Günümüz İnsanları Mı Daha Mutlu Yoksa Geçmiştekiler Mi?

Yazsanız olmaz mı? Çünkü Mutluluk" bana yabancı bir kavram.Ben ne yazayım?

bedirdeki hamza hocam yorumlarınız okuyorum da genelde çok karamsarsınız , haddim olmayarak sormak istiyorum sayın hocam bu kadar karamsarlık neden hocam? sizki bedirdeki hamzayı örnek almışınız ya da ben öyle anladım,güçlüsünüz demektir..karamsarlık yıkmasın sizi.mutlaka bir yerlerde vardır mutlu olmak için sebep.sabah güneşin doğduğunu tekrar görebilmek,yürüyebilmek,koşabilmek konuşabilmek bakın küçükde olsa ya da farkında olmasak da en büyük mutluluk kaynaklarımız.az önce ayaklarım uyuştu ve yürüyemedim.sendeledim söz geçiremedim onlara..bir kez şükrettim Allah 'a ki en azından geçici bir durumdu,anladım kıymetlerini tekrar..ben bedirdeki hamzaya bu kadar karamsarlığı yakıştıramıyorum nolur hoşgörün beni..

bedirdekihamza Hocam , gerçekten de beni de meraklandırdınız.  asude84 Hocam'ın söylediklerine aynen katılıyorum. Bedirdeki Hamza'yı örnek alan birisi eminim ki karakter olarak çok güçlü bir kişiliktir.

Mutluluğa gelince, herkes onu Kaf Dağının ardında arar. Yollara düşer, perişan olur...
Ama mutluluk asla Kaf Dağının ardında değildir.

Mutluluk insanının kafasının içindedir. Derinliklerinde biryerlerde. İnsana hem çok yakın , hem çok uzak.

Mesele ona ulaşmayı bilmekte.

Bunun ilk yoluda elinde olmayanlara kahretmek yerine, önce elinde neler var onlara bakabilmekte. Bu belki kolay gibi görünür ama hiç de kolay değildir.

Ama  bu bakış açısını kazandığınızda mutluluk size emin olun ki sandığınızdan daha yakın olacaktır.

eskiden güven vardı değerli öğretmenlerim. şu anda güven kavramı neredeyse kalmamış eskideki mutluluk bence bu güven ortamındandı.

Mutluluk bazen yakalıyorum bazen de elimden kaçıp gidiyor sanki mutluluğun tadına alışamadım onu tam yakalayamadım ki bir yakalasam.

"Olmaya devlet cihanda bir nefes sihhat gibi"
Bu söze bakarsak geçmişteki insanlar daha mutlu. Şimdi ufacık çocuklarda bile depresyon, kansızlık vs hastalık var.
Sağlıklı (mutlu) bir ömür diliyorum.

chns arkadaşıma katılıyorum. Mutluluğu uzaklarda veya başka insanlarda aramak yanlış. İnsan aciz değildir. Başkalarının bizi mutlu etmesini beklersek, boşa beklemiş oluruz. Çünkü herkes kendi mutluluğunun peşinde. Kendimize yetmeli, gerektiğinde mutlu , gerekirse bazen de mutsuz olmalıyız ki; mutlu anlarımızın değerini bilelim.

Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır.

Güzel görmeyen mutlu olamaz. Bu durum geçmişte de böyleydi şimdi de böyledir. Mutluluğun formülü çok basittir: GÜLÜMSEYİN. (ve insanlar üzerindeki etkisini GÖRÜN)

Tebessümün Gücü
Küçük kız hüzünlü bir yabancıya gülümsedi...
Bu gülümseme adamın kendisini iyi hissetmesine neden oldu.
Bu hal içinde yakın bir geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür edemediğini hatırladı...
Hemen bir not yazdı,ardından arkadaşına yolladı.
Arkadaşı bu mektup eline geçtiğinde o kadar mutlu oldu ki,mektubu okuduğu lokantadaki garson kıza çok yüklü bir bahşiş bıraktı.
Garson kız ilk defa bu kadar yüklü bir bahşiş alıyordu, akşam eve giderken kazandığı paranın bir parçasıyla köşede aç olduğu belli fakir bir adama yiyecek aldı.
Adam öyle minnettar oldu ki üç gündür boğazından bir şey geçmemişti.
Karnını doyurduktan sonra bir apartmanın bodrum katındaki tek kişilik odasının yolunu tuttu.
Öyle neşeliydi ki bir saçak altındaki titreşen köpek yavrusunu görünce kucağına aldı ve yavruyu ısıttı. Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu ve başını okşayan bir el olduğu için çok mutluydu.
Gece yarısından sonra tüm apartmanı dumanlar sardı.
Bir şeylerin ters gittiğini hisseden köpek yavrusu çılgınlar gibi havlamaya başladı.
Önce fakir adam uyandı, sonra bitişik apartmandaki insanlar anne ve babalar dumandan zehirlenmek üzere olan çocukları kucaklayıp hayatlarını kurtardılar.
Bütün bu güzellikle zinciri beş kuruş maliyeti olmayan bir tebessümle başladı.

UNUTMAYIN HER ZAMAN BU ZİNCİRİN İLK HALKASI OLABİLİRSİNİZ!..

Mutluluk yanıbaşımıda dokunsak değeceğimiz kadar yakın

ama bir bakıyorsunuz ki kaf dağının arkasında
bu değişim bizde bizim içimizde.Dünya ne çok iyi bir yer ne de çok kötü.Sen nasılsan hayatta öyle görünüyor gözüne.Mutluysan eğer hava çok güzel yağmurlu olsa bile.Ama üzgünsen en güzel havalar bile yağmurlu oluyor birden.Yaşananlar insanın pusulası oluyor arkadaşlar.



Mutluluğu yakalamanız dileğiyle......

Mutluluk yanıbaşımıda dokunsak değeceğimiz kadar yakın

ama bir bakıyorsunuz ki kaf dağının arkasında
bu değişim bizde bizim içimizde.Dünya ne çok iyi bir yer ne de çok kötü.Sen nasılsan hayatta öyle görünüyor gözüne.Mutluysan eğer hava çok güzel yağmurlu olsa bile.Ama üzgünsen en güzel havalar bile yağmurlu oluyor birden.Yaşananlar insanın pusulası oluyor arkadaşlar.



Mutluluğu yakalamanız dileğiyle......

İnşallah yakalayabiliriz hocam mutluluğu

Eskiden çok daha mutlu olduğumu ve olunduğunu söyleyebilirim.Ailede olsun yakın çevrede olsun bir uyumluluk,bağlılık,dürüstlük,sevgi,saygı vardı.Şimdi bakıyorum da bu unsurları birarada bulmak zor.İş yoğunluğu,sitresi eve gidiyorum çayımı yudumlarken televizyon izleyeyim diyorum malumunuz;bin bir türlü olay her gün aynı sahneler.İnsanlar kontrol edemedikleri hırsları yüzünden ailesini,arkadaşını tanımaz duruma gelmiş.Çocuklarımızın geleceği keza belirsiz.Sokağa çıkmaya korkuyoruz.Gelde mutlu ol offfffff

Vallahi mutlu olmasını bilene zamanını sormamak lazım.O her zaman  kendi kendini mutlu edecek yolları takip eder diye düşünüyorum.Olaylara akıl ve mantıkla yaklaşan insanlar her dönemde mutlu olurlar.Ancak; geçmişteki insanların ne gibi imkânları vardı ki ne kadar mutlu olsunlar.Şimdikiler mutsuz ise ancak doyumsuzluktan ve şükürsüzlükten mutlu olamazlar.

mutluluk insanın başını yastığa koyduğunda kendini vicdanen rahat hissetmesidir.gerçek mutluluk budur. Bazıları derdine derman arar; ama bilmezki aslında muzdarip olduğu derdi kendisine dermandır.

eskiden bana göre insanlar birbirlerine karşılıksız yaklaşıyordu.Herkes daha saf ve masumdu.
şimdi o masumluğu bulmak bir yana herkes birbirinin kuyusunu kazar hale geldi.

Kim dersiniz

Kim dersiniz

Sizi tanıdığıma göre ben olmalıyım