Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 07 Tem 2012 05:29:03
Anneme

Anne girdin düşüme!
Yorganın olsun duam,
Mezarında üşüme!

Anlamam anlatamam;
Düşen düştü peşime,
Artık vâdeler tamam...
 
Necip Fazıl Kısakürek 

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 07 Tem 2012 05:29:59
Kaldırımlar 1

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum
Yolumun karanlığa saplanan noktasında
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık:
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler,
Üstüme camlarını, hep simsiyah dikiyor
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandir.
Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi,
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek yumuşak bir kucakta,
Ben bu kaldırımların emzirdiği cocuğum.
Aman sabah olmasın bu karanlık sokakta,
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum

Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin;
İki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları.
Islak bir yorgan gibi sımsıkı bürüneyim,
Örtün, üstüme örtün serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp sokaklar kadar esrarlı bir uykuya;
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...
 
Necip Fazıl Kısakürek

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.401
  • 231.593
  • 29.401
  • 231.593
# 07 Tem 2012 09:15:26
KÜSMEK nedir bilir misin?...
Küsmek DÜRÜST' LÜKTÜR.
Çocukçadır ve ondan dolayı SAF' TIR..
YALANSIZ' DIR.
Küsmek; SENİ SEVİYORUM' dur...
Vazgeçememektir.
Beni anlatır KÜSMEK.
KIZDIM ama hala buradayımdır,
gitmiyorumdur, gidemiyorumdur.
KÜSMEK; nazlanmaktır,
yakın bulmaktır, benim için değerlisindir.
KÜSMEK, sevdiğini SÖYLE demektir...
Hadi ANLA demektir...
KÜSMEK; umuttur,
acabaları bitirmektir,
emin olmaktır...

Yani, diyeceğim o ki:
BEN SANA KÜSTÜM !..
"Nazım Hikmet"

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 07 Tem 2012 11:58:14
 Bitti temmuz, yine bitti
 Kırlangıçlar çekip gitti, yine gitti
 Kaldık yine kaygularla başbaşa yine kaldık

 Yarın yine yapraklar, yarın yine yağmurlar
 Ardından yine soğuk, ardından yine tipi
 Yine palto, yine gocuk, yine odun, yine kömür
 Yine sövgü karakışa, yine bahara selam

 Ederler yine tombul, gelirler yine cılız
 Kiralar yine azgın, kuyruklar yine dilsiz
 Yine mızmız sıkıntı, yine hep vıdıvıdı
 Yine hep televizyon, yine hep ortadoğu

 Uykular da beter yine, uykular da kara kuru
 Yine bezgin sabahlar, yine yılgın akşamlar
 Yine hep dalavera, yine hep o kuruntu
 Yine umut, yine düş, yine hep bekleroğlu

 Ama belki kış da güzel
 Ama belki kar da güzel
 Ama insan olana

Hasan Hüseyin Korkmazgil

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 08 Tem 2012 01:52:30
Dinleyiverin Gari

....baylar bayanlar kayacak merdiven bulamayanlar, sizlere bir manimiz var dinleyiverin gari.

Paralar oldu yeşil mani
Tanımıyor engel mani
Yok insafı imanı
Bol keriz bol enayi

Gemisini kurtaran
Fedakar ve cefakar
Kaptanın yüzdüğü deniz
Biziz abicim biziz
Yüzdürmeyin gari

Dul hakkı yetim hakkı
Palavradır palavra
Niyazidir şehitler
Sızlamaz mı o kemikler
İnilerler gari

Yeşili inekler yedi
Hazineyi yamyamlar
Memleketin içine
Ediverdiler gari
Ne şiş yansın ne kebap
Diye diye olduk harap
Kalmadı başka örecek çorap
Yarab bizim başlara
Akıl veriver gari
Şimdi eller havada
Oylar yandı tavada
Yok eksilme cakada
Cek caklı vaatlere
Tok karnımız gari
Kıl olmadan dinleyiverin gari
Hayret birşey oluvermeyin gari
Zilleri takıverip oynayıverin gari
 
Söz: Cahit Berkay
Müzik: Cahit Berkay
Albüm: Moğollar 1968-2000 
 
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Tem 2012 02:58:12

Bir Kahraman Bekliyoruz

Kal'a gibi dik başın bulutlarla yarışsın,
Dalga dalga saçların rüzgarlarla karışsın!

Adını nakşedelim,eski-kadim surlara
Sesini haykıralım asırdan asırlara...

Savletinle titresin yeniden doğu-batı,
Ve kurulsun Allah'ın ebedi saltanatı...

Ufukları kaplasın bayraklarımız al,al,
Göklere zaferimizi çizsin vahşi bir kartal! ..

Kahramanlar büyüsün masalda dev misali,
Eğilsin öpsün gökler,canım nazlı hilali...

Ordularım yeniden Tuna'ya akın etsin!
Bir Yıldırım çaksın da uzağı yakın etsin!

Selam dursun karşısında bütün şerefler,şanlar!
Namını tebcil etsin,yıldızlar kehkeşanlar...

İçimde hiç sönmeyen bir fetih sevdası var.
Yavuz gibi diyorum:Bu dünya insana dar!

Bir sada duymak için sahralara düşeyim.
Helal olsun bu yolda,varım yoğum herşeyim! ..

Volkan gibi lav atmış,ne susmuş ne sönmüşüm.
Ben bu iman uğruna çılgınlara dönmüşüm.

Bir deha bekliyoruz,gençliğe mihrap olsun,
Ruhları tutuşturan bir ateş mihrak olsun.

Sinesinde birleşsin sağa sola sapanlar,
Kahrolsun Hak dururken zorbalara tapanlar!

Çık,nerdesin,zuhur et! Biz seni bekliyoruz.
Yıllardır yollarında yorgun emekliyoruz..

Musa ol! Hakka yüksel! tecelli et de Tura.
Zulmet yıkılsın gitsin! Cihan garkolsun nura!

İstiyorum yeniden bir hilkat istiyorum,
Ne hayal,ne kuruntu hakikat istiyorum.

Hakikat,hakikat,hakikat istiyorum! ..


Osman Yüksel Serdengeçti
 

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.401
  • 231.593
  • 29.401
  • 231.593
# 08 Tem 2012 17:14:25
Artık görünmüyor mevsimde hüzün
Bulutlar bir garip rüyaya dalmış
Ufukta güneşi ağlatan yüzün
Bir mülteci gibi tenhada kalmış
Toprak yandı gülüm ,çeşmeler zehir
Şimdi bilsen de bir, bilmesen de bir

Kaç kere çağırdım seni öteden
Turnalar uçurdum gittiğin yere
Bin parça eyledin kalbimi neden
Ruhum bir başına düştü göklere
Bana tebessümle bakıyor kabir
Şimdi gülsen de bir, gülmesende bir

Derdimin yangını sardı gökleri
Bir mahkum kanıyla aktı izlerin
Deniz ölesiye severken seni,
Neden gemileri yaktı gözlerin,
Yıkıldı yolunu bekleyen şehir,
Şimdi gelsende bir, gelmesende bir

Yağmurun inceden yağdığı yere
Açan gül acı damıtır solar
Ağustos böceğı düşünce derde
İçine kuşların sevdası dolar
Ölü bir mahzene gömüldü kibir
Artık sevsende bir, sevmesen de bir

Çatladı en kavi yerinden tohum
Kıvılcım düşürdü sulara gonca
Her akşam ölümü koklayan ruhum
Seni de kuşanır Hakan olunca
Bu yerde bilinir destanı kebir
Şimdi kalsan da bir, kalmasanda bir

Zaman ki ardımda pervane şimdi
Mekan defineler döktü yoluma
Fırtınadan umut bekleyen kimdi
Söyle deniz neden gömüldü kuma
Zindan çöktü gülüm kırıldı zincir
Benim olsan da bir, olmasan da bir

Nurullah Genç

Çevrimdışı berrin67

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 220
  • 810
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 220
  • 810
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 08 Tem 2012 20:32:31
HER ŞEYE RAĞMEN ŞANSLIYIM BEN
Hiç ağlamadığımdan değil; çok akıttım gözyaşımı içime...

Hiç kaybetmediğimden değil birini...

Çok yandım ciğerimden; baktığım her yere sevdiklerimin yüzünü kazıdı

hasret...

Yıldızlarla doluydu gökyüzüm; kapkara bir boşluk bıraktılar

kayanlar...
Hiç ihanete uğramadığımdan da değil; yarası her zaman taze  birkaç

hançerle dolaştım

durdum sırtımda; hem öfkelendim  hem anlamsız geldi kızmak.
Herkesten farklı değildi başımdan gelip geçenler....

Herkes kadar ağladım  herkes kadar yandım.

Acısız olmuyordu ki hayat!

Ağlamaktaydı bereket  yağmurda ıslanmadan yeşermiyordu ki toprak!

Bakmayın  yazılarıma sinmiş hüzne...

Mutlu bir çocuktum ben!

Kalabalık bir ailenin sevgisiyle büyümüştüm. Bir sürü arkadaş  bir

sürü oyun; kuyruğuna

tutunmuştum kırmızı bir uçurtmanın...

Hayat hep veriyordu  alacağı günleri hiç düşünmemiştim.

Sancılıydı ilk gençlik!

Şimdiki hüzünlerimle  çocukluk deyip

geçiyorum.

On yedimde başlamıştı hayatla kavgam.

Artık sadece  tartışıyoruz.

Acıya alıştığımı söyleyemem hala; hele  nasır tuttuğunu kalbimin...
Yaşamımdan çıkanlara kızmıyorum; öğrettikleri her şey için minnettarım
İhanete de alışamadım elbette; ama  edenlere de eyvAllah! Kir

tutsa da kin tutmaz

yüreğimiz. Az şey sayılmaz  utanmayı bilmeyenden öğrendiğim; sırf bu

nedenle bile

affedebilirim.

Bakmayın  yazılarıma sinmiş hüzne....

Şanslı biriyim ben!

Eski-yeni fark etmez; hem köklü  hem sınanmıştır dostluklarım!

Kolay yere gelmez sırtım; ne yaparsa yapsın  kolay vazgeçmem hayattan!


Kokladığım gülleri  teker teker solduracak biliyorum. Asla hazır

olamayacağım acıya; ama 

çekmeyi de öğrendim artık. Bütün duyularım açık 

yüreğimde umut  güllerimin

yanındayım.

Az şey midir  biteceğini bildiğin bir hayatı son nefese kadar

paylaşmaya hazır olmak.

Ve baş kaldırmak  sevip hatırlayarak...

Zaman bir değirmen; keder girer  hüzün çıkar kapıdan...

Ben de toy girip  olgun çıktım içinden....

Bakmayın dertlenip içlenmeme; yağmur yağar  toprak kokarım; güneş

açar  çiçek! Bahar dır adım benim...

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Tem 2012 22:00:32
                    VUSLAT
Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar,
Ömrün bütün ikbalini vuslatta duyanlar,
Bir hazzı tükenmez gece sanmakla zamanı,
Görmezler ufuklarda şafak söktüğü anı.
Gördükleri rü'ya,ezeli bahçedir aşka;
Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgarı başka,
Bülbülden o eğlencede feryad işitilmez,
Gül solmayı,mehtab azalıp bitmeği bilmez;
Gök kubbesi her lahza bütün gözlere mavi,
Zenginler o cennette fakirlerle müsavi;
Sevdaları hulyalı havuzlarda serinler,
Sonsuz gibi bir fıskiye ahengini dinler.

Bir ruh o derin bahçede bir def'a yaşarsa,
Boynunda onun kolları,koynunda o varsa,
Dalmışsa,onun saçlarının rayihasiyle.
Sevmekteki efsunu duyar her nefesiyle;
Yıldızları boydan boya doğmuş gibi, varlık,
Bir mu'cize halinde,o gözlerdedir artık;
Kanmaz en uzun buseye,öptükçe susuzdur.
Zira susatan zevk o dudaklardaki tuzdur;
İnsan ne yaratmışsa yaratmıştır o tuzdan,
Bir sır gibidir az çok ilah olduğumuzdan.

Onlar ki bu güller tutuşan bahçededirler.
Bir gün, nereden,hangi tesadüfle gelirler?
Aşk onları sevk ettiği günlerde,kaderden,
Rüzgar gibi bir şevk alır oldukları yerden;
Geldikleri yol... Ömrün ışıktan yoludur o:
Alemde bir akşam ne semavi koşudur o!
Dört atlı o gerdune gelirken dolu dizgin,
Sevmiş iki ruh,ufku görürler daha engin.
Simaları gittikçe parıldar bu zaferle,
Gök her tarafından donanır meş'alelerle.

Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar,
Varlıkta bütün zevki o cennette duyanlar,
Dünyayı unutmuş bulunurken o sularda,
-Zalim saat ihmal edilen vakti çalar da-
Bir an uyanırlarsa leziz uykularından,
Baştan başa,her yer kesilir kapkara zindan.
Bir faciadır böyle bir alemde uyanmak,
Günden güne hicranla bunalmış gibi yanmak.
Ey talih! Ölümden de beterdir bu karanlık;
Ey aşk! O gönüller sana mal oldular artık;
Ey vuslat! O aşıkları efsununa ram et!
Ey tatlı ve ulvi gece! Yıllarca devam et!
                        Yahya Kemal Bayatlı

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Tem 2012 22:11:04
Lavinia

Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.

Özdemir Asaf 

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 11 Tem 2012 03:10:03
KIZIM BERFİN'E . . .
Berfinim,
içimin güler yüzü,
yaşanılası iklimim hoşgeldin.

(adımın çapraz yazılması kimin
umrunda..
denize düşen yılana öykünür
biraz da...)

bir aralık sızıverdin işte
ömrümüzün en gevrek zamanı...
çıt diyor kırılıyoruz,
öfke kadar saydamız o zamanlar
ve kırılgan
bıçak kadar!

kızım demeyi öğrettiğin için
o tanrısal kokun
ve gülüşündeki baban için

ki hala zilleri çalıp kaçmak istiyorduk
yarım yamalak aşk kırıntıları
tabakta bırakılmış, yazık atılacak bir sevda
haritası,
hatta el değmemiş delilikler istiyorduk..
çocuktuk daha
büyümeye direniyorduk,
iş toplantılarında lolipop zamanlar düşlüyorduk

ama sızıverdin işte...
bir avuç yeşil gevrek rokaydık,
mayışmamıza bir limon yetecekti..
biz garsonu bekliyorduk,
sen çıkageldin...

hoşgeldin berfinim...
kızım kızgınlığım..
bilmiyorduk daha,

objektiflerin objektif olmadığını,
ikimize yeter sanıyorduk ikimizin toplamı,
meğer doyurmak çok zormuş
içimizdeki hayvanı..

habersiz geldin, kusura bakma
ortalık biraz dağınıktı...
şimdi hemen toparlarız sanıyorduk,
olmamıştık daha...

işin zor kızım,
hem büyüyecek
hem bizi büyüteceksin..
baban mı var, derdin var kızım..

hoşgeldin kızım,
içimin gülen yüzü, hoşgeldin...
 
Yılmaz Erdoğan

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı berrin90

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 328
  • 1.237
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 328
  • 1.237
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 11 Tem 2012 09:00:12
ÇOCUKLARIMA

Diyelim ıslık çalacaksın ıslık
Sen ıslık çalınca
Ne ıslık çalıyor diye şaşacak herkes
Kimse çalamamalı senin gibi güzel

Örneğin kıyıya çarpan dalgaları sayacaksın
Senden önce kimse saymamış olmalı
Senin saydığın gibi doğru ve güzel
Hem dalgaları hem saymasını severek

De ki sinek avlıyorsun sinek
En usta sinek avcısı olmalısın
Dünya sinek avcıları örgütünde yerin başta
Örgüt yoksa seninle başlamalı

Say ki hiçbir işin yok da düşünüyorsun
Düşün düşünebildiğince üç boyutlu
Amma da düşünüyor diye şaşsın dünya
Sanki senden önce düşünen hiç olmamış

Dalga mı geçiyorsun düşler mi kuruyorsun
Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki çocuğum
Düşlerini som somut görüp şaşsınlar
Böyle bir dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler

Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
Derlerse ki bu işler bişeye yaramaz
De ki bütün işe yarayanlar
İşe yaramaz sanılanlardan çıkar


Aziz NESİN






Çevrimdışı berrin90

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 328
  • 1.237
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 328
  • 1.237
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 16 Tem 2012 15:02:40
 
   

Orhan Veli Kanık-- Anlatamıyorum
 
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum…
 

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.401
  • 231.593
  • 29.401
  • 231.593
# 17 Tem 2012 07:48:58
Bilmelisin ki...

Bilmelisin ki...
Duvarda asılı diplomalar
insani insan yapmaya yetmez.

Bilmelisin ki...
... Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa,
anlam yükü o kadar azalır.

Bilmelisin ki...
Karşındakini kırmamak
ve inançlarını savunmak arasında
çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.

Bilmelisin ki...

Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.
Gerçek aşkların da!

Bilmelisin ki...
Tecrübenin
kaç yaş günü partisi yaşadığınızla ilgisi yok,
ne tür deneyimler yaşadığınızla var.

Bilmelisin ki...
Aile hep insanın yanında olmuyor.
Akrabanız olmayan insanlardan ilgi,
sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik değil.

Bilmelisin ki...
Ne kadar yakın olursa olsunlar
en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.
Onları affetmek gerekir.

Bilmelisin ki...
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.
Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.

Bilmelisin ki...
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın
dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.

Bilmelisin ki...
Şartlar ve olaylar,
kim olduğumuzu etkilemiş olabilir.
Ama ne olduğumuzdan
kendimiz sorumluyuz

Bilmelisin ki...
İki kişi münakaşa ediyorsa,
bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.
Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.

Bilmelisin ki...
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.
Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.

Bilmelisin ki...
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun,
pişmanlığın uzun yıllar sürüyor...

~Can Yücel~

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.401
  • 231.593
  • 29.401
  • 231.593
# 19 Tem 2012 16:40:44
Sevdaya duran rıhtımın,
Meçhule vuran ahdımın,
Gamla yoğrulan bahtımın,
Güzergâhı darmadağın…

Kader ızdırap ağını ömrüme örer gibi,
Mutluluk senin neyine gerek der gibi…

Bu ızdırap tiyatrosu,
Sanmayın kaldı kadrosu,
Sevdamın gönül ordusu,
Karargâhı darmadağın!..

Osman ÖZTUNÇ

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK