Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı zeynepgulsu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 23.272
  • 42.267
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 23.272
  • 42.267
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 11 Şub 2016 22:30:10
Cocuklarda alerji icin ne onerirsiniz?

Çevrimdışı eessrraa

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 11 Şub 2016 22:38:03
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Cocuklarda alerji icin ne onerirsiniz?

evde rutubet olmamasına dikkat edin.. polar, tüylü, yünlü kumaşlar tercih etmeyin.. mümkünse evdeki halı sayınızı azaltın veya kilim kullanın öğretmenim...

Çevrimdışı zeynepgulsu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 23.272
  • 42.267
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 23.272
  • 42.267
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 11 Şub 2016 22:50:58
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
evde rutubet olmamasına dikkat edin.. polar, tüylü, yünlü kumaşlar tercih etmeyin.. mümkünse evdeki halı sayınızı azaltın veya kilim kullanın öğretmenim...
Rutubet yok,tuylu yunlu polarli seyleri kaldirdim.Kilim mümkün degil de.Supurgemi degistim.
Bitkisel biseyler var mi diye merak ettim?

Çevrimdışı aretias28

  • B Grubu
  • 1.503
  • 1.409
  • 1.503
  • 1.409
# 11 Şub 2016 22:54:02
Merhabalar..kardeşimin ileri derece hemoroidi var..nasil bir bitki tedavisi uygulanmalidir?

Çevrimdışı eessrraa

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 11 Şub 2016 22:57:15
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Rutubet yok,tuylu yunlu polarli seyleri kaldirdim.Kilim mümkün degil de.Supurgemi degistim.
Bitkisel biseyler var mi diye merak ettim?

biz çok şey denedik öğretmenim.. turp suyundan tutun da, arı polenine kadar.. inandığım şu oldu; bebeklikteki gaz sancıları gibi ya vakti zamanı gelince sona ermese de azalıyor-- ki; bizde öksürük ve nefes problemi vardı--- veya da bir şey iyi geliyor ama hangisi olduğunu farkedemiyorsunuz...

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 11 Şub 2016 23:01:28
Kansere karşı;
-Aşırı şişmanlıktan kaçınılmalı
-Yağlar, günlük kalori ihtiyacının % 30’undan azını oluşturmalı
-Doymuş yağ tüketimi azaltılmalı, bitkisel sıvı yağlar tercih edilmeli
-Günde en az 400 gram lifli (posalı) besin (sebze, meyve, kurubaklagil, tam taneli tahıllar) alınmalı
-Günlük yiyecekler içinde çeşitli sebze ve meyveler bulunmalı
-Çok fazla yağlı besin tüketmekten kaçınılmalı
-Süt ve süt ürünlerini yarım yağlı tüketmeye özen gösterilmeli
-Salamura, turşu vb. yoğun tuz içeren yiyeceklerden kaçınılmalı
-Sucuk, salam, sosis, tütsülenmiş et vb. besinleri sıklıkla tüketmemeli
-Alkollü içkiler tüketilmemelidir.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 13 Şub 2016 07:43:49
HER DERDE DERMAN KEÇİ BOYNUZU, NEFES DARLIĞINA DA ÇARE...
Keçiboynuzunun en önemli özelliği nefes darlığına karşı oldukça etkili olması.
Keçiboynuzunun, nefes darlığına karşı etkili olan, etken maddesi hemen hemen başka hiçbir bitkide bulunmamaktadır. Bu etken madde astım rahatsızlıklarında da öyle etkilidir ki kullanıldığında hemen etkisini gösterir. Alerjinin neden olduğu nefes darlığında da başarıyla uygulanabilir.
Keçiboynuzu düşük kalorilidir. Yenildiği zaman insanı uzun zaman tok tutar. Kalsiyum açısından çok zengin olan keçiboynuzu (sütün 3 katıdır), nefes darlığı çekenlere ısrarla tavsiye edilir.
Birçok hastalığa çare olan keçiboynuzu; potasyum, kalsiyum, fosfor, sodyum magnezyum, demir, bakır, çinko açısından da zengindir.
Keçiboynuzu kürü:
İşte genel nefes darlığı ve alerjik nefes darlığı çekenler için önereceğimiz keçiboynuzu kürü:
Orta büyüklükteki keçiboynuzundan 6-7 adedini önce soğuk su altında yıkayınız. Daha sonra bunları küçük küçük ( 3-4 cm uzunluğunda) kırarak, kaynamakta olan yaklaşık yarım litre suyun içine atınız. Hafif ateşte 7-8 dakika kaynatınız. Soğuduktan sonra süzerek suyunu cam şişeye doldurunuz.
Her gün sabah kahvaltı arasında ve akşam yemeğinden önce bir çay bardağı için. Yaklaşık yarım litre olarak hazırladığımız keçiboynuzu suyu üç gün buzdolabında bozulmadan korunabilir.
Her üç günde bir, taze olarak hazırlamanız gerekecektir. Hiç ara vermeden on beş gün devam ediniz. On beş günlük kürü uygularken bir çay bardağı içerisine bir küçük çay kaşığı bal ilave edip karıştırınız ve sabah kahvaltınız arasında ve de akşam yemeğinden önce birer çay bardağı içiniz.
Not: Keçiboynuzu kürünü uygularken sabah kahvaltınızda ayrıca bal tüketmeyiniz.

Çevrimdışı eessrraa

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 Şub 2016 20:00:10

   bilinçaltınızda her sorunun cevabı vardır.. uykuya dalmadan önce " sabah 6'da kalkacağım " emrini verirseniz, sizi tam saatinde uyandıracaktır...

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.304
  • 223.490
  • 28.304
  • 223.490
# 22 Şub 2016 21:49:36
VÜCUDUMUZDAKİ AĞRILARIN DUYGUSAL SEBEPLERİ..!

'Psycology Today' dergisinde yayınlanan bilimsel bir çalışmaya göre, vücudumuzdaki ağrıların fiziksel sebeplerinin yanı sıra duygusal sebepleri de olabilir. Buraya kadar normal, çünkü hepimiz stresin bir takım ağrı ve acıları tetiklediğini biliyoruz. Ancak bu çalışmada hangi duyguların hangi bölgeleri etkilediğini de ortaya koymuş. Özellikle fiziksel sebebi saptanamayan kronik ağrıların sebebinin çözülemeyen travmalar olabileceği iddia edilmiş.

1. Baş Ağrısı – Stres ve Rahatlayamamak

Hepimizin tahmin edebileceği gibi baş ağrısının en önemli sebeplerinden biri gün içerisinde yaşanan stres, bu stresten kaynaklı kasılmalar ve rahatlayamama, düzensiz nefes almak ve beyne giden oksijenin azalması.

2. Boyun Ağrısı – Affedememek ve Kin

Bu çalışmaya göre kronik boyun ağrısının arkasında insanları affedememek ve kin beslemek yatıyor olabilir. Koy verin gitsin, tatlı canınızdan değerli mi?

Herkesi affettim ama ağrım geçmiyor diyorsanız biraz egzersiz işe yarar belki.

3. Omuz Ağrısı – Duygusal Yükler ve Suçluluk

Omuz ağrısı duygusal bir yükü taşımayı ifade edebiliyormuş. Bu yük bir başkasının size yüklediği yük de olabilir, bir suçluluk duygusu da.

4. Sırt Ağrısı – Duygusal Destek ve Sevgi Eksikliği

Sırt ağrısı çevrenizden beklediğiniz destek ve sevgi eksikliğinden kaynaklanıyor olabilirmiş. Savaşmayalım, sevelim, sevişelim ama biz yine de oturma ve duruş bozukluklarımızı da gözden geçirelim. (buyrun)

5. Bel Ağrısı – Maddi Kaygılar

Bel ağrısının sebebi maddi kaygılar ve gelecekle ilgili dünyevi endişeler (ev, iş, para, geçim derdi) olabiliyormuş. Belini doğrultamamak terimi tesadüf olabilir mi?

6. El Ağrısı – İletişim Eksikliği ve Kendini İfade Edememek

Psikologlar ellerimizin diğer insanlarla olan iletişim araçlarımız olduğunu ifade ediyor, bu sebeple vücut dilimizde en çok ellerimizi kullanıyoruz. Ellerimizde duyduğumuz ağrının kaynağı da iletişim eksikliği, anlatmak isteyip anlatamadıklarımız, kendimizi ifade edemeyişimiz olabilir.

Mouse kullanım alışkanlıklarımızı da gözden geçirmekte fayda var. (Karpal Tünel Sendromu)

7. Kalça Ağrısı ve Dirsek Ağrısı – Değişime Direnmek

Kalçaların ve dirseklerin değişime en çok direnen bölgeler olduğu söyleniyor. Hayatımızda büyük değişiklikler yaşadığımızda, koşa koşa seve seve değiştiğimizi düşündüğümüz zamanlarda bile kalçalarımız ve dirseklerimiz bu değişime direniyor ve düzeni korumak istiyor olabilir, böyle durumlarda ise sinyal veriyorlarmış.

8. Diz Ağrısı – Yüksek Ego

Diz Ağrılarının sebebinin yüksek ego, kibir ve kendini beğenmişlik olduğu düşünülmüş. Biraz tevazu lütfen.

Ayrıca yokuş aşağı koşmamaya da özen gösterelim, 65 yaşında emekli olup da gezmek istediğimizde o dizlere çok ihtiyacımız olacak. (Dikkat: Menisküs)

9. Bacak Ağrısı – Kıskançlık ve Kendine Güvensizlik

Bacak ağrılarının kişinin kendine güvensizliği, yetersizlik duygusu ve kıskançlıkla tetiklendiği düşünülüyor.

10. Ayak Ağrıları – Kötümserlik ve Umutsuzluk

Vücudun bütün yükünün ayaklarımızda birikmesi gibi, kötümserliğimizin olumsuz etkileri de ayakları etkiliyor, umutsuz başın cezasını ayaklar çekiyor.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.304
  • 223.490
  • 28.304
  • 223.490
# 23 Şub 2016 15:41:16
TAHİN Vücuttaki zehri yok edebilen tek besin !
•. Damar sertliğini ve tıkanmalarını engeller.
•. İdrar söktürücüdür.
•. Cildi güzelleştirir.
•. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
•. Göz sağlığı için hayati önem taşır.
•. Kemik gelişiminde, yapısında bulunan bazı maddeler nedeniyle oldukça faydalıdır.
•. Safra taşlarının düşürülmesinde, nefes darlığı ve bronşite faydalı olduğu bilinmektedir.
•. Anne sütünü arıtıcı özelliği bulunmaktadır. Çocukların beyin ve zeka gelişiminde etkilidir.
•. Vücuda alınan ağır metaller, zehirli bileşikler, radyasyon ve bazı ilaçların yarattığı toksinlere karşı koruma sağlar.
•. Yaşlanmaya bağlı hafıza kayıplarının (Alzheimer) önlenmesinde olumlu etkisi olduğu kanıtlanmıştır.
•. Tahinde çok miktarda bulunan E vitamini ile tüm bu yararları da vücudumuza kazandırabiliriz....
•. E vitamini çok güçlü bir antioksidandır. Vücuda enerji verir.
İki çorba kaşığı tahinde yaklaşık yarım kilo biftekteki kadar protein vardır.
Kendine has özel bir kokusu olan tahin, suyla temas etmedikçe uzun zaman bozulmadan saklanabilir.
E, C ve B vitaminleri açısından zengindir. Hücre yapısının bozulmasını engeller. Yaraların iyileşmesini hızlandırır

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.304
  • 223.490
  • 28.304
  • 223.490
# 23 Şub 2016 19:53:15
YUMURTA AKI VE YANIK (YARARLI BİLGİ MUTLAKA OKU VE PAYLAŞ)
Bu yöntem itfaiyecilerin eğitimi sırasında ders olarak verilmiş
Bir yanık meydana geldiğinde, soğuk suyun altına tutmak ve sonrasında bu bölgeye yumurta akı uygulamaktan oluşmaktadır.
Bir kimsenin elinin büyük bir kısmı kaynar su ile yandığında, duyduğu büyük acıya rağmen elini soğuk su musluğunun altına tutmuş ve sonrasında 2 yumurta kırmış, aklarını ayırmış ve çırpmış ve elini içine daldırmıştır.
Eli o denli yanmış durumdadır ki yumurta akı uygulanır uygulanmaz derisi kurumuş ve yumurta akı bir film tabakası oluşturmuştur.
Daha sonra bu kişi yumurta akını en az bir saat boyunca eline tabaka üzerine tabaka gelecek şekilde yumurta akı uygulamıştır. Öğleden sonra hiçbir acı duymaz olmuştur. Ertesi sabah yanık bölgesinde nerdeyse belirsiz bir kırmızımsı leke kalmıştır. Elinde sürekli ve feci görünüşlü bir yara izi kalacağını düşünürken 10 gün sonra geride hiçbir yanık izi kalmamış ve hatta deri eski normal rengine yeniden kavuşmuştur!
Yanan bölge yumurta akı sayesinde tamamen yenilenmiştir. Ayrıca Bilindiği Üzere Yumurta Tüm Vücut Kırıklarında ve Vücutta Oluşan Kaza Sonrası Eziklerde' de Kullanılmaktadır.
Peygamber Efendimiz (Sallallâhu aleyhi ve sellem) bir hadis-i şerifinde meâlen:
‘’Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.’’ Buyuruyor Kaynak:Tirmizî, İlm, 14.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.304
  • 223.490
  • 28.304
  • 223.490
# 25 Şub 2016 07:24:56
- Bağışıklık sistemini güçlendirmenin 20 yolu -
+ Şekerden kaçınmak
+ Daha az stres yapmak
+ Balık tüketmek
+ Mantar yemek
+ Yoğurt ve Kefir tüketmek
+ Turpgil tüketmek
+ Hareket etmek
+ Düzenli uyku
+ İdeal kilo
+ Güçlü ilişkiler
+ Avokado tüketmek
+ Zencefil tüketmek
+ Meditasyon ve rahatlama tekniklerinden faydalanmak
+ Gülümsemek
+ Yulaf tüketmek
+ Sarımsak tüketmek
+ Beta glukan
+ C vitamini
+ Antioksidanlar
+ Çinko

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.304
  • 223.490
  • 28.304
  • 223.490
# 26 Şub 2016 22:35:35
Allah gönderdiği her derdin, şifâsını da göndermiştir.
Hz. Muhammed (s.a.v)

Çevrimdışı eessrraa

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Şub 2016 17:20:36
             Tuzu azaltın, sağlınızın tadı kaçmasın

        Tuz uygarlık tarihi bakımından önemi olan ve tarih öncesinden beri bilinen değerli bir (mineral) madendir. İnsan ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra tuzu kullanmayı öğrenmiş ve önemi günden güne artmıştır. 1700’ lü yıllara kadar sadece besinlerde lezzet amacıyla kullanılan tuz ondokuzuncu yüzyılda besinleri saklama, konserve yapma gibi saklama yöntemleri için kullanılmaya başlamıştır. Günümüzde besin eklemesinden daha çok endüstriyel amaçla kullanılmaktadır.
      Türk Gıda Kodeksi Tuz Tebliğine göre tuz, ana maddesi sodyum klorür olan ham tuzdan tüketime uygun nitelikte üretilen tuzlardır. Sofra tuzunun asıl adı “sodyum klorür” dür. Sodyum klorür diyetle alınan tuzun kimyasal adıdır. Tuzun %60’ ı klor, %40’ ı ise sodyumdan oluşur. Tuz besinlerde bulunabildiği gibi göllerden, denizlerden ve kayalardan saf olarak elde edilir.
          Dünya Sağlık Örgütü; hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram dan az olarak önermektedir
        Yetişkinlerde hipertansiyon, kalp hastalıkları riski ve inmenin azaltılmasında tuz alımının azaltılması etkilidir. Tuz tüketiminin alımı ve kan basıncı arasında direk bir ilişki vardır.Tuz alımı azaltıldığında uzun dönemde inme riski ve kardiyovasküler hastalıklar azalmaktadır.Tuz tüketimi günde 10 gr’dan 5gr’a indirildiğinde inme geçirme hızı %23, kalp damar hastalıkları hızı %17 azalmaktadır.
         Sağlıklı yetişkinler için önerilen ortalama günlük tuz miktarı yaklaşık 5 gram iken Türkiye’deki günlük tuz alımı ortalaması kişi başı yaklaşık 15 gramdır. Ülkemizde tuz tüketimi önerilen değerlerin üç katı kadardır.

SAĞLIKLI OLMAK İÇİN GÜNDE EN FAZLA 5 GRAM (YAKLAŞIK 1 ÇAY KAŞIĞI) TUZ YETERLİDİR

Çevrimdışı zeynepgulsu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 23.272
  • 42.267
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 23.272
  • 42.267
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 29 Şub 2016 20:32:57
Tuz konusunda cok hassasim.Az tuzlu yerim herseyi.Yemekleri de az tuzlu yaparim.Himalaya tuzu kullaniyorum 1 yildir da.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK