunu sizden gizlediler.
Size yirmi üç sente sattıkları asker,
mevcuttu üniformanızı giymeden önce de,
mevcuttu otomatiksiz filan,
mevcuttu sadece insan olarak,
mevcuttu,
tuhafınıza gidecek,
mevcuttu
hem de çoktan mı çoktan
daha sizin devletin adı bile konmadan.
Mevcuttu, işiyle gücüyle uğraşıyordu,
mesela Mister Dallas,
yeller eserken yerinde sizin New York'un,
kurşun kubbeler kurdu o,
gökkubbe gibi yüksek,
haşmetli, derin.
Elinde Bursa bahçeleri gibi nakışlandı ipek.
Halı dokur gibi yonttu mermeri
ve nehirlerin bir kıyısından öbür kıyısına
ebem kuşağı gibi attı kırk gözlü köprüleri.
Dahası var Dallas,
sizin dilde anlamı pek de belli değilken henüz
zulüm gibi,
hürriyet gibi,
kardeşlik gibi sözlerin,
dövüştü zulme karşı o,
ve istiklal ve hürriyet uğruna
ve milletleri kardeş sofrasına davet ederek
ve yarin yanağından gayri her yerde,
her şeyde,
hep beraber
diyebilmek için,
yürüdü peşince Bedrettin'in;
O, tornacı Hasan, köylü Memet, öğretmen Ali'dir,
Kaya gibi yumruğunun son ustalığı,
922 yılı 9 Eylül'üdür.
Dedim ya, Mister Dallas,
Herhalde bütün bunları sizden gizlediler.
Ucuzdur vardır illeti.
Hani şaşmayın,
yarın çok pahalıya mal olursa size
bu 23 sentlik asker,
yani benim fakir, cesur, çalışkan milletim,
her millet gibi büyük Türk milleti.

16.07.1953

Mavi Gözlü Dev

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 28 Oca 2012 10:16:04
SEVGİLERDE


Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.

BEHÇET NECATİGİL

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 28 Oca 2012 21:45:41
Daha gidilecek yerlerimiz var
Şu sohbetini dinler gideriz.
Coştukça şarkılar, türküler, sazlar
Rakı mı, şarap mı, içer gideriz.

Geçse de umudun baharı yazı
Gözlerde kalıyor yaşanmış izi
Kimseler kınamaz burada bizi
Ne varsa hesabı öder gideriz.

Söyleyecek sözü olan anlatsın
İsterse içine yalan da katsın
Yeter ki kendinden, bizden söz etsin
Yalanı doğruyu sezer gideriz.

Neler gördük neler bu güne kadar
Daha gidilecek yerlerimiz var
Bizi buralarda unutamazlar
Kalacak bir türkü söyler gideriz.

Sevgiye var olduk sevdik sevildik
Kavgalara girdik öldük, dirildik
Bir anlam fırını içinde piştik
Anlamlı güzeli sever gideriz.

Özdemir ASAF / KALMAK TÜRKÜSÜ

Çevrimdışı BAYPARS2

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Oca 2012 19:49:08
SENİN YÜZÜNDEN

Aklım fikrim ermez oldu
Senin yüzünden
Gözüm güzel görmez oldu
Senin yüzünden
TerK eyledim yüceleri
Nağmeleri heceleri
Uyku tutmaz geceleri
Senin yüzünden

Her bir günü asır ettim
Bilmem nerde kusur ettim
Aşkı cana esir ettim
Senin yüzünden

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.138
  • 24.241
  • 5.138
  • 24.241
# 30 Oca 2012 09:29:12
ÇIKAR

Bu bir kaidedir izahı olmaz,
Gönülden çıkanlar, gözden de çıkar.
Sadece gönülle, göz ile kalmaz,
Hatırdan, sohbetten, sözden de çıkar.

Yıkanın;
Sevgi ile yıkanın.
Hatırını kim sayar,
Hatır gönül yıkanın.

Bakalım nelerden neler çıkacak!
Nedir yapan sizce mangalı sıcak?
Alevi gitmekle sönmez ki ocak,
Lâzım olan ısı közden de çıkar.

Ya nacak;
Ya baltadır, ya nacak.
O ocağa kıyanlar,
O ocakta yanacak.

O ocağa artık söndü diyenler,
Yağma ile vurgun ile giyenler,
Memleketi soyup soyup yiyenler,
Yakındır yakındır sizden de çıkar.

Ya kındır;
Ya pıçaktır, ya kındır.
Hesabın sorulması
Fazla sürmez yakındır.

Çok usta yüzmekte etmiyor fayda,
Ne ırmak geçenler boğuldu çayda,
Çömlekte yılanı oynatan gayda,
Dertli dertli çalan sazdan da çıkar!

Çalınır;
Yoksa bile çalınır.
İstenirse o gayda,
Saz ile de çalınır.

Ârif yine yapamadı demeden,
Diyeceğim o ki; bulur be eden.
Hindistan`da enson çıkan şu maden(! )
Bizden de bizden de bizden de çıkar.

Gün çıkar;
Gece biter, gün çıkar.
Mısır`dan, Hint`den çıkan,
Bizden de bir gün çıkar.

Ozan Arif

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 30 Oca 2012 13:45:53
 
 
 

 
Ben Anadan Doğma Yaralı, Yorgun

Böyle uzak uzak bakma gözlerime ne olur
O küskün bakışlarını saplama yüreğime
Bir sen kaldın düşlerimin zirvesinde
Bir sen kaldın umutlarımın ötesinde
Bir sen...

Ben anadan doğma yaralı, yorgun
Ben anadan doğma yürekten vurgun
Ben anadan doğma sana sevdalı
Seninle başladı hayat hikayem
Seninle son bulmalı!


Ahmet Selçuk İlkan
 
 

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 30 Oca 2012 15:14:05
 

    h.n.a.


YALNIZLIK

Yine akımda bugün sen varsın,
Yine derdinle hayalim hasta.
Bürüsün kalbimi derdin sarsın;
Bir ümit var bu tükenmez yasta.

Bir yaram var! Ona merhem vurman,
Bir hayaldir ki gönülden taşıyor.
Ayırırken bizi yollar ve zaman,
Sana kalbim daha çok yaklaşıyor.

Nerde bilmem o geçen günlerimiz?
Artık onlar yeniden gelmeyecek.
Nerde kırlar, uzayan yol ve deniz,
O öten kuş, o güzel pembe çiçek?

Göklerin ziyneti mes’ut kuşlar
Ötüşürlerdi yağarken yağmur.
Şimdi onlarda melûl olmuşlar,
Çünkü artık ne ışık var, ne de nur.

Dinledik rüzgarı sessiz sessiz
Okuyorken bize bir gamlı kitap.
Suya çizmişti gümüşten bir iz,
Yükselirken gece dağdan mehtap.

Şimdi hülyaya gömülmüş ölüyüm;
Ne gelen var, ne giden var, ne soran.
Iztırap yaylasıyım gam çölüyüm;
Esiyor sadece gönlümde boran.

Bir hayal alemi ardında; uzak,
Sisli iklimlere sürdüm, gittim.
Varlığım burda sönüp kaybolacak...
Belki ben şimdiden öldüm... Bittim...
25 Ekim 1944

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 30 Oca 2012 22:49:40
Sevgili,
yetmiyor 'sevgili' sözü
tek başına.
Karşılamıyor içimi dolduran duyguyu.
Oysa ben 'sevgili' derken
neler düşünüyorum bilsen.
Sonsuz,bir güneş,
bir yudum rakı,
çiçeğe durmuş ince bir bahar dalı,
oğlumun sıcak yanağı,
anamın acılı gözleri,
babamın tütün kokan eli,
evimizde ki kuş,
yarının güzel günleri,
anlatılması güç binlerce duygu ve SEN...
işte sen
beni hayata baglayan
en güzel köprüsün;
köprülerin en güzelisin.
sevgilim...güzelim...
insanı yaşatan
içimizdeki hayat böceğidir.
o ölürse
hayatımızında tadı biter.
o sakın ölmesin,
yaşat onu.

selimiye cezaevi
3.8.1972
Yılmaz GÜNEY....

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK